12 Haziran 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

12 Haziran 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA vabını alınca bunu duymazlıktan gel- mektedirler. Oysa resmi makamlar, geçmiş yıl- lardaki günahlarını silmek istercesine festivaller konusunda bazı adımlar at- mışlardır. Balkan Film Festivali an- laşmasının oimzalanması (o bunlardan biridir, ikinci adım, son birkaç yıl bazı yerli filmlerin festivallere gönderilme- sinin ortaya çıkardığı meseleleri çöz- mek için bir "Film Seçme Komitesi" nin kurulmasıdır. Bu komite, uluslar- arası festivallere devlet adına "atıla- cak filmleri seçmek üzere kurulmuş- tur. Böyle bir komitenin lüzumu üze- rinde durmak yersizdir. Ancak bu ko- nudaki bazı yanlış anlamaların da ön- ceden önlenmesi gerekir. Yabancı fes- tivallere katılacak filmler üzerinde ka- rar vermekle görevli, komiteler bundan önce de kurulmuştur ve bunların sine- macılığımızda bıraktıkları çok acı anı- ları, vardır. Bir kere, bu komiteler hiç- bir kanuni dayanağı olmaksızın ortaya çıkmış ve öylece devam etmişlerdir. Günün birinde bir yapımcı filmini fes tivale götürmek istemiş, bunun için herhalde bir yerden izin almak gere- bilir diye düşünmüş, bu yer, olsa olsa. -o zamanki adıyla- "Basın ve Yayın Genel Müdürlüğü"dür demiş ve oraya başvurmuş. İşin buraya okadar olan (bölümünde bir tuhaflık yoktur. Niha- ye mevzuatı bilmeyen, bilmesi de ge- rekmiyen bir yurttaşın yanılmasından ibarettir. İşin asıl komik yönü bundan, sonra başlamaktadır. O vakte kadar böyle bir müracaatla karşılaşmıyan Ge nel Müdürlük bu dilekçeyi alınca "Ta mam" demiştir, "Festivallere katılmak için pek tabii benden izin alacaksınız". Sonra da oturup ciddi ciddi komiteler kurmuş ve bu komiteler filmin festi- vale katılmasına izin vermemiştir. Oy- sa yurdumuzda yürürlükte olan mev- zuata göre, sansüre giren bir film yurt içinde ve yurt dışında gösterilmek izni alır ve bu ikinci izni alan film serbest- çe yurt dışına gönderilir. Yurt dışında gösterilme izni alan bir filmin yapım- cı adına bir festivale katılması kadar tabii bir şey de yoktur. Genel Müdür- lüğün yanıldığı nokta, film sanki dev- let adına festivale (o katılıyormuş gibi yersiz ve kanunsuz bir titizlikle filmin festivale katılmasını önlemesidir. Ni- tekim hiçbir kanuni dayanağı olma- yan bu yasağa son yıllara kadar hiçbir sinemacı uymamış ve filmlerini kendi adlarına festivallere sokmuşlardır. İşbirliği olmazsa... Yeni o"Film Seçme Komitesi" kuru- lurken bütün bu yanlışlıklar ön- lenmekle birlikte, bunların ötedenbe- 34 ri sinemacılarda uyandırdığı o güven- sizlik havası dağıtılmak ( istenmiştir. Yeni kurulan komite, yukarıda da be- lirtildiği gibi, yalnız "devlet adına" festivallere katılmak isteyen filmleri seçecektir. Yurt dışında gösterilme bel. gesi alan herhangi bir yerli filmin dev- let adına festivale katılması bu komi- tece uygun görülmese bile, festival tü- züğü filmlerin özel kişilerce gönderil- mesine, elverişliyse film yine festivale katılabilecektir. Film Seçme Komitesi Turizm ve Tanıtma, Milli Eğitim ve Dışişleri Bakanlıklarından birer tem- silci ile sinema alanında uzman sa- yılan veya sinema eleştirmenliği ya- pan iki kişiden meydana gelmektedir. Filmlerin Türkiyeyi festivalde temsil edip edemiyeceği kararı en az dört oy- la verilecek ve bu kararın gerekçesi muhalefet şerhleriyle birlikte yayınla- nacaktır. Türkiyeyi festivallerde tem- sil etmek üzere bu komitece seçilen filmlere, adı geçen Bakanlıklarca çe- şitli kolaylıklar gösterilecek, filmin tanıtma yazılanna "Türkiye takdim eder" cümlesi konulacak, festival ko- mitelerine Dışişleri Bakanlığınca res- men sunulacaktır. Sinemacıların şimdiye kadarki tu- tumu, önceki olayların da etkisiyle bi- raz haklı olarak, resmi makamlarla iş- birliğinden kaçınmaları ve imkân ol- duğu vakit festivallere kendi başlarına katılmaları şeklindedir. Ancak festival- lerin çoğunun, yalnız resmi kanallar yoluyla gelen filmleri yarışmaya aldı- ğı gözönünde tutulursa, sinemacılarımı zin ister istemez bu işbirliğine yanaş- maları veya festivallerin çoğuna ka- tılmaktan vazgeçmek zorunda kala- çaklan kendiliğinden ortaya çıkar. Bu- na karşılık, resmi makamların da, kendi hataları yüzünden yarattıkları güvensizlik havasını dağıtmaları bir zorunluk olarak okendini göstermek- tedir. Bu da ancak adı geçen komite- nin alacağı kararların haklı ve yerin- de kararlar olmasına, henüz teferruatı belirtilmeyen "kolaylıklar"ın da sine- macıları gerçekten etkileyecek nitelik taşımasına bağlıdır. (AKİS: 357) AKİS, 18 HAZİRAN 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: