20 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

20 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mühendisin vaziyeti başka. 20 Şubat 1938 yy“ Sahife 3 AKSAMDAN AKŞAMA» Liseden dökülenler sanayimize temessi| edemez mi? Diplomasız ve mesleksiz kalmış adamlara dair Fransada, Paris civarında, yirmi Benedenberi diplomasız tababet Yya- pan bir dektor yakalanmış. Resmine bakıyorum: o Muntazam sakallı, İti- mad telkin eden çehreli, - adetâ mü- barek denecek bir adam... Bununla beraber, sahtekârmış. Yakalandı işte.., Bizde, daha son zamanlara kadar, çi- kıkçılar, hasurcular vardı, Bir çok Gileler, hastalarını diplomalı tabib- lere değil, üfürükçülere, mütetabbib- lere emanet ederlerdi. Onun için | Fransada da diplomasız bir hekimin Zuhur etmesi garibimize gitmiyebilir. Asıl şaşılacak şudur ki, bir çok müşterilerini tedavi etmesine rağ- men, bu adam, şimdiye kadar kim- seyi öldürmemiş... « — Bakın işte! Diplomasız tedavi- ler böyle ölümlere sebeb olur!» de- mek için ibret dersi verecek vesile arıyorlar; fakat yok! Tesadüfün bir cilvesi mi diyelim, yoksa mütetabbib — Henry Mazet'nin ihtiyatına mı hamledelim, her ne hal ise, ilâç için bile, bir tane kurban bu- Tunamıyor. İnsarım; — İbret alınız, ey hakiki doktor- lar! - diyeceği gelmiyor mu? vam «Eğer her meslek diplomalı olsaydı, eğer diplomasız adam, işini doğru yapmasına rağmen, şu sahte doktor | gibi tevkif edilseydi...» diye düşün- düm. Meselâ, bu takdirde, Edison'u bir keşif başında esrar kaçakçısı gibi yakalamak lizimgelecekti! Ona: — Behey cahil! - diyeceklerdi, - Sen ki iptidai şehadetnamesinden bi- le marumsun! Ne hakkın var ampu- lü keşfetmeğe ve yüzlerce icadda bu- | lunmaya! Haydi hapse... Mimar Sinan'a da: — Hani diploman... Yıkacağız €s0- rini! #33 Şüphesiz, mucidle doktorun ve Arada Asır değişikliği farkları da var... yok- sa maazallah köprüler küldür kük dür yıkılırdı; cenazeler evlerden sıra ile çıkardı, dağlara taşlara... Fakat işin bir de hazin tarafı var: | Zavallı mütetabbib Henry Mazet'cik! tahsil için parası kâfi gelmediği için | hakiki doktor olamamış. Yoksa dip- Iomasızken bile pot kırmadığına ba- kılırsa, resmi dereceleri, stajları lâ- yıkile geçirseydi, belki de, beşeriyetin iftihar edeceği büyük bir porfesör olacaktı. sö. Gene böyle parasızlık yüzünden okuyamamış, yüksek mesleklerde gö- zü ve hevesi kalmış insanlara karşı mukavemetsiz İbir zaafım vardır. Kendim'de mühendis olmak istiyor- | dum, olamadım, onun için mi bilmem. Tahsil çağında, çoğu kimse şahsi yahut ailevi vaziyetinden dolayı oku- Yamıyor. Hele bizim şimdiki cemiye- timizde bu misallere sık sık tesadüf ediliyor. Ortalıkta bol bol lise dökün- tüileri... Yirmi beşinin dönemecini dö- münce akıl başa geliyor amma, İş iş- ten geçmiş... #.. Doktorluk, mühendislik gibi mes- lekler için değil amma; orta ihtisas- lar, - küçük fen memurlukları, usta- başılıklar filân için - bu gibi yarım tahsillilere bir çare düşünülemez mi? Maalesef, bu devekuşu İnsanlar Şimdiki vaziyetlerinde: «Uç'» uça- mazlar; «yük taşı!» taşıyamazlar... Yani, ne münevver, ne amele meslek- lerine elverişlidirler. Devlet sanayii bunlardan istifade için bir cihaz ih- das etse... Dokuzuncuda mektebi terketmiş Yirmi beşlik ve ailesi için o başbelâsı bir gençten, yirmi yedi yaşında yep- Yeni bir müstahsil insan doğabilir.. Filânca vilâyetimizdeki bir fabrikada İki sene boğaztokluğuna çıraklık onu |” tornacı ustası yapabilir... Lise döküntülerini istihsale temes- Sül ettirmek! Bunda muvaffak ola- Himaye heyetleri | Gelecek yıl orta mekteplerde de kurulacak Şimdiye kadar fakir çocuklara ya- pılan yardım, yalnız ilk mekteblerde- ki fakir çocuklara münhasir idi. Fa- kat yoksul çocukların yalnız ilk mekteblerde değil, orta mekteblerde de bulunduğu gözönüne alınmış ve yardım teşkilâtının gelecek seneden Itibaren orta mekteblere de teşmil e- dilmesi esas itibarile kabul edilmiştir. Bu esasa göre, orta mekteb idarele- ri şimdiden tedkikata başlamışlardır. Şimdilik tesbit edilen esaslara göre gelecek seneden itibaren ilkmekteb- lerde olduğu gibi ortamekteblerde de himaye heyetleri teşekkül edecektir. Bu himaye heyetlerinin teşkili ve ortamekteblerdeki yoksul “çocuklara yapılacak yardımın menbalarını bul- mak maksadile bu hafta sonunda mekteb müdürlerinden mürekkeb bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda bu teşkilâtın vücu- de gelebilmesi için bir proje hazırla- nacaktır. İlkmekteblerdeki himaye vaziyeti- ne gelince; İlkmekteblerde yardım İş- lerile meşgul olan himaye heyetleri yüz kırka baliğ olmuştur. Bu suretle 2195 yoksul talebenin ö- nüne yemekleri, ders levazımı, üst başları temin edilmektedir. Geçen se- neye kadar yoksul talebeye ancak pa- | zar, çarşamba, cumartesi günleri müs- tesna olmak üzere haftada dört gün | yemek veriliyordu. Bu sene a'ınan ted-| birler üzerine, pazarları da cahil ol- duğu halde, her gün kendi wine öğ- le yemeği verilmektedir. Himaye he- | yetleri, belediye bütçesinden temin edilen 5 bin, ticaret odasından veri- Jen 500, Emniyet Sandığı tarafından verilen 100 lira ve Kızılay ve Çocukla- rl Esirgeme kurumlarının yaptıkları yardımdan başka resmi, nim resmi 100 kadar müessese daha yardımda bulunmaktadır. Yakında bu yardımı bir mıkdar da- ha arttırmak üzere Halk partisinde bu cemiyet mümessillerinin iştiraki- le bir toplantı yapılacaktır. Bundan başka bu seneden itibaren Halkevleri sosyal yardım teşkilâtı da bu işlerle alâkadar olacaklardır. Feci bir ölüm Muvazenesi bozuk bir kadın pencereden düşerek öldü Taksimde Sıraselvilerde £ Nuribey çıkmazı sokağında 130 numaralı apartımanın üçüncü katında oturan Marikâ - adında kırk yaşlarında bir Haklı şikâyetler Sokaklardaki haşari ve başıboş çocuklar İlkmektep çocukları, mekteple- rin tafil vaktinde bir kazaya uğ- ramasınlar diye mektep bulunan sokaklara: «Burada mektep var- der.» lâvhası talik edilmişti. Bu tabelâ şoförlere, arabacılara bir ihtar mahiyetindedir. Ve pek ye- rinde bir tedbirdir. Fakat bazı semtlerde görüyo- ruz: Toplu .bir halde mekteple- rinden çıkan çocuklar içinde bir çok yaramaz ve muzipler var. Bu yaramaslar, takılmak maksadile arkadaşlarını arkadan itiyorlar, ayaklarına çelme takıyorlar ve bu yüzden bazan feci kazalar olu- yor. Bacak, kol kırılıyor. Manevi tehlikeler caba.. Bunlar saymak- la tükenmez... Bu çocuklara uslu, derli, toplu bir halde mekteplerinden çıkıp evlerine gitmelerine nezaret eden öğretmenlerinden kimse de ken- disini vazifedar görmüyor! Vaktile sübyan ve iptidai mek- teplerinden çıkan çocuklar, semi- lerine göre tabur halinde ve bir mubassırın, yahut kalfanın nezü- reti altında evlerine kadar gön- derilirdi. Çocuklarımızı yaramaz, haşarı arkadaşlarının tazib ve tecavi- zünden kurtarmak için bu usulü ihya edellin demiyoruz amma, her halde mekteb idaresinin ted- bir almalarını dileriz. Meraklı bir aile Ders saatleri Bir muallim haftada 24 saatten fazla ders okutamıyacak Ekalliyet ve ecnebi mekteblerinde Türk muallimlerine her ders için yüz- elli kuruş verilmektedir. Bazı muaj- limler haftada 30 saat ders verdikleri halde bazı muailimler de ancak hafta- da 5-6 saat ders (o okutabilmektedir. Haftada 30 saat ders veren muallim- ler çok yoruldukları halde dersi az olanlar da zarar görüyorlar, Maarif müdürlüğünce verilen bir karara gö- re ekalliyet ve ecnebi mekteblerinde Türkçe ders okutan bir muallim haf- tada 24 saatten fazla ders okutamı- yacak, mütebaki saatler dersi az olan lara verilecektir. Yatı mektepleri Bu sene Kurfalı köyünde kadın dün evin penceresinden sokağa | bir mektep daha açılacak düşerek ağır yaralanmıştır, Marika baygın bir halde hastaneye kaldırıl- mış ve biraz sonra ölmüştür. Adliye doktoru B. Enver Karan ta- rafından yapılan muayenede cösedin gömülmesine ruhsat verilmiştir. Yapılan tahkikatta bu kadının akıl hastalığına müptelâ olduğu anlaşıl mıştır. Marikanın, pencereden soka İ ğa bakarken âni bir buhrana kapıla- Tak muvazenesini kaybedip aşağıya düştüğü tahmin ediliyor. Müddeiy- mumilik tahkikatına devam ediyor, Ekmeklerin temizliği için Belediye,halkın temiz ekmek yeme- $i için yeni bazı tedbirler almıştır. Bu tedbirlere göre bakkallardan evlere ekmek, hususi surette izhar edilen se- petlerle dağıtılacak ve,bu sepetlere başka hiç bir şey konmıyacaktır, Ek- möklere tahsis edilen sepetlere başka bir şey konursa bakkallar ceza göre- ceklerdir. Diğer taraftan fırında pişi- rilince ekmeklerin kâğıdlara sarılma- sı bakkında belediyenin düşündüğü tedbir şimdiye Kadar tatbik edilme mişti, Belediye zabıtası talimatname- sinin müzakeresi sırasında bu mesele bilirsek, hem ferdler, hem aileler, hem cemiyetler çok şey kazanacak- tar, (VA - Nü) İstanbul vilâyeti içinde mevcud üç yatı mektebi, çok İyi neticeler vermiş- tir. Bilhassa köylü çocukların İlk tah- sillerini temin eden bu mektebler, köylü çocuklarıni küçük yaşta fenni esaslara göre ziraat yapamağa alıştır- maktadır. Vilâyet önümüzdeki seneden itiba- ren Silivrinin Kurfalı köyünde de bir yatı mektebi daha tesisine karar ver- miş ve bütçeye tahsisat koymuştur. Bu sene dörde çıkacak olan yatı mek- tepleri gelecek sene iki mekteb daha açılmakla altıya çıkarılacaktır, Devlet demiryolları müdürünün bir tavzihi 3! İkincikânun tarihli muteber gazete: nizin «Haklı Şikâyetlere sütununda gö- rülen Haydarpaşa garında trenlere dalr malâmatı halka bildiren spikerin yan- lş telâffuzu hakkındaki havadis üzerin. de durularak inceleme yapılmıştır. Opar. löre koyduğumuz memurun bu vazifeyi görebilecek kabiliyette olduğu ve bahsedi- len hatanın memurumuzdan sâdir olma- dığı tahakkuk etmiştir. Ancak oparlör tesisatının henüz idaremize devir ve tes- imi yapılmadan arada geçen tecrübe dev- resinde tesisatı kuran firmanın memur- ları tarafından oparlör tecrübeleri yan pıldığı esnada böyle bir hatanın vukua gelmiş olması muhtemeldir. Derin saygılarımla bildiririm. D. Demiryolları İşletme umum müuürü AN Kaza Erdem Komisyon,kontrol talimatnamesini hazırladı Et komisyonu, dün de Halk Partisi merkezinde B. Feridun Manyasinin relsliği altında toplanmıştır. Dünkü toplantıda i marttan itibaren etin 10 kuruş daha ucuza ve şehrin her yerinde aynı fiatle satılması için ha- arlanan konirol talimatnamesi kati şeklini almıştır. Bu talimatname ya- rın belediye riyaseti makamına veri- lecektir. Bu talimatname belediye relsliği makamı tarafından tasvib edi- mek suretile iki hedefe müteveccih- tir. Bundan başka komisyonun dün- kü toplantısında celeplerin yeni re- sim tarifesi etrafındaki şikâyetleri mevzuubahs olmuştur. Celepler, ha- riçten İstanbula mezbuh olarak ge- lecek olan etlerden kilo başına 5 Ku- ruş alınmasına itiraz etmişler, mez- bahada kesilecek olan hayvanlardan | kilo başına alınacak 100 paranın ha- | riçten gelecek mezbuh hayvanlara da teşmil edilmesini istemişlerdir. Komisyon celeplerin bu talebini makul bulmuıyarak reddetmiştir. Hava soğudu Yeşilköy rasad merkezinden aldığı- mız malümata göre dün yurdun Ka- radeniz kıyılarında hava kapalı ve yer yer yağışlı, diğer mıntakalarda fazla bulutlu geçmiş, rüzgârlar Eğe ve cenubi Anadoluda şimal, diğer min-| takalarda cenub istikametinden umu-| miyetle orta kuvvette esmiştir. Dün İstanbulda hava kapalı geç- miş, rüzgâr şimali şarkiden saniyede 35 metre hızla esmiştir. Saat 14 de hava tazyiki 760,6 milimetre, suhu- net en fazla 8 ve en düşük sıfırın al. tında olmak üzere 1,4 santigrad kay- dedilmiştir. Üç aylıklar Yetim, dul ve mütekaldlere üç ay- lıkların tediyesine $ marttan itibaren başlanacaktır. Bu husustaki resmi ilân 11 inci sahifemizdedir. Yanan konak Yangının dikkatsizlik yü- zünden çıktığı anlâşıldı Evvelki gün Divanyolunda Hima- yei Etfal sokağında Fatma adında bir kadın: tarafından pansiyon ha linde işletilen ve içinde on dört aile- nin oturduğu büyük bir konağın yan- dığını yazmıştık. Bu yangın etrafın- | da müddelumumilik tahkikatın ik- mal etmiştir. Yapılan tahkikatta ya- nan binanın sigortasız olduğu ve yan- gının dikkatsizlik yüzünden çıktığı anlaşılmıştır. Bu binanın bir odasında oturan Kemali adında biri sabahleyin oda- sında gazocağını yakmış ve üzerine bir kâp bırakarak kendisi dışarıya çıkmıştır. Gaxzocağı odada patlamış, etrafa dağılan gazlarla'odanın bütün döşemeleri tutuşmuştur. Biraz sonra odasına dönen Kema- H yangını görünce şaşırarak alevleri kendi kendine söndürmeğe uğraş- mış ve o sırada ateş de genişlemiştir. Diğer kiracılar ateşi görüp itfalyeye haber verilinciye kadar da bina tama» mile tutuşmuştur. Yük arabası çarptı Hüsnünün idaresindeki 3011 nu- maralı yük arabası Beşiktaştan geç- mekte iken Süleyman adında birine çarpmış, yaralamıştır. Muzafferinde idaresindeki 3525 nu- maralı yük arabası da Fatihte İsken- der mahallesinde beygirlerinin ürk- mesile bir evin duvarına çarpmış ve tahrip etmiştir, İSTANBUL HAYATI Geceniz bonsuvar! Bir dostumun evinde, sile toplan- tısına çağrıldım, Salonda kadınlı er- kekli epeyce kalabalık vardı. İçlerinde bir genç bayanın giyiniş tarzı ve ko- nuşma tavurları nazarı dikkati cel bediyordu. Üzerinde ağır bir tuvalet, on par- mağında on yüzük, göğsünde iri bir plâk, boynunda bir kelep inci Kıv- 2 i z Li ş a li ll! i i li SEMMELERSİŞ ua il heh i i çi H H ; pi i | İ il | al li rsi : murları tarafından araştırma yapılmış, bazı kaçak inhisar maddelerile 91 a- ded köylü sigarası bulunarak müsa- dere edilmiş, kendisi de mahkemeye verilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: