27 Eylül 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

27 Eylül 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Eylül 1934 AAKŞAMDAN AKŞAMA ©, Süt meselesi halledilmiş... Bu serlâvhayı okuyunca İstari- bulun en büyük dert ve ihtiyaçla- undan biri ortadan kalkmış oldu- fu ümidile cidden sevindim. Fa- kat bu tatlı hülya çok sürmedi. Süt meselesinin ortadan kalkmak şöyle dursun, bilâkis bütün cak- Gnlite» sini muhafaza ederek bizi kendisile meşgul olmak için avaz avaz davet ettiğini gördüm. Süt meselesi bir değil, ikidir. ve temizliği meselesi var, bir de ucuzluğu meselesi Bunlarin daha hiç birine temas edilmemiştir. Şimdiye kadar en salâhiyettar ağızlardan en rasge- le lâf söyliyenlere varincaya ka dar bütün yapılan şeyler bir dert- leşme mabiyetinden ileri geçe” mez. Sütlerin pisliği hakkında bi- zim hiç in aklımızdan ge- çemiyecek hakikati en salâhiyetli zztın ağzından dinledik. O za- mandan beri de bu temizlik işi Bir adım atmadı. Asri ahırlar gü- rültüsü meseleyi halletmiş deği dir. Sıhhat ciheti bu halde oldu- ğu gibi, hile ve karıştırma ciheti de devam edip gidiyor. Süt ile be- raber bol bol nevi meçhul bir su. da içiyoruz. Ya fiat? Gazetelerde yukubu. İzm neşriyat bize sütün toptan sa- iş finti ile perakende satış arasın da üç misline yakın bir fark bu- lunduğunu gösterdi. Şimdi noktadaki tecssürümüzü teşdit edecek bir şey daha öğreniyoruz. Trakyada inekçilik ileri gidiyor. mruş. Trakyada bol süt yetişiyor- muş, Nakliye ücreti ile beraber bur sütler İstanbulda toptan sekiz. kuruştan aşağı satılabilecekmiş. Pinacnaleyh, İstanbulda süt Fiati ucuzlar deniliyor. Ucuzlayacak bir şey yoktur. Çünkü İstanbula Trakyadan süt geleceğini kabul etsele bile era» daki fark gene perakende satıcı- ların cebine girecektir. Yalnız biz daha fazla aldanmış olacağız. Bugün İstanbulda sütün paha- Lılığı tabii bir şekilde olsaydı, toptan ve perakende fiatleri ma. kul bir nisbet tekip etselerdi, © zaman toptan fiatlerde tenezzül, parakende de ayni tesiri yapar- Fakat şimdi iş tamamen süt- ilerin keyif ve lütfuna kalmış #r. Onun için, Trakyadaki ucuz sütlerden. hiç hayır beklememeli- yiz. Bir kere, Trakyada çok ucuz. sit varsa peynir niçin bu kadar pahalı? Dört beş kuruşa satılan sötlerden - hem de kaymağı biraz elindiktan sonra - yapılan peynir neden dolayı 45 kuruşa satılıyor? istanbul içinde de maliyet fiati & kuruş olam bir malın, sonra içi- me su karıştırıldığı halde, gözi müzün önünde 20 kuruşa satıldı. ğına seyirci kalırsak bunda be- ceriksizliğimizin — kayıtsızlığımı- Sıkı kontrol Bozuk elektrik, hava gazı saati kalmıyacak Ölçüler müfettişli; bulunan elektrik, su, hava gazı saatlerini kontrol ettirmeğe baş- lamıştır. Şirketler, Avrupadan ge- Bi leri saatleri ölçüler müfettiş- liğinin kontrolüne tâbi tutmadan abonelerine © veremiyeceklerdir. Bundan başka bütün eski bozuk saatler yenilerile değiştirilecektir. Şimdilik — İstanbul cihetinde muayene yapılıyor. İstanbul tara- fındaki musyene bittikten sonra Beyoğlu (tarafındaki saatlerin muayenesine başlanacaktır. Bu muayene bir sene müddetle mute- ber olacak, ve bir sene sonra ölçü- ler müfettişliği yeniden saatleri kontrol edecektir. Bir sene nihaye- tinde mevcut saatlerde bozukluk görülürse o zaman şirket mesul edilecektir. Ölçüler müfettişliği- min bu sıkı takibatı neticesinde şehrimizde bozuk hiç bir saat kal- muyacağı muhakkaktır. Bir elektrik teli koptu | in sabah saat ye: ıçuğa doğ- ru Beyoğlunda Perapalas önünde bir elektrik teli kopmuştur. Bunun üzerine cereyan kesile- yek kazaya uğrıyan tel tamir edil. miştir. Nüfusça zayiat olmamıştır. Tamirat 20 dakika kadar sür- müş ve bu müddet zarfında tram- yaylar işlememiştr. Gümüş paralar Kalıplar hazırlandı, fakat ne zaman basılacağı belli değil Yeni basılacak paraların bronz. kalıpları hazırlanmıştır. Şimdi bunlarla basılma işinde kullanıla” cak olan çelik kalıpların vücuda getirilmesine çalışılmaktadır. Darphane Fuat bey he müz bu ameliyat. neticelenmeden paraların ne zaman basılacağı kestirilemiyeceğini, ilk parti ola- yak bir liralık gümüş paraların çi- karılacağını dün bir muharririmi- ze söylemiştir. Darphanede üç aydanberi ya- pılan tecrübeler neticesinde ev velce Londra darphane nün yapılamıyacağını iddia ett para kenarına kabartma ve oyma yazı yazmak imkânı elde edil. miştir. Para kenarlarında bu «Türkiye Cumhuriyeti» kelimeleri müdü suretle kilâne bir süküttan başka yapı. Jacak bir şey yoktur. o Akşamcı | Gümrüksüz eşya Bir ecnebi müessese hak- kında tahkikat yapılıyor izde şubesi bulunan ma- yük bir ecnebi müessese- it eşyadan mühim bir kısmı: ye nın gümrük resmi verilmeden çi- karılarak Anadolunun muhtelif yerlerine gönderildiği anlaşılmış- tir, Meseleye gümrük müfettişi Ze- ki bey el koymuş ve bu işle alâ- kadar olan iki memura işten el gektirmiştir. Araştırmalara de- yam edilmektedir. Mücssesenin bazi eski muame- leleri de gümrük resmi noktasın- dan pürüzlü görülmüştür. © Diğer taraftan Istanbul gümrük- lerini dolandırarak kaçan bir #üccarın yolsuzluklarile alâkası ol- duğu iddiasile 10 gümrük memu- ru vekâlet emrine alınmıştır. Istanbul ithalât gümrüğü müdürlüğü İstanbul ithalât ği lerek yerine gümrük birinci sınıf müfettişlerinden Tahsin Fazıl bey tayin olunmuştur. Ayni gümrük müdür muavinli- ine, vekâlet emrine alman Bez- mi beyin yerine paket gümrüğü müdür muavini Nureddin bey ge- tirilmiştir. Galata ithalât gümrü- Bü muavinliğine muayene başme- muru Niyazi beyin tayini karar. laştırılmıştır. Sarhoş âşık Sevgilisini ağır surette yaraladı Ahmet isminde bi Abanoz | civarında bir evde Neri- man isminde bir kadınla münase- bet peyda etmiş ve müddet eve idip geldikten sonra kadına, ken- beraber oturmasını Neriman bu teklifi kabul etme- miş, Ahmet israr elmiş, araya a baplarını koyup kandırmağa ça- lışmışsa da Nerimanı yöla getire- memiştir. Evvelki akşam fena halde hid- kenara çekip teklifini kabul ettir. mek üzere gene ısrar etmişse de kadın yanaşmamıştır. Bu defa Ah- met belinden bıçağını çekip Neri- manın üzerine atılmış ve kadını muhtelif yerlerinden ağır surette yaralayıp kaçmıştır. Evdeki çığlıkları duyan devri. yeler yetişmişler, yaralı kadını hastaneye kaldırmışlardır. Sarhoş Ahmet te bir müddet sonra yaka» lanmıştır. Kış tarifesi Kalamışlılar seferlerin artırıl- masını istiyorlar Akay idaresi bugünden itiba- zen sonbahar tarifesini tatbik et- meğe başlıyor. Bu tarife, yaz tar Sesile konan bir çok seferleri azalt- mıştır. Ancak yeni tarifeden baş” Lıca memnun olmıyan Kalamışlı- lardır. Kalamışa gidip gelen halk yalnız bu köy ahalisi değildir. Kı. ziltoprak, Göztepe ve havalisi aha- Hisidir. Yeni tarifeye göre Kalamıştan sabahları sekizi beş geçe, kalkan bir vapur vardır. Köprüden de saat 1740 da bir sefer yapılıyor. Kalamış ile köprü arasında bütün münekalât bur tek sefere inhisar ediyor. Henüz daha göç zamanı başlamadan her iskeleye sonbahar tarifesi tatbik edildiği halde Ka- lamış seferleri için kış tarifesinin tatbikine kalkışılması Kalamışlı- ları pek müteessir etmiştir. Bu ye- ni tarife yüzünden yazlığa giden halkın kısa bir zaman içinde İs- tanbula inecekleri muhakkak gö- rülüyor. Kalanaşlilar vilâyete, Halk fır- kasına, Akay idaresine müracaat ederek hiç olmazsa sabah, akşam birer sefer ilâve edilmesini ve e üzeri de köprü ve Kalamış tan birer vapur kaldırılmasını is temek üzere hazırlanmışlardır. Kalamışlıların bu haklı şikâyet. lerinin mazarı dikkate almacağını ümit ede Gazinolar ve barlar Kapanma saatleri yeniden kararlaştırılacak İstanbulda mevcut gazino, bar, içkili pastahane, birahane, dan sig ve kadehle içki veren yerlerin geceleri kapanacakları saatler ka- Tarlaştırılırken kış ve yaz mevsim- erine göre saatlerin değiştirilmesi muvafık görülmüştü. Şimdiye kadar bu gibi yerler yaz tarifesine göre kapatılıyorlar- di. Artık yaz mevsir geldi bu gibi yerlerin kış mevsimine gö- re kapanacakları saatlerin yeni. ve geceler uzadığı cihetle den tayini kararlaştırılmıştır. Kış kapanma saatlerini tesbit etmek için bir komisyon toplanacaktır. Komisyonda vilâyetten, belediye- den, emniyet müdürlüğünden ve maliyeden birer âza bulunacaktır. Bu komisyon teşrinievvelin ilk haf- tasında toplanıp kış kapanma sa- atlerini tesbit edecektir. Ağırımıza gidiyor » İstanbulla Diyarıbekir hava yo- hr yakında açılacakmış. Sabak leyin saat sekiz buçukta uçkana «layyareye» atladınız mı?. Dört buçukta Diyarıbekire varacakımış- s2 Günümüz çabukluk günü, Şim- di her işte çabukluk arıyoruz. İyi amma sekiz saatte buradan ta Di- yarıbekire gidilen bir yurtta öteki için iki ay az geliyor. Bu iki ay işinde siz 120 kere Diyarıbekire gilebilirsiniz. Bir yandan sekiz saatte İstanbuldan Diyarıbekire varırken bir yandan iki ayda ta- pudan bir küçük kâğıdı çıkarmak insanın bayağı ağırına gidiyor. Okuyoruz. Bir mektup iki gün- de buradan Yalovaya ancak ula- şabilmiş. Sekiz saate indirilen Di- yarıbekir yolunu düşününce bu günlerce yerine ulaşamıyan mek- tup ağırmıza gitmez mi? Adliye vekili Saracoğlu Şükrü bey İstanbula bu gelişinde dedi kiz — Beylik «hükümet» kapıların. da işi olanlara zorluk çıkarı yacak. Bundan sonra «bugün git, yarın gel» yolile iş görülmiyecele. işler çok çabuk bitirilecek, Bunun için ne gerekse yapacağız. Doğrusu da bu... Öyle bir ülke- deyiz ki eskiden aylarca süren bir yolu sekiz saate indirmişiz. Böyle bir yerde elbette ki mektubumu- zum Yalovaya gitmek için günler- İ ce elde kalmasına, Beylik kapıla- rından çıkaracağımız kâğıtlar icin | aylarca uğraşmağa, kan ter dök- meğe kızarız. Bütün işlerimizi İs- tanbul - Diyarıbekir yoluna ben- zetelim.. Çabuk olalım. Hikmet Feridun Bir izah Bakırköyde Abdulkerim ve Mehmet isminde iki kişinin ken- dilerine elektrik memuru süsül ve 300 Türk lirası aşırdıklarını yazmıştık. Bakırköy elektrik me- muru Mehmet Ali bey bu işle kendisinin bir alâkası olmadığı: isim iltibası dolayısile bildirmek | tedir. | Kaynar su çocuğun vücudunu haşladı Fenerde Haraççı Kara Mehmet sokağında oturan beş yaşında Rıdvan ist İe bir çocuk dün evin mutfağında oynarken orta yerde duran mangala dolaşmış ve düşmüştür. Bu sırada mangal devrilmiş ve üzerinde kaynıyan tencere Rıdvanın karnına dökül- müştür. Kaynar sular çocuğun yüzünü ve karnını haşlamış, ağır surette yaralanmıştır. Küçük Rıdvan bay- gın bir halde hastaneye kaldırı. | maştır AB. — Hiç bir bayram dünkü All bayramı ködar güzel oliamıştır | — Am bayramımız. men bey, büyük zafer | Amca beye göre! 29 BİRİNCİ TEŞRİN Cumhuriyet bayramımız. MUA AMİ baytaramiz öp ön nasıl olur da dil bayramı daha gür zel — İktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — AB. — Orada, bayram diye, vo- Zet takıp para toplyanlar yoktu dal

Bu sayıdan diğer sayfalar: