12 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

12 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeryüzünde garib âdetler, gülünç itikadlar Macar köylerinde delikanlılar, kadınlar gibi fistan giyinir , önlerine ipek işlemeli önlükler takar, bayramlarda “ düğünlerde böyle dolaşırlar Düğünlerde yeni evlilere konu komşunun birer hediye getirmesi şarttır, akşam üstü bu hediyeler ve gelinin çehizi bir arabaya yüklenir, gelin güvey de bu arabaya biner ve yeni e böyle ilerler Sağda yukarıda: Macar köylü kızının üstüste giydiği fistanları saymakla bitişmezsiniz. Ortada: Macar köylü Kadı nmın evinde en ziyade gurur ile gösteğliği eşyası yataklarıdır. Aşağıda: Düğün hediyelerini getiren komşu kadınlar, Ortada yukarıda; Köy delikanjılarının kıyafetleri, ortada yeni evlerine çehizlerile beraber gitmeğe hazırlanan yeni evliler, Solda yukarıda: Nişanlanmak istiyen köy kızları delikanlılara çiçek vermeğe hazırlanıyorlar. Aşağıda: Gelin Eski garib âdetlerini hâlâ muhafaza eden milletler yalnız dünyanın uzak köşelerinde kalmış olanlardan ibaret değildir. Avrupa milletleri arasında da böyle garib âdetlere tesadüf ediyoruz. Meselâ evlenme ve düğün merasimi ba- kımından İsveçlilerden Balkanlılara, İspanyollardan Ruslara kadar Avrupa-| nın dört köşesinde garib garib âdetler var, Tabii büyük şehirlerde bunların İZ- lerini pek bulamıyoruz, fakat kalabalık! merkezlerden biraz uzaklaşınca birçok . tuhaflıklara tesadüf ediyoruz. Bu ara- da Macarların inşanlanma, evlenme ve düğün âdetleri gözümüze çarpar, Bu Adetler memleketin her tarafında bir değildir, bazı yerlerde-İslav tesiri gö- ründüğü halde bazı köylerde âdetler “ tamamile milli kalmış. Meselâ bazı Ma- car köylerinde delikanlıların, evlenme çağına gelmiş kızları ıslatmaları çok tuhaf bir âdettir. Köyün kızları bu Adete kolay kolay boyun eğmezler am- ma her halde bunun bir gün başlarına geleceğini bildikleri için ister istemez buna katlanırlar. Evvelce bu kızları ıslatma âdeti da- ba hoyratça yapılırmış, delikanlılar 8öz birliği ederler,'yolda önlerine çıkan kızları yakalayınca zorla bir kuyunun yahut bir derenin kenarına götürerek orada bunları elbiseleri ile suya daldı- rırlarmış. Bü merasim ilkbaharda ya- Pılırmış ve maksat kızları temiz bir su- da yıkamak suretile baharı kutlatmak- mış. Fakat zaman geçtikçe daha ziyade İnceleşen Macar köylüsü bu âdeti büs- bütün terketmemiş amma daha nazikçe Yapmıya başlamış, Bir sabah erkenden köyün delikan- hları, daha güneş doğmadan, takım ta- kam toplanıyorlar ve tiçer beşer gruplar güvey düğünde çardaş oynuyorlar, halinde köyün içine dağılıyorlar. Ne- rede genç bir kız varsa o evin önünde, verilecek işareti bekliyorlar, içlerinde birinin elinde bir armonak, işaret veri- dince başlıyorlar Berlioz veya Liszt'den güzel parçalar çalmıya... Bu musikiyi duyunca kızların hemen uyanmaları ve giyinip kapıyı açmaları âdet. Bunun üzerine delikanlılardan ikisi kızı bileklerinden yakalıyorlar hep' bir ağızdan söylenen şarkılar arasında) kizi mahalle meydanlarındaki kuyu- ların başlarına sürüklüyorlar, kız naz eder gibi yapıyor, oraya gelince erkek- lerden biri hazırladığı kova dolusu Su- yu kızın yüzüne fırlatıyor, bazan bü şından aşağı dökerek evlendiği vakit neşeli ve bahtiyar bir zevce ve birçok evlât sahibi bir anne olması temenni- lerini tekrar ediyor, bundan sonra kız kurulanmıya çalışır ve çırpmıp du- rurken delikanlılar etrafında bir hal- ka teşkil ederek oynamıya başlıyorlar, daha sonra kız bu eğlenceye iştirak edenleri evine davet ediyor, pastalar, Yikörler ikram ediyor ve şarkılar ve 0- yunlarla eğleniyorlar. Bu şarkıların, Kızların da çiçekler gibi sulanmıya ih- töyaçları olduğunu tekrarlıyan nakara- tını hep bir ağızdan okuyorlar, Macaristanın cenubunda; Baja eya letinde başka bir âdet var. Senenin mu- ayyen bir gününde evlenme - yaşında kızlar yahut yeniden evlenmek. isti- yen genç.dullar ellerinde'birer demet çiçek ile bağlara dağılıyorlar, orada ça- kışan bekar erkekler için öğle yeme- ği hazırlıyarak büketlerile beraber da- gıtıyorlar. -Bekârlardan biri kız - veya kadınlardan birini beğenirse hemen ni- şan işareti olarak bir parça şeker veri- yor ve böylece çiftler biribirlerile nişan- lanmış oluyorlar, Fakat Macaristan her tarafında nişanlanmak bu kadar kolay değil, kız ile erkeğin ailesi ara- sındaki konuşmalar bazan senelerce sürüyor, nihayet düğüne karar verilin- ce ozaman sabahtan akşama kadar sü- ren eğlenceler başlıyor. Düğün gü- nü gerek gelin gerek davetli kız- Jar süsleniyor ve üst üste birçok fistan» lar ve elbiseler giyiniyorlar. Kızların, halleri vakitleri yerinde olduğunu gös- termek için hemen bir düzineye yakın fistan giyindikleri olurmuş. Bu fistan- ların aralarında bazıları kolalatıldığı için fistanlar belin etrafında . kabar- 12 Şubat 1997 Hava tehlikesine karşı alinacak Umumi korunma tedbirler teşkilâtı, emniyet, ikaz, yardım tedbirleri Hava tehlikesi hakkında geçen gün bir makale neşretmiş bu tehlikelerin mahiyetini anlatmıştık. Bugün de ko- runma meselesinden bahsedeceğiz. Hava taarruzlarına karşı halkın âlâr cağı tedbirlerden başka umumi ko- runma için ayrıca resmi teşkilâta da lüzum vardır. Hava taarruzlarına şim» diden hazırlanmış milletlerde bu teş- kilât çok geniştir. Düşmanın hayadan saldırmalarını tayyarelerle top ve makineli tüfeklerle def keyfiyeti askeri bir iştir. Sivil ko- rTunmanın icap ettirdiği diğer vazifeler bir takım teşkilâtın yapılmasını lüzum- Tu kılar ki, şunlardır: 1 - TAYYARE GÖZETLEME VE HABER VERME TEŞKİLÂTI: Memleketin her tarafına dağımk 0- larak kurulmuş hava gözetleme ve ha- ber postaları ve merkezleridir ki, ufuk- ları ve gökleri dürbin ve diğer âletlerle arıyarak düşman uçak filolâhını bulur ve maksadlarını anlar ve haber verirler. 2 - İKAZ VE ALARM TEŞKİLÂTI: "Tehlikeye uğrıyacak şehir ve mahal halkını tehlikeden haberdar ederler. Bu gözetleme ve alarm işlerinde askeri ma- kamlarla, posta, telgraf ve mıntaka- mın siyil memurları birlikte çalışırlar. Fakat orduya mensup teşkilât, hava haber postalarında veya alarm mer- kezlerinde kullanılmazlar. Bu vazife- ler için gönüllü, fakat iyi yetiştirilmiş insanlar lâzımdır. 3 - EMNİYET VE YARDIM HİZMETİ Kaçınmak mümkün olan zararları en az dereceye indirmek için emniyet ve yardım teşkilâtı yapılır, Şahsi Ko- runma işleri de burada biter, Bundan sonra resmi yardıfn teşkilâtı başlar. Bü teşkilât şunlardan ibarettir: a — Emniyet kıtası - emniyet ve im- zibatı muhafaza için, b — Sıhhiye: - Çabuk sıhhi yardım ve ilk tedavi için. € — İtfaiye; - büyük yangınları sön- dürmek için, d — Gaz arayıcı ve temizleyici kıta- sı - zehirli gazları bulmak ve temiz- lemek için, € — Teknik kıtaları: Hasara uğramış elektrik, havagazı, kanalizasyon, su ve muhabere yollarını tamir için, f — Enkaz kaldırma kıtaları: Cad- delerdeki enkazı kaldırmak ve yıkılma- ya yüz tutmuş binaları yıkmak, yahud muvakkat desteklemek için, Fakat bunlar da elddi haller karşi- sında kâfi gelmiyebilir. Büyük şehir- lerde yardımcı teşkilâtın çabuk yardı- mını mümkün kılabilmek için bunların icâbıla göre mahallelere taksim edil- meleri lâzımdır, Mahalle teşkilâtlarının başında bir mahalle âmirt bulunur, Evinde emini” yet, itfaiye #ıhhiye kıtaları ye itabın- da bir haber ve irtibat mangası vardır, Mahalle âmiri icabında komşu mabal- dıkça kabarır ve bu halde evlerin kapı- | leden yardım istiyebilir. larından dışarı çıkmak güç olacağı için Üç beş fistanını giyen kız sokağa çı- kar ve geri kalanını dışarıda giyinir, düğüne öyle gidermiş. Bu elbiselerin üs- tüne parlak renkli ipek işlemeli önlük- ler takmak da âdettir. Hattâ bunu yak nız kadınlar değil, güvey de aralarında olmak üzere köyün bütün delikanlıları da takıyor, bundan başka bu önlüğün altına erkekler de birer işlemeli fistan giniyorlar, Erkeklerin sırtlarındaki beyaz göm- lekler de işlemelidir, ayaklarında bü- yük çizmeleri ve başlarında üstüne tüy- ler takılmış silindir şapkaları ile bu Macar köylülerinin kıyafetleri seyrine doyum olmıyan tuhaf bir manzara teş- kil eder, Bu kıyafetlere en çok Budapeş- teden trenle üç saat uzakta * Mezök- övesd şehrinde ve civardaki köylerde tesadüf edilir, Çok parlak rerikli ve ken.| dilerine göre hususi örnekleri olan bu işlemeleri-de -bu şehirde -evlerde -ya- pıyorlar- Bu sanat gnnelerden kızlara geçmek Üzere senelerden beri devam ediyor. Hattâ Macaristandan, başka memleketlere de çıkarılan bu milli işle- melere rağbet o derecelerde artmış ki, HAVA KORUNMA MINTAKALARI DA VARDIR Nüfusu 20,000 kadar olan © yerler, birer bölge vücude getirirler. Bölgenin hava korunma âmiri ve ihtiyat yardım kıtaları bulunur. Nüfusu 100,000 e kadar olan şehir ve- ya endüstri mıntakaları, bölgelere tak- sim olunurlar. Fakat bütün bu taksi- mat kati olmayıp ancak ihtiyaç ve ma- halli şeraite tâbidir. bu işlerde erkekler bile çalışıyorlarmış. Macar köylü düğününe gelen konu komşunun birer hediye getirmeleri âdettir, Bu hediyeler için kadınlardan mürekkep bir alay tertip olunur, herkes hediyesini eline alır ve böylece köyün bütün sokaklarını dolaşarak erkek ta- rafının evine giderler, Orada akşama kadar yenilir, içilir, eğlenilir ve güneş batarken bu hediyeler ve kızın çehizi, bir arabaya yüklenir. Bu çehizin en ehemmiyet verilen kısmi büyük yatak şilteleri ve işlemeli yastıklar, yorgan- lardır, Zaten bir Macar köylüsünün €- vinde-en ziyade gurur ile itina ile sak- ÂNİ BASKIN ESNASINDA i o Her çalışan müessesede şahsi ko- Tunma tedbirleri alınır, Alarm (iş ba- şına) işaretile tayyarenin gelmesi ara- sında o kadar az aaman geçer Kİ, bu müddet içinde başka yerde çalışan bi- risinin kendi evine varmasına vakit bulunamaz. Onun için herkes bulundu- ğu yerde şahsi korunma imkânr bu- labilmelidir. Tıpkı bir ev halkımın, ken» di evinde korunması gibi, bir ticaretha ne müstahdemleri de ayni ticaretha- nede korunurlar. Keza oradaki müşte riler dahi ayni yerde korunurlar, Sin&- malar, fabrikalar, mektepler, memur- lar, nakliye vasıtaları içinde ve cadde- lerde bulunanlar sığınaklara girebilme Jidirler, Müşterisi çok olan müessese- lerde bir de.(intizam kıtası) olmalıdır. CADDELER Caddelerde ve nakliye vasıtalarında bulunanlar için toplama sığınakları yapılmak ve yollar sarih surette işa- ret ve tarif edilmek lâzımdır. Bu siğr naklar da tıpkı hususi sığınaklar gibi 20-30 kiiş alacak hacmi geçmemeli ve buna mukabil adedleri fazla olmalıdır. Hastaneler, kışlalar ve hususi endüs- iri için alınacak tedbirler muayyen makamlar tarafından ittihaz olunur, TAYYARELER GİTTİKTEN SONRA (Tayyare gitti) çanlarının çalması henüz (tehlike yoktur) demek değil dir. Sığınakların terki ancak âmirin müsaadesi İle olur. Bundan sonra siği- nak güzelce havalandırılır ve tekrar kullanılmağa hazır bir hale konur, ih- tiyat su alınır, aralık.ve çatlakları olup olmadığı araştırılır. Varsa tıkanır, Caddede çok dikkatli olmal, patlar mamış bombalara dokunmamalı, fakaf en yakın polis mevkiine haber verme- li, (gaz tehlikesi var) diye işaretlenmiş yerlere girmemeli ve üzerinden geçme- meli, hasara uğramış, çatlamış evlerin yakınından yürümemeli, hiç bir yerde beklemeden herkes işine gitmeli, zira hava taarruzu tekrar bâşlıyabilir, Ko- runma teşkilâtı tarafından herhangi bir işe memur edildiniz mi, asla itiraz etmeden ve fazla bilgiçlik iddiasına gi- rişmeden hemen O işi yapmalıdır. ZEHİRLENMELERE KARŞI TEDBİRLER Zehirli muharebe maddelerinin te sirleri biribirinden çok faklıdır. Bun- lar farklarına göre birkaç grupa ây- rılır. En az zararlıları gözleri tahriş eden ve göz yaşı akıtan gâzlardır ki, tesirleri temiz ve açık havada zail olur. Mavi haç grupu — Gözlere, boğaz ve burun, nefes yollarına tesir edip kus- mıya sebep olan gazlara karşı süt fak delidir. Sodalı su ile gargara yapmak, kireç kaymağı koklamak iyidir. Yeşil haç grupu — Ciğerleri Zehirle- yip nefesi kesen gazlarla zehirlenmiş olanlara derin nefes aldırmamalı ve ka- tiyen hareket etmemelidir, Bunlar ne- fes yollarına ıslak bezler koymalıdır. Sarı haç grupu — Ciğerle beraber, cilde tesir yapan, elbise ve ayakkabılar« dan az zamanda nüfuz eden gazlar vare dır Ki, birkaç saat sonra cildde yanık» Jar ve kabartılar husule getirirler, Bu takdirde elbiseyi derhal çıkarmalı cik di suda eritilmiş kireç kaymağı süb- yesi ile tedavi etmelidir. Mavi haç gaz ları ve yanık kokusu, yeşil haç gazları 1eş kokusu, sarı haç gazları ise hardal kokusu neşrederler, ilâçları-bu koku- lara göre kullanmalıdır. umman ladığı şey'yataklardır. Araba “hazır olunca gelin ve güvey, |debu arabaya biner ve bir yafıdan mu- zika çalar, kızlar öynarken hüsim aks” rabanın ve davetlilerin alkışları arasın da yeni evliler kendi evlerine giderler, Orada kendilerini bekliyen erkek tara» fının kadın akrabası eşyların indiri. mesine, sandıkların açılmasına ve hef- şeyin yerli yerine konulmasına yardım eder, bundan sonra güvey Kendi evine döner, çünkü gelini o gün yeni yuvası- na İyice alışsın diye orada yalnız birak» mak âdettir, Paik Sabri Duran, X

Bu sayıdan diğer sayfalar: