29 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

29 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muhammed Evup Han kistan ile Hindistan arasındaki ondört yıllık Keşmir ihtilâfı, ni- başlamış bulunmaktadır. Yüzyıllardır müslüman, moğol ve afgan idareleri altında kalmış olan Keşmirin yakın tarihi bir hayli karışıktır. 1848 den itibaren bir yüzyıla yakın bir zaman müstebit Mihracelerin idaresi altında kalmış, 1947 de in- gilizlerin Hind yarımadasından çekilmeleri ve Keşmir gibi bütün prens- liklere Hindistan veya Pakistana iltihak için tercih hakkı vermeleri üze- rine durum büsbütün karışmış, taraflar hâdiseleri kendilerini haklı çıkar- tacak tarzda tefsir ve izah etmişlerdir. Uzun zaman iki devlet arasında şiddetli çarpışmalara vesile olan Keş- mirde, son Kızıl Çin tecavüzü dolayısıyla, iki devlet arasındaki ihtilâfrı giderilmesi ümidi tekrar canlanmıştır, Batılıların Hindistana silâh yardımı, Pakistanda şiddetli tepkilere se- bep olmuş, Pakistan, CENTO ve SEATO'dan çekilmeyi dahi düşünmüştür. Pakistanın bu tavrı, Batılıları, her iki tarafa garantiler vererek teskine sevketmiştir. ve İşte bu müzmin yaTanın tedavi çarelerini görüşmek üzere Ravalpindi- ye gelen Hind heyetinin en güç işi,-şüphesiz ki, eski bir asker olan Cum- hurbaşkanı Muhammed Eyup Hanı ikna ve tatmin etmek olacaktır. Rehan diye bir köyde doğan ve sadece babası gibi bir subay olmayı düşünen Eyup Han politikaya olaylar tarafından sürüklenmiş ve miilleti- nin başına geçmiştir. Eyup Han, müslüman Aligarh Üniversitesinde okuduktan sonra 1926 da İngiltereye giderek Kraliyet Harb Akademisinden iki yılda mezun ol- muştur. İngiltere dönüşü memleketinde muhtelif birliklerde hizmet gör- müş ve İkinci Dünya Harbinde ingilizlerle betaber Birmanya cephesinde tabur komutanı olarak savaşmıştır. Harbten sonra albay rütbesini almış, Pekistanın bağımsızlığını elde etmesi üzerine Pencap sınır karargâhına temsilci tâyin edilmiştir. 1948 de Doğu Pakistan Kuvvetleri Koruu'tanı, bilâhare Ordu Başkomutanı olmuştur. Kasım 1958 de hükümet darbesiyle idareyi bizzat eline alan Eyup Han, 44 ay geçici olarak otoriter bir idare kurmuş, bu müddet içinde sosyal ve iktisadi durumda hissedilir bir düzelme sağlamış, milletini kendi bünye- sine uygun bir demokrasiye hazırlamıştır. İlk önce alt tabakanın 'ktisa- den kalkındırılması gerektiğine inanmış olan Eyup Han, icraatını bu yol» da yürütmeğe çalışmıştır. Darbenin izlerini süratle tasfiyeye gitmis ve geçen Martta Pakistan vi bir Anayasaya, geçen yaz da tekrar Parle- ği rejime kavuşmuştu etkilere ii bir Cumhurbaşkanı olarak Eyup Hanı, Keşmir ll hallinde de ciddi müşküller katşılayacaktır. - AKİS/23 üzerinde durulmamasını söyleyen İş- çi Partisine karşı şiddetle mücadele eden Harold Watkinson da vardı, Macmillan'ın başını ağrıtan dert, sadece bu nükleer silâhlar meselesi değildir. Aralık ayındaki işsizlik Ta- kamları 566 bine yükselmiştir. Bu, harbten sonraki en yüksek rakamı İ- fade etmektedir. Sanayi istihsa'i Ta kamları, son bir ayda, beş yıl içinde” ki en yüksek düşmeyi göstermiştir. Gittikçe azalan ihracat ve şişen açık” la tediye muvazenesi kötüleşmekte” dir. İngilterede uzun müddetten beri devam eden Muhafazakârlar saltana- tı artık, kısmen de kendi ellerinde ol- mayan sebeplerle, değişme yolunda” dır. Macmillan'ın içeride ve dışarıda” ki bocalayışları, İşçilere sıranın gel mekte olduğunu gösteriyor. Tunus Darbe-i hükümet bolluğu Son yirmi gün zarfındaki üç ayrı hükümet darbesi teşebbüsünden sonuncusu Tunusta oldu. Bu teşebbüs de Senegal ve Arjantindeki gibi ba” şafısızlıkla sonuçlandı, Hattâ, Tunus ta bir hükümet darbesine teşebbüs edildiğini iddia etmek dahi güçtür. Çünkü henüz ortada hiçbir şey yok ken, resmi makamlar bu iddia ile bazı kimseleri tevkif etmişlerdi:. Ol- sa olsa, Tunusta ihtilâle niyetlenen bir takım adamların mevcudiyetin- den bahsedilebilir. Tevkifler, Başkan Burgibanın yurt içinde seyahatte bulunduğu bir sıraya rastlamıştır. Hakkında taki- bat yapılanların 100 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Bunlar arasın- da Tunus o'dusuna mensup yüksek rütbeli subayların da bulunduğu söy lenmektedir. 1958 yılında Burgibayı öldürmeğe teşebbüs eden Salah Ben Yusufun adamlarının da bu işte par” mağı olduğu kanaati yaygındır Bu ihtilâl teşebbüsü, halam bü yük iktisadi güçlüklerle karşı karşı" ya kaldığı bir devreye rastlamıştır. Burgibanın otoriter idaresinin siyasi hürriyetler bakımından da pek mem- nun ediği bir tarafı yoktur, Bu mem” nuniyetsizlikler karşısında ise Bur gibanın takip ettiği politikanın neti” ca vermesini beklemek mümkün de ğildir, Çünkü Burgiba, şikâyetleri önlemek o için prestijini yükseltici projeleri gerçekleştirmek, yeni saray lar inşa etmek peşindedir. Bu duru” mun Kuzey Afrikada barisın sağlan- masına hizmet etmeyeceği gayet as çıktır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: