6 Nisan 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

6 Nisan 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cemiyeti Akvam mandası altına e fakat sadece türk hükümetinin yanına ona maliye, iktisat ve emniyet kuvvetlerinin teşkilinde tavsiyelerde bulunacak mütehassıslar verilmesini teklif ettim. Borçlar konusun- da Fransa zaten böyle bir duruma sahiptir. Kanaatim- ce diğer sahalarda da bu rol kendisine verilmelidir." Görülüyor ki Anadolunun paylaşılmasında ingilizler- le fransızlar arasında ciddi fikir ayrılığı vardır ve Veni- zelosun her iki müttefike birden güvenmesi, dayanması İmkansızdır. Kumaz giritli seçimini zaten önceden yap- mıştır: Büyük Britanya. İşte bu yüzdendir ki 15 Mayıs 1919'da İngiliz donan - masının himayesi altında yunan kuvvetleri İzmire çıkıp da görülmemiş bir mezalim yaptıklarında, bu vahşetin ha- berleri ingilizleri bile dehşete düşürünce Venizelos büyük bir tehlikeyle" karşı karşıya kaldığını anladı. Venizelosun endişeleri e » yunan kuvvetlerinin İzmire çıkışından iti- baren, Türkiyeyle barış andlaşmasının hemen imza- lanmasını mütemadiyen bunun için, istemiş, bundan do- layı ısrar etmiştir. 1919'un Sonbaharı gelip de andlaşma hâlâ imzalanmayınca Londraya koşmuş ve Lloyd Geor- ge'a gizli bir muhtıra vermiştir. 27 Ekim 1919 tarihini ta- şıyan ve bugün açıklanmış bulunan bu gizli muhtırada giritli politikacı, hamisi Lloyd George'a şunları bildir- mekteydi : "Tarihin derslerini unutturmak ve Türkiyeyi, daha doğrusu Jön. Türkleri - zira teşkilâtları sayesinde bugün Türkiyede tek ciddi kuvveti onlar teşkil etmektedirler- hristiyan halkın köküne kibrit suyu ekmek işine devam- da serbest bırakmak için Fransada bazı mali menfaat gruplarının sistematik gayretlerini görmek son derece üzücüdür. Fransız hükümetinsin başında M. Clemenceau - nun bulunması bu gayretlere karşı ciddi bir engeldir. Fa- kat M. Clemenceau seçimlerden sonra iktidarı bırakaca ğını bildirmiştir. Eğer çekilmesi türk meselesinin hat ün- vuku bulursa, bu meselenin hakşinas bir netice- ye varmasını önleyecek ne gibi manilerin Pariste karşını- za çıkacağını tahmin ve tasavvur etmek imkânı yoktur." Nitekim Clemenceau'nun yerini Millerand aldığında Millerand hakkındaki kanaatini Venizelos bir telgrafın- da şöyle ifade etmiştir Türkiyeyle müzakerelerimiz sırasında, Fransanın bi- zim menfaatlerimize karşı bir vaziyet alması tehlikesi vadır. Zira Fransa Başbakanı mali çevrelerin tesiri al- tındadır." Venizelos bu endişelerinin temelindeki sebebin, İz- mirin işgali sırasında yunanlıların yaptıkları mezalimin medeni memleketlerdeki akisleri, tepkileri olduğunu sak- lamamışlar. Nitekim Yunan Başbakanı 1919 Sonbaharın- da, Patisteyken, Atmadaki Bakanlarından Mihalakopu- losa şöyle yazmaktadır - “AZİZ meslekdaşım, Londraya Türkiyeyle barışın uza- masından dolayı üzgün ve İzmir Hadiseleri hakkındaki Tahkikat Komisyonunun dürüstlük dışı sistematik dav- danışlarından dolayı endişeli gittim. o Komisyonun bu ahlâksızca davranışı bazı önemli Paris çevrelerinin türk- ler lehindeki gittikçe artan gayretleriyle birleşince bizim İzmirdeki durumumuza karşı bir tertibe yol açacaktır di- ye korkuyordum. Londradan rahat dönüyorum. o Loy Georgs Tahkikat Komisyonunun tulumunun bir rezalet olduğunu kabul etti ve gösterdiğim sabırdan dolayı hay- ran, bulunduğunu söyledi, beni kutladı. Küçük Asyaya yerleşmemiz bahsinde İngiltereye güvenebiliriz." AKİS 18/30 İngiliz Kabinesinde ihtilâf A İngilterenin Lloyd George demek olmadığını Ve- nizelos da biliyor ve Mihalakopulosa yazdığı iyimser satırlara rağmen İzmirdeki yunan vahşetinden sonra Yu- nanistanın Anadoludaki durumunun itirazlar (çektiğini biliyordu Bir defa, bu hadise müslüman dünyada derin tepki- lere yol açmıştı. Hindistanda sadece müslüman değil, hindu kütleler de heyecanla sarsılmışlardı. - Anadoluda gelişen mukavemet hareketinin müstemlekeler halkı için bir emsal teşkil etmesinden İngiliz Kabinesinin bir çok üyesi ciddi şekilde endişe ediyordu. Bunların başında Har- biye müsteşarı olan Winston Churchill vardı. Churchill yu nanlıların İzmire çıkışını, Türk İstiklâl Savaşının belli başlı bir sebebini teşkil ettiği mülahazasıyla daima ten- kit etmiştir. (AKİS'in notu: İsmet İnönü AKİS'in 510. sayısına yazdığı notta bu görüşteki doğruluk payını te- yit etmiştir). Bu tenkitler Milli Mücadele kuvvetlendikçe büsbütün artmıştır. Tıpkı Winston Churchill gibi İm- paratorluk Genel Kurmay Başkanı ve Barış Konferan- sında ingiliz delegesi olan Feld Mareşal Sir Henry Wilson da yunanlıların İzmire çıkmalarının kesin olarak aley- hindeydi. mii e bu itirazları, kendine göre şöyle izah etmekte " — İstanbulu ve çanakkaleyi emniyet altına alma- mız lâzımdır. Bunu. Türkiyenin kudretini kesin olarak kırmadan yapmamız imkânı yoktur. Tabii askerler yu- nanlıların aleyhindedirler. Askerler hep yunanlıların aleyhinde olmuşlardır. Onlar türkleri desteklerler. Asker- ler kaşarlanmış birer Tori - Muhafazakâr - dirler. Türk- leri savunmak Talilerin politikasıdır. Yunanlılardan To- riler nefret ederler. Torilerin dik âlâlarından olan Henry Wilson'un bizim İzmliri yunanlılara vermemizin bu ka- dar aleyhinde olmasının sebebi budur:" " Loyd George daha sonra yunanlılar hezimete uğ- radıklarında, İngilterede sadece kendisinin, Balfour'un ve Curzon'un yunanlılar lehinde olduklarını itiraf etmiş- tir. Ama bunu Curzon kabul etmemiş ve İzmirin yunan- lılara verilmesinin Lloyd George ile Venizelosun müşte- rek eseri olduğunu bildirmiştir. Hattâ Lord Curzon şöyle demiştir: ”- Gerçek tarih yazıldığında, herkes şaşıp kalacak- tır." Her halde, Lloyd George'un görüşü İngilterenin tama- mının görüşü değildi. Bunda, yunanlıların İzmire çıkıp mezalim yapmaları karşısında bilhassa Hindistanda be- liren tepki büyük rol oynamıştır. Hindistanın müracaatı (Gerçekten de 17 Mayıs 1919'da, İngiltere Hükümetinin Hindistan Müsteşarı E. S. Montagu'nün refakatinde hintli müslümanlardan bir heyet müslüman olmayan hint- lilerle birlikte Parise gelmiş ve Dörtler Konseyinin kar- şısına çıkarak şikâyetlerini bildirmiştir. Yunanlıların İz- mire çıkışlarından, iki gün sonra cereyan eden bu hadise- de sadece müslüman hintliler değil, hindular ve hatta biz zat Montagu durumun vehameti konusunda Dörtlerin dikkatini çekmişlerdir. o ye nün söylediği şudur: ünya barışı için bir ciddi tehlikedir. Birkaç gün önce "Taşkenfte bolşevikler tarafından esir edilmiş ve heyecanlı bir seyahatten sonra Avrupaya dönmüş bir amerikalıyla karşılaştım. Mütarekeden beri müslümanla- rın Müttefiklere karşı davranıştan dikkatini çekmiş. Müs- lümanlar arasındaki inancın, Barış Konferansının İsla- miyet aleyhinde vaziyet aldığı inancı olduğunu söyledi. Mısırda ve Afganistanda cereyan eden son hadiseleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: