29 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

29 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Ya İstanbuldan gidildi mi, değişikli” ğin farkına varılmaz. İstanbul da ye- şildir, İstanbul da suludur, Ama Or- ta Anadoludan gelen yolcunun, vası” ta Pazaryerine vardı mı, bütün man- zaTramn bambaşka hal aldığını gör memesi imkânı yoktur. Marmara, Pazaryerinden başlar. Pazaryerinden itibaren kurak, kırçıl, sarı toprak yerini bahçelere, bağlara, yeşil ren- ge bırakır, Bu, Bursaya kadar böy“ lJece devam edip gider. Çukurova bir cennet parçasıysa, Bursa bir başka cennet parçasıdır. Yeryüzünde pek az yer vardır ki, tabiat Bursaya ol- duğu kadar cömert davranmıştır. Böylesine çeşitli mahsul, belki başka hiçbir yelde görülmez, Meyve ve seb- ze bir yandan, tütün bir yandan, ko" Za öteki yandan, krom beriki yandan, kadını 76 yaşında hayata gözlerini üzüm başka yandan Bursanın inanıl- maz servetini teşkil eder, Bunların yanında hayvancılık ve sütçülük di- ğer bir kazanç kaynağıdır. Kaplıca- lar ile Uludağ, bütün turistik bölge“ lerin arayıp da bulamadığı unsurlar” dır, Burada 30 dönümlük bir arazide 600 şeftali ağacı vardır. Bu, 12 - 13 bin lira gelir sağlar. Bunların altın da “ara zirati” yapılır, sebze alınır. Bursa, Türkiyeden başka nerede olsa, memlekete bolluk ve ferah ge- tirebilir. İnsanların alamadığı una rağmen Bursa, uzun yıllar bi? “Tekaütler Şehri” olarak “yaşa” mıştır. Uyanma, en ziyade TI, Dün“ ya Harbi sonTasında başlamış, 1950” den itibaren gelişmiştir, İhtilâl devri Günahsız Mustaripler İvi yürekli, müşfik ve temiz bir eş, bir ana, bir türk yummuş bulunu- edilmemiştir, Elbette ki sessiz ıstırap ve dert ile bedeli ödenmiştir. Ama şimdi, bir duraklamaya yol açmıştır, Şimdi, Bursa yeniden canlanmakta, külleri- ni üzerinden silkmektedir. nin ilk Pilot Sanayi Bölgesi olarak Bursa seçilmiştir. Bursada, şimdi bir site kurulmaktadır. Bursa ile Mu danyanın aşağı yukarı tam oltasın" da, Yalakçayırında 2 bin dönümlük bir arazi, metr, karesi 110 ile 150 kuruş arası bedel karşılığı alınmış, parsellenmiştir. İlk parsel, bir sen- tetik elyaf fabrikası kurmak için Suni Elyaf T, A. Ş. nin bir iştiraki tarafından satın alınmıştır. Bu şir ketin yüzde 80'ini müstahsil teşkil etmektedir, 30 milyon lira sermayesi vardır, Sentetik Elyaf, 18 milyonluk bir sermaye ile kurulmuştur. Pilot Sanayi Bölgesi, amerikalıların yar dımıyla gerçekleştirilmektedir. Ame- dökülen çok gözyaşı, eşiyle yor. Reşide Bayar, iyi hatıralar bırakarak kendisini tar nıyanların, sevenlerin arasından ayrılmıştır. Memleket- lerinde rol oynayan kimselerin yakınlarının hiç zede- lenmeden, hiç kimseyi zedelemeden ömürlerini tamam” lamaları sık görülen hâdiselerden değildir. Hele bu kimseler olağanüstü vakalara karışmışlarsa, onların yakınlarının böyle bir mazhariyete erişmesi daha kıy- met kazanır, Reşide Bayar hayatının son yıllarını, tahammülü güç bir ıstıraba vekarla, metanetle tahammül ederek geçirmiştir. Eşi işgal ettiği en yüksek bir mevkiden, idaresine karşı milletinin ayaklanmasıyla alınmış, sün- güler altında götürülmüş, karanlık ve endişeli günler geçirmiş, muhakeme edilmiş, vatana hiyanet suçundan lemiş, sonra yaşı m Atıfete lâyık görülerek bu müebbet hapse tahvil edilmiştir. Ayen bir vefalı eş üzerindeki dayanılmaz tesi- Tini düşünerek ürpermemek kabil de- ğildir. Eşiyle birlikte damadı da ceza gördüğünden ve oğlu, başkaları tara” fından hilinen bir suçu olmadığı hal- de memlekete dönmeyi reddettiğinden erkeksiz kalan aileyi Reşide Bayar derleyip toplamış, kızı ve torunları i“'n teselli kaynağı teşkil etmiş, İh- ©'âl sonrasının karışıklıkları arasın- an kürülmemiş, hafif olmamış, »wsti- ren ticaret metaı yapmamıştır. Re- «'da Rayar eşinin ikbal günlerindeki tevazuu ile ne kadar yükselmişse, nikbet günlerindeki gururu ile o de- rece saygı kazanmıştır. Sahısların günahlarından yakınlarına illâ pay düsürmek âdetindeki hir cemiyetin i- çinde bu du'um elbette ki koldy elde Reşide Bayar alâkalı her türlü siyasi dostlukların veya düşmanlıkla- Tın çok üstünde, istisnasız herkesi ölümüyle müteessir etmesi böyle bir asil davranışın neticesidir. Reşide Bayarın, talihle talihsizliğin elele işledikleri kaderi gibi kaderler, keşke dünün idarecilerine bir ibret verebilseydi. O takdirde, bugünün çok ıstırabı çekilme” yecekti. Bunun onlara hiç hatırlatılmadığını söylemeye hiç kimsenin hakkı yoktur, 28 Aralık 1957'de, kendisi hapisten çıktıktan pek az sonra, devrin idaresinin yeni yeni insanları, Cemil Saitleri ve Ziya Hanhanları, Yu- suf Ziya Ademhanları ve Ratip Tahirleri, Gaziantebin sayısız kahraman çocuğunu hapishanelere doldurmakta olduğu günlerde Metin Toker bu mecmuada “Adnan bey, bir dakika dinler misiniz?” başlığı altında D. P, nin kudretli Başbakanı- na şöyle sesleniyordu: “İnsan her şeyi unutuyor. Bir tek şey müstesna Adnan bey: Siz hapis- hanenin o karanlık koğuşlarındayken dışarda ailenizin, çocuklarınızın, Sizi sevenlerin çektiklerini, Allah onu hiç kimseye çektirmesin. Hiç kimseye di- yorum, Adnan bey. Hiç kimseye. Ve inanın, bunu kalbimden söy Zira hayat o kadar gariptir, öylesine beklenmez hâdiselerle doludur ki., Hiç belli olmaz. Hiç belli olmaz.” Allah Reşide Bayarın üzerinden inmiş hiç eksik etmesin, Eğer onun hazin âkıbeti bu memleketin kaderini elinde tutacak olan siyaset adamları için yarın bir ibret yerine geçerse, temiz ruhu mahzun olmaya- ktır, AKİS/16

Bu sayıdan diğer sayfalar: