29 Aralık 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

29 Aralık 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Kitap okudum Ağı: Anılar Geçidi. Türü: Anı. Yazarı: Behçet Kalaycı, kı: 1962, İsparta Matbaası, 78 sayfa 2 lira. Konu: Bazı kimseler vardır, yılla yılı tuttukları notları birgün bir ki- tapta biraraya getirirler, Hiçbir id diâları yoktur, Onun için de, eserle Yine “hikâye”, “roman”, “anı” 'rö portaj” gibi bir ad vermezler, Bütün dertleri, çok önem verdikleri *zlenim- lerini gün ışığına çıkarıp, rahatla” maktır. © İşte, Bahçet Kalaycı da bunlar- dan biri... Yıllarca, görevi dolavısıy la Filyos, Zonguldak, Bartın, Sivas, Adana, Pozantı, Mersin. Çaycuma ve "yörelerinde dolasmış, uyanık, duygu Iı, durmadan okuyan bir kişi.. Bun- “dan ötürü de, “entellektüel ya'nızlık” denilen dertten yakasını kurtarama” maktadır, Bu durumdaki bir ki'nse nin tek sığınağı, gördüklerini, duy” “duklarını, düşündüklerini kâğıda ge- çirmektir, Behçet Kalayc'nın yaptığı da budur, Bulunduğu yerlerdeiri izle" nimlerini folklorla, dinlediği masallar la, tabiat tasvirleriyle, herkesin ha- şindan geçebilecek kücük olaylarla âşklarla, çocukluk anılarıyla, oku duğu kitaplardan aktardığı ciimleler le siisleverek anlatmıs, Beğendi#im: “Anılar Geçidi"nin te miz 'bir dili var. Tabiat tasvirler ol- dukça basarılı. Aksamlar, vağmur- lar, toprağın uyanısı, kasaba s255iz- liği, kuşlar, böcekler, okuyanı vor” “mıyacak şekilde anlatılmıs. Kitabın hacmi ve kanağı da se Beğenmed'öim: Yazarın, kendi a mlarını baskas'na malederek anlat ması, hele “Adam” diye beli”siz bir tipin arkasına s'#ınması havlı yap” macık kacıvor. Ovsa, anılarda aranı Tan, samimivettir. San»a, Vergihus. Ünomüno, İstrati, Tasor, Raud'aire, Balzac, Dante, Nietzsche, Villm v.s. adların kitaba doldurulması, bu ünlü Kişilerin sözlerinin aktarılması, “Ben Kâhin Teirasias değilim”, “Sirse'nin büytsünde yıkanmış miiziğindeki çağ Tı” gibi bilgi gösterileri d, âdeta ya- ma gibi duruyor. Halktan dinlenen “Eshab-ı Kehf” masalının da ilk du “vüluyormuscasına anlatılması yersiz Sonuc: Dil konusunda titiz olduğu anlaşılan yazar, eğer romantik ha- vasından ve kitabi bilgiden kuttula- bilirse, ilerde daha sevimli, sıcak, inandırıcı anılar yazabilir, Axis, AKiSÇİLER SiZiN iÇiN GÖRDÜLER, DiNLEDİLER, SEÇTİLER “12 Ocak 1746 da Zürich'de doğan. 17 Şubat 1527'de Birr'de ölen, Neuhof'da yoksulların kurtarıcısı, Lienhard ve Gertrud adlı Pestalozzj ve Devrim: kitabında halkın yol göstericisi, Stans'da öksüzlerin babası, Burg- dorf'da yeni okulun kurucusu, İfer- ten'de insanlığın eğitkeni, hep baş” kaları için yaşamış, kendisini düşün” memiş” olan büyük adamın adı ne dir? Elbette ki, “Pestalozzi” diyeceksi Birçok kere Türkiyeye gelmiş o- lan ve şu anda yine Türkiyede bulu- nan ünlü yazar Alfred Rufer'in “Pes” talozzi ve Devrim' adlı önemii eseri İ. H. Tonguç, F. Gündüzalp ve R. İnan tarafından türkçeye (çevrilmiş ve İmece Yayınlarının 3, kitabı ola- rak basılmıştır, Günün en önemli ki- tabı sayılan “Pestalozzi ve Devrim”i İmece dergisi adresinden isteyeabilir- siniz, Tütünler Islak: Şair Turgut Uyarın Dost Yayınları arasında çıkan son şiir kitabı bu adı taşımaktadır, Gü zel bir kapak ve itinalı bir baskı için- de iyi şiir okumak isteyenler şu ad rese başvursunlar: Dost Yayınları - Rüzgârlı Sokak Ove Han, D. 4 - An- kara. Yarın Cumartesi: Güner Sümerin 3 perde 8 tabloluk bu güzel Oovunu, Dost Yayınları Oyun dizisinin 9. ki” tabı olarak yayınlanmıstır, Kapağını Orhan Pekerin vaptığı “Yarın Cuma' tesi”yi bütün tiyatroseverlere salık veririz Dost Yayınevinden istenile bilir. Dilde Özleşmenin Sınırı Ne Olmalı” dır?: Türk Dil Kurumu - Tanıtma Yayınları - Açık Oturumlar dizisinin ilk kitabıdır. 86 sayfanın baştan 52 sayfası, “Dilde özleşmenin sınırı ne olmalıdır?” oOkonusunda, tanınmış kimseler arasında yapılmış olan ik ginç bir açık oturuma ayrılmıştır, Kalan sayfalarda dille ilgili dokuz yazı yer almıştır. Dille uğraşanların, özellikle bu açık oturumdaki gcrüş- lerden yararlanmaları için, bu kita” bı edinmeleri şarttır. (Türk Dil Ku- rumu yayınları, 1962, Ankara) Albay ve Ben: Danny Kaye, Akim Tamirof ve Curt Jurgens üçlüsünün oynadığı, son yılların en başarılı ko- medisi, Kaye'i bu filmde bambaşka bir oyuncu olarak göreceksiniz. Ha- reketlerinden çok, sözleri oOönemli... Akim Tamirof, eski günlerini hatır- latıyor. oCurt Jurgens'e gelince, Denny Kaye'den beklenilen oyunu asıl o oynuyor, Almanların Parisi işgali sırasında Polanyalı bir Albay ile Polonya ya- hudisi bir arada kaçıyorlar. Biri as- ker, diğeri ince zekâlı bir yahudi. Filmi götüren, ikisi arasındaki bu tezattır. Sonunda Jurgens mağlüp o luyor, Kaye zx2kânın ve inceliğin mü” kâfatını alıyor. Görülmeğe, dikkatle seyredilmeğe değer bir film. Belki kahkaha atmı- yacak, fakat film süresince tebessüm etmekten de geri okalmıyacaksınız. (Ankara) Dehşetler Müzesi: Alabildiğine heye- canlı bir film... Bazı cinayetlerin gö- zümüyle birbuçuk saat uğraşıyor, s0” nunda cinayetin işlenişindeki inceli- ğe hayran kalıyorsunuz. Cocuklara tavsiye edilmiyecek kadar ürpertici bir kurdelâ. Ama, Agatha Christi'- nin romanlarını sevenler için iyi bir eğlence... (Ankara) Tempest: Van Heflin ile Silvana Man gona'nın oynadığı bu film, son yıl ların en mükemmel bir eseri sayıla- bilir. Geniş bir figüran kadrosuna sahip olan filmde, almanların Parisi işgali sırasında kazak asıllı bir Al- bayın Rusyada geçen maceTaları am latılmaktadır, Puşkinin dilimize “Yüzbaşının kizı” adıyla çevrilen hikâyesinden a“ lınmıştır, Olay Pugaçev İsyanı sıra” sında geçiyor, Heflin isyankâr Çarı temsil ediyor, Mangona, sarılan ka” lenin kumandanının kızı rolünde... Görüldüğünde memnun kalınacak bir film... (Ankara)

Bu sayıdan diğer sayfalar: