16 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

16 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Zamlar Bayram hediyesi! Istıkrar politikasının ikinci zam dalgası, birincisini henüz unutma- ya başlıyan vatandaşı yeni bir şaş- kınhk ve ümitsizliğe düşürdü. "Sı- kıntılar geride — kaldı" edebiyatına veryansın edildiği bir sırada gelen zammın başka türlü karşılanmasına elbette imkân yoktu. Doğrusu zam- ları ufak ufak paketler hâline getir- mek büyük bir psikolojik hata idi. Mademki bir ameliyat bahis mevzuu idi, her şeyin bir çırpıda bitirilmesi en hayırlısıydı. Bu basit psikolojik kaideyi şüphesiz iktidarın — yüksek başları da biliyorlardı, ama * Za- manki — iyimserlikleriyle, İktisadi Devlet Teşekkülleri açıklarının va- hametini olduğundan az görmüşler- di, bazı zamlarla meseleyi hallede- ceklerini ummuşlardı. Meselâ 8 Mart 1959 da Zafere bir beyanat veren Sa- nayi oakanı vekili Sebatı Ataman: "Bilhassa İktisadi Devlet Tevekkül- eri, Hazınenın herhangi bir mali başvurmaksızın — verimli deviesine girmişlerdir” (fiyordu. Ama hakikatte, — gösterilen bunca kolaylığa rağmen 'bu teşekkül- lerin mali güçlükleri halledilmiş ol- maktan çok uzaktı. Meselâ 1958 yı- lında Etibank, Sümerbank, Şeker- Sanayii, İller Ban(ası Makı ve imya Endüstrisi Kurumu, Çimento Sanayii, —Denizcilik Bankası, Azot Sanayii, Toprak Mahsulleri Ofisi gi- bi Devletin tamamen veya kısmen sermayesine İştirak ettiği teşekkül- ler finansman ihtiyaçlarının 1133 milyonunu dış kaynaklardan karşı- lamışlardı. İşte son dış yardım anlaşmasının şartları mucibince, açık veren teşek- külleri kendi kendılerıne yeter hâle getirmek için başta kömür olmak ü- zere son zamlar yapılmıştır. Şimdi bütün mesele zammın hizmetlerin ve mamüllerin maliyetlerine ne de- receye kadar tesir edeceğidir. Ekmeğe zam ugday fiyatlarına mecburi zam, siyasi bakımdan en az diğer zam- lar gibi talihsiz oldu. Zira 10 kuruş- luk bir farkın buğday müstahsilini tatmin etmesine imkân yoktur. Ser- best piyasada buğday, esasen çoktan beri Ofis fiyatının çok üstünde sa- tılmaya başlamıştır. Ama köylüyü memnun etmeye yetmiyen bu zam, şehirlerinin memnuniyetsizliğini arttı- racaktır. Zira buğday zammından sonra ya Ofisin buğday verdiği An- kara, İstanbul v.s. gibi büyük şehir- lerde ekmek fiyatını artırmak, ya da Ofisin 'Karadeniz bölgesinde olduğu gibi bu şehirlerde de zararına satış yapması gerekecektir. Son yardım anlaşmasıyla İktisadi Devlet Teşek- küllerinin açık vermemeleri esası ka- bul edildiğine göre ekmek fiyatlarına 20 da zam yapmaktan başka çare yok- u hal ne köylüyü, ne de şehir- lıyı sevındırecektı am buğday ihracatını da son derece güçleştirmektedir. Türk buğ- dayının kilosu dış pazarlarda 54 ku- ruşa satılmaktadır. Buğdayı 40 ku- ruştan alan Ofis, buna 8 kuruş iç masraflar, 7 kuruş da ihracat mas- rafları eklenirse, ihracatı hemen he- men kârsız yapmaktaydı. Son zam- lardan sonra yeniden ihracat — süb- vansiyonlarına ihtiyaç olacaktır. Dış Yardım Nerde o günler... Geçen haftanın ortasında Çarşam- a günü, merika Haberler Merkezinde bir basın toplantısı ya- ret açığının ancak enflâsyondan mü- tevellit sebeplerini ortadan kaldıra- bilecektir. Halbuki açığın sebepleri çok derindedir: Temel sebep, hızlı nüfus artışı ve şehirleşme dolayısi- le istihlâk büyük ölçüde arttığı hal- de, istihsalin buna ayak uyduramu- masıdır. Dış ticaret açığının azaltıl- masınla başlıca rolü oynıyacak o- lan ziraat sektörü, ihracat yapmak şöyle dursun, artan nüfusu besleme- ye muktedir değildir. Amerikadan et, tereyağ, peynir v.s. gelmese bu maddeleri vitrinlerde görmek müm- kün olmıyacaktır Meselenin halli önümüzdeki 10 - 15 yıl zarfında sanayide ve ziraatta muazzam yatırımların — yapılmasına bağlıdır. Bu yatırımlar için de bü yük ölçüde dövize muhtaç olduğu- muz ve bu dövizi kendi kaynakları- Fırındaki ekmekler Zamma hazır pan Amerikanın dev yapılı Büyük- elçisi Warren, ilgililerin yüreklerini hoplatan ve hıç oşa gitmiyen bir müjde verdi. Büyükelçi, "Hele bir istikrar politikası muvaffak olsun, memleketınızın o Amerika- a az yardıma ihtiyacı ola- caktır diyordu. Başbakan Menderes de birkaç yıl evvel B. de "1958 yılından i- tibaren Amerıkan yardımına ihtiya- cımız kalmıyacak" demişti. Ne te- sadüftür ki 1958 bü i fevkalâdeden bir yardıma en ço ihtiyaç duyulan yıl oldu. Gerçeklere biraz göz atınca, Büyükelçinin çok iyimser tahmininin de diğer tahmin gibi yanlış çıkacağını anlamak ka- bildir. Şöyle ki, istikrar plânı mu- vaffak olsa bıle müzmin dış tica- mızla temin edemiyeceğimiz malüm- dur. Türkiye değil yatırımlar için, sadece normal ihtiyaçlarını karşıla- maya gereken dövizi bile temin ede- memektedir. Sadece cari ihtiyaçların temini dahi 500 - 550 milyon dolar- lık bir ithalâta ihtiyaç göstermekte- dir. Halbuki ihracat 300 milyon do- lar civarında — do şmaktadır 1958 ihracatı ancak 247 milyon dolardan ibarettir. Şubat ve Martta parlıyan, fakat Nisanda yeniden — gerilemeye başlıyan 1959 ihracatının da 300 mil- yon dolar civarında kalacağı şimdi- den söylenebilir.. Önümüzdeki yıl- larda da, istihsal imkânları göz ö- nünde tutulursa, ihracatın 350 mil- yon doları aşmıyacağı ve ithalât ih- tiyacının azalmıyacağı talimin edi- lebilir.. O halde ödeme muvazenesi- AKİS, 16 HAZİRAN 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: