24 Temmuz 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

24 Temmuz 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Kampanya Pahalılanan pabuç M illet Meclisinin tatile girdiği gün. kürsüde C.H.P. Genel Başkanı Is- met mönüyü görenler kendisinde bir tutukluk hissettiler. o İnönü bir şeyler söylemek istiyor, fakat ağızında geve- liyor, sanki hazırladığı metinden bazı kısımları atıyor, buna rağmen bir kaç cümle kaçıyordu. Daima gayet insi- camlı, ince ve vaktiyle DP liderlerinin ancak toplantılardan sonra Çankaya - da. kendi aralarında başbaşa verip o- kuduklan zaman anlayabildikleri tarz- da konuşmalar yapan tecrübeli siya- set adamının bu hali garipsendi. Hal- buki İnönü o gün, konuşmasını yap- mak üzere Meclise geldiğinde, bekledi- ği bir haberi aldı: Cumhurbaşkanı Ce- mal Gürsel mâruf Komünizmle Müca- dele Derneğinin Fahri Başkanlığından istifa etmişti! Bunun üzerine CHP Genel Başkanı, hazırladığı konuşmayı ayaküstü de- ğiştirdi, Cemal Gürsel istifa - etmemiş olsaydı söyleyeceği sözleri imkân nis- betinde yumuşattı, hattâ bir kısmını tamamen çıkarttı. Tabii bu, konuşma- nın İnsicamına zarar verdi. Hikâye, aslında, Çarşamba günü başladı. Komünizmle Mücadele Der- neği garip bir durum arzediyordu. Der- nek, kendisince komünist olan teşek- küllerin ve şahısların peşine düşmüş- tü. Bunları sokaklarda, bir takım eli sopalı (omensuplarına o kovalatıyordu. Halbuki böyle bir dernek ancak ko- münizme karşı fikir savaşı yapabilir. Komünizme karşı savaş fikirle, yani bir dernek marifetiyle yapılabilir. Ama komüniste karşı savaş devletin, hükü- metin işidir. Her halde Komünizmle Mücadele Demeği, başında Devlet Başkanının bulunmasından kendini devlet içinde yeni bir devlet sanıyor- du. İsmet İnönü tarifsiz karışıklıklara ve belki de vahim neticelere yol aça- cak olan bu durumun ortadan kaldı- rılmasını istemeye karar verdi. Muhalefet Lideri olarak bu, onun hakkıydı. Ürgüplüyü ziyaret pe İnönü, Cumhurbaşkanının Ko- münizmle Mücadele Derneğinin fah- ri başkanlığından o çekilmesi talebini Cumhurbaşkanına yapmadı. Cumhur- başkanı, Anayasa gereğince sorumsuz bir zattır. Onun söylediklerinden, o- nun yaptıklarından Hükümet sorumlu dur. Bu itibarla bir Türkiye Cumhuri- 6 Kulağa Küpe... Üzüm üzüme baka, baka.. G azetelerde bir başlık; "Cezae- vinden yönetilen banka do- landırıcılığı"' Allah, Allah, şaşacak ne var? Senelerce "Cezaevinden yöneti- len siyaset dolandırıcılığı" helal de, aynı yüksek makamdan yö- netilen banka dolandırıcılığı mı günah? yeti Başkanı için böyle hallerde tutul- ması gereken mâkul yol söyleyecekle- rini önceden Hükümete bildirmek, ya- pacaklarını önceden Hükümete danış- maktır. Tabii bu bağları arzu etme- yen, müstakil karakterli sayın şahsi- yetler bu memlekette bulunabilir. Ama bunlara düşen, o takdirde. Cumhur- başkanlığına hiç talip olmamak, poli- tikacı iseler politika yapmak, kendi taraftarlarını mahir sevk-i idareleriy- le iktidara getirmek ve Başbakan ol- maktır. Türkiyede ancak Başbakanlar, sorumlu olduklarından, hareketlerini bizzat kararlaştırmak oOimkânına sa- hiptirler. Yoksa, sorumunu başkasının Suat Hayri Ürgüplü Akıl için yol birdir AKİS taşıdığı davranışlarda bulunmak faz- la güç bir şey değildir. İnönü, durumun bu özelliğinden do- layı müracaatım Hükümetin Başka- nına yaptı. Sabahleyin Kemal Satır- dan, kendisi için Başbakandan bir randevu almasını istedi. Randevu alın- dığında gitti, OÜrgüplüyle uzun uza- dıya konuştu. Ürgüplü İnönüyle "Rus- ya Seyahati"ni görüşmeyi arzuluyorrlu. Ziyareti fırsat bilerek önce o. dış po- litika meselelerini ele aldı. İktidarın ve Muhalefetin başlan tam bir anlayış içinde Türkiyenin dış ilişkilerini gö- rüştüler. İsmet İnönü ondan sonra, zi- yaretinin asıl sebebine geldi ve hadi- seyi ortaya koydu. Cumhurbaşkanının Komünizmle Mücadele Derneği gibi bir derneğin fahri başkanlığını muha- faza etmesi Anayasaya aykırıydı, se- çim emniyetini zedeliyordu ,dış politi- kamızın seyyallyetine zarar veriyordu. Hükümet, sorumsuz Cumhurbaşkanı- nın bu hareket tarzının sorumluluğunu er ediyor muydu, etmiyor muydu? r etmiyorsa. Cum hurbaşkanının “Meclisin kapanış celsesine kadar" başkanlıktan ayrılması sağlanmalıydı. Yok, ediyorsa, o takdirde İsmet İnönü Meclisin kapanış ocelsesinde durumu umumi efkâra açıklayacak, Hükümeti doğrudan doğruya karşısına alarak it- ham edecek. Cumhurbaşkanının dav- ranışının büyük zararlarını söyleyecek ve milleti hakem yapacaktı. Başbakan. İsmet İnönüye bunun mesele olmadı - ğını, Cumhurbaşkanının Komünizmle Mücadele Derneğinin Genel Başkanlı- &ından ayrılmasının sağlanacağını te- min etti. Yani Hükümet de böyle bir davranışın sorumunu kabul etmiyordu. Nitekim konuşmanın havasından. Ür- güplünün Muhalefet Liderini haklı bulduğu anlaşılıyordu. Kolları sıvayan Ürgüplü Ürsörlü konuşmanın sonunda İs- met İnönüden. m çık- tığında Basına ne söylemeyi düşündü- günü sordu. İsmet İnönü ii politikayı konuştuklarını ve kendisinin bir mü- racaatını bu ziyarette yaptığını söyle- yeceğini, fakat daha fazla tafsilât ver- meyeceğini bildirdi. Başbakan "Mü- kemmel" dedi. Gerçekten de İsmet İnönü bundan başka bir bilgi verme- di. Fakat gazeteciler o pirelenmişlerdi. Ürgüplüyü kıstırdılar, Ürgüplü evvelâ. bir tebliğ verileceğini söyledi. Fakat tebliğ verilmedi. Başbakan gerekli temasları yaptı. Tabii Cumhurbaşkanıyla görüştü. Mu- halefet Lideri (okendisine, bir kabine 24 Temmuz 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: