15 Mayıs 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

15 Mayıs 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mek!.. Hâlâ, doğup büyüdükleri top- raklara bağlıydılar Hudutsuz bir ülke İvi, coğrafi şartları bakımından dört bir tarafı araplarla çevrili bir ül- kedir. Öyle ki, bağımsızlık mücadele- si davam ederken birden mütareke yapmak gerekmiş ve iki tarafın ordu- larının bulunduğu bölge hudut olup çıkmıştır. Şimdi deniz seviyesinden 280 metre aşağıda bulunan Taberiye golünün bir kıyısı İsrailde, bir kıyısı Suriye topraklarındadır. Aradaki me- safe ise | kilometreyi bile bulmamak- tadır. Nitekim şakacı israilliler, ara- da sırada arapların karşı sahilden gön derdikleri top omermilerini odüştükle ri yerlerde bırakmışlardır. Kudüste ise durum daha ilginçtir. Şehir âdeta ikiye ayrılmış gibidir. Şeh rin bir tarafında Siyon tepesi ve o- nun tam karşısında Hazreti (oOÖmer Camii ile Ürdün toprakları bulunmak tadır. Aradaki mesafe ise tüfek men zilidir. İsrailliler bu asap bozucu ha- -a içinde işleriyle meşgul olmakta ve hiç umursamaz görünmektedirler. Her üç yılda bir, iki tarafın mevzilerinde- ki genç askerlerin evvelâ sözle, sonra el hareketleriyle birbirlerini tahrik et- tikleri, sonra da silâhların patlamağa başladığı görülmektedir. e Bereket, bu hâl kısa sürmektedir. İsrailli şuna İ- nanmaktadır: "Ben kuvvetli olduğum müddetçe arabın bana hücuma cesa- reti olamaz. Zira ona her zaman da- yak atabilirim. O, benim zayıf odüş- memi bekliyor. Öyleyse ben ona bu fırsatı vermeyecek ve ikibin yıllık ma- zisi olan bu devleti daha çok kalkın- dıracağım." Nitekim bu arzu, bugün kuvveden fiile çıkmış bulunmaktadır. | İsrailde bağlayıcı unsur hiç bir zaman din de- gildir. O derece ki, genç israilli artık hurafelere karşı bile mücadeleye giriş- miştir. İsrailde bağlayıcı unsur, ya- hudinin çektiği ıstıraptır. Kudüste bir tepe üzerine inşa e- dilmiş bulunan Memorial Building - Hatırlama Anıtı-bunun en tipik mi- sâlidir. Hatırlama Anıtı içinde - ki bu anıt bir mezarı andırmaktadır - almanların muhtelif kamplarda imha ettikleri yahudilere ait plâkalar dır. Plâkalar mermer bir zemin üze rine konulmuştur. Anıtın bir yerin- de devamlı yanan bir ateş mevcuttur. Bu, israillinin sönmeyen yükselme az- minin sembolüdür. İsrail, araplarla o- lan mücadelesini bu azmine (o borçlu- dur. Kudüs ile Tel-Aviv arasındaki yol üzerindeki bir geçitten (geçenler, yol boyunca bırakılmış otomobil en- kazlarına rastlayacaklardır. Her en- kazın üzerinde bir çelenk (görülebilir. Bu vadide israilliler, bağımsızlık o sa- vaşları sırasında tam 8 bin ölü ver- mişlerdir. Kudüsü almak için bu ge- çiti aşmak gerekiyordu. Fakat tepe- ler arapların hakimiyetindeydi. | İsra- illilerin elinde silâh ve zırhlı araba yoktu. Fakat kamyonları saçlarla ört tüler ve geçiti aşmağa gayret ettiler. Yollarda bırakılan zırhlı otomobil en kazları işte bu hatırayı taze tutmak için bulunmaktadır. İsrailde bugün hür ve müreffeh bir halk yaşamaktadır. Ama bu netice çok kan ve çok gözyaşına mal olmuş- tur. Israil Hükümetinin bir yetkilisi bu konuda türk gazetecilerine şöyle dedi: — Bu topraklarda yaşayan herkesin bu topraklarda hakkı vardır. Herkes kan döktü. Hem de hangi şartlar al- tında!.. Dünyanın dört bir tarafından akın akın gelen yahudilerin müşterek bir lisanları bile yoktu. Askeri cep- heye sürmek şöyle dursun, ateş emri vermek bile imkânsızdı. Zira oemir hangi lisanda verilecekti?" Turizm İsrail, iktisadi bakımdan dev adım- larla ilerlerken turizmi de ihmâl etmemiştir. Çölün, Hayfa sahil mıntı kası hariç, görülecek turistik bir ya- nı yoktu. Ama açıkgöz israilli bunu da halletmesini bildi. Dünyanın dört bir yanında yerleşmiş bulunan zen- DIŞ GEZİLER gin yahudiyi memlekete yardıma ça- gırdı. Modern şehirler inşa etti. Lüks oteller kurdu. "Kazık atma sistemi" ni ortadan kaldırdı ve mukaddes toprak ları yabancının paracıklarını bıraka- bileceği seviyeye getirdi. Şimdi İsrai- lin herhangi bir şehrinde, her seviye- de insanın kalabilceği son derece lüks oteller bulunmaktadır. Zaten İsrail Devletinin her yıl açıkla kapanan büt çesinin yamalarından biri de bu giz- li gelirlerdir. İsrail Hükümeti her yıl milyarlarca liralık tahvil çıkartmak ta ve bunu dünyanın dört bir yanın da bulunan yahudilere (o satmaktadır. Milyoner yahudi ise bu tahvillerle İs raile gelmekte ve istediği otelde yat- makta, istediği gibi gezmekte ve tah vilini kullanmaktadır. Böylece İsrail Hükümetinin kasasına da bol miktar- da para girmektedir. Her yahudi — bir iş adamı olduğuna göre, memleketin en mühim meselesi de iktisadi kalkın ma davasıdır. Bu bakımdan en bü- yük iş, İsrailin Maliye Bakanına düş mektedir. Denilebilir ki, İsailin oOen dolu adamı da Maliye Bakanıdır. Ba kan, günün bütün saatlerinde (o dolu- dur. O kadar ki, geçenlerde iş adamı Vehpi Koç İsraile bir iş anlaşması için gitmiş ve Maliye Bakanı ile ancak beş dakika konuşmak imkânına sahip olabilmiştir. Bakan Tel Avivden u- zakta oturmakta ve randevularının çoğunu otomobiliyle gelirken yollarda karşılayabilmektedir. Bugün İsrailin en mühim konusu, atom bombası değildir. e Yıldızlararası savaş da değildir. İsrailin en mühim konusu sudur! Araplar Şeria nehrini keseliden beri, oİsrailde su sıkıntısı çekilmektedir. Bir yetkili bu konuda şöyle dedi '— Şimdi deniz suyundan saf su elde etmek için çalışmalar yapıyoruz. Eğer bu meseleyi de halledersek, bü- yük bir yükten kurtulacağız." Ayni yetkili, "Savaştan, araplardan korkmuyor musunuz? Bir hazırlığınız var m1?" şeklindeki suali de şöyle cevaplandırdı: "— Hiç kimseden korkmuyoruz. Sulh içinde yaşamak istiyoruz. Kimse ye, hattâ alınanlara bile kinimiz yok. Ama bizim yaşamamıza engel olma- ga kim kalkarsa, mücadeleye hazırız. Bu o topraklarda yaşayan insanlar çok çektiler. Onların da bir vatana sa hip olmağa hakları var. Bir saldırı halinde İsrailin her köşesinde yedi- den yetmişe herkes silâhlanacaktır. Ya yaşayacağız, ya yok olacağız." İşte israil mucizesinin (o sırrı (oga liba budur! AKİS21

Bu sayıdan diğer sayfalar: