30 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

30 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

z “Sahife 8 $ ihife 10 Cihan iktisadiyatı Pamuk piyasası neden iyileşti?- Alman- yada buhran dolayısile devlet kapıtalizmi ilerliyor - Lozan müzakeratı Pamuk piyasalarında fiatlerin son günlerde iyileşmiş olması Avrupada hayret uyandırmıştı. Çünkü pamuk yetiştirilen yerler- den gelen haberlere göre fiatlerin bir kat daha düşmesi icap edi- yordu. Halbuki borsalarda fiatler düşecek yerde iyileşmiştir. Bu garip (vaziyetin sebebi ahiren anlaşılmıştır: Amerika (çifçileri kooperatif birlikleri New York ve New Orlean borsalarında pamuk fiatini tutmak için kül liyetli Oo miktarda © mübayaatta bulunmuştur. Anlaşılan çiftçi teş- kilâtları pamuğun fiati libresi beş © semtten daşaha aşağıya düşe- ceğine ihtimal vererek korkmuş ve heyecana gelen çiftçileri teskin için külliyetli miktarda mübaya- atta bulunmağa karar vermiştir. Çiftçilerin o galeyana (O gelerek Vaşington o üzerine eleri' muhtemel (Oolduğundan birlik ticari ocihetten büyük O tehli- keleri gözüne alarak piyasaya alıcı olarak girmeğe mecbur ol- muştur. Binaenaleyh ahiren pamuk piyasasınm iyileşmesi tabii bir şey olmayıp Amerikanın dahili siyasetinin doğurduğu bir zaru- rettir. Şu kadar var ki çiftei koope- ratif birliğinin O vesaiti mahdut olduğundan sonuna kadar pamuk çifçilerini tatmin edecek vaziyette bulunmuyor. Bunun için birlik hükümetten muzaharet istemiştir. Hükümet te bankalar ile müzakereye başlamıştır. Bu müzakerattan he- nüz netice hasıl olmamıştır. Yalnız şimdiye kadar piyasayı tutmak için satın alınan yedi milyon balyamm muhafazası kararlaştırıl- mıştı. Lâkin bunun teferrüatı ka- rarlaştırılmamıştır. Bankalar gele- cek sene için hükümetin libre başına 8 sent temin etmesini istiyor. Fakat ne de olsa ne çiftçi ko- operatif birliği ne de hükümet sonuna kadar fiatleri tutmağa muvaffak olamıyacaklardır. Bunün içim beynelmilel fiatlerin esaslı surette iyileşmesi şarttır. M. Ho- over: gelecek cihan iktisadiyatı konferansını müteakip beynelmi- | lel pamuk konferansı toplanmak niyetindedir. e Mumailey (geçen sene de böyle bir konferansı toplamak istemiştir. Lâkin Mısırlı ve Hintli müstahsillerin muhale- fetinden akim kalmıştı. Almanyada devlet kapitalizmi Son buhran dolayisile Almanya hükümeti milli müessesatın: yıkıl- maktan muhafaza için devlet muzahereti yapmaktadır. Geçen- lerde Alman seyrisefain kumpan- yalarını iflâstan kurtarmak için devlet bunuların sermayesine işti- rak ederek hissedar olmuş ve mali mürakabesi altına almıştır. Sonradan Almanyanın mühim bankaları: yıkılmak ve tediyatını tatil etmek tehlikesine maruz kalmıştı. Almanya hazinesi bu bankalarin (sermayesine iştirak ederek bunları devlet idaresi ve kontrolu altına almıştır. Şimdi de Almanya devleti memleketin en mühim sanayi şubesi olan çelik sanayiini idaresi ve kontrolu altına almıştır. Almanya hazinesi Alman çelik trüstünün ( 100,000,000 marklık Bunun amım satın almıştır. için bu eshama borsadaki piyasa- nın iki misli fiat vermiştir. Yani eshamın borsadaki fiati 40 mark olduğu halde buna 80 mark ver- miştir. Bu suretle trüstün esha- mının yüzde kırkını elde etmiştir; Diğer taraftan hükümetin kon- trolu altına giren bankalarda çelik trüstünün mühim miktarda eshamı bulunduğundan trüstün eshamımn yüzde 51 kısmı 'devle- tin eline girmiş oluyor. Hüküme- tin bu müdahalesi çelik trüstünün mali ve ticari vaziyetinin fena olmasından neşet etmiş değildir. Bazı ecnebi müessesatın Alman çelik trüstünün eshamından bir ço- Şunun ele geçirmeğe ve bu suretle trüstte hakim bir vaziyet temin etmeğe < çalıştıklarından devlet Ruhr havzasında ecnebilerin mali kontrol (o koymalarına (meydan bırakmamak için bu teşebbüsü yapmağa mecbur olmuş ve milli sanayiin mühim bir kısmını ecne- biler eline girmekten kurtarmıştır. Lozan müzakeratı Lozan müzakeratının son safhası ve bilhassa Almanlar ile Fransız- lar arasındaki teamslar şimdilik cihan piyasasına iyi tesir etmiştir. Bilhassa Londra esham borsasında iyi intibalar bırakmıştır. İngiliz eshamı tutkun olup daha yüksek fiatle (o kabarmıştır. o Umumiyet üzere fiatler tutkundur. Ecnebi esham piyasası daha faaldir. Alman ve Avusturya eshamı tekrar revaç bulmuştur. Hissolu- nacak kadar tereffü vardır. Bil- hassa Japon eshamı Yenin nagi- hani salâh ve terakkisile müvazi terakki ediyor. Bilâkis Sterlinin zafı tebarüz ediyor. Franka nis- betle 91,90 dan 91, 75 e ve dolar nisbetle 3, 61 3/8den 3,60 1-2 a inmiştir. Buğday düşüyor Cihan borsalarında buğday düşüyor. Liverpol borsasında opsi- 1 W4 pens düşmüştür ki kental 4 şilin 7 5/8 pens olmuş- tur . Altına nazaran bu fiat 3 şilim 6 pens olduğundan buğday şimdiye emsali hiç görül meyen bir dereceye inmiş: oluyor. Buğdav fiatlerinin cihan piya- a yeniden düşmesinin başlıca seSepleri şunlardır: 1 — Amerika hükümatı mütte- hidesinden ilkbahar mevsimi mah- sulü hakkında gelen haberlerin iyi olmasıdır. 2 — Avrupada muhtelif mem- leketlerin buğday ithaline ait kontenjanları bir kat daha darlaş- tırmış: olmalarıdır. Şimdilik buğday fiatinin iyileş- mesine imkân yoktur. Fakat ilerisi için kuvvetli ümitler vardır. Rusyada ilk baharda ekilen saha 53,000,000 Ingiliz dönümüne inmiştir. (Iki buçuk Ingiliz dönümü bir hektardır.) Halbuki geçen Sere ilk baharda ekilen saha 61,000,000 Ingiliz dönümü idi. Yirmi: müstah- sil memleketin kış zeriyatı geçen seneye nisbetle yüzde 3 noksan tahmin olunuyor. Kanada da ilk bahar zeriyatı yüzde 3,5 nisbe- tindi. noksandır. Suriye ve kerestelerimiz ofisinden tebliğ edilmiştir: “Suriye hükümeti şimdiye ka- dar bilâ rüsum ithal edilmekte olan kerestelerimiz için kıymeti üzerinden “/, 25 lira resim vazet- miştir. Akşam 30 30 Haziran 1932 Sahte idam 14 sene €vvel kurşuna dizi- ilen bir fransız yaşıyormuş? Paris, 15 ( Hususi ) — Pariste, efkârı umumiyeyi, büyük bir he- yecan ve meraka düşüren bir şayia, kulaktan kulağa fısıldanıyor: Harbi umumi zamanında, Almanya hesabına casusluk Zettiği cihetle, divanı harp tarafından idama mahküm edilen ve kurşuna dizilen Pier Lenoir yaşıyormuş... Inanılmayacak Okadar garip görünen bu harbi umumi mace- | rasımın evveliyatı şudur : Harbi umumünin ilk senelerinde, Fransanın en çok: satılan gazete- lerinden biri olan Journal âyandan Şarl Humbertin elinde bulunu- yordu. Journal o zamanlarda, sonuna kadar, yani Almanya kat'i surette ezilinceye kadar harbe devam edilmesini şiddetle müda- faa ediyordu. Derken Humbert, Journali 21 milyon frank mukabilinde Pier Lenoir namında mütereddi fakat babasından milyonlar tevarüs etmiş bir gence satmış, gazetecilikten çekilmiştir. Leonir gazeteyi satın alırken, Zürihte büyük ticaret işleri yapan bir Amerika grubu namına hare- ket ettiğini bu grubun, kendi ticari teşebbüslerinin oreklâmını yapmakla beraber, müttefiklerin davası lehinde neşriyatma devam edeceğini söylüyordu. Fakat haki- katte iş böyle değildi. Fransız casusluk şubesi, Lenoir'ın Alman casusluk şubesi namına hare- ket ettiğini, paraları Almanlardan aldığını meydana çıkarmış, Lenoir'ı divan harbe vererek idama mahküm ettirmiştir. Muhakeme esnasında Lenoir val- desinin, hakikati ifşa etmesi husu- sunda hıçkırıklar içinde yaptığı bütün ricalara rağmen, ağzını açmamış, sırrını: söylememişti. Mahkümun vekili Dö Mulen kurşuna dizileceği günün arife- sinde, müvekkelini höcresinde ziya- ret etmiş, onünla uzun müddet görüştükten. sonra telâşla hapis- haneden çıkarak doğruca, harbiye nezaretinde başvekil Klemansoyu görmüş, bu mülâkat neticesinde, idam cezasının infazı 24 saat sonraya tehir edilmiştir. Bu: tehirden sonra divanı harp müddeiumumisi mahkümu hapis- hanede ziyaret ederek iki saat görüşmüş ve o da hapishaneden çı- karak doğruca Klemansonun nezdine gitmiştir. Bu ikinci mülâkattan sonra idam. cezasının infazı gayrı muayyen bir zamana talik olun- muştur. Mahkümun ifşaatta bulunduğu muhakkaktı. Herhalde bu ifşaat casuslara ve düşmanlara karşı amansız ve merhametsiz davra- nan Klamansoyu, idam cezasını gayrı muayyen: bir zamana tehire sevkedecek kadar mühim olmak lâzım gelirdi. Aradan bir ay geçtikten sonra Lenoir'ın 25 eylül sabahı Vensan meydanında kur- şuna dizileceği şayi oldu. Filha- kıka, o sabah şafak sökerken, süngülü neferlerin muhafazası al- tında bulunan bir otomobil hapis- haneye gelmiş, ve iki jandar- mamn koltuklarından tutarak sürükledikleri Lenoir otomobile bindirilmiştir. İdam mahkümunun başında öne doğru eğilmiş yüzünü | saklıyan geniş bir şapka bulün- | duğu cihetle kimse yüzünü göre- Tatami 285 ÇAKAY —— Tem |. Eid 7 z | memişti. Hapishane papasına: idam ma- kadar mahküma “refakat halline | etmesine müsaade etmemişlerdir. Idam bükmünün infazına” o zaman Paris mevkii müstahkem — Tefrika No Tetrika Me 74 Tarihi aşk, ve Nakli : Cellâdin kocaman kılıcını da göseterdi; — İşte efendimiz, ben, bu kılıcı kendi elime alarak, Avrupalılar- dan bir o çoklarınn (kafasını kestim! Ve bundam son derece iftihar duydu. Bütün teşrifat âdet ve ananele- rini oOayak altına alarak, genç veliaht Pon - Tsiun, bu sözler üzerine coştu. Eline kılıcı aldı. Cellâdı takliden oynamağa baş- ladı: Yerinde olmayan bir oyun; imparatoriçayı kızdırdı. Veliahtı kulağından: tuttu. bir köşeye çeke- rek tokatladı, Tauan'ın oğlu, bir kaç keredir kendini unutuyordu. Bu neviden münasebetsizlikler yapıyordu. Hattâ bir,gün, Övxer askeri | kılığına girerek yazlık sarayın bahçesinde dolaşmağı şık ve'güzel bir hareket sanmıştı, Bir kaç gün sonra, başka bahaneyle Ye-Ho, veliahtı gene cezalandırmıştı. O zaman Boxers'lerin aleyhinde açıktan açığa bulunamıyordu. Zira, zemin ve zaman müsait değildi. Lâkin, bu: sefer, veliahtı hapset- tirdi ve onu haremağalarma, vücudunu kanatıncıva kadar döv- dürdü. Zira, bu oğlan da babası gibi tahammülfersa olmağa başlamıştı. Her halde, yüz bulursa, o'da; aynı tarz delişmenlikler yapacak; me- selâ Kouang-Siu'nun başımı iste- mek gibi serkeşliklere tevessül edecekti. Ye - Ho, beyaz derili insanların muzaffer oldukları şu sırada; artık Boxers: hareketine karşı güler yüz göstermenin faydalı olmıyacağını düşündü... Ecnebi. aleyhtarı ve son. derece mürteci. siyaset, doğru siyaset olamazdı! Zira; Boxers'ler ecnebileri memlekete sokmamak hususunda: bütün kabiliyetsizlik- lerini, o kifayetsizliklerımi göster- mişlerdi. £ Bunların hareketleri tereddi etmiş bnlunuyorlardı. Yap- tıkları; işi, ancak, memleketin şurasında burasında çeteler teşkil etmek, ortalığı soymak, ırza tasallüt etmekti. Bu çabulcular, artık sülâleyi bile tehlikeye sok- muşlardı Bunu nazarı itibara: aldığı için, YesHo, evvelemirde, prens: Tavan ile oğlu veliaht Pow- Tsiun'u iyice yıldırdı, pısırttı. kumandanı olan ceneral Berdoulat ile erkânı harbiyei umumiye: istih- barat şubesine messup' iki yüksek zabit nezaret etmişlerdir: Mahküm idam mahallinde otomobilden indirilirken uzaktan bu sahneyi seyreden (meraklılar, kımıldan- madığım görerek: — Mahküm çoktan ölmüş bulunmalı sözünü sarfetmekten kendini: alamamışlardır. oLenoir otomobilden jendarmaların yede» ğinde indirildiği zaman bir aralık kendisini: ayakta bırakmak iste- mişlerdir. Fakat Lenoir derhal yere yıkılmış, ve gene jandarmalar kendisini koltuklarındam tutarak kurşuna dizileceği çukurun kenarına kadar | götürmüşler; ayakta duramadığı cihetle, bir sandalyeye oturtumş- lar ve siyah bir bezle gözlerini bağladıktan sonra başındaki geniş şapkasını o çıkartmışlardır. İdam müfrezesi, mahküma kurşun sık — ol Hazira 1932 BEŞ YÜZ MİLYON İNSANA HÜKMEDEN KADIN macera romanı (va-Noy Sonra, iltica ettiği vilâyetin vali umumisi Chan- Si'ye, ecne- biler aleyhinde giriştiği gayret- keşlikten dolayı hoş: sözler söyle- medi. Bilâkis, katliâma dair verdiği tafsilâtı dinlerken: somurttu. valif umumi, bu yüzden son derece hayrete düştü. Ye-Ho, ertesi gün, valii umu miye şumu anlattı. Sülâlenin kur tuluşu için, onu feda edecekti. Galiplerin hissiyatına ancak bu suretle. karşı durabilirdi. Maraşal Yong-Lou, imparaoriçe ile birlikte hicret etmemişti. Pe- kinde. kalmış, orasin müdafaa etmek istemişti. Lâkin, ecnebile- rin hücumuna karşı bittabi uzun zaman mukavemet'edemediği: için). eninde sonunda! o'da geri dönmek mecburiyetini duymuştu. Nihayet Tsai'de (1) imparatoriçeye' mülâki olmuştu. Sadık âşıkının gelişi; Ye-Ho'yu memnun etmişti. Hakikaten de onun gibi kuvvetli bir müdafi ve muhafıza ihtiyacı vardı. Etrafında entrikalar kaynaşıp duruyordu. Bir taraftan prens: Touan; diğer taraftan Boxers'ler; imparatoriçe ve sülâle için tehlike teşkil edi- yorlardı. Binaenaleyh, Yong - Lou'nun gelişi, çok hayırlı oldu. Ye - Ho ile buluşuşları gayet samimi oldu. Iki eski dest, Yamen'in (2) bir odasında yalmz kalıp: kapandilar. Burada, imparatoriçe, belki ilk defa olarak, kalbini, bütün vuzuh ve sarahatile Yong - Lo'uya açtı. Yüreğini kemiren endişeyi ona anlattı. o İnkisarlarımı, kederlerini söyledi. Saltanatı esnasında, mem- leket bu hale gelmişti. Nihayet, bu: yaşta, paytahtim terkederek düşmam önünde kaçmıştı. Bu beyaz barbarlardan kaçmak ne hacaletti, ne yüz kızartıcı bir şeydil Lâkin Ye-Ho'nun: istikbal hak- kında da ümitleri vardı. Âli iktidarı elinde tutmak ve memleketinin kaybolan tamamiye- tini muhafaza için mücadele etwek en kudsi emeliydil Ah, mukaddes imparatorluğu gene eski halinde görmek ona nasip olsa... ( Arkası var ) Fou'da, “fJ Tsi“ Yonen - Konak. ayar Ceset, derhal hükümeti aske- riye tarafmdan almarak defnettiril- miş, bizzet başvekil Klemanso, cesedin ailesine teslim edilmesini menetmiştir. Daha o zaman Lenoirın idamı sahte olduğu; idam yerinde, sandal- yeye oturtulan mahkümun Lenoir olmayıp, morğtan getirilen ve mahküma benzeyen bir ceset ol- duğu şayi olmuştur. Şimdi, bu hadiseden on dört sene geç tikten sonra omahkümu tanr yanlardan biri, Lenoirr Rago- zada bir manastırda rahip olarak gördüğünü ifşa etmiş bu ifşaat Piriste büyük bir heyecan tevlit etmiştir. Deveran eden rivayetlere göre Lenoir son dakikada yaptığı inşaat neticesinde, hayatım kur- tarmış fakat buna mukabil, mü- ebbeden faal hayattan çekilmeği ve hayatını bir manastırda geçir- tığı zaman, Lenoir yerinden sar* sılmamış,. kımıldanmamıştı. taahhüt o eylemiştir. İşte meği İ Lenoir'ın: macerası bu: imiş.

Bu sayıdan diğer sayfalar: