16 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

16 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS, Tekzip Uğruna Tahrif! <<U çArkadaş filminin, Basın - yın ve Turizm Umum Mü- durlugunun müdahelesiyle Cannes Festivalinin eşiğinden peri dönme- sini hikâye eden AKİS'e, Umum Müdür Prof. Halil Demircioğlu im- zasıyla ve savcılık kanalıyla gön- derilen tekzibi 254 üncü sayımızda neşrettik. Sonra malüm kapanma kararı geldi ve böylece Prof. De- mircioğluna cevabımız ister — iste- mez bir ay gecikti. Prof. Demırcıoglunun tekzibinin başlığı "Bir film asıl hikâyesi" idi. Ama "tashıhlı" bir hikâye an- latmak iddiası ile kaleme alınan tekzip daha ilk maddesinde, ortada bulunan bir metni tahrifle işe baş- lıyordu. Tekzipte ileri sürdüğü AKİS hiçbir vakit Basın - Yayın ve Turizm Umum —Müdürlüğünün bu işe "re'sen" müdahale ettiğini yazmamıştır. AKİS'in ileri sürdü- ğü nokta, BYTUM'nün, yetkileri dışında kalan bir işe karışması, kendisine — verilmiyen bir vazıfeyı benimsemeğe —kalkışmasıdır. "Üç Arkadaş" prodüktörünün bir dilek- çe ile BYTUM'ne müracaat ederek filmin festivale gonderılmesı için müracaat etmesi, bu gerçeği değiş- tirmez, ur karşısında BYTUM'ne düşen, müracaat merci- inin kendisi olmadığını, bu işin va- i arasına girmediğini müra- caatçıya bildirmekten ibaretti. A— ma BYTUM böyle yapmamış, racaat sahibini yanlış yola sürükle- yerek hem böyle bir fırsatın kaç- masına yol açmış, hem de bir va- tandaşı maddi â i — zarara sokarak mesuliyet yüklemiştir. Tekzipte ileri sürüldüğü gibi, Cannes Festivalinin "devletlerara- 1" bir mahiyeti yoktur. annes Festıvalı adından da anlaşılacağı gibi "milletlerarası" bir festivaldir. Bu festivale katılan memleketlerin, devletleri değil sadece — sinemaları hususi prodüktörler tarafından temsil edilir. Festivale katılan film- leri ayırdetmek için memleket larına göre tasnif yapılması tabiidir; bundan maksat belli bir memleketin çok sasıda filmle fes- tival" katılın avantaj sağlamasını önlemektir. Bunun dışında, filmle- rin “milliyet"leri son derece elâs- tiki bir şekilde kullanılmaktadır. Meselâ bu hafta sona eren festival- de. Doğu Almanya ile Bulgarista- ın, Alman rejisörü Konrad Wolf idaresinde müştereken çevirdikleri "Stern"", festivale Bulgaristan a- dına katılmıştır, istenseydi adına katılabılırdı A Almanya sız rejisörü Alain Doğu Fran- Resnais'in Japon- festivale tense Japonya adına Amerikan katılmıştır, is- katılabilirdi. rejisörü Orson Walles'in 16 HAZİRAN 1959 İtalyan ve Fransız oyuncu ve tek- nisyenleriyle çevirdiği "Othello"yu 19 Cannes Festivaline, sinema endüstrisi bile mevcut olmıyan Fas adına sokarak büyük armağanı al- dığı malümdur. Bundan dolayı tek- zipte “"böyle bir festivale Türkiye Devleti olarak iştirakin ise, mem- leketimizin bu mevzuda resmi or- ganı olan Umum Mudurlugumuzun müsaadesine bağlı olacağı varestedir" denmesi tamamiyle yersizdir ve izaha çok muhtaç bir müdahaledir BYTUM'nün tekzibinde. 5392 sayılı kanun ileri sürülerek "Tür- kiyeyi dahilde ve hariçte her türlü vasıta ve suretle tanıtma vazifesi doğrudan doğruya Umum Müdür- lüğümüze mevdu bulunduğu cihet- le, Türkiyeyi Milletlerarası festival vesair tezahürlere iştirak suretiyle temsil etme keyfiyetinin Umum Müdürlüğümüzce verilecek müsaa- deye bağlı bulunacağı da bir nun eniridir" denmektedir. "Basın y Genel Müdürlüğü Kanunu"nun hususla ilgili vazife ve selâhiyet- leri iki maddede — gösterilmiştir. Kanunun "“Kuruluş ve vazife" baş- lığını taşıman bölümündeki i madde aynen şöyledir: "Basın . yın ve Turizm Genel Müdürlüğünün vazifesi; hasın ve yayın ve diğer vasıtalarla Turkıyeyı dışarıda ta- ve Türk demokrasısının ge— lişmelerini yaymak, bas ve yın mesleğinin ıfasıyla ılgili bakmak, iç ve dış turizmi tedbirleri almaktır". kanunun "Teşkilât", başlıklı bolu— münün yedinci maddesi de şudur: "Tanıtma Dairesi Müdürlüğü, Tür- kiyeyi tanıtmak maksadiyle mat- bualar, filmler, fotoğraflar hazır- lar; sergiler, konserler, konferans- lar tertibeder". İşte YTUM'nün tanıtma ve arada sinema işle- riyle ileili vazifelerini tanzim eden maddeler bunlardır. Bu maddelerin verdıgı vazife ve selâhiyetler nere- "Üç arkadaş"ı Cannes'a git- mekten alıkoymak nerede? Eğer tekzipteki mantık Ve tef- sir kabiliyeti sonuna kadar kulla- nılırsa ortaya ne kadar garip du- rumlar çıkacağım hu tekzibi ka- leme alanlar hiç düşünmediler mi? O vakit, Türkiyeyi dışarda tanıt- mak için konferans vermek istiyen, milletlerarası bir piyano veya keman müsabakasına girmek istiyen, mil- letlerarası bir tiyatro festivaline ka- tılan, dışarda bir elişi yahut fotoğ- raf sergisi açan herkesin UM' den müsaade beklemesi Hattâ bırakın bunları, yine bu mantığa f YTUM, “"içerde Cumhuriyetin — esaslarını ve Türk demokrasisinin gelişmesini yayma- 1şlem gehştı— gerekirdi. nın" münhasıran kendine ait bır 1ş olduğunu ileri sürebilirdi. Ama bii -ve çok şükür- iş böyle degılA dir. Zira kanun yazımın bu madde- lerde ortaya koyduğu şey, bu ka- dar geniş tefsir kabiliyetine lüzum bırakmıyacak kadar basit ve sa- rihtir: Devletin de kendi bakımın- dan memleketi içeride ve dışarıda tanıtma hususunda ihtiyaçları ola- bileceğini düşünen n yazıp, bu iş için BYTUM'nü vazifelendir- ve hususi şahıslardan ayrı o- larak filmler çevirmek, — konserler, sergiler, konferanslar tertibetmek... vazifelerini vermiştir, yoksa hususi şahısların hu yoldaki faaliyetlerine engel olmak vazifesini değil. Fakat tekzibin bundan — sonra gelen kısmı daha da garip bir id- dia ileri sürüyor: "Umum Müdür- lüğümüzce bu maksada matuf ola- rak kullanılacak takdir hakkının esas, şart ve kıstasları her hangi bir kanun veya nizamname ile tan- zım ve tespit edilmemiş olduğuna vaza kanunca bu mevzuda Müdürlüğümüze — mutlak takdir hakkı tanınmış ticesine varmak iktiza eder". rusu hu şahane mantığa hayran ol- mamak kabil değil! Önce, hıç ilgisi olmıyan maddelerden ken ine va- meği düşünmediği için bunu her hamri bir hüküm, şart veya kısta- sa bağlamayan kantin vaznnın bu tutumunu mutlak takdir hakkı di- ye İleri sür.« Umum Müdürlüğün "bu mevzu- larda mulehassıs zevattan - müte- hassasiyet ve bunun muharriri tarafından da kabul e- dildiği" hususu da başka bir tah- riftir. AKİS muharriri, jürinin "bu mevzularda mütehassıs zevat" ol— duğunu yazmamış, aksıne bu iş için belli statüsü olan, maddelere dayanan ve bilhassa etmiştir. işle vazıfelendırdıgı sahalarındaki ğerleri ne olsun, sinemayla munasebe— ti sinema seyircisi olmaklan öteye miyen kimselerden meydana gelmektedir Tekzipte, doğru doğru BYTUM'nün bu işle Vazıfelendırdı— ği ilk jürinin kararına sonradan ni- ye itibar etmediği de açıklanma— mıştır. Bütün bu hususlar gözönüne a- lınınca, tekzipte ileri sürüldüğünün aksine BYTUM'nün, memleketi- kon ve nizamnamelerle kuru]u sansür komisyonunun vazi- fesine müdahale etmek mevkiinde olduğu kendiliğinden belirmektedir. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: