25 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

25 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BBC'yi dinleyenler, Londra radyosu spikerinin ağzından hâdisenin teyid edildiğini öğrendiler. Haber yıldırım süratiyle şehirde yayıldı. Saat dokuzu biraz geçiyordu ki Cemil Sait Barlas Heybeliadaya telefon ederek vaziyetten İsmet İnönüyü haberdar etmiş. Fakat asıl karışıklık Yeşilköyde hüküm sürüyordu. Irak Kralı saat 10.30'da gelecekti, Kendi- sini karşılayacak olanlar vaziyeti duyunca renkten renge girdiler, Bilhassa Nacip el Ravi büyük teessür içindeydi. Saat 10.20'de, kendi- sine haber verilmesi ihmal edilmiş olduğu an- laşılan Koraltan frakı içinde bütün heybetiyle göründü ve doğruca Şeref salonuna giderek ora- da bekleyenlerle buluştu. Haberi duyduğunda gür sesiyle “Olmaz efendim, olmaz, doğru de- gildir, yanlıştır” dediği işitildi. Pakistan, İran ve Lübnan elcileri de Yeşilköye gelmişlerdi. Fo- toğrafçılar harıl harıl flaşlarını parlatıyorlar- dı. Saat 10.30'da itina ile giydirilmiş tığ gibi Mehmetçiklerden müteşekkil ihtiram kıtası, başında bandosu meydanda yerini aldı, Saat 1/'de de, Menderesin hariciyeciler için © za- manlar kullandığı tâbirle “Hiltoncular” si- yah, eski bir Ford arabasıyla göründüler. Zor- lunun yanında Esenbel ve Tepedelenli vardı. Hilton otelinden son süratle gelmişlerdi. Ford, uçakların manevra sahasına girdi. Zorlu evve- lâ otomobilden hiç inmedi. Menderesin meydan- da olmadığını öğrenmişti. Bu sırada Ziya Te- pedelenliye ait bir bavul otomobilin bagajın- dan bir türlü çıkarılamıyordu. Büyük bir asabi- yet içinde bulunan Zorlu arabadan atladı, “hay- di, çıkarın şunu be birader” diyerek Tepedelen- linin bavulunu kaptığı gibi bagajdan çıkardı. Sonra tekrar arabaya binildi ve Floryaya hare- ket edildi, Bu sırgda Koraltan da gitmişti. Deniz köşkünde Bayar, Koraltan, Mende- res, Zorlu, Esenbel ve El Ravinin iştirakiyle kısa bir toplantı yapıldı. Toplantıda Ankaraya gidilmesi kararlaştırıldı. Bu sırada meydanda “Hiltoncular”ın protokol kısmı, resmi karşıla- yıcılara Irak heyetinin “mazeretine binaen” gelemeyeceğini bildirdiler. Hava meydanınır Tabii, Bağdat Paktı toplantılarındaki şatafattan herkes seviyesine göre pay dlırdı ve aslan payı di alma, şatafatın bu cinsinden pek hoşlanan basit Celâl Bayara ait bulunurdu. Bayarın bu işleri iyi bildiğini kimse inkâr edemez. Buna mukabil Adnan Menderes böyle kalabalıklardan sıkılırdı ve ekseriya bir kenarda dururdu. Menderes daha ziyade “ufak dalkavuk grupları"nın adamıydı ve ken dini oralarda formda bissederdi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: