19 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

19 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu kafa bir dela bir iktidarı batırmıştı Bizdeki, "kılavuzu karga olanın.." sözü kadar doğru bir söz, bilinmez başka lisanlarda var mıdır? Kar- gadan kılavuzu olduğu için başına en büyük felâket gelen kimseler ise, şüphesiz, devlet adamlarıdır. Bun- ların uğradıkları âkibetin ağırlığı, taşıdıkları sorum- lulukla orantılı bulunduğu için en ziyade onlar, kıla- vuzlarını veya akıl hocalarını iyi seçmelidirler. Bundan sadece altı yıl önce, gene bu zamanlar bir takım kılavuz kargalar var kuvvetleriyle feryat edi- yorlardı: "İhtilâl yapacaklarmış! Yapsınlar da, göre lim bakalım! Hangi kuvvetleriyle ihtilâl yapacaklar- mış? Battal Gazi ordularıyla mı? Paşa! Paşa!. Sen kendini ne zannediyorsun? Kalkın ey ehli vatan diye cek ve herkes kalkıp dünyayı bizim başımıza yıkacak.. Cirmin kadar yer yakarsın. Bu memlekette, C.H.P.'- nin işaretiyle kimse yerinden emen Her şeyden önce sen haddini bil. Anladın unu Mümtaz Faik Fenikler. söylerdi. Bunu Ba- hadır Dülgerler söylerdi. Bunu Burhan Belgeler söy- lerdi. Bunu Samet Ağaoğlular söylerdi. Onlar söylerdi ve Menderes de inanıp "Siyaset serserileri", "kara cüppeli profesörler", "sokak çocuk- ları", "kravatlı eşkiyalar" diye bağırır, küfrederdi. Onlara denirdi ki: " başınıza toplayın. Bu memlekette C.H.P. ihtilâl tertiplemez. Bu memle- kette İsmet İnönü ihtilâl tahrikçiliği yapmaz. Ama, böyle giderseniz ihtilâl olur. Bir sabah kalkarsınız, ba- karsınız ki hepinizi toplamışlar. Bu kuvvet Türkiyede im iz kuvvet, sizin bu ortaçağ idarenize taham- mül e . Biz de etmeyiz. Gelin NİZ, ayılınız. Doğru yola, doğra liderlerin idaresinde giriniz. Siz urtu- lursunuz, memleket de.. Yoksa, dünya başınıza yıkıla- aktır." Evet, bunlar bu eke bundan sadece altı yıl önce cereyan etmiş di altı yılın somine, Son Havadis gazetesin- " “Bugünkü C.H.P.! Kolu yok, kanadı yok, bitmiş, erman aldığı oy ileriye ikibuçuk milyona düşmüş, perişan olmuş bu parti şimdi tutmuş, memleketin kendi istediği ve arzu ettiği şekilde idöre edilmesini emrediyor. Eğer bu emirleri yerine gelmezse, yani memlekette yüzde 28 oy almış bu partinin direktifle- riyle hareket olunmazsa memlekette ihtilâl çıkaracak tehditler savuruyor. İhtilâl ama, hangi kuvvetinle, ne- ye güvenerek? Bu memlekette bir ihtilâl teşebbüsün- de bulunacakları zır deli olarak kabul etsek dahi, yüz- e 28 oy almış bir parti için kendisini ateşe atar mı? Hasta Adam, her şeyden önce haddini, durumunu bil- melidir. Yüzde 28 ile bu kabadayı gösterişleri yapıla- maz. Yapılsa gülünç olur. Hergün neşredilen ihtilâl tehditleriyle artık halk alay etmektedir. kılmak i için e izale gidecek üç tane ihtilâlci bula- bilir misiniz? Bunu yazan, Tekin Erer. ynı gün, gene Son Havadiste, bir sayfa ötede ev- lere şenlik Orhan Seyfi Orhonun 27 Mayıs hakkındaki teşhisi: “27 Mayıs Halk Partisinin hazırladığı bir ihti- L Bu ne bu ne lahana turşusu? e aynı gün, Süleyman Demirelin A.P. Grupun- da yükselen sesi: "Bizi tehdit eden siyaset eşkiyala- rL.." Bir kafa bir iktidarı bir defa batırır! Kabul. "Ya- zık oldu" denilebilir. Ama bir kafa bir iktidarı iki de- fa batırır! Söylenecek sadece "meheldir"den ibarettir. laşmaya fülen katılmayacağını bil- dirmişti. Mesele, somadan uykuya yatmıştı. Şimdi, Kossigin böyle bir teklifle ortaya çıkmışken MLF'in yeniden ele alınması karşısında De- mirel Hükümetinin tutumunun ne olacağı endişeli bir merak uyandır- dı. Al gülüm, ver gülüm! İngiltere, Batı Almanya ve İtalya hükümetleri temsilcilerinin de ka- tıldıkları NATO Nükleer . Komitesi çalışmalarında ve Batı Almanya hükümeti temsil. cileri meseleyi yeniden ortaya at- tıklarında, acaba, Türk Hükümeti temsilcileri anlaşmayı kabule razı olacaklar mıdır? Hemen herkes bu borunun cevabını öğrenmek için is- tihbarat kaynaklarını zorlarken, ilk tepki CHP'li' milletvekillerinden gel- di. Bazı CHP'liler, anlaşmanın ye- niden sahneye çıkarılmasını ve bu konuda bir pazarlığı protesto, için Cumhurbaşkanı Vekiline çekilmek üzere bir telgraf metni' hazırladılar. Çok sayıda milletvekilinin imza koy- 12 Şubat 1966 duğu selen sonradan ortaya atı- lan bir g önünün görüşü- e. çekilmedi ve olayların gös- tereceği gelişmelere göre harekete geçilmesi kararlaştırıldı. Bir başka yönden tepki göste- renler ise TİP'li milletvekilleri oldu. TİP'liler, bu gezinin ardında yatan bazı gerçeklerin zamanla ortaya çı- kacağım, görüşmeler sonunda Hü- kümetin yükleneceği yeni sorumlu- lukların bağımsız ülke a © bağ- daşamıyacağını iddia ettile İşin ilgi çekiçi tarafı, Türkiye ile Amerika arasında Ankarada yapıla- cağı söylenen pazarlığın Amerikaya aktarılmasıdır. Oysa, Amerika Milli Savunma Bakanı MacNamara, AP Hükümetinin görüşünü tespit et- mek ve bu arada türk halkoyunda tepki yaratan ikili anlaşmaları gö- rüşmek için bir süre önce Türkiye- ye gelmeğe karar vermişti. Bu ara- da, asıl, Vietnamı da bahis konusu edecekti. Fakat e. her- alde, bu meselelerin Washington'- da halledileceğini düşünmüş ve he- saplamış olacak ki, gezi programını iptal etmiş ve Türkiyeye gelmekten vazgeçmiştir. Hükümete yalan çevrelerden sı- zan haberlere göre, Washington'da - ki görüşmeler sırasında, Ahmet To- paloğlunun da Amerikan hükümet yetkililerine bazı teklifleri olacak- yük titizlik gösterdiği ikili anlaş- malarla ilgilidir. Topaloğlu, ikili an- laşmaların uygulanması yüzünden halkoyunda beliren tepkinin AP Hü- kümetini güç duruma soktuğunu anlatacak ve Amerika için önemli olmayan bazı ikili anlaşmaların ye- niden incelenmesini isteyecektir. Bu ise. Nükleer Kuvvet Anlaşmasına Türk Hükümetinin , sempatik dav- ranmasını sağlayabilecek midir? A- merikan hükümetinin bazı ikili an- laşmaların iptal edilebileceğini vaa- detmesi şüphesiz,bir başarı olarak ar kalacaktır. Böyle bir alışverişin 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: