13 Ocak 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

13 Ocak 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Gel gelelim erkek rolleri insanı ' giliz kadınını biribirine düşüren o Fransız jönprömiyesi ? İzzet Günay seyirciye - otuz iki dişini birden göstermekten ileriye gidemiyor. Ma- urice Duclos'nun eşkaline uyan bem- beyaz, inci gibi iki sıra diş! Ama yal- nız inci gibi dişlerle sahnede oyna- mak ve kendini beğendirmek müm- kün olsa... Yılmaz Gruda'nın rejisi iddia- sız, rahat bir reji... Eserin ikinci perdesinden başka bir tarafıyla pek fazla uğraşmadığı — görülüyor. Ama piyesin can alacak noktasını bulmuş olması da yetmez mi? "Sözde Melekler"den bir Hortlayan eski aşk macerası "“Beş Parmak" üçük Tiyatroda "Sözde Melekler" Koynanırken Dormenin ikinci eki- tanıtmış oldu.. (Five Finger Exer- zarının ilk tiyatro eseri. İngiliz tiyat- ro yazıcılığının dünü ile bugünü ara- sındaki mesafeyi bir çırpıda kavra- mak isteyenlerin, "Sözde Melekler"le bu eseri, arka arkaya seyretmeleri kafidir. İki piyes —arasındaki şekil ve muhteva farkı İngiliz tiyatrosu- nun, son otuz yılda nereden gelip nereye gittiğini gösterecek kadar a- çıktır. "Beş Parmak" bize bir İngiliz 32 aılesının yalnız günlük hayatını gös- termiyor, ruh alemini de aydınlatı- yor. Fransız kanından geldiği için, güzel sanatlardan — anladığını iddia ederek övünen, kocasını cahil ve ka- ba bulan, oğluna lüzumundan fazla düşkün, genç ve yakışıklı öğretmene -çocuklarından kıskanacak kadar- günahkâr bir yakınlık duyan bir an- ne; kibar ve entellektüel olmadığı yüzüne vurula vurula hayata küs- müş, pratik, dürüst, iş adamı bir ba- ba; annesinin şımartmaları, babası- nın terslemeleri Aarasında aşağılık duygusuna kapılmış, — uygunsuz ar- kadaşlarla düşe kalka — âvareleşmiş, ne yapacağını bilmeyen, kararsız ve cinsi sapıklık emareleri gösteren bir oğul; canlı, neşeli zeki ve iyi kalbli bir gençkız; bunların arasın- sahne da, hasret çektiği aile hayatının sı- caklığını, şefkatini bulmıya çalışır- ken kiminin sevgisi, kiminin nefre- tiyle büsbütün zehirlenen uyanık ruhlu, hassas bir alman mültecisi, genç öğretmen. Taban tabana zıt yaratılışta in- sanlardan mürekkep Harrington ai- lesi Peter Shaffer'e, bugünün İngil- teresini, ingilizlerini, bugünün ruhi iklimi içinde, güzel ve çirkin, sağlam ve çürük taraflarıyla tasvir etmek için kafi gelmiş. Shaffer'in muvaf- bu tasviri — sıkıcı bir ders sahneye etiyle, kemiğiyle canlı şahıslar çıkarması- dır. Vakanın akışı içinde şahıslardan hiçbiri kendi karakterlerine ve tabii temayüllerine aykırı bir harekette bulunmıyor, bir tek söz söylemiyor- lar. Bu ilk eserde kolay erişilemiye- cek bir ustalıktır. "Beş Parmak"ı yazan kalemden İngiliz sahnesinin ileride çok daha üstün eserler kaza- nacağı kuvvetle umulur. Sahnedeki oyun. seri Haldun Dormen sahneye koy- Emuş. Kendi sahnesinden çok da- ha küçük olan Oda Tiyatrosu sahne- sine doğrusu güzel de intibak ettir- miş. Çünkü Duygu Sağıroğlu'nun güzel dekoru oldukça teferruatlı, vaka oldukça hareketli, mizanseni de canlı ve kıvraktır Reji bakımın— lir. Bu sayede taç olduğu havayı bulmuş, daha mü- himi oyunun — heyeti umumiyesinde duyulan "hakikat", "samimiyet" bu havayı kendiliğinden yaratmaya kâfi gelmiştir. Rollerin hemen hepsinin çok iyi oynandığı söylenebilir.. Baba rolün- de Yılmaz Gruda şimdiye kadar oy- nadığı rollerle mukayese edilirse en özlü, en ifadeli, en tabii kompozis- yonunu gerçekleştirmiştir Oyunu ka- dar seyırcıyı de saran bir ma" ya vardığı söylenebilir. intibar Metin Serezlinin Chve'i de veriyor. Aşağılık duygusu ve karar- sızlık içinde kıvranan genç çocuğun yaşadığı "buhran" 1 belirtmeğe mu- vaffak oluyor. Annede Şirin Devrim kendisini sahnede ilk defa gördüğü- müz için ümit verici bir sürpriz. Za- rif, rahat ve ifadeli bir uslubu var. Anneyi "eksantrik" ve "kadın" ta- raflarını, aşırılığa müsait iki zayıf noktayı, lüzumundan fazla üzerine basmadan olgunca — vermesini bildi. Sibel Göksel -Son Hamletin genç ve güzel Ophelia'sı- Pamela Harring- ton'da sisli bir havada geçen vaka- nın güneşe açılan tek aydınlık pen- ceresi gibiydi e genç kız, yerinde akıllı ve iyi kalbli bır evlat olmasını bildi. Öğ- retmeni Langer'e gelince, n bu rolün fikir ve ruh tarafını iyi canlandırdı. YENİ YILIN İLK ŞİİR KİTABI SİYASİ KARINCA Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın bu eserini Nurullah Berk resimledi. BU HAFTA ÇIKIYOR YEDİTEBE ; YAYINLARI P.K. 77, İSTANBUL AKİS, 13 OCAK 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: