12 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

12 Haziran 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA Millet hedefler Bu hafta Türkiyede pek çok kimse, önünde dört aylık bir Başbakanlık devresi bulunan Suat Hayri Ürgüplü- nün, Ankaradaki bütün iş ve gücü bı- rakıp bir yurt gezisine çıkmasının mâ- nasını anlamamıştır. o Gerçekten de, meseleye dış taraftan bakılacak olur- sa bu davranışı anlamak kolay değil- dir. Gezi intibaları Başbakanın icra- atına hiç bir ışık tutamayacaktır, zi- ra zaman yoktur. Buna mukabil Ür- güplünün bahsettiği (o"secim güvenli- ği", ""herkesin arzuladığı partiye oyu- nu vermesi" gibi bir mesele, ise 1965 Türkiyesinde mevcut değildir. Bugün, aklı başında bir tek kimsenin hatırına dürüst olmayan, baskılı, hileli bir se- çim gelmemektedir. Elbette ve hiç bir teminata lüzum kalmaksızın 1965 seçim leri.tam bir serbestlik içinde yapıla- caktır. (o Türkiye için hileli (seçimler devrinin kapandığını o bilmeyen yok- Yeni O halde, Başbakanın yurt gezisi ? neden? Gerçek şudur ki Suat Hayri Ür- güplü bu geziyi, ilerde kendisi için düşündüğü bir başka mevki için yap- maktadır ve Ürgüplüyü yakından ta- nıyanlar bunu saklamamaktadırlar. Ür güplü Senato Başkanlığı yapmıştır, Ürgüplü Başbakanlık yapmıştır, Ür- güplü bu suretle partilerin üstünde bir hüviyet taşımaktadır. O halde, Cumhurbaşkanlığı makamı boşaldığın nacaktır. Zira, 1965 seçimlerinden son- ra Başbakan, aşağı yukarı kesinlikle bir partili siyaset adamı olacaktır. Hatta iki büyük partiden hiç biri ço gunluk sağlayamasa da bir C.H.P. A.P. koalisyonu yapılsa onun başl gene, bunlardan hangisi Meclise daha fazla temsilci sokmuşsa ondan biri ge- lecektir. "Muallâkta Başbakan" devri sona ererken Türkiyede tarafsız, iki partiyle de münasebetleri iyi ve dos- tane, kompleksleri bulunmayan, sorum luluğunu müdrik Cumhurbaşkanları devri açılmaktadır. Bu hafta Başbakan Ürgüplünün yurt gezisinde (söylediklerini okuyan- lar kendisinin bir Başbakandan çok bir Cumhurbaşkanı gibi konuştuğunu far- ketmişler, bir Cumhurbaşkanı gibi ni randığını görmüşlerdir. Bu, Ürgüpl AKİS, 12 HAZİRAN 1965 OLUP BİTENLER Suat Hayri Ürgüplü ” "Ben giderim o gider... nün bir yeni makam için staj devre- sini teşkil etmektedir. Aynı zamanda, bir Cumhurbaşkanının şahsiyet olarak muhtaç bulunduğu şöhret ve propa- ganda unsurları da bu yurt gezisinde yurt Şap sağlanabilmektedir. Dört ayı kalmış Başbakanın yurt gezisini kı hafta Ankarada. hadisele- rin içyüzüne vakıf çevreler bu şekilde izah etmektedirler. Dış Politika Yeni ufuklara doğru Bu hafta, Ankaradaki resmi daireler- den belki de en fazla çalışanı Dış- i OBakanlığıydı. Tembellikleriyle tın bütün camiaya bulaştırdıkları ku- surdur- gece gündüz bir büyük imti- hana hazırlanmaktaydılar. olan İkinci - Afrika nferansı Türkiye için büyük önem taşımakta- dır. Bugünkü dünya . konjonk- türünde sadece Amerikaya yakın ol- mak, Batı bloku ile sıkı ilişkiler kur- mak, uluslararası problemler söz ko- nusu olduğunda, başarılı sonuçlar al- mak için yeterli değildir. Son on yıl içinde bağımsızlığa yeni kavuşmuş ül- kelerin sayısı artmış ve bunlar tek tek değil, fakat meydana getirdikleri top- 24 Haziranda, Cezayirde toplanacak Asya ka Ko luluk olarak. uluslararası siyâsi plât- gelişmeyi bir öğleden sonra şekerleme- sinin mahmurluğu içinde izlemiş, so- nuç olarak, hem kurulan bu Üçüncü Dünyanın dışında kalmış, hem de bu ülkeler tarafından emperyalizm seddi- nin burçlarından biri olarak damgalan mıştır. Oysa Türkiyenin bugün karşı karşıya bulunduğu başlıca meseleler- den biri Kıbristır ve mesele, bu Üçün- cü Dünya mensuplarının son derece etkili oldukları bir uluslararası kuru- luşta, Birleşmiş oMilletlerde, karara bağlanma istidadını taşımaktadır. Bu temel görüşü hareket noktası kabul e- den Ürgüplü Hükümetinin Cezayir Konferansı için başlıca amacı, Türki- yeyi bu ülkelere yeniden kabul ettir- mek olacaktır. Ama tek amaç bu de- ğildir." Kendi aralarındaki çok taraflı meseleler, Asya ve Afrikalı (o ülkelere, Türkiyeye ayrıca konferansta etkili olma şansını da vermektedir. Nitekim Dışişleri Bakanlığı Siyasi Plânlama Dairesi Genel Müdürü İlter Türkmen, geçen haftanın sonlarında kendisiyle görüşen bir AKİS'çiye. bu tip mesele- lerden birine değinerek: — Rusyanın da bu konferansa ka- tılmasını destekliyebiliriz" dedi. Bu sözler, Hükümetin başlıca ama- cını gerçekleştirmek ve Türkiyenin ken disini yeniden kabul ettirmek yolunda atılmış önemli bir adımdır. Bunu an- lamak için bundan on yıl önce Ban- dungta toplanmış olan ilk Asya - AF rika konferansında Türkiyenin izlemiş olduğu politikaya bir göz atmak kâfi- dir. 1955'de Bandungta Türkiyeyi tem- sil eden devrin Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu, batı oemperyalizminin baskısından yeni kurtulmakta olan devletlerden kurulu bu toplulukta, bir paradoks yapmak istercesine, kürsüye her gelişinde Amerikanın, NATO'nun savunmasını yapmıştı o Silâhsızlanma söz konusu olduğunda Zorlu, amerikan tezi olan "Müessir kontrol"ü ileri sür- müş kolonyalizm takbih edilmek isten- diğinde, doğu emperyalizmini de kap- sıyacak bir ifade şekli aramış, bildiri- ve"her türlü kolonyalizm" ibaresinin- konulması için ısrar etmişti. e ise, on yıl önceki bu yüzde- Sam Amca taraftarlığına karşılık Türkiye, Sovyetler Birliğinin de Ceza- yir Konferansına katılması tezini des- teklemektedir. Bu, önemli bir adımdır 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: