20 Ağustos 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

20 Ağustos 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ko adı müteşebbislere cazip gelmiştir. Ama Melih Sipahioğlu bununla da ye- tinmemiş ve geniş çapta bir de anket tertiplemiştir. Anketin sonucu Fruko adının benimsendiğini ortaya koyun- ca, bütün tereddütler zail olmuş- tur. Halen Türkiyenin en modern te- sislerinden biri oOhalinde çalışmakta olan Fruko fabrikasında beş çeşit meyve suyu imal edilmektedir. Bun- lar Portakal, Vişne, Limon, Greypf- rut ve Turunç sularıdır. Fabrika ay rıca, gazoz da yapmaktadır. Siphai- oğlu kardeşlerin hedefi meyve suyu çeşitlerinin sayısını 16'ya çıkarmak- tır. Amerikanın Pepsi Cola şirketi ile de anlaşmış olan Sipahioğlu Kardeş- ler, Pepsi Cola'nın Türkiyedeki imal ve satış hakkını satın almışlardır. Türkiyenin, meyve suyu piyasası ba- kımından "bakir" bir piyasa olduğu- nu hesaba katan rakip, Amerikan fir- maları, şimdi iki kardeşe daha müsa- it teklifler yapmağa (başlamışlardır. Nitekim, Sipahioğlu kardeşlerin Pep- si Cola ile anlaştıklarını duyan rakip Coca Cola firması derhal Avrupa Bürosu Müdürü Commendattore Fra- ich'i Türkiyeye göndermiş ve Sipahi- oğlu kardeşlerle temasa geçmesini istemiştir. İyi mala talep Şatte 12 şişe meyva suyu imal et- mekte olan devkari makineler iki kısımdır. Önce meyveler konsantre edilmekte ve kabuklarındaki esans a- lınmaktadır. Tabiatıyla bu esans da ziyan edilmemekte ve parfümeride kullanılmak üzere (o saklanmaktadır. Bilahare soğuk hava depolarına ko- nulan konsantre meyve usareleri, şe- ker ile yumuşatılmış, şerbet haline getirildikten sonra, karbon dioksit gazı ile karıştırılmaktadır. Meyve su- yu imali kadar şişeleme de önem ta- şımaktadır. o Başlangıçtan beri ayrı ve nev'i şahsına münhasır şişelerle meyve sularını piyasaya oarzetmeye karar veren Sipahioğlu kardeşlerin en büyük derdi budur. Zira, parası pe- şin verilmiş bulunmasına orağmen, Fruko şişeleri siparişini alan o Paşa- bahçe Şişe ve Cam Fabrikası sipariş- leri zamanında teslim edememiştir. Herşeyi şişelerin teslim tarihini esas alarak tanzim etmiş olan Sipahioğlu kardeşler Paşabahçe Şişe ve (Cam Fabrikasının bu gecikmesi karşısında ciddi tehlikeyle karşılaşmışlardır. Meyve sularının şişeleme safhası başlıbaşına bir fabrikasyondur. Zira önce boş şişeler büyük bir rotatifi andıran bir makinede dezenfekte edi- lerek yıkanmakta ve temizlenmekte- AKİS, 20 AĞUSTOS 1962 İŞ ALEMİ Frukonun modern kamyonlarından birkaçı Para kazanmanın amatör yanı dir. Buradan çıkan şişeler "Röntgen" cihazı ile kontrol edilmekte ve bura- dan da meyve sularının imal edildiği kazanlara sevkedilmektedir. Bu sevk işi otomatik şeritlerle yapılmaktadır. Tabiatıyla şişelerin doldurulması o ve kapatılması da insan eli değmeden makineler vasıtası ile sağlanmaktadır. Buna karşılık fabrikada 60 işçi (o ve 18 memur çalışmaktadır. Ayrıca satış işleri servisinde de 150 kadar memur vardır. Frukoların sevkiyatı işi de, karoserileri değişik biçimde ve özel surette yaptırılmış 14 Kamyon vası- tası ile temin edilmiştir. (Üzerinde renkli ve büyük harflerle Fruko ya- zan bu kamyonlar, hergün daha da artan bayi taleplerini karşılayacak çapta sevkiyat oyapamamaktadırlar. Onun için Frukocu kardeşler, bu kam- yonların sayısını yakın bir gelecekte 40'a çıkarmayı odüşünmektedirler. Şimdilik sadece Ankara ve İstanbul- da piyasaya arzedilen Fruko, Türkiye- nin birçok yerlerinden sipariş talep- leri almaktadır. Yeni bir nesil ruko Tecrübesi, bugünkü Türkiye için bir başka bakımdan önemlidir. Her taraftan, çoğu haklı tenkitlere ve hücumlara maruz özel teşebbüs bir derlenme ve toparlanma gayreti- nin lüzumunu anlamıştır. Bu hareke- te, yepyeni bir nesil öncülük etmek- tedir. Yeşilköydeki Çınar Semineri bunun bir işaretidir. Fındık ticare- tinden vurgun vurup milyoner (o ol- duktan sonra o safhayı aşamamış iş adamları, yerlerini okumuş, tahsil- li, görgülü, dünyayı dolaşmış, yaban- cıların çalışma tarzlarını incelemin ve onların usullerinin avantajını an- lamış yeni tip iş adamlarına bırak- maktadırlar. Bunlar, para kazanma zevkinin amatör tarafını da gözden ırak bulundurmamakta, ticareti bir nevi spor saymaktadırlar. Gerçi şu anda bunlar henüz ufak, pekufak bir ekalliyet teşkil etmektedirler ama a* ralarında gruplaşmakta, (meseleleri tartışmakta, "kazan ve kazandır" prensibinin kendilerini de, rini de, memleketi de selamete çıka- racak tek yol olduğunu görmektedir- ler. Bugünkü demokratik düzen için- de, buna karşı devlet kendilerinden iki şey istemektedir, ama bu iki şeyi mutlaka alacaktır: Kazandıklarının vergisi ve çalışanlara karşı sosyal a* daletin icaplarının tatbiki, Frukocu- lar, bu bakımdan da yeni zihniyete, bir örnektirler. Bitirdiğimiz sıcak haftanın içinde bir gün, işçilerin soğuk hava terti- batlı iş yerinde, radyo dinleyerek, ter- temiz iş kıyafetleri içinde ve serinle* mek için istedikleri kadar Fruko içe- rek çalıştıkları fabrikada şişman Se- mih Sipahioğlu bunu memnuniyetle kabul ettiklerini belirtti ve şöyle de- di: "— Çalışanla, çalıştıranın, kendi aralarında halledemeyecekleri hiç bir şey yoktur. İşte, misali!" Ama misal, iki esas unsuru şart koşuyor: XIX. Asrın kör değneğini bellemiş "pinti patron" tipinden uzak- laşabilmiş modern iş veren ve tahrik edebiyatına kulak asmayan basiretli işçi, Bunların ikisi ne kadar çok yer- de bir araya gelirse, Türkiye o kadar süratli saadete kavuşacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: