9 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

9 Mart 1997 Milli küme maçla- rına başlamadan evvel düşünülecek bir nokta ! “Ankaradaki toplantıda milli küme esasları tesbit edildi. Ve hiç pürüzlü bir iş kalmadı. Mali ve idari cihetler- de verilen kararları gazeteler kay- dettiler. Bu kararlar arasında bir madde olarak lisansların yeniden ve- rileceği Ankaradan o verilerek bu Misanslardan sonra maçlarda İtiraz kabul edilmiyiceği kaydediliyor. Bu karar hiç şüphe yok ki en doğru dü- şünülmüş bir karardır, Esasen maçlarda uluorta yapılan #tirazlardır ki işi daima sahadan ma- #a başına intikal ettiriyor. Ve bu yüzden de içinden çıkılmaz vaziyetler 'hâdis oluyordu. Bu işin bu şekilde hali verilecek lisanslardan sonra 8â- hada lisanslı oyuncular üzerindeki ftirazların kabul edilmiyeceği Obak- Kındaki bu karar işi masa başı siya- setinden kurtarıyor demektir. Artık uluorta” itirazlardan ipe sapa gelmi- yen münakaşalardan, karakuşi ka- rarlardan kurtulacağız. Artık her şey yalnız sahada halledilecektir. Hiç kimsenin kafasında maç bittikten son- ra bu takım, bu oyuncuya İtiraz etti, acaba hak kazanacak mı? diye bir istifham bükülmiyecek. Yalnız bu lisanslar verilirken bir çok noktaların göz önünde tutulma- sı, Üç şehirden verilecek lisans fişleri- | nin adamakıllı incelenmesi lâzım- dır. Mademki lisanslar üzerinde iti- Taz kabul edilmiyecek lisansların da itirazı mucib olmiyacak surette ve- rilmesi icap eder. Acaba bu lisanslar ne şekilde alınır. İtiraz edilecek oyun- culara itiraz kabul edilmiyecek Ii- sans verilebilir mi? Bu nokta çok mühimdir. -Bunun içindir ki evvelâ şehirlerden gönderilecek lisans fişle- Tİ ne şekilde tanzim edilecektir? Böl- geler bunlar üzerindeki tedkiklerini na- gil yapacaktır? Federasyonun lisans muameleleri- nl yapmadan bunları bir esasa bağ- lamalı, ondan sonra bu fişler genel merkeze gönderilmelidir. Çünkü ge- nel merkezde bir genel merkez mu- marası vardır. Orada bir idmancı bir klübe tescil edilmiştir ve o klüp- te kayıtlara nazaran görünür, Hal buki bölgelerde klüp değiştirme mu- amelelerinden genel merkez haber. dar değildir. Ancak nizami müddet bittikten sonra genel merkeze gönde- rilen fişlerle bundan haberdar edilir. Ondan evvel cereyan eden muüamele- Jeri bilmez. İşte bölgelerde milli küme devam ettiği esnada alınacak Jisansların da #tirazsız olması için bölgeler de veri- lecek lisans fişlerinde çok dikkatli davranmalıdır ki bilâharb meydana çıkacak bir pürüz ortalığı karıştırıp işi içinden çıkılmaz bir hale sokma sm, Yoksa bir parça lâkaydi bu çok doğru iş, daima sahada halletmek Üzere verilen bu karar, bir çok hti- Jâflar meydana çıkarabilir, İkinci bir nokta daha kulakları- mızda kaldığına nazaran İzmirde as- kerler bazı klüplerde lig maçlarına iştirâk etirilyordu. Gene İzmir fişle- rini nizami veziyetleri yalniz güz önünde tutar da bu askerlik mesele- sini nazarı dikkate almıyarak gön- derirse ve genel merkez de bünu bil- mediği ve bilemiyeceği için © idmancıya lisans verirse © id- mancinin bilâhare tebeyyün ederse ne ola ©ok? İşte dikkat edilmesi lâzım en mühim bir nokta daha, Gene tek- Dörtler turnuvası finali oynanmıyacak Dün toplanan komite bu husustaki kararını vermiştir. Verilen karar şudur: Final maçı yapılmıyacak, her iki takım da birinci addedilecektir, Birin- B.İ. T.O, K. nin bayramda tertip ettiği dörtler turnuvasında Beşiktaş - Güneş finale kaldı ve bu final maçı pazar günü Taksim stadında yapıldı. Her iki tarafın yaptıkları birer gol- Je berabere kaldılar, Vaktin geçikmesi dolayısile temdid de edilemedi, Spor efkârı umumiyesi milli küme maçla- rı dolayısile bu maçın ne zaman ya- pılâcağı hakkındaki kurarı merakla bekliyordu. ciye verilmek üzere ortaya konan kupa şu suretle verilmiş olacaktır. Kupa ortadan ikiye bölünecek ve iki parça üzerine birerlâvha konarak, her iki klübe hediye edilecektir, Şazi Tezcan bir milli maçın idaresi Için davet edildi Son senelerin yetiştirdiği birinci 81- nıf genç hakemlerimizden Şazi Tez- can bugün Türkiyedeki hakemlerin başında geliyor. Bu işe büyük bir he- vesle sarılan Şazi Tezcan lig maçla- rında, maçların çoğunu idare etmek- le beraber bir çok ecnebi temasları da kendisinden bahsettirecek kadar İyi bir şekilde idare etti. Bilhassa ge- len Macar takımları kendisinden çok memnun olduklarını memleketle- rine avdetlerinde söylemişler, bu gü- zel intibadır ki Şazi 'Tezcana haki- katen Türkiye için şerefle bahsedile- cek bir vaziyet hazırlamıştır. Yugos- lavya ile bir milli maç yapacak olan Macarlar, bu maçın hakemliği için kendisine müracaat etmişler ve bu müracaat kendisi tarafından kabul edildiği takdirde bu maçın idaresi için Yugoslav federasyonuna müra- racaatta bulunulacağı resmen bildi- rilmiştir, Kıymetli hakemimiz hakkında gös- terilen teveccühe teşekkürle bu tek- Mfi kabul ettiğini Macar federasyonu- na bildirmiştir. Macarların bu teklifi Yugoslavlar tarafından kabul edileceğini ümit ederiz. Kabul edilmese dahi futbol- de başta giden milletler arasında bu- Tunân Macarların bir Türk hakemi- ne gösterdikleri bu itimaddan ne ka- dar iftihar duysak yeridir. Bu haftaki Milli küme maçlarının Ikisi de Taksimde yapıliyor 14 Martta başlamasına karar ve- rilen milli küme ilk hafta maçları olan Fenerbahçe - Beşiktaş, Güneş - Galatasaray maçlarının hangi stad- da yapılacağı bugüne kadar belli değildi. Bazı kimseler her iki maçın da ayni stadda yapılacağını, bazı kim- seler de Fenerbahçe - Beşiktaş ma- çının kura neticesinde ya Fenerbah- çe, ya Beşiktaş stadında, Güneş - Ga- Talasaray maçının da Taksim sta- dında olacağını söylüyorlardı. Yalnız bu ikinci fikirde bir fena nokta vardı. Her iki maçı da görmek im- kânının olmaması, nihayet dün yâ- plan bir toplantıda bu mesele de hallediimiştir. Stad hissesi meselele- rinde bir formül yapılmış ve bu for- mülde dört klüp tarafından kabul edilmiştir. Buna nazaran Fenerbah- çe - Beşiktaş, Galatasaray - Güneş karşılaşmaların her ikisi de Taksim stadında yapılacaktır. Bu suretle fut- bol merâklıları her iki maçı da ay- ni zamanda görmüş olacaklardır. Ziraat bankasının inegöl İnegöl (Akşam) — İnegöl kazası Anadolunun bir çok yerleri gibi ziraat memleketidir, Sinesinde 47,095 nüfusu yaşatan ilçemiz ziraat hususunda gün- den güne terakki etmekte ve istihsalât taseneden seneye fazlalaşmaktadır. , Kazamızda yetinşen başlıca mahstıl- ler arps, buğday, mısır, pirinç, sisam, tütün ve Marmara mıntâkasında bü- yük bir şöhret kazanan Cerrah fasul- yesi ve külliyetli miktarda meyva ve kestane olup ipek kozacılığına da son senelerde fazla rağbet edilmektedir. 936 senesi ilkbahar mevsiminde şid- detli ve arasız yağan yağmurlar dola- yısile hububat mahsulü eski senelere rarlıyalım ki. mademki lisanslı oyun- cular Üzerinde itiraz kabul edilmiye- cek bu noktalara dikkat edilmelidir. Daha düşünülmesi Jâmmeelen bir çok noktalar var, onleri da burada kaydedebilirdik. Fakaf münakaşa. Yara yol açmamak 1;'n yalnız federas- yona ve genel merkeze bu işte çok dikkat edilmesi Tâzımıgeldiğini kay- detmekle iktifa ediyoruz. tdareci nisebtle $e 50 derecede hasara üğre- miş ve bir kısım çifçiler ektiği tohu- mu elde edememiş İse de bu vaziyet 1i- çemizin Ziraat bankası tarafından na- zarı dikkate almarak müstahsillere lakbahar ve sonbahar zeriyatı için lâ- zımgelen yardım yapılarak zürram to-! humluk ihtiyaçları temin edilmiştir. Bu yardım aynı zamanda çift hayva- natı ve alâtı olmıyan köylüye de yar pılmaktadır. Bununia berabe kazamı- köylülerine geniş yardımları Tohum ve hayvanat için Ziraat bankasından para alan köylülerden bir grup zın bu seneki tütün rekoltesi bir bu- çuk milyon kilo olarak tesbit edilmiş ve İnhisar idaresi tarafından satın alınmıştır. Fiatler köylümüzün yüzünü güldü- recek bir durumdadır. Kazamız köyle- rinin tamamı ilçemizin Ziraat banka- sından lâzım olduğu derecede fayda- lanmaktadır. İhtiyaç zamanlarında kendilerine lâzım olan krediyi banka- dan büyük bir kolaylıkla temin ediyor. lar. Bugün İnegöle tabi 95 köyden 914 tamamile Ziraat bankasından yardım görmüştür. Köylüye yapılan bu geniş yardımda yeni gelen banka direktörü B. Hamdinin büyük tesiri olduğunu yazmadan geçemiyeceğim. Aktör jübilesi EVİ senedenberi Türk sahnesinde hizmet eden aktör Karakaşın jübilesi martın 16 mcı günü akşamı yapılacak- tar, Şehir tiyatrosu ve diğer temsil he- yetleri ve bizzat sanatkâr Karakaş da bu jJübileye iştirak edecektir, Teşkilâtı esasiye kanununun bazı mad- delerindeki değişiklik Büyük Millet Meclisindeki müzakerenin zabıtlarını aynen neşrediyoruz (Dünkü nüshadan mabaad) Burada hayatını, hukukunu temin et- tiğimiz kütle, dili olup da söylemiyen fakat söylemiye sizleri tevkil etmiş o- lan kütledir, Bizim yaptığımız kanunla rı okumıyacak, gazeteleri okumıyacak, önlar için nasıl çalıştığınızı bilmiye- cektir. Bizim eserimizin büyüklüğü buradadır. (Alkışlar) Bunu bilecek küt- le menfaatine dokunur gibi görünenler kütlesidir. Biz onların da menfaatlerine! dokunmuyoruz. Bilâkis menfaatlerini müdafaa ediyoruz. Biz kendisine hak- kını vermezsek o almak yolunu bilir. Biz doğru yollardan, kanuni yollardan herkesin hakkımı vermek, herkesin hay siyetini, hayatım ve hükuku tasarrufi- yesini kurmak ve korumak İstiyoruz. (Şiddetli alkışlar). EMRULLAH BARKIN (Malatya) — Bir daha söyle, bir daha söyle... DAHİLİYE VEKİLİ (Devamla) — Arkadaşlar bizim bu inkılâplarımız kendi kendine ve demin dediğim gibi tarihin zarureti olarak doğmamıştır. Bu uğurda çok kanlar dökülmüş ve çok ıztıraphı olmuştur. Asırlarca Türk- ler bu inkılâba kavuşmanın iztırabını çekti, nihayet büyük dehanın Atatür- kün milletin kudretile kendi irade ve kudreti birleşti, Türke vatan verdi, is- tiklâl verdi, prensip verdi. Bu prensip- ler kendimiz için ve milletimiz için ay- rılmaz esaslardır, hepsi biribirine bağ- dır, Eğer biz bunun birini bir tarafa bırakırsak memleketin hir tarafında in- hilâl olur, Biz memleketi bü vasıflı cum- huriyelle muhafaza ve idare etmekle mükellefiz. Memleketin bu sayede kur- tulduğuna ve yaşıyacağına kanliz, İn- kılâpçılığa bağlılığımız bundadır, Bu inkılâbın sağdan ve soldan kar- şısına çıkacak olan her hangi bir cere- yan bü inkılâbın kuvveti karşısında devrilmeye ve ezilmeye mahkümdur. Şimdiden böylelerine haber vermek is- terim ki, Türkiye cumhuriyeti bu gibi cereyanlara asla müsaade etmiyecek- tir. (Bravo sesleri, alkışlar). 'Türk milletinin tarih içerisinde ve dünyanın bu halinde yapacağı çok da- ba büyük işler vardır. Şu veya bu ha- yal ve mefhumu mücerredin peşinden koşacak ne vaktimiz var, ne de koştu- rTacak insanlarımız vardır. Biz tek bir dilek, tek bir idezl için, yani memleke- tin selâmeti, bu milletin refah ve saa- deti ve âlemin huzuru için kütle halin- de çalışmaya mecburuz. Tuttuğumuz yol budur, Atatürkün bize gösterdiği yol budur. (Bravo sesleri, şiddetli ve sü“ Tekli alkışlar). BAŞKAN — Kifayeti müzakere hak- kında mutelif takrirler vardır. Kifa- yeti müzakereyi kabul edenler,.. Etmi- yenler,.. Kabul edilmiştir. Maddelere geçilmesini kabul eden- ler... Btmiyenler... Kabul edilmiştir. Teşkilâtı Esasiye kanununun bazı madı delerinin değiştirilmesine dair kanun teklifi Madde 1 — Teşkilâtı Esasiye kanu- nunun ikinci maddesi aşağıda yazılı şekilde değiştirilmiştir, Türkiye Devleti, Cümhuriyetçi, mil- liyetçi, halkçı, devletçi, lâik ve inkılâp- çıdır. Resmi dili Türkçedir. Makarri Ankara şehridir. BAŞKAN — Madde hakkında müta- Iea var mı?.. Söz Şerif İlden'indir. ŞERİF İLDEN (Kastamonu) — Mü- #aade ederseniz buradan söyliyeyim En. cümenden bir kelime soracağım. Maddede resmi dili Türkçedir deni- Myor. Bu resmi kelimesine lüzum var mu?, TEŞKİLÂTI ESASİYE NECÜMENİ MAZBATA MUHARRİRİ KENAN ORER (Manisa) — Teklifte buna dair bir şey yoktu eski maddede vardı, biz de aynen muhafaza ettik, ŞERİF İLDEN (Kastomnu) —O halde bu kelimenin tayyını teklif ede- rim. BAŞKAN — Teşkilâtı Esasiye kanu- nunun, eski maddesinde vardır. Bu yal nız sizin teklifiniz ve kanaatinizle de- Eiştirilmez. Bunun nasıl değiştirileceği; Bi yine ayni kanun göstermiştir. ŞÜKRÜ YAŞIN (Çanakkale) — B© nim sözüm esasa taallâk eden bir $0İ değildir. Maddenin yazılış tarzına dir. Teşkilâtı esasiye kanunu birinö, maddesinde Türkiye bir Cumhuri; diyor ve 102 nci maddesi de, devlet linin cumhuriyet olduğuna dair birinci maddenin hiç bir veçhile ” tağyirinin teklif dahi edilemiyet, tasrih ediyor. Yani bu hükümle bi! madde, bir ebediyet iktisab ediyor V€ ebediyeti de Teşkilâtı Esasiye kani tekeffül etmiş bulunuyor. Halbuki şim di teklif edilen ikinci maddenin ti de Türkiye devleti cumhuriyetçi, mili” yetçi, halkçı, devletçi, lâik ve inlolâP” çi olup resmi dili Türkçe, Makarri Af kara şehridir deniliyor. Devlet şeklinin cumhuriyet olduğü kabul edildikteri sonra onun esas vâ” fını, daha doğrusu şartı aslisinin Te” kilâtı Bsasiye kanunu ile kendisine VW rilmiş iken bu vasfın cumhüriyetçili” ten başka bir şey olmasına imkân yok” tur. Burada cumhuriyetçi kelimesifi zikretmek ve yahut Te: ebediyetini temin etmediği ye bu vasfı sokmak, evvelki hüküm” ahenkdar olmaz. Onun için diyorum cumhuriyet idaresinin cumhuriye! olması gayet tabii bir esas olaceğ göre, bunu burada zikretmekten” maddeyi şu suretle yazmak mi temin seder, (Türkiye cumburi) milliyetçi, halkçı, devletçi, lâik ve kılâpçıdır. Resmi dili Türkçedir. W” karrı Ankara şehridir.) Bu şeklin. Jünü teklif ediyorum. TEŞKİLÂTI ESASİYR ENCÜMENİ M.M. KENAN ORER (Manisa) — Tef kilâtı Esasiye kanununun 102 nel mogde desinin sarahati karşısında bu vâsıf&” rın kanunun birinci maddesine ilâ' doğru almadığı için bu'altı umdeni? ikinci maddeye tamamen sıralanmssBİ muvafık gördük bu itibarla cumhufi” yetçi vasfını da bu maddede tel dık. Aksi takdirde bu ana prensipleri” yalnız beş maddesi, esas Teşkilât numuza geçmiş şeklinde bulunacakt” ki, bunun doğru olmıyacağına kani yi duk. (Doğru sesleri). GL. REFET BELE (İstanbul) Kürsü alışkanlığını kaybetmiş olma” lığım dolayısile demin arzedilecek vir şeyi unuttum. Fakat bu maddeden İ” tifade ederek bunu da söyliyeceği” Esasen temas edeceğim en mühim ei de bu idi. Devletçilik ve aksamı olm üzere diğer beş umde maddeye yeni ii ve ediliyor. Bunların teyid kuvveti V“ âir?, Arkadaşlar pek iyi izah ettiler; bU” dan sonra hükümetin programı devleti mal edilecektir. Fakat şimdiye kadö”* devlete maledilen bu umdelerden Y8 nız bir tanesi vardı; Cumhuriye! Onun da bir müeyyidesi mevcuddu” son maddenin son fıkrası: 102 nel Mf de olan bu son madde, işbu kanuni” şekli Devletin cumhuriyet olduğüN” dair olan, birinci maddesinin tadili tagyiri hiç bir suretle tekif dahi edi mez, der, Yarın bir liberal, ekonomik ve SYS, herhangi bir liberal çıkıp bunun üzer de propagadanda yapamaz mı? yep maz sesleri). w Teşkilâtı Esasiye kanunundaki maddenin tadil ve tağyir! için tarafi. tedarikine çalışamaz mı? Nasıl ki > bugün Teşkilâtı Esasiyenin bu mad sinin tadil ve tağyiri teklif ettik. |. bugün hiç birimiz çıkıp da cum yetin tadilini teklif edemezdik. BÜ i kimse diğer beş umdenn böyle bir eyyidesi yoktur diye bu hususta er silâh olarak kuvvetle işe dö terse bunu kanun, bu cürmünde!. ed layı yakasından yakalar tedib vE Xx. ye eder. Fakat doğrudan doğruy# lar na kuvvetile yaparsa buna ri bilecek miyiz? Fakat bunlar cumh” e yetin yanında diğer bir umde olar bulunursa o zaman bunun eleyP' kimse bir teklifte bulunamaz (Devarmt sar) pü >.