30 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

30 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Vay, artık sarma cigara mı içiyorsun ? — Ne yapıyım doktor zayıf- lamam için hareket tavsiye etti! Eim söyledi? Vakit'in Akisler muharriri Yusuf Ziya bey “ Yeni dünya, isimli bir fıkrasında yeni dünya ve yeni insanla övünenlere çatıyor. Güzel. Bu da bir fikirdir. Ku- demaperest olmak cürüm addedil- mez. Yalnız içime bir merak düştü. Acaba “Akisler, muharriri methettiği eski dünyayı nereden biliyor ? Çünkü diyor ki: “Bugünkü dünya ve bugünkü insanla iftihar edilmek için, Babil, Mısır, Yunan, Roma medeniyet- lerinin bu dünya üzerinde kurul- duğunu bilmemek lâzım!.. Aristote'un felsefesini, Fisago- rasın mektebini bu dünya üzerin- de tesis ettiğin; (o Geethe'nin, Shakspeare'in eserlerini bu dünya üzerinde yazdığını; Bethoven'in symphonies'lerini, sonnates'larını, Wagner'in Tannhauser'i, Lohen- girini Obu dünya üzerinde hazırladığını; Raphael'in, Michel Ange'ın, Leonard de Vinci'nin tablolarının ve heykellerini bu dünya üzerinde boyayıp yontuk- larını bilmemek lâzım!., Haydi diyelim, ki bu sevimli eski arkadaş Wagnerin Tannhauser'ini, Bethoven'in symphonis'lerini gra- çmofonlarda dinledi, Raphael'in, ichel Ange'nin eserlerini kart- postallarda gördü. Fakat Goethe ile Shakespeare'yi hele Aristote'- nin felsefesi ile Fisagoras'ın mek- tebini acaba kimden öğrendi? Doğru söyle aziz üstat, bunları kulağına kim fısladı? 5 Miras — Yahu hani Cemal evlene- cekti ? Ne eldu? — Büyük babasından dolgun bir miras yeyince vazgeçti. Me —) — Sapkan güzel olmak için » güzel, deyecek yok, yalnız üstün- deki yemişleri kargalar kapar “diye korkmuyor musun ? e — Neden korkayım, yanımda “sen varsın / dö ? — Seni deniz tutar mı? — Hem de sımsıkı, sabahtan akşama kadar sahilde oturuyorum ! — ÖFL. Bütün gün canım sıkılıyor... — Gönlünü eğlendirmek için daha ne yapıyım yavrum, bütün gün yanından ayrılmı orum... & ç yapı Yy yı l Yy li: — Bir dafa evlenen bazı erkeklere “ yandı , diyorlar, ya iki karısı — Çifte kavrulmuş! olanlara ne demeli? — Nasıl buldun? — Sorma birader, ben değil, valde buldu, karımdır / Işsizlik Iki hanım, tam iki buçuk saattir, çayırlara serilmiş yatıyorlardı. Biraz ötelerinde, bir erkek de ağaca dayanmış (duruyordu. Iki saat sonra hanimlardan biri ne söylese beğenirsiniz? — Aman, dedi, şu adama bakın, işi gücü yok mu bunun? Iki saattir burada durmaktan sıkılmadı. iv Kaldır Tersine çevrilmiş bir cam ka- vanozun içine yapma çiçekler koymuştu. Dedim ki: — Senin yerinde olsam kava- nozu kaldırırdım... Kavanozu kaldırdı. — Eh, artık çiçekleri de kaldır | Şekeriş Ipekişten bahsediliyordu. Biri dedi ki: — Ipekiş, Yüniş, Beziş de yapacakmış... — Bari Şekeriş de yapsa... — Aman azizim Ipekiş'ten daha şeker iş olur mu? Kumaşları görünce ağzım tatlılanıyor. Elektrik Muallim elektrik tatbikatını an- latıyordu. Talebeden birine sordu: — Söyle bakıyım, on kelimelik bir telgrafı nasıl çekersin ? — Kelimesine iki kuruş vererek! Yeri —Ben olsam,bütün fakir fıkarayı nereye yerleştirirdin biliyor musun? — Nereye? — Etyemeze| Idman — Doktor dilini çıkar deyince çıkarırsın oğlum. — Merak etme anne, temindeş beri idman ediyorum, geçenlere dilimi çıkarıyorum. — Daha beni bugün tanıdınız, bugün benimle evlenmek istiyor- sunuz | — Sizi pek eskiden tanırım efendim, — pederinizin serveti benim memur olduğum banka- dadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: