29 Mayıs 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

29 Mayıs 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y. Seçim Kurulunun ilân tahtası inidir? Halkın memnun olması böyle bir ihtimali hatıra getirmektedir. Bu- na mukabil Macit Zeren bölgede kuv- oklamalarında rakip- lerinden dört misli oy almıştır. Amas: seçimlerin (neticesini partilerden ziyade AP adayının popü- laritesi tayin edecektir. Parti olarak CHP daha şanslıdır. Bu bakımdan seçim ortadadır. Antalya: Antalyadan iki senatör çı- kacaktır ve bunlardan birinin AP'li. diğerinin CHP'li olacağı (hususunda hiç bir tereddüt yoktur. Her iki par- tinin tahmincileri de bunun üzerinde mutabıktırlar. Antalyada AP 1961'de 90 bin kadar, CHP ise 51 bin oy al- mıştır. 1963'te AP 75 'bine, CHP 49 bi- ne düşmüştür. CHP'nin kayıp oyları bin, AP ninkiler ise 15 bindir. Tu- ristik hareketlerin bölgeye bir büyük kalkınma ümidi vermiş olması iki par- ti arasındaki farkı muhtemelen CHP lehinde daha da kapatmış olabilir. AP yörüklerin me tuttuğu inancın- dadır. Ancak yürükler Haziranda yay- laya Ak Fark ne olursa olsun iki parti iki Ki GAroEniei e aşan Artvi senatörü vardır. 1961'de bu senatörlüğü CHP li Feh- mi Alpaslan kazanmıştır. AP nin 1961 oyları 29 bin, CHP ninki 31 bindir. 5 bin oy da CKMP almıştır. CKMP 1963'te kaybolmuştur. Oyları kısmen AP ye akmış ve AP de 1963'de 31 bin oy almıştır. Buna mukabil bazı CHP er 4 bin oy ilan bağımsız adayı des- teklediklerinden 1963'te CHP oyları 27 bine inmiştir Bu defa CHP nin adayı gene Fen- Sosyalizme Dair Dr. Mustafa KENTLİ Nazilik sosyalizmin öz evlâdıdır, fakat onun tekne kazıntısı ve son çocu- gudur. Oysa Yirminci yüzyılın ilk yarısında nasyonal sosyalizm, sosya- lizme karşı bir reaksiyon am eği Tecrübe ve objektif müşahedenin orta- ya koyduğu bu gerçek, Avrupada iyiniyetli sosyalistlerin uyanmalarına ve sosyalizmin gerilemesine pi açtı. Sonuç olarak, sosyafizmin beşiği olan Al- manya ve İtalyada demokratik ekonomi rejimi sağlamca yerleşti, bu mutlu olayı bu ülkelerde refah takip etti. Avrupa artık tehlikeli dönemeci dönmüş bulunuyor. e Sosyalist sistemleri kemiren başlıca hastalık, «sosyalist program"» hürri- ete ve onun ayrılmaz bir parçan olan kişisel mülkiyete yer verilmemiş olmasıdır. Her sosyalist rejimin san Mba diktatörlük ve son meyvesi mal, mülk edinme hakkının yek olmasıdır. e Bana dostlarım, niçin sol ile aşırı pig a tuttuğumu şi Cevabım lar arasındaki fark, din kı değil mezhep farkıdır. Asil kav- ga, sosyalistlerle serbestçiler Vi. Mutedil solun “siyasal v ve eko- nomik hürriyete saygısı bektaşinin sofuluğuna benzer : Bektaşi, kadehi avu- cunun içine saklar ve şarabı rahatça gövdeye indirir. # "Sosyalist program" genç yaşta tatlı bir hayal, orta yaşlarda deveyi yardan atlatan bir tutam ot, ihtiyarlıkta ya bir sayıklama, ya da ağlama duva- rıdır. e Her sistemin kendine göre bir plânı, programı vardır. Önemli olan şey, plânlama odasında oturanların kafalarında esen rüzgârın istikametidir. Eğer ora yası sosyalistleri hüküm sürüyorsa, görecekleri rüyayı hay- ra yorm Sosyalistler kendi ideolojilerinin karşısına dikilen ferdiyetçilikle benciliği (egoizmi) ayni şey sanırlar ve - fertleri melekleştirmek için - bütün lire- tim araçlarım ellerinden almağa çalışırlar. Fakat an büyük istihsal vartası olan insan zekâsını devletleştirmekte yaya kalırlar. Ellerinden maddi araç- ları alman fertlere gelince, onlar da melekleşmezler, köleleşirler! * Klâsik ekonomi prensiplerinden biç biri dogma * bir iman unsuru - değil- dir. Ondokuzuncu yüzyıl liberalleri bunu unutarak başıboş ekonomik hür- riyeti savundular. Sosyalizmin geçici gelişmesi bu yanlış görüşün sonucu- dur. Her hürriyet gibi ekonomik hürriyetin de bir sınırı vardır. Devletin m güç görevi, sosyalizm bataklığına düşmeksizin, bu sınırı tâyin etmektir. * beğendiğimiz bir sistemi yüzdeyüz düşünce ve muhakeme mahsulü san- mak yanlıştır. Her ideoloji duygu ve arzularımızın ince kanallarından ge- çerek, onların biçimini alabilir. Onun için, her sistemin dokusunda bir bit- yeniği vardır. Sosyalizmde kıskançlık, kapitalizmde ölçüsüz dandır. menfaat kaygısı bunlar- * Yukarıdaki düşünce özetleriyle ameli bir sonuca varmak istiyorum. Zaten so öre değer kazanır. erinden az önce şapkanın adı "enveriye" idi. Atatürk Kastamonuda <buna şapka derler, bu böyle giyilir" dedi. O, sosyalizmin ne olduğunu bilmez değildi. Onun kurduğu parti sosyalist bir parti değildir. Halk Partisini istilâya çalışan sosyalist dostlarıma selâm ve sevgiler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: