March 30, 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

SPOR Klüpler Sıra Galatasarayda Sanki herşey olup bitmiş, Başbakan Yardımcısı Medeni Berkin klüp başkanlığına getirilmesi bir spor sitesi ve stadyumun yapıla- cağı vaadi ile bütün Fenerbahçeliler siyasi kanaat ve düşünüşlerini değiş tirmişlerdi de, şimdi sıra Galatasa- raya gelmişti! Ancak, Galatasarayda işler pek yavaş gıdıyordu Belki onlarda bu işi kıvıracak bir Fidel Castro -Erdal Kocaçimen- yoktu. Kongrelerinde başkan adayları stad yaptıracakları- nı asla vaad etmiyorlardı Belki de öbür klüplerin aksine olarak, baş- kanlarını siyasi »nüfuz sahibi şahsi- yetlerden seçmek yoluna — gitmiyor- lardı. İşte bu hava iledir ki, son Ga- latasaray kongresinde Sadık Gizler Osman Kapaniler bir tarafa bırakıl- mış, tüccardan Refik Selimoğluna iti- bar edilmişti. Aradan bir hayli zaman geçmişti. Galatasaraylıların da halli gereken birçok ihtiyaçları, meseleleri vardı. Galatasaray Lisesinden mezun bir- çok milletvekili klüplerinin davala- rını yüksek kademelere, selâhiyet ve söz sahiplerine ulaştırabilirlerdi. Bu mevzu ile ilgili olarak gazetelerde de bazı haberler çıkmıştı. İşte aynı ta- rihlerde Erdal Kocaçimenin gayreti ve Atıf Topaloğlunun tavassutu ile muhaliflerden bir Ankarada görüş- meğe muvaffak olmuşlardı. Kısacası, Başbakanı ziyaret ve bağlılıklarını bildirmek fikri — Galatasaraylılardan çıkmışsa da, açıkgöz ve çabuk dav- ranan Fenerbahçeliler bu ziyaretle- rin aslan payını almasını bilmişlerdi. Aynı sebebledir ki, Galatasarayh milletvekillerinin toplanması leri Bakanı fahri başkanlığa getirilmesi ve Baş- bakanı ziyaret işleri pek yavaş gidi- yor, daha doğrusu itibar görmüyor- du. Gerçı sportif klüplerin bu çeşit siyasi polemiklere girmesinde fayda uman bazı akıl hocaları vardı. Bunla- rın gösterdikleri çabalarla Galatasa- ray idare heyeti bir müddet önce Fa- tin Rüştü Zorluyu ziyaret etmiş, ba- zı isteklerde bulunmuştu. Daha son- ra Galatasaraylı milletvekilleri top- lantıya davet edilmişti. Ancak, bütün hazırlıklar beklenen ve umulan sonu- cu vermemiş, bu toplantıya -meclis tatil olduğu halde- sadece altı mil- letvekili katılmıştı. 22 Mart 1960 sa- l1i günü klüp 1lokalinde yapılan bu toplantıya Fahrettin Ulaş, Mithat Perin, Münir Hayri Ürgüplü, Nihat Bekdik, Dündar Pekard ile Hüseyin 34 Ulus gelmiş, aralarında bir müddet sohbet ettikten sonra sessizce dağıl- mışlardı. Gösterilen bütün gayretlere rağmen, Galatasaraylılar arasında iktidarın istediği hava yaratılama- mıştı. Şimdi, — Fenerbahçenin Fidel Castro'su gibi, tuttuğunu koparan, müteşebbis, ateşli bir demokrat Ga- latasaraylı aranıyordu. Kısa zaman- da bu da bulunacak, F. Bahçe gibi G. Sarayda mükemmel bir stada ka- vuşacaktı!; Basketbol Hocaya atılan yumruk Geçen hafta çarşamba gecesi İstan- Spor ve Sergi Sarayında bir basketbol maçı sırasında cereyan e- den bir olay, gerek Galatasaraylılar, gerekse Türk sporu için cidden üze- rinde esefle durulacak kadar hazindi. Tribünleri dolduran 3500 e sporsever sahada yapılmakta Türkiye basketbol şampiyonası final- lerinden Galatasaray - Darüşşafaka maçını seyrediyorlardı. Karşılaşma, basketbol kalitesi bakımından bir de- ğer taşımaktan uzak olmakla bera- ber, müsabakanın bir revanş mahi- yetini taşıması, sayıların karşılıklı yapılması sebebiyle oldukça heyecan- lı bir hava içinde cereyan ediyordu. Maçın ikinci devresinin 13 ncü daki- kasına bu hava içinde gelinmişti. Ha- kem 13. dakikada Darüşşafakalı Dur- sun ve Nedrete 5 nci faulü vermişti. Bunun üzerine Darüşşafaka antrenör ve Koçu Yalçın Granitin sinirli el ha- reketleri ile hakem masasına doğru yürüyerek itiraz ettiği görüldü. Gra- nit, hakem masasının yanına henüz gelm ki, sağ tarafta G. Saraylı yedeklere ayrılmış olan sıradan bas- ketbolcu Tuğrul Demirin hışımla a- yağa kalkarak eski hocasının üzerine yürüdüğü görüldü. — Eski hocası ve takım arkadaşı Granite söylediği a- ğız dolusu küfür yetişmemiş olmalı ki, suratına olanca kuvveti ile bir de yumruk vurdu. Granitin mukabe- le etmek tenezzülünde bulunmadığı bu sporcuya antrenörü Dr. Ali Uras hak ettiği dersi sert bir tokatla ver- di. Mütecaviz sporcu buna rağmen saldırmakta devam etti ise de etrafta bulunanların yardımı ile içeri götü- rüldü. Bu sırada tribünlerin hali gö- rülecek şeydi. G. Saraylılar dahil ol- mak üzere binlerce seyirci bu çirkin tecavüzü ve onun kahramanı Tuğ- rulu yuhalıyordu. Yalçın Granit, uğradığı — tecavüz karşısında, hiç bir mukabelede bu- lunmadan gozlerı , bir kenara lirdi ama, yetiştirdiği, ortaya çıkar- dığı bir talebesi nasıl kendisine teca- vüz edebilirdi? O, Tuğrulu henüz genç bir basketbolcu olarak Kadıköy- spordan bizzat G. Saraya transfer ettirmiş, yıllar yılı kendisine vererek yetişmesini — sağlamış, takıma kadar yükseltmişti. Hadiseye şahit olan veya gazete- lerden öğrenen hakiki Galatasaray- lıların üzüntüleri, — Granitinkinden daha çoktu. Sarı - Kırmızılı renklere yıllar yılı bir kaptan, bir hoca olarak hizmet eden büyük bir sportmene, şimdi başka takımı çalıştırsa da böy- le bir hareketi reva görecek kimse aralarında bulunamazdı. Zaman za- man maçlarda hadise çıkartmayı huy edinen bu sporcudan G. Saraylı- lar artık bıkmıştı. ruk bardağı taşıran damla Tuğrulun kulüpten ihraç edilmesi yo- lunda bir cereyan başlamıştı. G. Sa- ray kulübüne gönderilen telgraflar binlerce kişinin arzusunu dile getiri- yordu. Hadiseli Basketbol maçı Sporcudan vefa... AKİS, 29 MART 1960