25 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

KIBRIS OLAYLARI AKİS Birleşmiş Milletler Siyasi Komis- yonu, Kıbrıs anlaşmazlığını görüş- meye: başlayınca, karşısında üç ka- rar tasarısı buldu. Bunlardan birincisi, 1964 Kahire Tarafsız Devletler Konferansına ka- tılan 23 devlet ile Yugoslavya tara- fından hazırlanmış bir tasarıydı. Bü tün. tutumlarıyla Makariosun arka- sında olan bu devletler, hazırladık. ları tasarıda, arabulucu Galo Plaza” nın raporuna, Kahire Konferansın- da alınan self-determination kara- rına ve Makariosun Birleşmiş Mil. letlere sunduğu Kıbrıstaki azınlık haklarıyla ilgili demece atıf yaptık- tan sonra, Kıbrısın Birleşmiş Mil. letler üyesi bağımsız bir devlet ol. duğunu, bu bakımdan toprak bü i ve bağımsızlığına herkes tarafın saygı gösterilmesi gerek tiğini söylüyorlar ve bu devlete va- pılacak yabancı müdahalelerin ya- saklanmasını istiyorlardı. Yalnızlığın ıstırabı Siyasi Komisyonun önündeki ikin- çi. tasarı Türkiye tarafından ha- zırlanıp sunulmuştu. Bir kere, kos- koca Türkiye devletinin, kendi gö- rüşlerine katılacak ve onun yerine bir tasarı hazırlayıp sunacak bir dost ülke bulamaması, çok acıydı. İkincisi, bu tasarıda ne İsayı, ne de Musayı sevindirecek bir tek madde vârdı. Halbuki, eğer Hükümet me- ram etseydi İran veya Pakistan bu- nu memnunlukla yapardı. Hüküme- tin, agi âdeta basireti bağlan- AİR Türkiye ile Yunanis- tan arasında bir seçim yapmak rar bakımdan çekimse medikleri ve bu kalacakları çoktan bilinen bir “6 Kulağa Küpe. Yaman bir zat Güleyman Demirele A.P.lile- rin “Muhteşem Süleyman” demekte ve onu göklere çı- kartmakta meğer ne çok hak- kadar hiç kimsenin yapamadığını Başbakanlığının, yani milletlerarası politika sa- hasına çıkışının ikinci ayı dol madan yapıverdi. Birleşmiş Milletlerde NATO blokuyla Sovyet Blokunu, İs- raille Mısırı, Endonezyayla Malezyayı, Ugandayla İngilte- reyi ilk defa yanyana getiren kimdir? Bizim Muhteşem Süley- man! Aşkolsun vallahi. Adam bir de Nobel Barış Armağaı- nımı alırsa hiç şaşmamalı, çekti. Fakat Demirel ve arkadaşları Birleşik Amerikanın Türkiyeden vaz geçemiyeceğini sanıyorlar ve Batı devletlerinin, hattâ onlardan ekono mik yardım alan Tarafsızların oyla- rını kazanmak bakımından Was hington'un desteğine güveniyorlar dı. Anlayamadıkları şev, bugünkü dühyanın bundan beşon yıl önce sinin dünyasından başka bir dünya Per Batının veya Tarafsızların, Washington'dan çekilen kuk- ia olmadığıydı. Bilmedikleri veya bilmez görün dükleri- ise Amerikanın aklındaki hal suretinin bize değil, yunan tezi da gidecek olanları dahi karşı tara fa transfer ettiğiydi. Batılı devletlerin çekimser kal. maları zaten beklendiğine göre, Tür- kiye için diplomatik alanda verile- cek meydan savaşında, Sovyetler Birliği ve onun peşinden gidenlerle Tarafsızlardan bir kısmının desteği- ni kazanmak gerekirdi. Gerçi Sov yet bloku türk karar tasarısında yer alan “iki topluluk” sözüne itiraz et- miyor, hattâ bu görüşü benimsiyor- du. Fakat Tarafsızların önemli bir kısmı, bu söze karşı çok allerjikti- ler. Bunun da sebebi, kendi ülkele- rinde çeşitli milli topluluklar olma- sı ve Birleşmiş Milletler Genel Ku- rulunda Kıbrıs otürklerine tanına cak bir hakkın ileride kendi iclerin- deki çeşitli topluluklar tarafından da kullanılmasından korkmalarıydı Onun için, bunlara en antipatik ge len kelime Taksimdi. Ancak ortavu ustaca sürülecek iki taraflı bir self - determination veya federasyon gö rüşü, Birleşmiş Milletlerde toplana. cak epeyce oy bulabilirdi Siyasi Komisyonun önündeki ü çüncü tasarı ise, Afganistan ve Irak tarafından hazırlanmıştı. Bu tasa rı taraflardan birinin veya öte kinin görüşlerine katılmamaya özel bir dikkat gösteriyor ve ilgililerin aralarındaki anlaşmazlığı görüşme yoluyla çözmelerini istiyordu. Anlaşılmaz -veya anlaşılır- inat Tpemire irel Hükümetinin Kıbrıs konu sundaki anlaşılmaz inatlarından Akça “Çingene çalar, iürt oynar” 25 Aralık 1965