30 Nisan 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

30 Nisan 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

an 1937 AKŞAM Sahife 3 e .— MAHKEME SALONLARINDA Beş liranın üstül Ceza mahkemesinde yeni usul bir dolandırıcılık muhakemesi yapılıyor. Suçlu Naci ince, uzun boylu, zeki bâ- Kışlı bir delikanlı, Serbest, alışkın bir tavırla suçlu sandalyesine geçmesin» den belli ki, o sandalyeye birçok defa lar oturmuş. Biraz sonra dava evrakı da okununca Nacinin muhtelif dolan- dırıcılık işlerinde kırdığı cevizin kırkı geçtiği anlaşıldı. Fakat kendisine 80- rarsanız katiyen günahı yok. — Bay rels, diyor, vaktile bir iki defa cahillik etmiştim amma şimdi hiç bir şey yapmıyorum. Yüzüm ak, Aâlnım açıktır. Velâkin polislere me- ram anlatmak kabil değil Vaktile bir defa karakolda bir resmimi çek- mişlerdi, Bunu bir köşeye saklamış- lar. Şimdi £ bir vukuat oldu mu, hemen davacıyı çağırılıp benim resmimi gösteriyorlar. Benim yüzümde de büyü mü vardır, nedir, bilmem ki. Resmimi kim görse derhal, beni do- landıran budur, diye parmağını ba- Sıyor. Hadi bakalım polisler yakama yapışıyorlar. Artık illâllah bu sıkıntı- dan. Bir adamın adı çıkacağına canı çıksa daha iyi olur. İşte bu sefer de ene böyle oldu. Lokantacıyı biri do- landırmış - davacı lokantacının Çira- Zını göstererek - bu bacaksız çocuk da sabıkalı resimleri arasından beni ayır- mış. Halbuki böyle şeylerden dünya- da haberim yoktur. Ben bu işleri ya- pacak adam değilim. Davâci * lokantacının çırağı İsak kıvırcık, kirmizi saçlı, çakır gözlü, Suratı pire yeniği gibi çile örtülü, on dört on beş yaşlarında bir çocuk. Söz söylerken kızarıyor, dudakları titriyor, arada göz ucile ve çekingen bakışlarla suçlu Naciyi süzerek hadi- seyi şöyle anlatıyor: — Bayım. Bir gün Bahçekapıda han içindeki lokantada oturuyordum. Ustam dışatıya çıkmıstı. Şu adam te- lâşla dükkâna girerek; hanın üst katında oturan bay doktor yemek is- | | dar borcunu ödeyen şoförler pek az- tiyor, çabuk hazırla da götüreyim, dedi. Ben hemen tepsiyi hazırladım, bunun söylediği gibi çorba, kuzu kı- zartması, pilâv ve ekmeği tepsiye ko- yarak tezgâhın üzerire bıraktım, O sırada bu adam elini koynuna soka- rak gene telâşla, doktor beş liralık bütün para verdi. Ben çıkarıncıya ka- dar sen yemek parasını hesapla da beş Tiranın üzerini getir geç kalmıya- lum, doktor kızar, dedi, Yemek parası kırk kuruş ediyordu. Ben çekmeceden dörtyüz altmış kuruş alarak çabuk- ça bu adama verdim. Beş lirayı ver- mesini beklerken bu, gene ceplerini karıştırarak; doktor bir de kadayıf istemişti, çabuk bir tabak kadayıf ge- tir, dedi. Ben kadayıfı da getirmek üzere camekâna gittim. Tabağı alıp geriye döndüğüm zaman tepsi ile ye- mekleri tezgâh üzerinde buldum. Fa- kat müşteri ortadan kaybolmuştu. Üstelik beş lira vereceğim diye benden aldığı dört yüz altmış kuruşu'da be- Taber götürmüş. Bay rels. Paralar gi- dince benim de aklım başımdan uç- tu gitti. Ustadan . yiyeceğim dayağı düşünerek deli oluyordum. Hemen doktorun yazıhanesine koştum, sor- dum. Doktor da, benim yemekten memekten haberim yok, demez mi?. Biraz sonra usta dükküna gelince meseleyi anlattım. Hemen polise ko- şup haber verdik, Bize sabıkalıların resimlerini gösterdiler. Ben resimlerin içinden bu adamı tanıdım. Başıma Yeni mezarlık Plân yapıldıktan sonra kısım kısım tanzim edilecek Belediyenin 937 bütçesine koyduğu tahsisat ile Zincirlikuyudaki mezar- lığı tanzim edeceğini yazmıştık. Bele- diye bu münasebetle Almanyadan, Macaristandan ve İtalyadan bazı me- zarlık plânları ge iştir. Bunlar- dan biri veyahud bunlardan mülhem olarak İstanbula uş mezarlık plânı yapılması münasib görüle tür. Bu hususta belediye mezarlık mü- dürlüğile fen heyeti birlikte çalışmak- tadır. Yeni mezarlıkta yollar, tarhlar, ve ihtiyaç nisbetinde binalar bulunacak- tır. Mezarlıklar müdürlüğü ile fen he- yeti, münasib bir plân hazırladıktan sonra bu plânı şehirellik mütehassısı B. Proste'a verecek ve mütehassısi bunu tedkik edecektir. Bundan son- ra plâna göre mezarlığın inşa ve tan- zimi bir müteahhide ihale edilecektir. Belediye, bütün mezarlığın tanzi- mini beklemeden, plâna göre tanzim edilen kısmına ölü gömecek ve elde edilecek. gelirle mezarlığın diğer kı- sımlarını tanzim edecektir. Plâka resmi Belediye hazirana kadar mutlaka tesviyesini istiyor Taksi otomobillerinin plâka res- minden belediye borçları vardı. Bele- diye, bu borcun haziran başına kadar behemehal ödenmesi için taksi sahip- lerine tebligat yapmıştı. Şimdiye ka- dır. Belediye, borcunu ödemiyen $0- förlerin hazirandan sonra çalışmala” rını yasak edecektir. Bu vaziyet karşısında şoförler, be- lediyeye müracaat etmişler ve plâka borçlarının taksite bağlanmasını is- temişlerdir. Fakat bunların teklif et- tikleri taksit mikdarları pek az oldu- ğundan belediye bu teklifi kabul et- memiş ve hazirana kadar borçlarını behemehal. ödemeleri lâzım geldiğini bildirmiştir. #AYSARAANNAZARAN ARSLAN AN OLANLARI bu kâdar belâları geliren işte bu adüm- dır. Reis, bu iddiayâ karşı ne diyeceğini suçluya sordu. Naci telâşla yerinden fırladı; — Yalandit bay hâkim: Hepsi uy- durmadır. Ben böyle işler yapmadım. Bu çocuğu da tanımam, ustasını da bilmem. Bay reis, eğer böyle bir fırsat bulsaydım tepsi ile yemekleri de gö- türürdüm de güzelce karnımı doyu- rurdum. Bu çocuğun sözüne nasıl inanılır?, Küçük İsak kendisini Nacinin do- landırdığını israrla iddia ediyordu. Şahidlerin çağrılması için muhake- me başka güne bırakıldı. Suçlu Naci koridorda giderken: — Şu çapraşık işin içinden tereya- ğı gibi sıyrılarak kendimi kurtarabi- lirsem aşkolsun bana. Diye kendi kendine söyleniyordu. Bayıltıcı ilâç Karısının hastalanmasına sebeb olan koca 35 gün hapse mahküm oldu Yalovada oturan Etem ile karısı bayan Sacide geçimsizlik yüzünden kavga etmişler ve hükuk mahkeme- sinde ayrılma davası açmağa karar vermişlerdir. Etem ve Sacide evvelki gün mahke- meye müracaat etmek üzere Yalova- dan vapura binerek akşam üzeri saat sekiz buçuk sıralarında köprüye gel- mişlerdir. Vapurdan köprü iskelesine çıktıkları sırada Etem cebinden bir küçük şişe çıkararak kapağını açmış ve içindeki suyu Sacidenin üzerine serperek kaçmıştır. Etemin serptiği mayi Sacideyi birdenbire hastalan- dırmış ve kadın bağırarak düşüp ba- yılmıştır. Hadiseye zabıta el koymuş ve Sacide bir otomobille hastaneye kaldırılarak tedavi ettirilmiştir. Biraz sonra kocası Etem de yakalanmıştır. Bayan Sacide hastanede iyileşince iskelede üzerine zehirli bir ilâç döke- rek hastalanmasına sebebiyet verdiği için kocası Etem aleyhine dava açmış- tır, Dün öğleden sonra üçüncü sulh ce- za mahkemesinde yapılan muhâkeme- de Eteri bu suçu inkâr etmişse de doktot raporü ve şahidlerin ifadeleri- le ilâç dökerek karısının hastalanma- sına sebebiyet verdiği sabit olduğun- dan bir ay beş gün müddetle hapsine karar verilmiştir. Etem mahkemede tevkif edilerek tevkifhaneye gönderil- miştir. Limanda bir kaza Bir motör, batmış bir gemi yüzünden devrilmek tehlikesi geçirdi İzmir limanına mensub 45 tonluk Nimet motörü dün sabah tuz yüklü olarak Sarayburnu önlerinden geçer- ken evvelce batmış bir gemi ankazı üzerine düşmüş ve devrilme tehlikesi geçirmiştir, Derhal etraftan yetişile- rek gemi kurtarılmıştır. Gemi ankazının üzerinde bir işaret bulunmaması nazarı dikkati celbet- miştir, Liman idaresi tahkikat yap- maktadır. Beynelmilel Ticaret odası heyeti dün Peşteye gitti İki gün evvel şehrimize gelmiş ve beynelmilel Ticaret odaları Türkiye Yomitesinin misafiri olmuş olan bey- nelmilel Ticaret odası reisi Dr. Fen- tener Van Vlissingen ve arkadaşları bugün saat 13 te kendi tayyarelerile doğruca Peşteye hareket etmişlerdir. Dr. Fentener ve arkadaşları Yeşil- köy hava meydanında ticaret umum müdürü B. Mümtaz, Ticaret odası reisi B. Mithat Nemli ve beynelmilel Ticaret odaları Türkiye komitesi mü- messilleri ile matbuaf erkânı tarafın- dan uğurlanmışlardır. Dün 500 seyyah geldi Dün şehrimize Milvoka vapürile 500 seyyah gelmiş ve seyyahlar şehri gezdikten sonra akşam üzeri hareket, etmişlerdir. , i Adasuyu 'Bu sene arteziyen kuyularından isti- fade edilemiyecek Büyükadanın suyunu temin için Adada arteziyen kuyuları açılacağını yazmıştık. Belediye sular idaresi, bu hususta icab eden âlet ve vesalti Av- rupadan getirtmiştir. Önümüzdeki haziranda Büyükadanm muhtelif noktalarında arteziyen kuyuları tec rübe mahiyetinde açılacaktır, Bu tecrübeler Adanın hangi semtin- de daha mebzul su bulunabileceğini göstereceğinden en mebzul su bulu- nan yerden nümune alınarak tahlil edilecek ve bu tahlil neticesinde mu- vafık görülürse kuyular açılacak ve tesisat yapılacaktır. Maamafih arte- ziyen kuyularından bu sene istifade kabil olamıyacağı tahmin ediliyor. Maltepe Süel lisesi Maltepe Süel lisesi son sınıf talebe- sinin mükâfat dağıtma töreni 2 mayıs pazar günü saat 14 de . yapılacaktır, Bu münasebetle bir çay verilecektir. Heroinciler Dün sorguları yapıldı, hepsi tevkif edildiler Üç gün evvel Aksarayda Kürkçüba- şı mahallesinde Çeşme sokağında 31 numaralı evde meydana çıkarılan heroin imalâthanesini işletmekten Suçlu iyi sucu Mustafa, kızı Zehra, damadı Rıza ve şebekenin diğer adam- larından Ohannes, Oseb dün ihtisas mahkemesi müddeiumumiliğine tes- lim edilmişlerdir. İhtisas müddelumu- miliği suçluları sorgu hâkimine ver- miş ve ilk sorguları yapılarak tevkif edilmişlerdir. Hususi otomobillere durak yerleri Hususi otomobiller şehrin kalaba- ık yerlerile tramvay caddelerinde W- zun müddet beklemeleri yollarda gelip geçmeği güçleştirdiğinden emni- yet altıncı şube inüdürlüğü tarafın- dan belediye reisliğine müracaat edil- mişti, Belediye bunun üzerine şehrin muh- telif kalabalık yerlerinde hususi oto- mobillerin duracakları yerleri tayin etmiştir. Her durak yerinde en çok kaç arabanın durabileceği de ayrıca Kararlaştırılmıştır. Durak yerlerinden başka yerde duran hususi otomobil- derden ceza alınacaktır. Gümrüklerde biriken eşyanın çıkarılmasına devam ediliyor Gümrüklerde biriken eşyanın çi- karılmasına devam edilmektedir. Bu eşya içinde ticarst muahedelefine it hal edilmiyen mallar da vardır. Bil- hassa pamuklu, yünlü eşyalarla mü- him mıktarda makine olduğu anlaşıl- mıştar. E Bundan başka Kükürt, mendil, sar. ğı kâğıdı, ayakkabi derisi, ipekli mensucat da çoktur. Piyasanın çok Mir çırpıda İl Aferin doktor Fentenere Gazetelerde beynelmilel iktisat ve ticaret adamlarının toplantılarına da- ir bir havadis okuyunca âdeta korku- ya düşerim. İçimden: — Eyvah.. gene bir araya toplana- caklar... Buhrandan yeryüzünde istih- lâkin azaldığından, parasızlıktan bah- rirler.. hani bir ziyafete gidip te pat- lıcan çorbasından, patlıcan kebabın- dan, patlıcan dolmasından, patlıcan- lı pilâva kadar bütün yemeklerin pat- Kcanlı olduğunu gören adamın: — Bana bir su veriniz ama.. patlı- cansız olsun. demesi gibi. İnsanın bangır bangır bağıracağı geliyor: — Yahu. bir söz söyleyiniz ki «buh- ran» sız olsun... Ne ise dünya ticaret adamlarının içinde buhran kelimesi olmıyan hoş sözlerini işitmeğe başladım.. Milletler Fakat bu iktisadi netice o kadar güzel, o kadar tatlı çıkıyor ki siz de hayran oluyorsunuz, Doktor Fentener bir aralık diyor ki; — Biz şimdiye kadar neden bilmem Kaynanaların kulakları çınlasın. isimleri Milletler arası ticaret toplan» tılarında bile geçiyor... Doktor Fentener bu nükteli nutku ile ticart ve iktisadi nutuklar arasın- da bir inkilâb yaptı, — H.F, sasasenssenasasssasesasasasasesereerar erene Elektrik fiati değişmedi Üç ayda bir toplanan elektrik tari- ğı için önümüzdeki üç ay için elektrik fiatlerini 12 kuruş üzerinde bırak- mıştır. Havagazı şirketinin fiatleri de bu- günlerde tesbit edilecektir. Gelecek ay içinde de tramvay tarife komisyo- nu toplanacaktır. Maamafih, tram- vay fiatleri elektrik fiatine tabi oldu- , gundan tramvay ücretlerinin değiş- miyeceği muhakkaktır. İstanbulda iki sanat mektebi daha açılacak Sanat mekteplerinin mütehassıs İş- çi yetiştirmek hususunda faydaları görüldüğünden memleketin her tara» fında sanat mekteplerinin arttırılma» 51 esas ilibarile kabul, edilmiştir. İs- muhtaç olduğu pamuk ipliği de alâ- | tanbulda biri kız, diğeti erkek olmak kadarları memnun edecek derecede | üzere iki sanat mektebidaha açıla” fazladır. N — Geçen akşam Abdülhak Hâmide id hatırılarımızı konuşurken aklıma bir fikir geldi bay Amca... ... Düşündüm ki bir eşinin daha gel- mesine imkân olmuyan Hâmid gibi bir şairin eserlerini okumak, hatıraları- nı anmak onu manen yaşalmağa kad değildir. ; Bay Ancaya göre... .. Bunca yaygaraların plâklarda zaptedildiği makine devrinde neden Hümidin sesi zaptedilmiş olmasın?... | Eyed, ne Şer saeyap kaldı; Gönlün dolu ahüzar kali... imdi karadayı, gi der, Hi ebede ; gelip ezelden. . İki edebiyat meraklısı, Hâmidi anarken onun eserlerinden bir parçayı gene onun ağzından dinleseler fena mi olur?.., B.A. —İyioluramma bu asayış bakımından mahşurludur: Bir apar- tımanın (ÇI) inci katında kiğsik, (8) üncü katında da modem edebiyak meraklısı olursa (2) nel kattaki za,

Bu sayıdan diğer sayfalar: