25 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

25 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KIBRIS OLAYLARI tına başlamıştır. Sonraları bu üc kişi bir sacayağı meydana getirmişler- dir. Sacayağında zekâyı oAtaman, şahsiyet ve idarecilik vasfını Kâmu- ran Çuhruh temsil ediyordu. Çağla- girin ağır basan özelliği ise, kur- nazlığıydı. Çağlayangil, kolay hayat kımından da önde gidiyordu. Ba- ba ve oğul Karpiçlerle kurduğu dost- luk bu sahada ona epey imkân sağ- lamıştır.-Rus dili üzerindeki derin incelemelerini Karpiç lokantasında yapmıştır-, mniyet Genel Müdürlüğünde çeşitli. kademelerde çalışan Çağla- sangil, daha sonra valiliklerde bu- lunmuştur. Antalya ve Bursa, bu, kimseye fenalık etmekten hoşlan- mavan, ama eğlenceli hayat peşinde koşan ve bu vüzden adı hadiselere karışan rahat adamı kolav unuta- Cağlavangili önce Bal- mümcuya, sonra da Bursa senatörü olarak Ankaraya götürmüştür. Çağ- layangil Parlâmentoda ağzı lâf ya- pan ve nâzik -Bilhaşssa hanımlara karşı. Hiç hanım eli sıkmaz. Ya ok- şar, ya öper. bir zat olarak tanın. mıştır. Büyük yaratıcı Demirel, Çağ. layangili bu özellikleriyle tanımış ve onda Dışişleri Bakanlığına karşı ne büyük bir kabiliyet olduğunu he- men keşfedivermiştir. Çağlayangil, böylece ( getirildiği Dışişleri Bakanlığında ilk büyük im- tihanını Birleşmiş Milletlerde -kendi ifadesine göre, “muvaffakiyetle”- vermiştir. Fakat Çağlayangil, haftanın ikin: ci günü Ankaraya geldiğinde bekle diği alkışları bulamadı. Bunun ve- rine. CHP'nin Genel Görüşme iste. ği Meclis gündemindevdi. CHP'yi gören AP'de -milletvekili ve senatör maaşlarına zam hikâyesinde oldu- ğu gibi- aynı mealde bir talepte bu- lunmuştu. Genel Görüşmenin açıla- cağından kimsenin şüphesi yoktur AP Genel Görüşmeye kadar, Kıb. rısı kaybedenin İnönü olduğu hava sını, bilinen ve denenen meharetiy: le, yaymanın hevesi içinde görün mektedir. Bu suretle arzuladığı CHP'yi gene, savunma durumuna itmektir. Ama, İnönüyü görenler eski komutanı bir savunma değil, tam bir taarruz havası içinde bul maktadirlar ve Mecliste esecek ka: sırganın vaman olacağı hususundu pek az kimsenin şüphesi vardır. Bu haftanın ortasında, Hüküme- tin Genel Görüşmede gizlilik iste. veceği söylentileri kendisine nakle. dildiğinde İnönü şöyle dedi: — Kativen kabul etmeyeceğim. Her şev açıkca konuşulmalıdır.” Meşhur “Johnson Mektubu”nun aslı elbette ki devlet arşivindedir ama, bu mektubun da, İnönünün o na yazdığı cevabın da suretleri İnü nüdedir. Eğer bu da bir politika meselesi yapılmazsa... Birleşmiş Milletlerde oKıbrısla ilgili olarak alınan karar, aslında, önemi hiç mübalâğa edilecek bir karar değildir. “Kıbrısı Kaybettik” başlıkları, “Kıb- rıs Gitti” feryatları, “Birleşmiş Milletler Kıbrısı rum- lara verdi” üzüntüsü boşunadır ve gerçekleri iyi de- gerlendirmemenin #onucudur. Kıbrıs hiç bir yere git- memiştir ve hiç kimse Kıbrısı birinden alıp ötekine veremez. Hele Birleşmiş Milletler? Hiç! Kıbrıs Me- selesi, bizim için mânen maalesef biraz daha msi mış olmakla beraber, olduğu gibi durmaktadır Ama Kıbrıs: kaybedilebilir. Birleşmiş Milletlerde- ki oylama ve sonucu, hiç bir şeyden anlamayan bir iktidar elinde sadece Kıbrısın değil, daha pek çok şe yin tehlikede pepe pey türk milletine gös- da açılmış olur. Bugüne Ka r yunanlıların Birleşmiş .Milletlerden, .bütün gay- retlerine rağmen çıkaramadıkları bir karar suretini, Gen bu Kadar kolaylıkla' çıkarıvermelerinin sebep- aranmalı dike gözler önüne serilmelidir. Bir iktidar müdahale hakkını söyle kullanır veya kullanır. Bir iktidar şu tehlikeyi göze ahır, bu tehlikeyi almaz. Bir iktidar şurava kadar gider, ora- dan öteye gitmez. Bunlar bir iktidarm takdir hakla- rıdir ve kimse kimseye “Sen sunu yap, efendi!” dive- mez; Zira o zaman adama “Öyleyse, vel sen kendin vap!” derler. “Çıkartma! Cıkarlıma!” diye muhalefeti» teyken bağıran A.P/'nin il'darda on "o ne yaptı ğı herkesin gözleri öniindedir. © Ama bir Birleşmis Milletler; onun / Mart 1964 tarihli kararında tirk cemaati kendine ait haklara sahip ayrı bir cemaattir. Bir Birleşmiş Milletler; onun 1 ve buna yol açan mapa poli: “ Dışisleri “Bakanı “Biz Atatürkün volundayız. Atatürk Aralık 1965 tarihli kararında türk cemaati bir azın- lıktır. Bunun, hangi sakim politikanın neticesi oldu- gunu bulup çıkarmak Parlâmentonun görevidir. Eski alışkanlıklar bugün hâlâ bazı kimseleri “A- man, Kıbrıs işini bir politika meselesi haline getirme- velim, birbirimize girmeyelim" görüşüne itmektedir. Bu da bir politika meselesi değilse, acaba politika meselesi dive bangi meseleye denir, Unutmamak lâ zımdır ki Süveyş Harekâtı sırasında İngiltere Parlâ- mentosunda Muhalefet, hattâ bir cok İktidar mens» bu, sıraların üzerine çıkmış “Alçaklar! Büyük Britan- yayı sattımız” dive bağırıyordu. Kıbrıs Meselesinin bütün safhaları hakkında tam bilgi sahibi olmak, herkesin görüşünü, tutumunu ve EM bilmek türk milletinin hakkıdır. Bunu , Mecliste bir açık genel görüşme sağlar. Bil- “ortay adından çok bahsedilen meşhur “Johnson'un Mektübu”nun açıklanması saati gelmiştir. - Bunun yanında, yeni Türk İktidarının niçin fede- rasyon tezini erk, Birleşmiş Milletlerde “Siz Enosisten vâzgeçin, biz Taksimden” dediği, Sovyet ve Tarafsızlar oBloklarını bir kenara ittiği, Kıbrıslı büyük adamdı. O nasıl Sevr Andlasmasını vyırtüysa biz de Zürih ve Londra oAndlaşımalarını yırtıvoruz” devip te Baskan Türkive Dışişleri Bakanma söz ver- diğinde Çağlayangilin konusmayı reddedip “Gelecek celsede konuşurum” dediği öğrenilmelidir. Açık bir genel görüsmede gerçekler! Türk mille: tinin simdi beklediği budur Gotunan, yarası bulunan olacaktır. 10. 25 Aralık 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: