18 Aralık 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

18 Aralık 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Basına verilmesi iktiza eden tebliğe (Oo göre, birkaç gün evwvel bir bomba gibi opatlayan istifasıyla ortalığı karıştıran (Bölükbaşı, grup arkadaşlarının sonsuz ısrarları kar- şısında, eski vazifesini -büyük feda- karlık yaparak- kabul ediyordu. Bö- ü , bizzat Kaflı tarafından ka- dare Kurulu tebliğini kemal-i ciddi- yetle okudu ve sonra, tebliğin altına bir de not konulmasını emretti. Bu mühim nota göre, C.K.M.P. nin ün- lü başı tekrar eski vazifesine başlı- yor ve ilk iş olarak hem Mevlana ih- tifaline iştirak etmek, hem de parti teşkilâtıyla temasta bulunmak üze- re bir Konya yolculuğuna çıkıyordu Kaflı verilen emri gene etekleri zil çalarak yerine getirdi. Osman Beyin yeni macerası şöy- le başladı: Evvelki haftanın sonun- daki gün. C.K.M.P. nin otoriter Ge- nel Başkanı partisinin mutemet Ha- san Efendisini evine çağırdı. Ona bir mektup verdi ve bunu, götürüp par- tiye teslimini bildirdi. Mektubun için- de, liderin sürpriz istifası vardı. Ha- san efendi patronunun dediğini yap- tı. Yaptı ve tabii, sanki Genel Mer- kezce ufak çapta bir bomba patladı. Hakikaten, hadiseden dört gün sonra, partinin Tuna caddesindeki Şirin Genel Merkezinde cereyan eden telefon muhaveresi istifanın Bö- Hükbaşı taraftarları üzerindeki tesi- rini gösterdi. Haberin gazetelerde intişar etti- ği o perşembe günü, saatlerin 12.40'ı gösterdiği sırada (o(mühmel yi ceketsiz bir adam sağ eline, m tün üzerinde bulunan telefonun re- yaş mühmel giyi- nişli adamın ilk sözleri " Sonra bir ifade — Efendim?.." oldu. müddet bekledi ve üzgün bir ile âdeta ağlarcasına: "— Yazamadım o şekerim. Bile- mezsin, elim ayağım kırıldı. Hiç vi şey canım istemiyor" diye oceva verdi. Sonra kafasını iki tarafa sal, Be ve kekeleyerek: Yazarım şekerim, yazarım. Şu Gmk beyin istifası »erteyi mahvetti. Perişan olduk" diye ekle- di. Daha sonra da telefonun resep- törünü yerine . Her haliyle Kurtböke ile konuşmuştu. Oktay ken- disinden o günkü yazısını istemek- teydi. Ama Kaflıda hal mi kalmıştı ki? Halbuki bir gün önce ne güzel, Bölükbaşının yüksek şeflik vasıfla- AKİS, 18 ARALIK 1961 Osman Bölükbaşı Olur mu ya! rını terennüm eden bir fıkra döktür- ştü İşte şimdi Şef kuzucuklarını ter- kediyordu. Bölükbaşının davranışının İkinci len tenkitlerdir. Bölükbaşı, gerçi Ge- nel Merkezde duruma hakimdir ama teşkilattan çatlak sesler gelmekte- dir. Osman Bey, bir kısa müddet li- derlikten çekilirse, o müddetin SO- nunda eski yerine daha kilde ve "Aranılan geleceğine inanmaktaydı. Bölükbaşı her zaman "Menderes za- manında çekilmeyi bilseydi, düşme- yecekti, Oo kuvvetlenerek Oo gelecekti" demektedir. Şimdi, bu tecrübeyi şah- sından yapmak istiyordu. Al takke, ver külah B u yüzdendir ki istifanın kuvve- den fille çıkması, .P. için- deki Bölükbaşı taraftarlarını hareke- te getirdi. O gün öğleden sonra C.K. M.P. içinde Bölükbaşının bu hareke- ti bir nazlanma şeklinde tefsir edildi. Nitekim Bölükbaşının İsrail evlerinde ki dairesi dolup boşaldı. C.K.M.P. li Bölükbaşsıcılar o Genel Başkanlarını bu kararından vaz geçirmek için el- lerinden geleni yaptılar. Fakat Bö- lükbaşı Nuh diyor Peygamber demi- yordu. Ahmet Oğuz, Kadircan Kaflı, Fuat Ara gibi mutemet dostlarla yapılan gizli” Celselerde halefini seçti. e Başkanlığa getirilecek, fakat C.K.M. P. içinde gene Bölükbaşı politikası yürüyecekti. İhtiyatlı Bölükbaşı, hususta Ahmet Oğuzdan kati temi- nat almayı da ihmal etmedi. YURTTA OLUP BİTENLER "Gelse o şüh meclise.." Fakat, hikâyenin asıl eğlenceli saf- hası bundan sonra başladı. Bölük- başının nevi şahsına münhasır bir ustalıkla ortaya çıkardığı bu istifa hadisesi, C.K.M.P. içinde bulunan müfrit Bölükbaşıcılar tarafından sü- ratle isşendi. İstifa haberinin basın- a arz-ı endam ettiği günden Ü sonra, saat 10,30'da lantıya çağrıldı. Grup toplantısında enel Başkanın istifa mektuba ba- -is konusu edildi ve Bölükbaşıcılar tarafından, partinin bir yıkılışa e ru gittiği şeklinde yorumlandı. Bu rada Başkanlığa verilen iki takrir, meseleyi oaydınlatmak için gerekli çareyi gösterdi. Takrirlerde Sütün mülâhazalar serdediliyor ve Bölük- saat 16.30'da gelebildi. lükbaşının Grup toplantısına katıl- ması bile esen gergin havayı yumu- şatamadı. C.K.M.P. nin hayati mese- lesinin konuşulduğu Grup toplantısı nihayete erdiğinde saatler 22.30'u gösteriyordu. Bol lâf sarfıyla Bölük- başının yumuşaması temin edilmişti. Fakat gene de iri liderin ağzından "peki" kelimesi çıkmadı. Ertesi günki Genel İdare Kurulu toplantısında ise, gene gündem Bö- lükbaşıya tahsis edilmişti. Ne. var ki, nazlı Başkan bu toplantıya da gel- memeyi doğru buldu. Genel İdare Kurulu, saat 11'de toplandı ve Ge- nel Başkan O Bölükbaşının, istifasını geri aldığına dair bir bildiri yayın- lanmasına karar yerdi. İşte Kadir- can Kaflının sonsuz sevinci bu karar dan doğuyordu Böylece Bölükbaşının Genel Baş- kanlıktan uzak kalma süresi, kendi tahmininden bile az sürdü vs herhan- gi bir tehlike bahis konusu dahi ol- madan sıcak koltuğuna başka biri- nin oturduğunu görmedi. Şimdi, C.K.M.P. içinde en fasla merak konusu olan, bu taktiğin teş- kilât tarafından nasıl karşılanaca- ğıdır. Üstelik Bölükbaşının ( dikkati çeken bu ani feragatinin hemen aka- binde bir yeni kombinezonla tekrar Genel Başkanlık koltuğuna oturma- nın teşkilâttaki aksülâmeli büyük o- lacaktır. Üstelik, Bölükbaşının bazı şahsi sebeplerle koalisyona girmeyi- şi ve Mecliste muhalefet partisi ol- mak şansını Y.T.P. ye üzere oluşu, C.K.M.P. nin ne uzar ne kısalır bir parti halinde kalmasını intaç etti. Teşkilâtın direnme o se- beplerinden biri de buydu. 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: