20 Eylül 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Eylül 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir tarize cevap Ihracat ofisi ne a yapıyor Salahiyettar bir zat ofisin gördüğü işleri anlatıyor din Ce teşkilâtının jetmektedir. Bu makaleye ire ihracat ofisi | şu Gzip iter Her ay gümrüklerden istatistikleri alıp, geçen seneki istatistiklere muka- yese edip neşretmek, Avrupa gazetelerindeki iktisadi haberleri terceme etmek. Bu itibarla (o bracat ol terceme ve istatistik kale, ibaret kalıyormuş. | ! İhracat ofisindeki | salahiyettar zat, Âlaaddin Cemil beyin ofis sakkındaki bu mütalâasının doğru olmadığını beyan etmektedi Salahiyetdar ;birz: ifadesine göre geçenlerde Marsilyaya gön- derilen kavun hadisesi müstesna olmak üzere, ofis ihracat madde- lerinde hariç memleketlere tamt- | ırmakta o büyük hizmetler ifa | etmişi | Istanbul mebusu Al mil bey ihracat ofi diye kadar Bari, Milano, Poris, Flistin'de Talaviv sergilerine iştirak etıniş, burada Türk mallari teşhir olunmuştur. Bundan başka, haziçteki ecnebi tacirlerine, türk tacirlerini tanıttırmış, burada bir çok. ticarethaneler, * türkiyeden mal sipariş etmişlerdir. adesine göre, ihracat mad deleri hakkında bir çok nizamna- meler yapmıştır. Mesela fındık, taze meyva nizam- Bunlardan yalıız' fındık nizam» namesi, vaki olan şikâyetler üz rine tadil edildikten sonra mevkii tatbika konmuştur. Diger nizam: nameler daha yapılacaktır. Ofisin daha fazla iş görmesi için bütçesinin genişletilmesi arzu edilmekted Patates fiatleri Adapazarda 100 paraya kadar satılıyor Patates fintle düşkünlük devam etmektedir. Adapazarından gelen haberlere göre, tüccara ve muhtelif müesseselere borçlu olan köylü, malini pek ucuzca piyasaya arzetmiştir. Bu yüzden, Adapazarında 100 paraya kadar patates satılmıştır. Istanbul piyasasında toplan en iyi patatesin okkası 4 kuruşla 7 kuruş arasındadır. Orta mallar 3 kuruşa, 3 buçuk kuruşa sale maktadır. Piyasada patatce ucuzluğunun bu şekilde devam © etmiyceği söylenmektedir, yeni mabsulünü piyasaya bolen döktüğü içi fiatlerde bu şekilde bir düş künlük olmuştur. Mal, köylü Bün elinden tüccarın eline dev- rolduğu zaman fiatlerin artacağı söylenmekted Petrol benzin Ekser yerlerde fiatler yeniden arttı Petrol ve benzin fintleri Ana- dolunun ekser yerlerinde gene ârtmıştır. İzmir ticaret müdüriyeti İzmirdeki kumpanyalar hakkında tahkikata başlamış, bu hususta Istanbul Wcaret müdüriyetinden de izahat istemiştir. Buradaki tahkikat henüz bitme- İzmir ticaret müdüriyetine bir cevap vermek kabil olame: Suriyede vaziyet Karışıklık ve patırdılar devam ediyor Mardin 18 — Halepten gelen yolcuların anlattıklarına göre Su- iyedeki büyük karışıklıklar devam etmektedir. Halepte Vatani fırka- Sının 'ileri gelenlerinden 30 kişi daha tevkif edilmiştir. Karışıklık gittikçe artmakta, şehir içinde hükümet kuvetlerile nümayişçiler arasında müsademe- ler olmaktadır. Bu pahırtı gürültü yalnız Ha- lepte değil Balibek, Hama ve Humus ta fevkalade bir hâl almış» tır, Nümayişçiler tevkif edilenler tabliye edilmezlerse halkın Halep- ten hicret edeceği bildirilmekte” dir. Tahtelbahır düşmanı Istikbal harplerinde tahtelbahır- ların mühim rol oynıyacağı anlar şılmaktadır. Bu sebeple Ingilterede tahtelbahırlara karşı ağ kurmak üzere gemiler yapılmaktadır. Bun. lardan Guardian isminde biri geçen hafta denize indirilmi; Gemi 3,50 ton | kacmindedi Sürati 18 mildir. Resmimizde gemi denize indirilirken görülüyor. Maarif memurları Kocaeli memurları arasın- tep tabiiye muslli Fransızca muallimliğine de İzmit orta mektep Fransızca muallimi Mahmut Nedim bey tayin edilmi. lerdir... avinliğine Manisa orta mektep fransızça muallimi Suphi bey nak- rin edilmiştir. Vilâyet ilk tedrisat müfettişle- rinin de mıntakaları teptil edilmiş ve Adapazarı mmtakası müfettiş. Tiğine, merkez ilk tedrisat müfettişi Nureddin B. naklolunarak vazifesi başına gelmiştir. Ilk tedrisat mü- fettişleri bundan sonra vilâyet merkezinde değil, kendi munta- kaları merkezinde ikamet ede- ceklerdir. Bu sene vilâyetimizin ilk tedri- sat kadrolarında ehemmiyetli te- beddülât yapılmış baş muallimlerle maarif memurları ve müfettişler. den birkısmı tebdil edilmişlerdir. M. de Velera Genevreye gidiyor Londra 19 (A.A) — Mde Valera, sabah Londraya gelmiş ve derhal Cenevreye doğru yola gıkmıştır. Teslihat meselesi Loyd Corç Alman- ya haklıdır diyor Sabık ingiliz başvekilinin bir makalesi Berlin 19 (A.A) — Wolff ağan- sından : Esbak Ingiliz bagvekille- rinden M. Loyd Corç, Berlinde münteşir Berliner Boersen Courier e yer lay b aynı hak ve ir bir makalede, ile Clem ceamnun Almanlara, Almanyanın silâklarından ayrılmasının, umumi bir tarzda silâhları bırakmanın başlangıcı olacağı ter miş olduğunu kaydediyor ve bu vadin aym zamanda milletler cemiyeti misakma da dercedilmiş bulunduğunu Mum muahedesi ririnden hayatta kalanı ben oldu- Zum için alman moktai mazarmı kendime maletmekten çekinmi: yorum. Zira galip milletler Janmak meselesinde sözlerinden ve yeminlerinden büyük bir ayıp" teşkil edecek derecede hanis ol muşlar, hulfetmişlerdir., “Alman devlet adamları bu 13 sene zarfında, temin ettikleri İletin şeref ve vekarile ize ve izmirdeki yal yangında kanıt var mi? Geçen cuma gecesi İzmirde eski Bitpazarında mobilyeci Hüse- yin Hüsnü efendinin mağazasından yangın çıkmış ve altı dükkân yanmıştı. Zabıta yangındı olmasından şüphelendiği tetkikatını tevsi etmektedir. Zabıta, içeriden yangın çıktığı aradı Kepenkleri indiren Hasan Fehmi efendi isminde bir memuru tevkif etmiştir. Bu zat her şeyi inkâr etmektedir. Çinde hayd haydutluk Haydutlar müthiş para için istiyorlar New Chmang 19 (AA) — Reuter Ajansından: 12 dün evvel bir kadın ve bir erkekten ibaret iki İngiliz tebasını değa kaldıran şakiler, genç kadınm pederine hitaben yazdıkları bir mektupta 700 bin Çin Dola (23 bin Ingiliz Jirası) para ile 200 taban mübimmat ve altı ve yüzükler talep etmektedirl Jiedikleri şeyler gönderilmediği takdirde genç kadını öldürecek de makamı tehditte beyan etmişleğdir. Eşkiya, aym zamanda genç ingilizi istihdam eden Aslatic Pelroleam Gompany müessesesi bir hafta zarfında müzakerata girişmediği takdirde genç ingilizin kulağını keseceklerini bildirmiş. erdir. Haydutlardan, müzakerat icrası için New Chwanga mümessil gön- dermeleri rica edilmiştir. Açlık grevi Gandi aldığı gıdanın mıktarını azaltıyor Bombay 19 — Gandinin bazı şartlar altında serbest bırakılması düşünülmüştür. Fakat taraftarları, Gandinin bunu kabul etmiyecej söylüyorlar. Gandi ancak serbestiyi kabul edecektir. Gandi mevkuf tutulmasını pro- testo için aç durmağa başlamak üzere bir kaç haftadan beri yediği şeyleri pek azaltmıştır. Şimdi pek az zebze ve mey yemekte, birazda süt içmektedir. Gandi beden harekâtindan vaz ünvanlı | tını ver- | Tetrika No. 34 Harp zengininin Gelini Büyük milli Toman Ne Cevdet “efendinin. hitabın- dan, ne söylediği marşlardan, ne do sorduğu o havadan haberi var.. Gidiş fena, biraz daha dişini sıkmağa devam etse midesindeki yükü olduğu gibi dışarı devireve- Tecek. Helâyi bir defa daha boylar maktan gayrı çarci necat göre miyordu. Burnundan nefes ala ala bir müddet durdu; gayrete gelip san- dalyesinden Fırladı. Bu seferki | parmak partisi, şıpl diye gözünü açmıştı. | 15 yaşındaki | bir civan gibi gelmiş; tüy gibi hafiflemiş... Cevdet efendinin yanı başındaki iskemleye geçmiş, şimdi de kahka- hadan ağzı kapanmıyor. — Suat, ma belle, FlotsduDa- mube yapl Ma mignonne, bir Danse Hava- maise, rica ederim... Daha Suat başlamadan evvel tatturuyorduz —ejour, en guittant la tere... Büyük hanım, kızının üstüne doğru abanarak ağzımı kulağına yapıştırdı: Herşey tamam, bir sen ek- siktin; çenen pırtı musibeti. Danalar gibi böğürüşe bak, vallahi kendimi Sıtla mollaların Beykozdaki çifliğinde sanıyorum. İ Hay çenen kısılsın emil, Madam, bir kolunu Suadın omur Zana atmış,'bir ayağını da sandak- yesine dayamış, ahengi Karmen operasına çevirmiş, Cevdet efen- diden © gözlerini © ayırmayor, alı al, moru mor, L'amour est un eafant de Bohâme... Diye feryadı bastıkça büyük hanım da içini döküyordu: — Karı bilmem mesini yırta- cak ta * haberi yok. Hele şu boynundaki şahdamarlarına bak- sana... Oklava gibi kabarmış... Alafranga gazel dedikleri bu ise ziyade olsun, Ööööl.. Kulaklarım zonkzonk zonkladı; içim, bağrım karardı... Ay, ay, ay!.. nefesim tutuluyor çocuklar ; billâhi fena oluyorum |.. Beri tarafta Cevdet efendi, kal- kıp oturuyor, boyuna parmaklarını şıkırdatıyor. o Keyfi tamam mı tamam — Yassu bre kaymeni ma: Zito bre gelinakik diye vecit puyan. Cevdet efendi, yalan yanlış, beş, on rumca kelime bilir, meşe lendi mi mutlaka sırasına getirip bunları sarfederdi. — Siz fransızen bilirseniz biz de rumca çakarız, hem de eleni- kasınıl diyerek cakaya başlardı. | Şimdi bu rumca illeti tatmuştu. | — Madamcığı, diyordu, çıkt, Çıkl,. Alayımızın keyfi polikala; bağıra, bağıra bildiğin kadar. Konuya, komşuya aldırış etme; Kimseye metelik verme. Kimin ne demeğe hakkı var be?. Biz İ bize çalıp söylüyoruz. Evim değil mi, daha sam eşi dostu toplayıp kasap havasına kalkarım; sabaha kadar bora teperim, Keyfimin kel kâh: yası yok. Kim sılı ise çıksın, payım alsnl,.. Avaz avaz mal, har baykıra haykara, madamın sesi çatlak zurna gibi ötüyor, Cevdet elendi, başını in sallya sallıya kendin Mubarririz. Sermet Muhtar den geçiyor, hatunlar da ağız ağıza çene yarıştırmaktan bezi. Başında beyaz takkesi, arkasında Hama kumaşından soluk mintanila bacı dayı arzı didar etmez mi? Bir elini midesinin üstüne koye muş, ötekini kapının “kanadın dayamış, fıldır fıldır içeriye ba kıyor, Madam Viyolet, elil iğreti diş- lerini bastıra bastra bastıra, Cev det efendiye hitap eder gibi, Si tu m'aime, moi je Haime,, diye en son perdeye çıkarken, boş midesi mi yerinden oynadı, barsağı mı karıştı ne oldu, alt tarafım ikmal edemeden, hık, diye durdu ve perende atar gibi hızla kendini dışarı verdi. Tam o saniyede, Amanl Amanl,, Diye canhiraş bir sayha.. Madam, kendini kapıdan dar atarken, lokomotif çarpar gibi hacı dayıya zınşadak bindirip zavallıyı yere sermesin mi? Hepsinin akılları başlarından gitmişti ; derhal seğirtip ihtiyarın etrafını aldılar, Hacı dayı srt üstü yerlerde, Son nefsini veriyormuş gibi sarı mı. sarı; kül mü kül, Ağzından salya” ları geliyor. Her tarafı tir tir titriyor ; göğsü, kesik kesik, iniş kalkıyor. Büyük hanımla ortanca hamm sığliği basıyorlardı * — Eyvahlar olsun adosilarl.. Beğendiniz mi olanları ? Gördü- üz mü başımıza gelenleri?.. Allab. aşkma bakın, mefes alıyor mu yoksa tıkandı mı ? Ana kızın yaygarası birbirine, karışıyordu: — Baksanıza külçeye dönmüşl,, Vallabi pestili çıktı. Alimallâk ezildi, hurdehaş' oldu. Kus kadar vücutlu adam © devanasının altın da kalırsa ne olmaz? İster misin selamünkavlene uğrayıp (yatak döşek serilsin de, her gün altın dan al, oturak dök.. “Gelin hanım burunlarının dibin- de olmasa, Cevdet efendi, kılıç kalkan kesilmese istedikleri gibi ağızlarinı açıp gözlerini yumacak- lar, yakası acılmadık lâkırdı bırakmıyacaklardı Cevdet efendinin etekleri ds adamakıllı tutuşmuştu. amma işi lötifeye vuruyordu: — Tumbal,.. Altın buldu, altın 'buldul Oyunda ağlıyanın başı kel olur. Biçare hacı dayı ise mumya... Ne kıpırtı var, ne hareket; ne ses var, ne sed: Feryadı işiden Gülfidan baci soluğu yukarıda almıştı. Hali görüp meselenin iç yözünü anlar anlamaz öyle bir çileden çıktı ki hanımlarınınki solda sıfır.. Bacı, ne gelin hanım dinliyordu, ne Cevdet efendil.. Zaten bir defa babaları tutmayı görün. “Gözü döndü mü farta fartası kalmaz, kendini kaybeder, saldıracak adam arardı. Koca dudaklarını açarak kazma gibi dişlerini çıkarmış, ateş püs- kürüyorduz — Artık illallah, canıma tak dedi. Arap damarım tutuyor. Nedir bu edepsizsilik, razalet ?.. Deniz ay“ vücuduna bu zavallı dayanabilir mi ?. Zik Sarhoş olup hıncın lan aldı. Eski efen- dilerimin damadı rahmetli Hürşit bey kadar olmasın. Onun bile paparasını verdim... Nerede © dağlar ayısı ? Nereye saklandı. (Arkası var) gırı karının cik. ihtiyar

Bu sayıdan diğer sayfalar: