Tüli 'den "Horhor"un başına, gelenler aşta Ayhan Aydan, Nihat Akçan ve BAhmet Evintan, Devlet Tiyatrosu sanatçıları, yaz aylarını verimli ge- çirmek için kurdukları Başkent Tiyat- rosu yüzündsh kan kustular.Önce ha- valar yağışlı gitti, gişe umdukları' gibi işlemedi. Sonra AP'liler, "tulüat yapılı- yor, bu operet İstanbulda oynanamaz" diye tutturdular. "Gerçekten tuluat yapılıyor muydu?" denilirse, eh, biraz yapılıyordu. Devlet Operası sanatçıları kendilerini, özel bir tiyatronun altın- da hissedince -hiç şüphesiz - içlerini" hafifçe dökmekten ogeri kalmadılar. Oyun sırasında "Morrison", "Koalis- yon" esprileri yer aldı ve tabii, ;AP'li- lerin tüyleri diken diken oldu. Yeni Milli Eğitim Müsteşarı Adnan Ötügen durumu yerinde incelemek için bir ge- ce Horhor Ağayı seyretmeğe gitti. O gece - ne yazık ki.. - Morrison lâfı edil- medi. Ancak, sanatçılardan biri, ön sı- rada oturan Adnan Ötügenin gözünün içine baka baka gericilikten bahsetti. Tabii, ilericilik iddiasında bulunmayan Adnan Ötügen de bundan alınmadı. Sonra efendim, işler yine karıştı: Milli Eğitim Bakanı Cihat Bilgehan tam beş defa fikir değiştirdi. Bir tem- sil için bu kadar çok fikir bl bir Bakanın Milli e e öteki me- seleleri için ne. cağı, Gforiierimin ne hale geldiği sorulacak olursa... Evet, ne demeli? Tefrikalar serisi ürriyet gazetesinde Suzan Sözenin Hhatıraları yayınlanadursun, Anka- rada birçok çevrede bu eski hikâyenin ilginç pasajları anlatılıyor. Bazı tele- fon operatrisleri meğer, Menderes ile Suzan Sözenin telefon konuşmalarını dinlerlermiş. o Telefon konuşmalarını dinlemek hiç şüphesiz ki yasaktır. Fa- kat Ankara - İstanbul arasında kimi zaman saatlerce süren konuşmaların bazı pasajlarını tesadüfen duyanlar bu hikâyeyi izlemekten kendilerini alama- mışlar. Deniliyor ki. bu dinlenenler 26 haberler yazılsaymış, bir tefrikalar serisi mey- dana gelirmiş. Allah Kongoyu esirgesin! E iki devrin Maliye Bakanlığı Müste- rı Burhan Ulutan, Kongonun ma li işlerini yürütmeğe gitmiş. Combenin âkibeti, hiç değilse mali bakımdan belli oldu demektir. Burhan Ulutanın türk maliyesini'ne duruma getirdiği, tarihe bile maloldu artık! Enflâsyonist politikanın yeni*bir oşampiyonluğu- Cihat Bilgehan "Horhor"dan rahatsız oldu nu da Kongoda göstereceği anlatılı- yor. Plân ve pilav hikâyeleri Plânlama Müsteşarı Memdüh Aytür eşi Ankara Palasta bir akşam yemeği verdiler. Yemek Ankaraya ge- len pakistanlı ve iranlı misafirler şere- fineydi. Dışişleri Bakanı Hasan Işık ve Şİ, İran ve Pakistan Elçileri, eski şuldu. Dışişlerinin Ekonomik İşler Dai resi tam kadroyla oradaydı. o Güzel Sekreter Suna Sel bile davetliler a- rasındaydı. Bir sekreter ile Bakanın aynı yemeğe davet edilmesini "proto- kolda demokrasi" ilgili görenler, "vazodaki güller soldu mu?" diye so- ruyorlar Sosyeteye yeni bir kapı eçen hafta İstanbul sosyetesine ye- kaya verilen kokteyllerle terzi (Bergin Uzberkin başarısı şerefine kadehler kal dırıldı. Bergin Uzberk, Pariste, meşhur modaevlerinden Cardy'nin yanında ça- lışmış. İstanbula dönünce kolları sı- vayıp pariziyen bir butik açmak iste- di. Açılış kokteylinde bir de defile ya- pıldı, fakat mankenlerin çok başarılı olduğu söylenemez. Berginin butiğini, yetenin güzel ve ii bir "kadınına şöy- lebir soru yöneltti "— Paristen gelen terzi ve parizi- yen butik sizin pa için Parise gitmenizi önleyecek m Güzel kadın bu soruyu duymamış gibi davrandığı için cevabını biz vere- im — Hiç sanmıyoruz." 14 Temmuzlar kutlandı aha kendisi gelmeden güzelliği dil- Dlere destan olan yeni Fransız Bü- yük Elçisinin eşi Ankarahların karşı- sına 14 Temmuzda çıktı. Bayan De Ju- niac, bir destan yaratacak kadar gü- 24 Temmuz 1965