26 Haziran 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

26 Haziran 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA Filmcilik Pinokyo'dan sonra Çanlı resimler ustası Jirl Trnka, kişisel sinemayı en ileri noktası- na ulaştırmıştır. Tek başına yarat- tığı bir dünyayı, bir kaç yardımcı- sıyla birlikte hep ileri götürmeye çalışan Trnka, çağımız sinemasında m yapıcısının eserine olan mutlak üstünlüğü! rm Eyl a en dünyasında, maya ü büyük yenilik setinin. Her film- de rastlanan senaryo ve montajın dı- şında, Çek sinemacısı, kuklalarım el- leriyle yapar, dekor ve aksesuarı hazırlar, birer resim veya kukladan başka bir şey olmayan kişilerini te- ker teker canlandırır, harekete geti- rir. Bu, aslında aktörün, rejisör ta- rafından idare (edilmesinden başka şey değildir. Ama, Trnka'mn kişileri- nin idaresi, yaşayan aktörlerin ida- resinden çok dana güçtür. Trnka, her hangi bir rejisörden farklı Ola- rak, filminin her şeyini tek başına yaratmak sorundadır. Walt Disney*- in açtığı canlı resim çığırım devam ettiren her sanatçı da Trnka gibi büyük bir yaratıra güce sahip olmak sorundadır. Ama, onun gibi gerçek konuları kuklalara oynatmayı başa- ran bir sinemacı henüz-çıkmamıştır. Bundan onbeş yıl kadar önce, canlı resimle uğraşan sinemacıların el attığı konuların dar bir çerçeveye sığdırılmış olduğu söylenirdi. Trnka bu sınırları çok genişletmiştir. Can- lı sinemayı çeviren bu sınırın nasıl genişlediği, sanatçının * "Çek Destan- ları" ve "Bir Düş" adlı filmlerinde ral ik şekilde ortaya çık- maktadır. Trnka'mn, kuklalarla çe- Te ei konuları çeşitlidir. Türküsü" bir western'i andı- Da "Çek Yalı feza yarışından bah- seder, "Çek Destanları" Çekoslavak- yada dilden dile dolasan eski efsane- lerin hikayesidir. "Bülbül ve Çin İm- paratoru" tanınmış bir Çin masalını anlatır, "Bayaya" ise, bir Orta Çag hikâyesinden başka bir şey değildir. Trnka, filmlerinde kendinden başka- sına güvenmez. Hiç kimsenin de onu etkilediği sezilmemiştir. £ Filmlerini tek başına yarattığından, bunların her biri, bir öncekinden daha iyidir. Teknik yönünden, Trnka her filmin- de biraz daha ilerlemeyi bilmiştir. "Sirk" adlı filminde kartondan ke- silmiş tiplerden faydalanmış, -papier decoupe-, "Yaylı Adam"da ise, ger- çek dekorlar üzerine resim yaparak çalışmıştır. "Armağan" da, canlı re- simle birlikte tabiattan da faydalan- iel AKİS, 26 HAZİRAN 1961 mış, daha sonra çevirdiği filmlerde ise kuklaları kullanmaya başlamış- tır; Sinemaya giriş rnka, "alaydan yetişme" deyimiy- le gösterilecek bir sinemacı de- ğildir. Gerçek işi, ressamlık ve kuk- lacılıktır. Resim türünün çeşitli dal- larında değerini kabul ettirdikten sonra 35 yaşında sinema ile uğraş- maya başlamıştır. Ancak, 36 yaşına kadar ortaya çıkardığı eserleri de yabana atmamak gerekir resim alanında birbirinden çok fark- lı ressamlar tarafından etkilenmi; Rönesans ressamlarından sürrealist. lere kadar her sanatçının üzerinde durmuştur. Bu bakımdan, Trnka'nın sanatı, bütün gelmiş geçmiş ressam- ların bir insanda toplanmış hali sa- yılabilir. Oniki yaşında ilk kuklasını yapsa Trnka, daha o zaman üstün başarı göstermiştir. On yıl sonra, ortaya çıkaracağı kukla koleksiyo- nu pek çok kişiyi şaşırtacaktır. Gerçek ve kuklalar yıKalardan faydalanarak o çevril- miş filmlerin, canlı resimden çok daha büyük bir inandırma gücü var- dır. Canlı resmin dümdüz dünyası, çocuk masallarından başka şeylerin anlatılmasına pek firsat Trnka'nın kukla ile çevrilmiş filmle- rinin ise seyirci üzerindeki Es çok daha başkadır. , boş- lukta hareket etme gücü ile; canlı resimin dümdüz dünyasından ayrıl- makta ve filme gerçek havasım ve- rebilmektedir. Her filmindeki kişilere göre kuk- lalarını elleriyle yapan Trnka'nın bu cansız aktörleri gerçeğe çek benze- diğinden, seyirci üzerindeki etkisi canlı resimden çok farklı olmamak- tadır. Ayrıca, Trnka sadece hareket gücünden faydalanmış ve kuklalı filmlerinden konuşmayı kaldırmıştır. Böylece hareket sanatı veya pando- mimaya, ünlü Çek sinemacısı saye- sinde başarılı bir dönüş olmuştur. Kuklalarım istediği gibi idare e- den Trnka'nın filmlerinde büyük bir hareket göze çarpar. Trnka, kuklalı harp sahneleri yaratmayı bile başar- mıştır. Kukla üstünlüğünün yanısı- ra, Irnka çok iyi bir rejisördür. Mi- AKİS - Reklâm — 35 zansen tekniği kusursuzdur. Operanın başaramadığını yapma! gr sanatı, tiyatro ila müziği bir- leştirmek isteyerek ortaya çık- mış, fakat bunda hiç başarı kazana- mamıştır. Bazı müzikal filmlerde de görülen bu deneme, Trnka'nın, "Bir Yaz Gecesi Rüyası", "Eski Çek Des- şarıya ulaşmıştır. Bu filmlerde iki eğil, çok daha fazla sanat kolu bir, araya gelmektedir. Resim, heykel, müzik, dans, edebiyat, şiir, onun film lerinde büyük bir ustalıkla toplan- maktadır. Bunda, Trnka'nın olduğu kadar, yardımcılarının da büyük rol- leri bulunduğunu unutmamak gere- kir. Sayısı pek az olan bu yardımcı- larla Jiri Trnka arasında büyük bir, anlaşma havası görülür. Zaten onlar, ii yardıma değil, ustaları gibi bi- r film Yapı akdar En ünlü ikisi Bretislav Pojar ve Jeri Brdecka, tek başlarına yaptıkları “ilmlerle de ta- nınmışlardır. En , başarılı e e" yük bir başarı kazanmıştır. Diğer bir yardımcı. Vaclav Tro- jan başlıbaşına bir değerdir. Sinema sanatının bu en başarılı bestecisi Trnka'nın filmlerinin hepsinde çalış- mıştır. Birçok eleştirmecinin sinemadan ayrı bir sanat olarak kabul ettiği ve bu yüzden de savsakladığı Trnka'mn kukla filmleri, aslında gözden uzak tutulmaması gereken büyük sanat eserleridir. Eserleri 24 Şubat 1912 yılında Pilsen'de do- gan Jiri Trnka, çok genç yaşta, ün- lü ,Çekoslovak kuklacısı Josef Sku- pa'nın dikkatini çekmiştir. Pilsen li- sesinde resim öğretmeni olan Skupa öğrencisine kukla sanatının bütün inceliklerini öğretmiş ve onu yetiştir- iştir. 1932 - 35 yılları arasında Prag Güzel Sanatlar Akademisine devam eden Trnka, Skupa'nın kukla tiyat- rosu ile de yabancı ülkelerden bir ka- çına uğramış, Stockholm, Leipzig ve Prag'da resimlerin sergilemiştir. Bu arada kitap resimlemeye de başla- mış, ayrıca Çek basınında yer alan karikatürleri dikkat çekmiştir. 1939 yılında Prag'da büyük bir sergi aç- mış, harp yıllarında da, Grinin ve Andersen'in masal kitaplarını resim- leyerek büyük ün kazanmışta. Bu arada Küçük Ayı Mircha'yı da yara- tan Trnka, kahramanının serüvenle- rini anlatan bir kaç ciltlik kitap re- simlemiştir. Mili Tiyatronun da de- koratörlüğünü üzerine alan Trnka,. "J. Trnka Kukla Tiyatrosu"nu da bu arada kurmuş ve bir atfen devam et- tirmiştir. Çekoslovakyanm komünist* ler eline geçmesinden önce de, iki canlı, resim - film çevirmiştir. 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: