30 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

30 Mart 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

da kalmanın yolu D.P. ye girmekti! Özdemirin cevabı bır hayli dil doken lirtti. yüklerinin pek sık kullandığı hatırlattı: faz bir vecizeyi Özdemire — Bu manda bitaraf yok. Bir taraf var. Muhakkak bir partiye gir- isin" Gençlik Komitesi Başkanı bu soz- sonra söylenen kak girmelisin" cümlesi biraz yavaş ve kesik kesik sarfedilmişti. Özdemir bundan sonra Tarhana M.T.T.B. nin hükümetten lütuf bek- lemediğini, sadece haklarını istediği- ni bildirdi. Sabık İstanbul Valisinin anının sıkıldığı her hareketinden belli oluyordu. Son atımlık barutunu da harcayarak Özdemire şöyle dedi: r açık hava toplantısı yapıp, gençlerı D.P. ye davet edeceğim Özdemir binayı terkederken göğsün- de gene D.P. nin pahalıya mal olmuş mınelı rozetı yoktu. Ne var ki ileri gelenlerı kendi kendilerine gelin güvey olmuş ve Basına verdikleri bultend M.T.T. B. nin ve T.M.T.F. nun kendi safla- rında çalışmayı kabul ettiğini bildi- ren Tarhanın bir demecini yayınla- . saflarına katılmadığını a- çıkça belırttı Tarhan, bu havadisi gazetelerde gördüğünde canı bir hayli sıkıldı ve bütün hafta boşuna uğraştığını ladı Boş dönenler.. arhanın havanda su dövmekle va- dilerini kabul edeceğini bildirdi. Ziyareti D.P. gençlik komitesi üye- siyken hizipçilik gerekçesiyle ihraç edilen Erol Ergüneşle, Necati Çakır- AKİS, 29 MART 1960 oğlu organize edeceklerdi. İki Demokrat derhal paçaları sıvadılar. Yurtları birer birer dolaşıp ziyaretçi teminine başladılar. İş bir hayli yo- ucu oldu. D.P. nin başında dolaşan Ialıhsızlık burada da kendini göster- Kendilerine teklif yapılan Üniver- sıtelılerın pek çoğunun salı günü der- bir şka mazareti vardı. Gençler Başbakanı ziyaret etmek fir- satını kaçırdıklarına çok üzülüyor- lardı ! Ama elden ne gelirdi? Aksilik bir kere başgöstermişti. İki genç De- mokrat ertesi gün için yüze — yakın genç temin edebildiler. Doğrusu bu müşküllerin içinde bu —kadarına da şükretmek — gerekirdi. Bir de büyük buket yaptırdılar. Ziyaret için her- şey tamamlanmıştı günü gruplar halinde üniver- siteli gençler Park Otele — gelmeğe başladılar. Erol Ergüneş ile Necati Çakıroğlu otelin kapısında gençleri bekliyorlardı. Saat 14ü gösterdiğin- de Park Otelin girişindeki hol Üni- versiteli gençlerle lebaleb dolmuştu. Vakit ilerledikçe gençler sabırsızla- nıyordu. Bir ara kırk - elli kişilik bir grup vaktin tamam — olduğunu ileri sürerek Menderesin kaldığı — daireye doğru yürümeğe başladı. Gençleri yo- lun yarısında Hususi Kalem Müdürü Arif Özgen karşıladı. Grubu, Bey- fendinin arada sırada yemek yediği salona aldı Birkaç dakika a kayboldu. Geri döndüğünde oldukça şaşırmıştı. Ne yapacağını kestiremi- yen bir hali vardı. Gençlere "Beyfen- dinin hasta olduğunu, yataktan kal- kamadığını, zıyaretlerme çok teşek- kür ettiğini, ziyadesiyle mütehassıs olduğunu" bildirdi. Sozlerını şöyle bitirdi: GENÇLİK S aya kadar gelmek, Başba- kanı ziyaret etmek kadar mühimdir. Ben Beyfendiye — ziyaret sebebinizi anlatır ve ellerinden öptüğünüzü söy- lerim," kolalı Gıcır Bicir elbiseleri, yaka- ları bakanın hasta olduğunu biliyorlardı. ma buraya kadar toplatılıp getiril- dikleri halde Beyfendinin kendilerini kabul etmemesini bir türlü anlamı- yorlardı. Bazılarının aklına kötü şey- ler bile geldi. Yoksa Beyfendi çok a- ğır hasta mıydı? kendilerin- den saklanan bir şey mi vardı? Genç Demokratlar bir hayli üzülmüşlerdi. Yerlerinden kıpırdamağa pek niyet- leri yoktu. Neyse ki, D.P. nin ateşli tahrirat kâtibi Burhan Belge yetişti ve gençleri sahip olduğunu sandığı o bulunmaz ikna kabiliyetiyle yatıştı- rarak salonu terk etmelerini sağladı. Gençler salonu terkederken Belge ar- kalarını sıvazlıyor ve "— Üzmeyin kendinizi canım! O- lur böyle yanlışlıklar. Hoş görün. Büyüyünce anlıyacaksınız" diyordu. Gençler salonu terke hazırlanırken Arif Özgen tekrar önlerini kesti ve buket getirenin kim olduğunu sordu. Daha sonra elinde buketle Erol Er- güneş ve iki arkadaşı — Beyfendinin odasına kabul edildiler. Birkaç daki- ka sonra çıkan ziyaretçiler Mendere- sin hakikaten rahatsız olduğunu ve bu yüzden kalabalığı kabul edemedi- ğini söylediler Gençler ağır ağır Park Oteli ter- kettiler. Üzüntülü ve bir hayli kır- gındılar D.P. nin Gençlik Politikası, anlaşı- lan, pek mahir ellerdeydi! Başbakan tarafından kabul edilmeyen gençler Milyoner değiller ki...

Bu sayıdan diğer sayfalar: