13 Ağustos 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

13 Ağustos 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER letvekili olarak parlamentoda bulun- du. Bu dört yıl Azizoğlunu bir başka yönde olgunlaştırdı. İleriyi görüşü, hissi bir insan oluşu D.P. başlarının gidişini anlaması için kâfi geldi. tika cilveleri Azizoğlunu 1957 seçim- terinden sonra politikadan bir müd- det ayırdı. Güç Birliğine katılmadı, C.H.P.içindeki politika kaynaşma- larına girmeği istemedi ve yakın ar- kadaşlarının yeni partilerindeki post- larını kıskanmadan Silvandaki çiftli- ğine çekildi. İhtilale kadar Azizoğlunu bir zi- raatçı olarak göreceğiz. İhtilal (o ve ka Sall Se Azi- zoğlunu cezbetti, Yeni Türkiye Par tisinin kurucuları arasına girdi. o Di- borsasının azami hadde çıktığı, an- cak yerli ilâç sanayiinin gelişmesiyle bunun ortadan kalktığı bilinmekte- dir. ugün Türkiyede ilâç iki yoldan tedarik edilmektedir. Yerli ilâç sana- yü ve ithal.. Yerli sânayi, Devletin kurduğu fabrikalarla Yabancı Sermayenin or- taklaştığı fabrikalar tarafından o ya- pılmaktadır. Türkiyede bugün yerli ilâç sanayiinin gelişime imkânları a- çılmıştır. Özel sektöre Devlet eliyle yapılacak yardımın bir kısmının bu sanayi koluna aktarılması önemli dö- viz tasarrufunu sağlıyacaktır. İthal edilecek ilâçların durumu Bakanlık tarafından tesbit olunmakta ve bunda kıstas, "zaruret" olarak ele alınmaktadır. Bugün Türkiye dışa- rıdan 134 kalem ilâç ithal etmekte- Doktorlar bir arada Allah ayırmasın yarbakırda diğer ezdi, di parti adaylarını milletvekili olarak Meclise gel- Yeni Türkiye partisindeki içi mücadeleleriyle, Meclis içindeki mücadeleleri Azizoğlunu çevresinde biraz daha sevdirdi. İtidalliydi, aşırı hırsı yoktu. İşleri emin fakat ağır yürütüyordu. 2. Koalisyon Azizoğlunu Sağlık Bakanı olarak içine aldı. Yeni Bakan evlidir. Son derece iyi aile babasıdır. Okumayı gever. Günlük gazeteleri i- lanlarına kadar sabırla okur. Bekleyen dâvalar essiz sedasız, çalışmalarının seme- resini sadece sıhhatli Türkiyeli- lerde görecek olan Sağlık Bakanlığı- nı bekleyen önemli işlerden biri de ilaç meselesidir. Bir devirde Türkiyede ilâç kara- 20 parti dir ve bu rakam Beş yıllara naza- ran bir hayli düşükt Ancak bu küçük ihtiyaç dahi Tür- kiyeye bırakılan mirasın ağır yükü dolayısıyla kolaylıkla karşılanmakta ve kotaların ihtiva ettiği ilâç türle- rinin memlekete getirilmesi dış te- diye açıklarından dolayı oyapılama- maktadır. Türkiyenin ilâç dâvasının ilâç sa- nayiinin büyük çapta gelişmesiyle halledileceği ilgililerde genel kanaat- tir. Buna rağmen şimdilik ilâç kara borsası hemen hemen imkânsız gibi- ir. Sağlık müesseseleri göğlık Bakanlığı ilgililerinin en faz- la ürktükleri şey, Türkiyenin has- tahane ve yatak adedini gösteren is- tatistiklerdir. Türkiyede halen, Sağ- lık ve Sosyal Yardım Bakanlığına ait 626 müessesede 40 bin 890 yatak mev- cuttur. Diğer müesseselerle birlikte genel yatak adedi 54 bin 143 tür. Bu rakamlar gözönüne alınır da bir bir bölünme yapılırsa Türkiyede 10 bin kişiden ancak 18 veya 19 kişi hastahanelere yatabilecektir. Yani 10 bin nüfus için elde mevcut yatak ade- di 18,5 tur. Bu konu üzerinde, Bakanlık el- deki imkânları kullanmak amacıyla Devlet Planlama Teşkilatına bir ön proje göndermiştir. 5 yıllık plânda bakanlığın teklifinde bir kesinti ya- pılmadığı taktirde, tedavi edici nel müesseselere her yıl bin, Verem hastahanelerine her yıl bin adet ila- ve yapılacaktır. Ayrıca yüz yataklı 20 doğumevine ihtiyaç bulunmakta, 5 yüz yataklı iki akıl hastahanesi lü- zumlu görülmekte, 10 ar yataklı 247 sağlık evinin muhtelif yerlere o ser- piştirilmesi gerekmektedir. Bu mese- lenin halli de sâdece bir noktaya, pa- ra bulmaya dayanmaktadır. Ünlü hastalıklar yeis üç ünlü hastalık bazı böl- gelerde insafsızca hükmünü yü- rütmektedir. Bunların en fazla re- vaçta olanı şimdilik trahomdur, hom Güney - Doğu bölgelerinde bü- tün şiddetiyle devam etmektedir. Şim- dilik Türkiyedeki Trahom illetine müptela - resmen kayıtlı olanlar 153 bin 111 kişidir. Ancak trahomun yay- gın olduğu bölgede yaşıyan nüfus sa- yısı 6,5 milyonun üzerindedir, Bilinen gerçek bunların 9 30 nun trahomlu olduğudur. Böylece Trahomlu sayısı- nı 2 milyonun üzerinde kabul etmek gerekmektedir. Bu hastalıkla savaş için para I milyon 60 Un Ilımdır, Bir başka ünlü hastalığın adı Frengidir. Gene Doğu bölgelerinde pek faali görülen bu hastalığın te- davisi bir hayli güç olduğundan ilgi- liler büyük sıkıntı çekmektedir. Tür- kiyede tesbit edilebilen frengili sayısı şimdilik, 34 bin 859 dur. Frengi mü- cadele teşkilâtı ise 9 tabib, 31 sağlık memuru ve sâdece 7 motorlu vasıta- dan ibarettir. ayrılan Gene aşağı yukarı aynı bölgeleri tehdid eden cüzam için şimdi 10 tabib Türkiyede mücadele etmektedir. Cü- zamla ilgili mücadele bu 10 doktorun omuzlan üzerinde bulunmaktadır. 1500 kadar cüzamlı olduğu istatistik- lerden anlaşılmakta, ancak son sa- manlarda Doğu illerimizden O birka- çında bazı vakalara rastlandığı belir- nin epi gök mmm üzerine eğilme- mesi gereken işlerin başında Tür-

Bu sayıdan diğer sayfalar: