18 Aralık 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

18 Aralık 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER le, bunlara sarfedilecek meblağ so- ruluyordu Plânlama dairesi üçlü heyete is- tenilenleri geniş o tafsilatıyla verdi. Heyet bunları incelemek üzere 12 saat müsaade istedi. Hikâyenin esası NATO'nun yapacağı bu yardımın kararı, NATO Konseyinin bun- dan önce Oslo Toplantısında alındı. Daha sonra, Komadaki Antikomü- nist Devletler toplantısında mesele - nin başka cephesi üzerine eğilindi. NATO' Ni ilk beliren cereyan, bir fon kurulması ve teşkilâta dahil ol- sun olmasın, gerekli bütün memle- ketlere yardım yapılması o şeklinde tecelli etti. Fakat buna, bilhassa larının NATO'dan yardım kabul edip etmeyecekleri meçhuldü. Sonra, NA- TO'nun içinde zayıf bünyeli memle- ketlerin mevcudiyeti nasıl unutula- bilirdi ki?. Evvelâ onların dâvası ü- zerine eğilmek gerekmez miydi? Ko- madaki toplantıda hesaplar, Batının, nötralist devletlere yaptığı yardımın NATO içindeki Az Gelişmiş Memle- ketlere yaptığı yardımın çok üstün- de bulunduğunu gösterince biraz hi- gelindi. Zira bu sonuncular, NATO içinde bir askeri gayret sar- fediyorlardı. İktisaden bu gayreti karşılayacak hale gelemezlerse, ta- şıma suyla değirmen daha ne kadar müddet dönebilecekti ki? Böyle o- lunca NATO, Türkiye ve Yunanis- tanın meseleleri üzerine eğilmek lü- İşbirliği Teşkilâtı, (kendi bölgesin- de Milli Gelirin on yılda 9 50 nis- betinde artması kararını verince NATO'nun, zayıf mensuplarının ya- ralarını sarması farz oldu. Zira bu, nüfus artışı nisbeti düşülürse, aşağı yukarı 9 4 nisbetinde kalkınma hı- zımı gerektirmektedir. Türkiye, Mil- li Gelirinin 20 18'i nisbetinde bir meb- lağı bu işe ayırırsa böyle bir hız el- de edebilecektir. Halbuki iç kaynak- larımızı kullanmak etiyle, rımlarımızın Milli Gelirin -bu, 30 milyar lira civarındadır 9o 14'ünün üstüne çıkması İhtimali yoktur. De- mek ki açık, dış yardımla kapatıla- caktır. NATO, her hangi bir karar ver- Türkiye ile Yunanistan itiraz etti- ler. Bir defa, NATO bir askeri te- şekküldü. O sıfatı itibariyle, başka- zumunu hissetti. ihtilâl Bir noktayı, unutuyor gibiyiz. Biz 15 Ekim seçimlerini, o günden öncesi üzerine sünger çekilsin diye istedik. İstedik ki Türkiyenin hayatında o gün bir yeni, temiz, beyaz sayfa açılsın. Eski kinler, eski infialler, haksız sanılan, haksız olan davranışlar unutulsun. 27 Mayıs- tan evvelki devrin hesabı, İhtilalle kapatılmış bulunsun. İhtilâl de seçimle bitsin. Böylece, mazi üzerine eğilmek âdeti kalksın, gözler istikbale çevrilsin. Bu memleketin asıl dertleri ortadayken ve her biri bir hal yolu bekler- ken dar çekişmelerle uğraşılmasın. ayır, sanki böyle söylenmemiş. Sanki denilmiş ki, İhtilal en ii niyetlerle bir kenara çekilince siz İhtilâli münakaşaya başlayın. Bizim ihtilâlimizin hangi ş rın icabı olduğuna ve bu yüzden milletçe nasıl bir kurtu- luş olarak karşılandığını unutmak kabil midir? Bizim ihtilâlimiz bir zümrenin değil, milletin malıdır: Ama, ihtilâl bu! Her tasarrufunun anuni, haklı, doğru ve âdil olmasına imkân mı vardır? Eğer i tilâller bun- ları sağlasalardı, en faziletli rejimler demokratik rejim- ler değil, ihtilâl rejimleri o- lurdu. Niçin İhtilâl bir ola- ganüstü durumdur? Niçin ihtilâl istenmez? Niçin ihti lal son çaredir? Niçin ihti- lâl ancak başka kapı kalma- yınca başvurulan (yoldur? Çünkü ihtilâl, kendine has mantığı, kanunu ve hukuku olan rejimdir. Bizim ihtilâl razı olmuştur, bunu etmiştir. Zira biz, milletçe onu bahis konusu etmeme tasarrufların) ele almama hadiseyi Ur olup bitti sayma vaadinde bulunmuşuzdur d» ondan.. Yoksa o pek âlâ man tığını da, kanununa da, hu- kukunu da sürdürebilirdi İyi mi ederdi? Hayır! Bin defa, hayır. Bu, ilelebet sü- rer miydi? Hayır! Bin defa Hatırla Hele bu arada Yassıada eden önce, Türkiyenin durumunu bütün çıplaklığıyla görmek istedi. Avrupa iktisadi (Bitirdiğimiz hafta içinde, üç ekspe- Tasarrufları hayır. En sonda başını belâya sokmaz mıydı? Evet! Bin defa evet. Ama, bu denemeyi yaşamamak için bir Centilmenler Anlaşması kabul ek İhtilâl seçim yapacaktır, İhtilâl seçimle bitecektir! Bunları, simdi söylemek neden? Bir takım aklıev- veller havanın müsait olduğu kanısı içinde İhtilâli mü- nakaşaya kalkışmış görünüyorlar da, ondan. Sözlü so- rular, teklifler, takrirler.. Bir tanesi, düşüklerin radyo- da söz konusu edilen haksız iktisap iddialarının hesabı- nı soruyor. O yayınlar yapılırken, bugün, pek tesirli sandığı teşrii masuniyet zırhı arkasında kabadayılık taslayan zat susuyordu. Ama bu mecmua, o yayınların bir psikolojik hata olduğunu söylüyor, bunların iyi te- sir etmediğini bildiriyor ve durdurulmalarım istiyordu. Şimdi, bu mecmua diyor ki: Olan oldu, bir seçim yapıldı ve bütün hesaplar görüldü. Fakat, o ne? Öteki kahra- man, hesap sormaya kalkışıyor. Neyin hesabı? Seçimle ispat edilen iyi niyetin hesabı m Biz, başta İhtilâlin ta kendisi, herkese ispat etmek istedik ki o ihtilâllerin mü- çin onların ayakta o bekle- mesine lüzum yoktur. Mil- letlerin sağduyusu (bunu sağlamaya yeter. İhtilâl bi- kahramanları İspat etme hevesine kapıl- mışlarsa ve onların mensup oldukları opartiler bu gay- retleri alenen takbih etme- yeceklerse olacak olan şu- dur: . İhtilâlden hesap gene so- rulmaz. Zira bir kuv- vet dengesi işidir. Mukabil ihtilâli yaparsın ve hesabı sorarsın gücün? Ansa, se u boş hayale kendini kaptırırsın, bakar sın, oturmuş ihtilâl karşın- da, gene dimdik ayaktadır sevgilim.. Var mı, kazancın? AKİS, 16 ARALIK 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: