6 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

6 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şan, , SİYASİ İCMAL Roma konuşmaları Almanya Hariciye nazırı Baron von | Neuratk'ın İtalya payılahtında B. Mussolini ile müzakerede bulunması bütün Avrupa politika âlemini fevka- İâde meşgul ediyor. Romada İtalya Hariciye nazırı Kont Ciano'nun Ak manyaya giderek B. Hiller ve Baron | von Neuraih ile iki büyük devletin Avrupa politükasında birlikte hare- ket etmeleri için akdettiği itilâftan beri Avrupanın siyasi vaziyetinde pey- da olan değişikliklere ve yeniliklere karşı müştereken alacakları tedbirler üzerinde görüşülmektedir. Bu yeni tedbirlerin ne olacağı ve Avrupadaki askeri ve siyasi mevcud vaziyeller üzerine ne gibi tesirler ya- pacağı sualleri Avrupadaki diğer bü- yük ve küçük devletlerin başında bu- lunanları düşündürmektedir. Romada verilecek kararlardan en mühimmi ve pralik olanı, Avrupa karasındaki siyasi işlerin etrafında dönmesi için Berlin anlaşması ile te- sis olunan Berlin - Roma mihverinin sağlamlaşlırılmasına aid olacaktır, Yani Almanya ile İtalya arasındaki lesünüdün tam bir illijak haline ko- kaçırmazsınız. i Yağmur ç& mur demeyip Gâ- latasaray - Fener oyununu görme ğe (o koşarsınız? Nezleye filân al- nasına ön taraf- ta yer bulmak için erkenden aç susuz gidersiniz? Fakat bu kadar me- raklı olan siz bile itiraf edersiniz ki daima bir futbol maçı, veya bir gü- reş müsabakası seyretmek biraz yo- rucu ve sikici oluyor. İnsan başka bir şey görmek istiyor, yeni bir şey!.. İş- te bu İhtiyacı hisseden bazı Amerika lılar resimde gördüğünüz tenis oyu- nunu icad etmişlerdir. Bu oyun bildi- ğiniz tenisten biraz farklıdır. Lâstik ayakkablarla oynanmaz. Patenlerle oynanıyor. İyi oynıyabilmek için sade enis bilmek lâzım değil, ayni zaman» da iyi bir patenci de olmak gerektir. Fakat herhalde bu oyunu icad eden kortu da bir kaç misli büyütmüş ol- s& gerektir! Çünkü şayet bildiğimiz kortlarda oynanılırsa file «net» filân demeyip hasmın sahasına tecavüzler pek sık olacaktır... Bacaklara çamurluk Yağmur yağı- yor; sokağa çi- kacuksınız. yeni aldığınız ipek ço- rapları giydiniz. Sokakların hali de malüm: Ça- mur denizi.. Aya- Binizı bastığınız yerden zifos sıçrıyor ve çoraplarınızı berbad ediyor, Eğer gideceğiniz yer de bir ziyatet, bir davetse haliniz ha- raptır... Bunun için Amerikalı fabrikatör- lerden biri resimde gördüğünüz ba- cak çamurluklarını icad etmiş, Baka- lum bu çamurluklar taammüm ede- cek mi?.. nulması zamanı gelip gelmediği ve geldi ise hangi esaslar üzere kurula- cağı İtalya ve Almanya devlet adam- ları arasında görüşülecektir. Almanya Hariciye nazırının Roma seyahatinden evvel B. Mussolini Avus- turya başvekilini Venediğe davet edip Almanyanın arzusuna uygun bir po- ütika takip eylemesini ve Fransaya ve Çekoslovakyaya temayül eyleme mesini rejah ve selâmetini Almanya ile beraber olmakta aramasını kâli surette tavsiye elliğinden Avusturya meselsi İtalya ile Almanyanın arasın- | daki anlaşmanın inkişaf eylemesine artık bir engel teşkil etmemektedir. Diğer taraftan İspanyadaki işlerin ahiren aldığı şekil ve İngilterenin ve bundan cesaret alarak bir derece Fran- sanın general Frankonun şimali İs- panyadaki askeri v balıri harekâtım müteessir edecek müdahalelerde bu- Tunmalar: Almanya üe İtalyayı biri birine müzahir olrak daha ciddi ha- reketie bulunmağa sevkelmektedir. Romada görüşülen hali hazır mesele- lerinin başında İspanya işleri bulunu- Feyzullah Kazan AA gayretle hemcin$- lerini top yekün ifna edecek silâh» :© lar, vasıtalar arı- 5 yor. Bin bir tür- lü toplar, tüfeklerden, torpillerden başka gazlar keşfediliyor. Allahın İn- şana kendini vikaye için verdiği ze- kâsını, insan, neslini yok etmek çare- lerini aramağa vakfediyor. Ne yazık! Fakat bunun yanında bir de insanı bu Afetlerden vikaya için beyinlerini kullanan hayırseverler olmasaydı in- sanlar yeryüzünden yok olmağa çok- tan namzed olurlardı. İşte size bir resim ki harp âfetlerine karşı bazı âlimlerin nasıl çalıştıklarını gösteri” yor. Harp bütün şiddetile devam edi- yor. Top, tayyare, tüfek ateşi esnasın” da bir de gaz hücumu yapılıyor. Bir çok kimseler yaralı düşmüşlerdir. Kı- zılay ve Salip fedaileri, yaralıları seğ- yelerle kaldırıyorlar. Fakat boğucu gaz sedyede yatan yaralı üzerinde de tesirini gösterecektir. Bunun için s6d- yede yaralıların başını serbestçe 80- kabilecekleri bir gaz dolabı yapmış” lar. Yaralı sedyeye yatırıldıktan son- Ta bu dolaba başını sokuyorlar, Artık muhafaza altındadır, Serbestçe nefes alabilir. Binleröe kişinin bir ateşte ölmesine ehemmiyet vermiyen insan- lar bir tek kişinin hayatını korumak- ta ne kadar titiz davranıyorlar. İşte bir mantık cilvesi!,. Simpsonun köpeği Bâyan Simpsonun resmini gazete- lerde çok gördünüz. Bilmem dikkat ettiniz mi, yanında her zaman bir de köpek vardır: Bayanın sevgili köpeğit. Bu sevgili köpek geçen hafta öldü. Köpeği Cande şatosunun bahçesinde yılan soktu. Bayan Simpson çok ağladı ve he- men Londraya yıldırım telgraf çekti: Bana hemen ölen köpeğime benzer bir köpek gönderiniz!.. Bu köpek bulundu. Bugün Londra- dan Parise gelen - tayyarenin içinde küçük bir de köpek var, amm la m a İtfaiye mektebinde ikinci kurs İtfaiye mektebinde açılan - ikinci kurs da bitmiş ve bu kursa devam eden ilfâiye zabit ve efradından 28 ki- şi mezun olmuştur. Geçen seferki kurstan da 30 kişi mezun olmuştur. Üçüncü kursa temmuzda başlanacak- tır. Bu suretle daha iki kurs sonra İs- tanbul itlaiyesinde kurs görmemiş âmir ve efraddan hiç kimse kalmıya- caklar, İktisad vekâleti başmüşaviri geldi İktisad vekâleti baş müşariri bay Fonder Porten dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gelmiştir. L/- man işletme idaresi umum müdürü / Haydarpaşa garında baş müşarirle li- ran işleri üzerinde görüşmüştür. Bay Fonder Porten şehrimizde bir iki gün kaldıktan sonra iktisad yekâletinden aldığı direktifle Samsuna giderek ba- gı tetkiklerde bulunaçaklır, Çivi fiatleri Iktisad vekâleti fintleri yeniden tesbit etti Ankara 5 (A.A) — İktisad vekâ- letinden: Çivi sanayiinin ham maddesi olan demir fiatlerinin cihan piyasasında başgösteren yükselmesi devam cit- mektedir. Buna binaen 3003 numa- ralı endüstriyel mamulâtın mali- yet ve satış fiatlerinin kontrol ve tes- biti hakkındaki kanunun birinci maddesinin verdiği salâhiyele istinar den kerfiçe tabir edilen demir çivi toptan âzami satış fiatleri ile çivi tel toptan, Azami satış fiatleri 7/5/937 tarihinden itibaren meri olmak üze- re aşağıda yazıldığı veçhile yeniden tesbit edilmşitir: 1 — Çıplak demir çivinin sandık ambaljlı olarak ve fabrikada teslim edilmek ve toptan satılmak üzere ki- losunun baz fiati 19 kuruştur. 2 .— Sandık ambelejile beraber beş kiloluk kâğıd ambalajlı paketler- de bulunan çivilerin kilo fiatine kâ- ğıd ambalaj farkı olarak ayrıca 20 para ilâve edilir. $ — Çivi iptidai maddesi olan kan- gal halinde çivi telinin baz fiatiton başına fabrika teslimi peşin 133 lira olmak üzere tesbit edilmiştir. 4 — Toptan satıştan maksad fab- rikanın yaptığı her mikdar satışlar. 6 — Tesbit edilen flatlerden yük- sek satış yapan fabrikalar hakkında yazılı cezat hükümler tatbik olunur, Musiki dersleri islah edilecek Maarif vekâleti musiki tedrisatınm. Klâhına karar vermiştir, Bunun için ecnebi memleketlerde tatbik edilen Usulleri tedkik ettirmeğe karar ver- miş, ayni zamanda memleketimizdeki musiki mensuplarının fikirlerini S0r- muştur, Çocuk dünyası Resimli müsabakamızın neticesini neşrediyoruz > 10 lira kazanan İsmail Ünalan, Ankara Gazi lisesi talebesi, 5 şer lira kazananlar Şehim Kemal No. 199, Boğaziçi 1lse- si talebesi, — Mükerrem No, 180 Edir» ne İstiklâl okulu talebesi, 2 buçuk lira kazananlar - Nedime Koray, İsmetpaşa Uzunyol No. 40 Ankarı, Neriman Öter, Ağa- bey sokağı No; 10 Moda, Arslan Karar caoğlu, Sen Jozef Hsesi talebesi Kadı- köy, Hikmet Ülgen No. 87 İstanbul Guncı ilkokul talebesi. 2 şer lira kazananlar Adnan No, 197 49 uncu okul Kızıl toprak, Pertev Can No, 115 Gazi ilkoku- lu talebesi Kadıköy, Maud Aluaf No. 13 Müsevi lisesi talebesi ( İstanbul; Turgud Gür Etlik ilk okulu talebesi Ankara, Ferihan Öroğlu No. 798 Çapa kız öğretmen okulu talapesi İstanbul, 1 rer lira kazananlar M. Bilke Yenimahalle, Kasap Kâ- mil sokağı No. 19 Beşiktaş, Vural Do- laşır Kâragümrük Beyceğiz sokağı No. 3 İstanbul, Malik Cin Divanyolu Binbirdirek No, 10 İstanbul, Gülseren Arel Karadeniz apartımanı No. 4 Atatürk bulvari Ankara, Adrine Tamel Rumeli caddesi Kiridliyan apartıma- ru Osmanbey, Halid Göl Menekşe ma- hallesi Albay Türk sokağı No. 8 A Ye- nişehir . Ankara, Röne İcadiye sokağı No. 2 Pangaltı Müeyyed Yoğurtçu çeşme sokağı Kadıköy, Mibri Ertan Fevzipaşa caddesi No. 8 Fatih, Semihe Vural Küçükmustafapaşa caddesi No, 19 İstanbul, İkramiye kazananlara Bu müsabakada ikramiye kaza- nan okuyucularımızın pazardan büşka hergün saat iki ile beş ara- sında, ikramiyelerini almak üzere, hüviyellerini isbat edecek bir ve- sika ile, müracaatları rica olunur. Taşradaki okuyucularımızın ik- ramiyeleri posta ile kendilerine gönderilecektir, Sahife 5 (Ankara Mektupları) Ankara kömür sergisinde Mo T ARL, üzel çizdi donatılmış manzarası, aşağıda serginin içinde bir stand Çocukluğumda, Allah rahmet eyle , sin dadım, bana bir masal göylerdi: Ormanda, ulu bir ağaç varmış, Odun» cunun biri bunu kesmeğe gitmiş. her balta vurdukça, ağaç ağlarmış.. — Ben sana gölge verdim; seni yağmurdan, güneşten korudum; dal- larımda barındırdığım kuşların şen cıvıltılarile gönlünün gamını gider- dim.. bana ne diye kıyıyorsun? Ben sana ne kötülük ettim? diyerek, siz- lanırmış. Bir gün gelip te, yeni baştan doğa» cak olan Türk devletinin bir orman koruma politikası güdeceğini önceden keşfedecek kadar keramet sahibi ol- mıyan biçare, saf dadımın bana bu masalı ne maksatla uydurup söyledi- ğini bilemem, Yalnız, insanların nankörlüğüne maruz kalan ulu ağacın mukadderatı, daha O vakitten benim ruhumun üze rinde derin iz bıraktı, Her ne zaman, yurdumda gezerken, tarhrib edilmiş, mahvolmuş bir orman, bir koruluk raslasam, maâsuldaki ağacın tazal lümü acı âcı kulaklarımda çınlar ve bu cinayeti işlemiş olanlarla, işlen- mesine göz yummuş bulunanlara lâ- net ederim. Ormanlarımızı korumak, elde kala- nı kurtarmak, çıplak yerlerde yenile- rini yetiştirmek, yurdsever bir hükü- metin başlıca vazifelerinden biri oldu- gu içindir ki, İsmet İnönü hükümeti bu ehemmiyetli işi, lâyık olduğu cid- diyetle ele-aldı; Bir yandan, lâzımge- len kanun, nizamname, talimat ve saireyi neşrederken, öbür yandan dâ, asırlardanberi odunla ısınmağa, her işini odunla görmeğe alışmış halkın ikazına ve irşadına çalışılıyor. Ankara beynelmilel kömür sergisi, işte bu temiz, hayırlı ve yüksek gaye- nin tahakkukuna doğru, çok yerinde bir adımdır. Doğrusu, bu sergiyi ben gezerken bir çok bakımlardan hayret ve istifa- de ettim, Bir kere, ayıp değil ya? Memleketimi, maden kömürü bakı- mından bu derece zengin bilmiyor, hatlâ tasavvur etmiyordum. Orada duran kabartma haritayı, grafikleri, | ve muhtelif yerlerden alınmış kömür ve linyit nümünelerini gördükten sonradır ki feyizli ve bereketli Türk toprağının üstü kadar, altının dane zengin bir hazine olduğunu anladım. | Geçen asırların, insanlar iyiden iyi- ye medenileştikleri zaman güle güle kullansınlar diye yerin altına yığmış olduğu maden kömüründen mübarek Türkiyemiz de bol bol nasibedar ol- muş. İhmal ve teseyyüpte, cehaletle | Sergide teşhir edilen Eti mangalı miskinliğin şimdiye kadar meydana çıkarmamakla kusur eylediği bu azim servet cumhuriyet rejiminin bizlere güzel bir müjdesi, kıymetli bir hedi- yesi olmuştur, Bana, serginin her tarafını bizzat gezdirmek lütfunda bulunan değerli sanatkâr bay Münir Hayri, nümune- sini gördüğümüz bazı linyitlerin tonu iki, iki buçuk liraya kadar satışa at- zedilebileceğini söyleyince hayretten dona kaldım. O anda, dadımın masalı bir kere daha hatırıma geldi. Yerin altında bü derece mebzul, yakacak kömürümüz varken, boşu boşuna kül edilen or- İnanlarımızın nasıl bir cehalete kur- ban edilmiş olduğunu bir kere daha acı acı düşündüm. Medeni insahların. yegâne ısmma « vasıtası olan maden.kömürünün da- ha ne gibi ihtiyaçları karşılıyacağını bu sergide mükemmel, pratik bir su- relte görüyoruz. Tabiatin bu çok mak- bul hediyesi, biz insanların yüz türlü derdimize derman olmaktadır. Beşe- rin zekâsı, dehâsı, her gün yeni bir alet icad etmekte, kara elmasa yeni" yeni sarf yolları bulmaktadır. Ankara kömür sergisinde, cevheri, yeraltındaki maden ocağından, en mütekâmil teshin, tahrik, tenvir, tasfiye, V. S. aletine kadar, adım adım takib edebiliyorsunuz. Ercüment Ekrem Talu (Devamı 6 ncı sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: