28 Haziran 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

28 Haziran 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Haziran 1934 AKŞAM Deri ve kauçuk münakaşası Ticaret odası tetkikat için komisyon teşkil etti Deri ve kauçuk meselesi etra- fındaki mücadele henüz bitmemiş- Ayakkabıcılar cemiyeti, bu me- eclede ticaret odasmın müzahere- istemiştir. Ticaret odasında, kauçuk sanayiine mensup fabri- katörlerden âza bulunduğu için, oda bu mesele etrafında hiç bir tarafa hak verecek mevkide de- Bildir. Ticaret odası erkânindan bir zat | bir muharririmize şu izahatı ver- miştir: Ticaret odası bu mesele etrafın- Ha bitaraf vaziyettedir. Biz her şeyden evvel, memleketin umur mi iktisadiyatı noktai nazarından kauçuk ve deri işini tetkik etmeğe mecburuz, Oda idare heyeti bu maksatla bir komisyon teşkil etmiştir, Ko- misyonda, oda tetkik şubesi mü- 'dürü Hakkı Nezihi, idare heyetin- den Rıfkı beylerden başka, sana- yi müfettişi Daniş bey de bulun- maktadır. Komisyon cumartesi gü- nü ilk defa olarak toplanacaktır. Mısır fiati Son günlerde üç buçuk kuruşa çıktı Borsada sarı mısır fiatleri yük- selmektedir; Anadoluda kuraklık yüzünden mısır mahsulünün az yetişeceğine dair olan haberler Fiatlerin yükselmesine sebep olu- yor. Bir ay evvel 2 kurı paraya satılan sarı mısır hattâ 3 buçuk kuruşa kadar yük- gelmiştir. Fiatlerin bu dereceye kadar yükselmesi üzerine ihracat durmuştur. Çünkü Romanya mısır. | ları, Türkiye mısırlarından daha | ucuza dünya piyasalarında sabıl- maktadır. Ispanyaya yumurta ihracatı Türkiye - Ispanya arasındaki yeni ticaret muahedesi yumurta ihra- catını artırmıştır. Muahede muci- bince, İspanyaya 50 bin kental yumurta gönderilecektir. Sarre havzasına gönderilecek mallar Bazı ihracat tacirleri ihracat ofisine ve ticaret odalarına mü- racaat ederek Sare havzasına gönderilecek malların hangi tari- feye tabi tutulacağını sormuşlardı. Bu hususta tüccarın terddüdünü giderecek emir, alâkadar makam- İardan gümrük” idarelerine bildi- rilmiştir. Bu emirde 1935 sene sinde yapılacak umumi ârâya ka- Sarre ayaleti tina ücaret itilâfnamesinin hükümlerinin. tatbik / edileceği bildirilmektedir. Tunus beyi Fransada Paris 27 (A.A) — Tunus beyi Ahmet paşa bu sabah Marsilya- dan, eskprese takılan salonla vagonlarla Parise gelmiştir. Tunus beyini bir çok şahsiyet- GUNUN HABERLERİ ler karşılamıştır. Hindistanda yağmur ve seller Yüzlerce insan öldü, zarar çok büyük Bombay 26 — Hindistanin şi- maline müthiş yağmurlar yağmış, nehirler taşmıştır. Zarar ve ziyan pek büyüktür, Bir çok evler yıkıl- mıştır. Nüfusça da zayiat vardır. Bu havalide büyük bir sefalet küm sürüyor, Bombay 26 (A.A.) — Kalküta- dan gazetelere bil ildiğine gö- re, Birmanya hududu civarında yukarı Assamda sularim. taştı mıntakada yüzlerce ceset görük mektedir. Kalküta 27 (A.A) — Assam- dan gelen telgraflar, sularin & ması yüzünden yüzlerce kişinin kaybolduğunu bildirmektedir. Küba kabinesi Istifa etti Havana 26 (A.A) — Kabine, nezaretlerde bir değişiklik yapr- labilmesini temin için istifasını vermiştir. Bir kaç & müza- kereden sonra mazırlar tayin edilmiştir. Fakat içlerinden dördü vazife kabul etmemişlerdir. Almanyada tevkif Tutulan genç Leh dahiliye mazırının katili mi? Berlin 26 (A.A.) — Alman is tihbarat bürosu şu tebliği meşret- mektedi Alman hudut memurlari tara fından yapılan taharriyat n. sinde, 26 yaşlarında Lembergte doğmuş, kimya tahsil eden «Öjeni Skiba» isimli Polonya tebdası bir genç ayın yirmi le sabahın altısına doğru Svinemundede tev- kif edilmiştir. Polonya polisi tarafından dahi- liye nazırı M. Pierakkiin katili hak- kında verilen eşkâl ile bu gencin eşkâli biribirine tamamile uygum- dur, Skiba 23 haziranda vapurla Zo-| pattan Svinemunda gelmiş, sivil Alman memurları tarafından 600) yolcu içinden teşhis edilmiştir. Skiba, suikastin faili olduğunu! inkâr etmektedir. Fakat, şerait ha- kiki katilin kendisi olduğunu gös- termektedir. Skiba, 23 haziranda hususi bir tayyare ile Varşovaya götürül. Bir rus hava ordusu heyeti ingiltereye gidiyor Londra 27 (A.A.) — İngilter bir Sovyet hava ordusu heyet geleceği haber veriliyor. “Delly Herald,, gazetesi Sovyet heyetinin Londraya gelmesinin sadece bir ziyaret maksadile olmadığını, he- yetten bir kısmınin Londrada ka- Tarak tayyare fabrikalarını ziyaret ve siparişlerde buluna- cağını yazmaktadır. M. Barthou Parise döndü Belgrat 27 (A. A.) — M. Barthou dün akşam Parise dönmüştür. Halk kendisini istasyonda alkış- Jamıştır. GUNUN MESELELERİ M. Barihounun seyahati Fransa hariciye nazırı M. Barthornun Bükreş ve Belgrat seyahatleri her t ta büyük bir alâka ile karşılanmıştı tün dünya gazeteleri bu münasebetle makaleler yazıyorlar. 'M. Barihou daha geçende Cenevrede le görüşmüştü. Bundan sonra Yugoslayya hariciye nazı M. Yevtiç Parini zi etmiş, burada da iki nazır arasında si- yasi vaziyet hakkında fikir teati edil. miş, Binaenaleyh yeniden görüşülecek, siyasi bir mesele yoktu. Bu sebeple son. ziyaret daha ziyade munhedelerin tadili fikrinde olanlara karsı bir nümayiş su. etinde telâkki edilmektedir. Avrupada üç dör devlet munhede- lerde değişiklik yapılmasmı istiyor: AL manya, İtalya, Macaristan, Bu üç devlet Ticalinin vakit vakit bu hususta teza- hüratta bulundukları, nutuklar. irat et tikleri görülüyor. Venedikte Alman ve İtalyan başvekilleri arasındaki zoülüka- ta da bu yolda bir tezahür suretinde te- Ilki edenler çoktur. Fransa hariciye nazari bu seyahat Gilesile muabedelerde değişiklik yapıl. masını istiyenlere kati bir lisanla cevap yermiş, Fransanın bugünkü sulkün mu- hafazasına tamamen azmetmiş olduğunu! söylemiştir. Gazeteler bir noktayi ehemmiyetle Romanya ve Yugoslav hariciye nazlı bugünkü sülün muhafazasından bah- sederken muahedelerde değişlkik yar pılmasını istiyenlere karşi hasım bir vaz Ziyet almamakta, bilâkis bu devleti de anlaşmak istemektedir. Meselâ AL unanyanın tekrar Milletler cemiy görmesi ve bir şark lokamosuna dahil olmas, İtalyanın da bir Bahiinefit miz | sakını girmesi işin çalışmaktadır. Bu çalışma acaba manl metice vere çektir? Bu hususta şimdiden büyük ül lere kapılmağa imkân yoktur. Mamma fh Fransanın mesaisinin bütün dün yada büyük bir ehemmiyetle karşılan. dığı muhakkaktır Şarapçılık Yunanlılar Amerikaya sarap göndermeğe çalışıyorlar Yunan şarapçıları, Amerikaya şarap ihraç etmek içi şebbüslere girmişlerdir. Yunanis- tanın Vaşington sefiri, Yunan ti- cnret nezaretine gönderdiği bir raporda, bu hususta Yunan şarap- çılarına büyük ümitler tavsiye et- mektedir. Yunan şaraplari stan- 'dardize edilmediği için Amerika piyasasında ümit edildiği gibi sü- rüm temin edememiştir. Tramvayda bırakılan bombalar # Tramvayda Artin Tülekyan efendi inde bir tacir namına bir mektupla çanta içinde dört dane bomba bırakmaktan suçlu tütün taciri İbrahim, ki Mehmet ve Mehmet Ragıp efen- dilerin muhakemelerine dün. cü ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Dünkü celsede maz- nunlar müdafaalarını yapmışlar- dır. : Geçen celsede iddia makamı, maznunların mücrimiyetlerini is- temişti. Mahkeme bunlar hak- kındaki kararın tefhimi için mu- hakemeyi önümüzdeki nüne bırakmıştır. Hergün bir ata sözü kaydediyorlar: Fransa hariciye nazari | ibi Cevat, | HEKİM ÖĞÜTLERİ Bülüğ zamanında kızlarda görülen değişiklikler ve hastalıklar Bülüğ zamanı demek, bir kızın anne olabilecek çağa girmesi de- mektir. Bu csnada kızda beden ve Tuh cihetinden bir çok değişiklik: ler ve büyük inkılâplar olur. Bir defa kızın kemikleri irileşir; ade- lâtı kuvvetlenir; kalp, dimi diğer bütün uzuvları büyür. Böy- lece boyu uzar; göğsü genişler; ve yüzünün hatları değişir, Burun Son şekil ve cesametini alır, Bütün bu değişikliklere sebebi- yet veren, vücuttaki bez (gud- de) lerden bazışının büyümesi (guddei nuhamiye gibi), bazısı. nın da bilâkis küçülme: guddei sanevberiye gibi) ve fa liyetini tatil etmesidir. 5 ; Kızın bülüğa erişme zamani ik- Tim, irk ve vücudun yaradılış tar Zina göre muhteliftir. Cenup mem- leketlerinde bülüğ erken ve şi- malde geç zuhur eder. Nitekim kızlar Lapplandda 18 yaşında, Christianiada 17 yaşında, Berlin ve Viyanada 15 yaşında, Kalküta ve bizim cenup vilâyetlerimizde 12 yaşında ve Mısırda 10 yaşında bü- lüğa vâsıl olurlar. Umumiyetle be- yaz kızlar, eserlere; zayıflar, şiş- manlara; şehirliler, köylülere na- zaran daha erken bülüğa ererler. Kâfi tegaddi edememek, bülü- ğun gecikmesini mucip olur. * olduğu zaman ir. Bu suretle zür- riyet aletleri, çocuk getirebilecek kabiliyet ve hacim kazanır. Bun- dan başka tenasül uzuvlarile mü nasebeti olan memeler lar uzar; kalçalar genişler; ve icudun muhtelif mahallerine yağ toplanır. * w Uzviyette bu değişiklikler olur- ken, kızın ahlâle ve ruhunda da ühim tebeddüller husule ge- lir. Kendisinde erkeklere karşı bir utanma hissi zuhur eder; istikbali ve gayesi hakkında düşünmeğe başlar. Hayalinde ya bir muallim, muharrir, yahut bir sanatkâr veya. meşhur bir sahne artisti olmayı kurar!, *w ' » Vücudun bülüğ zamaninda faz- In büyüyebilmesi, bol ve iyi gıda almakla kabil olur. Nitekim ço- cukların bu devrede iştahları ço- Zalmıştır. Onun için bunların, sair zamanlardan daha fazla olan ye- mek ihtiyaçlarını, tatmin etmek icap eder. Bu sayede uzviyet, has- talıklara karşı fazla mukavemet kazanır. Hakikaten pratik hekim- Tiğimizde de bu cihet daima naza- runıza çarpar: Çocukların ekse- riya 7 yaşından evvel ve 13 yaşın- 'dan sonra hastalığa yakalandığını örürüz. Bülüğ zamanında hasta bo- gör olduklari nadir olduğu gibi, Zazlarında mevcut bademcil ve diğer lenfavi teşekkülât ki lerek, buradan vücuda giren bir gok hastalıkların zuhurunu me- eder. * & Bununla beraber sırf bülüğ za- manına ait bazı hastalıklar da vardır: Bunlardan birincisi Ba- zedowdur. Bunun zuhuruna 36 bep, yumurtalığın (guddei dere- kiye) dediğimiz boyun bezini çok tenbih ederek, bunun lüzumun- dan fazla büyümesini, ve kana fazla ifrazatta bulunmasını mu- cip olmasıdır. Bu suretle kızın boy- nunda bir şiş peyda olur; kalbi fazla çarpar; nabzı çok atar; üze- rine asabi haller gelir; elleri tit ner; fazla ter döker; ve gözleri dışarıya doğru farl ikinci bir hast dediğimiz kan zafiyetidir. Yamur talığın tesiri altında kanın kırmız 71 kürecikleri azalır, bunun neti. cesi kızın benzi solar, vücudu ha- #if bir renk alır. i Bülüğ esnasında yine yumurta» lıkların tesirile derideki ter ve yağı bezleri fazla neşvünema bulur; ve gok ifrazatta bulunurlar. Bu su- retle bezlerin içinde fazla ifrazat toplanır; ve bunlar hariçten giz ren mikroplarla intana düçar ola- rak, cerahate inkılâp ederler. Bu suretle yüzde, alında, ve ensede sivileeler husule gelir. Ergenlik dediğimiz cilt hastalığı meydana çık. » Yine yumurtalıkların fazla f liyeti neticesi, başım. derisinde mevcut yağ bezleri, ifrazlarını ço- Zaltır; böylece fazla kepekler hu- sule gelerek Sebore denilen has talık zuhur eder, &» Bülüğ zamanında gördüğümüz hastalıklardan birisi de, bel kemi- inde husule gelen kanburluklar, garpıklıklardır. Bunun sebebi geç kalmış rachitis. (bir cins kemik hastalığı) dir. Kemikler bu hasta» li neticesi yumuşaktır. Binacna- leyh mektepte eğri oturan kız ço- cuğu, bel kemiğinin mayup bir şe- kil almasını mucip olur. Bu gibile- rine mektep hocaları, sıralarında. 'doğru oturmalarını ihtar etmesi, icap ettiği gibi, hekimler de kızın kemiklerini kuvvetlendirecek ilâç- lar (meselâ balıkyağı, fosforlu maddeler) vermeli; bazı vitamin- mastik tavsiye eylemelidir. ie Kızlarda bülüğ zamanında bir takım asabi ve ruhi hallere, hattâ. dimağ ve ruh hastalıklarına te sadüf etmekteyiz. Çünkü bunlar. 'du dimağ ve bütün asabi cümle, fazla tenebbüh etmek ve çabuk yorulmak kabiliyetindedi mukavemeti de azdı kızlarda bazani smerhamet hissinin azaldığını, mu- hitine iziyet etmek arzusunun doğ duğunu, egoizmin husule geldiği hi, müsriflik ariz olduğunu gör mekteyiz. n Bazısında, mevrasteni gibi, de mans prekos gibi, hattâ lam te- cennüne kadar giden büyük ruh ve akıl hastalıklarının zuhur et tiği vakidir, ki bunlar akliye ve asabiye mütehassıslarını. epeyce işgal, ve bu şubedeki meslekdaş- larimızın kıymetli ihtimam. vd tedavilerine lüzum gösterirler, Bülüğün başlangıcında âdet kay namaları bazan gayri muntazam» dur. Sık sik âdet gören kızlar mev: cut olduğu gibi, her âdetinde pek gok kan kaybedenler de vardır. Sık âdet görmek veya her âdette fazla kan kaybetmek, genç uzvis yelin müvazenesini - bozar. ve kızda vereme karşı bir istidat husule getirir. Bu gibilerini, ebe. veyni vakit kaybetmeksizin bir kadın hekiminin tedavisine arzet melidir. « Bülüğ bazan erken, bazan da geç zuhur eder. Eğer geç zuhur ederse, kızın yumurtalık veya rahi, minin neşvünemasında bir geri kalma mevcut olduğunu gösterir; yahut yüksek derecede fakrüd- 'dem, veya tüberküloz gibi umumi bir hastalığa müptelâ olmasından ileri gelir, Böylece kızın 20 yaşım da, hattâ duha geç bülüğa vardığı nı görürüz. Bunlarda da yapıla | (Devamı 11 inci sahifede) Dr. Ahmet Asım

Bu sayıdan diğer sayfalar: