19 Şubat 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

19 Şubat 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Hava Meydanları Genel Müdürü Muhittin Asral, Bakanlık Başmüşa viri Galip Yenal ve Müsteşar Yar- dımcısı Hamit Çetintaşı, ortada hangi bir sebep yokken, emekliye sevkeden Ulaştırma Bakanı Seyfi Öztürk de Danıştayın "icrayı tehir" karan karşısında, kara kara e meğe başlamıştır. Öztürkün Deri nerden farklı tarafı, Danıştay ka- rarlarıyla bizzat ilgilenmesi ve par- lak hukuk bilgisini ortaya ey salan dâvalara aynen karşılık ver- emi açtığı iptal dâvala- dü Danştay b ugüne kadar karara bağlamayınca © Öztürk fena halde si- nirlenmiş ve arına tasarru- funun gerekçesini şöyle izah etme- ge başlamıştır: "— Ne biçim iştir, bu! Bir Bakan vi mlm atıp, istediğimi- mıyız? Dane "icrayı tehir” karar- larının uy; ıma mirelin çeşitli vesilelerle öne sür düğü mazerete sahip olamamak Öz- türkü daha da güç durumda bırak- maktadır. Demirelin aki ma- zeret, görevlerinden arın ye- er yapıldığıdır. Buna gö- re, dan karar alan memur eski görevine dönemez, fakat, taz- minat hakkı mahfuz kalmaz şartiy- le, kadrosuyla birlikte kiç bir gö- reve verilebilir. Halbuki maze- ret, sa hükümlerine pe dır. Mi 132. Maddesi şöyledir: “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine ge- tirilmesini geciktiremez:" Gerekçe arkadan gelsin Öztürkün şanssızlığı ise, emekliye sevkettiği Muhittin ne henüz tâyin yap tehir” kararı almış olmasıdır. Asral, Danıştayın kararıyla görevine tek- ız başlamış, pati üç gün son- ra yerine Nurettin Özdemirin ta- yin edilmesiyle örerler ri mak 70 tır. MIŞ da Öztürk, “yerine va “ amıldr şeklinde Dir mazeret dahi bulama- makta ve hukuk prensiplerini çiğ neyerek, “kolay kolay cağa benzediği bir b içine düşmektedir. İdarey. dırmak için" bu dul gililiği- ni ifade eden Bakan, Özdemirin yinini şöyle anlatmaktadır: 19 Şubat 1966 “—İrfan Paşa -İrfan Tansel- ile, konuştum. Devlet Hava Meydanları Genel Müt için bana birini tavsiye etmesini söyledim a Özde; emiri & önderdi. Ben de onu tâ yin ettim. Şu ize Hükümeti en çok düşündüren mesele, Danıştay ka- rarlarıdır. İşin ilgi çekici tarafı, Da- nıştay kararlarının her gün biraz daha artmasıdır. Buna karşılık, hiç- bir karar uygulanmamakta, hukuk devleti anlayışı tamamen bir köşeye itilmektedir.. İktidarın bu hukuk dışı davranışları muhalefet parüle- rince ele alınmakta ve yasama or- ganlarına getirilmektedir. Bu konu- YURTTA OLUP BİTENLER da ilk teşebbüs TİP milletvekillerin- den ini ei ire A açıl- e AP'lilerin skin Yi KAMA “Komisyonuna sevkedilmiş, fakat burada da bir sonuç alınamamıştır. Meclisin, geçtiğimiz hafta Cuma giinki toplantısında i ise, MP'li Faruk OÖnderin, Hükümet Başkanı hakkın- da Meclis Soruşturması açılmasını isteyen önergesi incelenmek üzere, bir Soruşturma Hazırlık Komisyo- nun altı üyesinden üçü AP'li, ikisi CHP'li, biri de MP'lidir. Bu durum- Nasıl da yutturma meraklısıdırlar! Türkiyede yeni bir, moda çıktı: Okuyucusuna yutturmak! Bu heve- sin iki şampiyonu var. Birincisi, komprador edebiyatı yapan, yarı aydınları cezbeden kriptolar. Bilgiç, bilgiç bir temel ortaya koyup onun üzerine bir mantık bina ediyorlar ki, demeyiniz gitsin.. Ama, temel uydurma! İkinciler, A.P.'nin borazanları. Onlar da öyle. Üstelik onlar, mu- hatapları yarı aydın bile olmadığı için hiç bir fütur tanımıyorlar. Bir hüküm veriyorlar: asılsız. Her halde çok kimse, dünya Tamamile yanlış. Yanlış, çünkü kıyaslamaları hakkında en ufak bir fikri varsa, meselâ bu borazanlardan dişi Feniki, gülmeden okuyamamaktadır. Feniklerin dişisi, Türkiyedeki âsi gençlikten şikâyetçidir. Nerede, kim şikâyetçi değildir ki.. Ama, Bayan Fenik için bu âsi gençlikten suçlu olan kimdir, bilir misiniz? Tabii, C.H.P.! Evet, dişi Fenik bunu ciddi ciddi yazıyor ve gene ciddi ciddi ilâ- e di ediyor. “Sizler, kendi çıkarlarınız için gençleri kışkırtıp parti merkezle- rini, gazete idarehanelerini taşlatır mısınız? Ona, buna yuha çektirir misiniz? Sonu böyle gelir.." Haydi, diyelim ki bu bir tefsir. Bayan Fenik, kaideyi de çıkartıyor: “Ama, işte Meksikada da yapmışlar diyeceksiniz. -Asi gençlik, si- nema tahrip etmiş-. İsveçte de yapmazlar." Meksikada yaparlar. Çünkü oraları ihtilâller memleketidir! Arjantinde de yaparlar. Ama İngilterede yapmazlar. Hoppala. Baltayı taşa vurmak dedikleri, budur işte. Zira İngilte- re ve İsveç, tam aksine, bu âsi gençliğin Avrupada en azgın olduğu iki ülke! Ama Fenik kendi kendine diyor ki: "Aman canım, beni oku- yan İsveçin nerede olduğunu bilmez!" u komprador edebiyatçılarıyla, onların öteki ucu, Fenik tipi ka- lemler, müşterilerine ME Ae ne zaman vazgeçecekler? Vazgeçecekler mi?. muamelesi yapmaktan acaba 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: