22 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

22 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Istanbul kazan, ben kepçe KADIKÖY #stanbuldan 17, Milâddan 686 yıl evvel kurulmuş; Kalkedonya derler- miş. Sonra ismi kalan Kadıhazretleri kim, ne zamanın adamı, fazla araştı. ramadım. Kadıköy 15, 80 sene evveline kadar küçük bir köy. 1860 da dörtte üçü ya- mp kül olduktan sonra yaraş yavâş rağbet buluyor. İstanbullular, yerli turlstiyanlar taşınıyorlar; bazı frenk- ler Moda taraflarına yayılıyor... 1883 de gene büyük bir yangın dalamış. Asıl büyümeğe ve mamurlaşmağa başlaması 1874 de Haydarpaşa « İzmit demiryolunun yapılışından sonradır. Hem kışlık, hem yazlık olduğu için göç eden edene, yerleşen yerleşene... En baş tacı zamanı meşrutiyet ve umumi harp seneleriydi. Kibar, mü- nevver, edip, şair, muharrir herkes oralı olmuştu. 35 yıl evvel, Kadıköyünün kumlu- ğu daha doldurulmamış ve ortada yok. Deniz, şimdiki belediye diresinin çok gerisinde, kısa. duvarlı sıra evlerin önünde şipir şipir... O vakitki iskele, iskele camisinin hizasında, üstünde salaş bir gazino su bulunan uzun, ahşap bir alâmetti. Tontonu bahrilerden (4) ve (5) nu- maralar, sonraları tek silindirli ve hayli yollu meşbur (Ferah) vapuru köprüye gidip gelir, Şirketi Hayriye misillü biletler vapur içinde alınırdı. Gazino dopdolu, bir: tarafında da mutlaka ahenk: Kadıköyünün meş- hur tiplerinden udi Zenop... Yağlı fes- li, kirli suratlı, yırtık redingotlu, kı- rık udlu, fakat kendini müthiş musi- kişinaslardan sanan kart bir Erme. niydi. Çatırçutur mızrap vurarak, gayet berbad sesile böğürür durur, onar, yirmişer para parsa toplardı. Boyuna sataşırlar, udunu paraparça edip bâ- gırtıp ağlatırlar, etraftan üçer beşer kuruş toplanıp yüzü güldürülür, he: men bir ud daha tedarik ediverirdi. E Kadıköyün eski bir resmi Bahariye caddesine. kıvrılmadan, geride kalan birkaç mühim yeri ara- dan kaçırmamak için, gene karakolun önüne gelelim ve Mısırhoğ- luna doğru yolu tutalım: Gazi ilkmektebi ve. kübik evler, aparlımanlar yapılmış olan Talimha- ne meydanı, malüm a, dört beş sene İ evveline kadar bomboştu. Ahırları ci- vardaki süvari zabtiyeler burada ta- lim yaparlarmış. Anadolu şimendifer- leri direktörü mahud Hügenenin mey- danı satın alıp uhdesine geçirdiği söy- lenirdi. Mısırhoğlu Abdülmecid devri- nin maruf sarraflarından. Bir zaman- Jarın sinema ve tiyatrosu kârgir bina, konağı; ince sazlı, cazlı gazino - bah- çesi; hamam da zatına mahsus hama» mı, Boyuna öteye beriye teşrifi diriğ et- miyen hünkâr efendi bu bendesinin hanesine de bir gün uğrayıvermiş. Ri- vayele göre çorbacı o odayı, berayı hürmet, olduğu gibi muhafaza etmiş. Arasıra açılır, süpürülüp temizlenir, kapıları gene sımsıki kapanırmış, - Bayram yeri, eski Zamboğlu bahçe- . sidir... Minakyan, tuldatçılar, at cam- bazları taşınıp dururlardı, Burayı. meşrütiyetten sonra Siruçkin . bira. Herifcağız cuma ve pazarları da Kuş-| derler sinema yaparak mükemmel pa- dili, Yoğurteü, Fenerbahçe gibi seyir yerlerinde; bangır bangır şarkıda... Vapurdan iskeleye çıktın mı, Rüm kilisesi meydanına kadar İskele cad- desi, Sağda Abdüllâtif bakkaliye ma- gazası... Şimdiki Lokman fırınının ye- rinde ve karşısında iki selâtin meyha- ne. Müşterilerinin çoğu Rumlar; içle- rinde güldür güldür lâternalar... Çarşı boyundaki Çarşı hamamı, ya- rundaki Osmanağa camisi o vakitler de mevcut. Kadının elyevm duran hel. vacı dükkânı 50, 60 yıllıkmış; karşı- sındaki Moskoflunun fırını da gene fırındır. Pazaryolundayız. Yanyana iki dük- kân tutan Yorgancı Kâmil efendi gençliğinde Onikilerin peyrevlerinden, kabadayılığı ve hovardalığile şöhret- li, kılık kıyafeti de yerindeymiy. Fe- sihde dobril püskül, sırtında frenk gömleği ve mum gibi elbise, yeleğinde altın saat köstek, elirde siyah ipek şemsiye... İleride Merkez eczanesi; derunundâ da müdavim tabibi, çok yakışıklı er. keklerden doktor Fehmi bey merhum, Az ötesinde, bozacının olduğu nokta- da Mısırçarşısı tertibi aktar Nazif... Şimdi yıkılmakta olan eski itfaiye ka- rakolunun yanındaki sokakta da Alâ. eddin beyin (Dâarülirfan) mektebi. Kumaşçı ve manifaturacı Asadur kendimi bildim bileli o civarlıdır. Öte- denberi ahbaplık tanır, hak ve hukuk güder. Karakolun karşısındaki (o gümüşi konağın sahibi olan Ağabeyler semtin eşrafından, Eski belediye dairesi de onlarındı. (Veliahd Reşad efendiye mensuplar) diye bu konak tarassud altında bulundurulurdu. Husüsi ha- mamı sonra (Ağabey) hamamı ismile umuma açılmıştır. Buradan sönraki sıra dükkânların arsaları kâmilen meşatlıktı. Kilise, mezar taşlarını kaldırıp akarlar yap- tırdı. Altıyolağzında, bir vakitler pos. tahanelik eden, şimdi de Fenerbahçe nin sabık solaçığı dişci bay Bedrinin muayenehanesi bulunan sarı bina, sengin koltukculardan Mehmed ağa- rın inşa gerdesi, İlk futboleülerimiz. «m merhum Hasanın pederidir, Ta kırdılar... İşbu Zamboğlu da kodaman sarraf. lardan. | -Yanında, gene Rum zenginlerinden Hristo Vergi otururdu ki Talimhane - meydanından rıhtıma İner sokakta iki keçeli akarları durmadadır... Bıraktığımız Altıyolağzına dönelim, Bahariye caddesine sapalım: Geçen seneye kadar yol üstüne çıkıntı veren, akibet yıkılıp giden sağdaki konak, Halâzade Emin beyin; yani cihan ser- askeri Riza paşanın hâla oğlunun. Da» madı da Cihangirli mirliva Hüsnü pa. şa. Paşa, serasker kapısında, İstihkâm ve inşgat dairesi ikinci şube müdürü idi. Ol dairenin reisi bulunan, anne. min babasının da canı ciğeri. Hüsnü paşa mühendis, zarif, İstar- bülün da en ehli keyfi... Kemani Ağa- lar, kemençeci Vasiller, gazelhan Ne.” dim beyler, Üsküdarlı Domatse Ah- medler müdavimi... Süreyya sinemasının yeri Kadiköyü metrepolidhânesinindi. Süreyya pa- şanın himmeti büyüktür. Allah razı yardımı dokundu. Kurduğu binada olsun, oraların şenlenmesine büyük sinemadan başka tiyatrolar, operetler seyrediliyor; balolâr veriliyor; nişan- Yâr, düğün dernekler yapılıyor. Yolmuza revan olalım: Maliyeti se- niye erkânı harbiye reisi müşir Ab. dullah paşa konağı da maalesef enkaz. cilara düştü. Frerlerin (Sen Jozef) mektebi hayli güzide Türk gençleri yetiştirmiştir. Bir vakitler talebeler den mürekkep bandosu vardı. Papas- ları başta, kır, bayır dolaşmağa çı. karlar, Fenerbahçeye gelitler, (Mar- seyyez), (Faust), (Karmen) operaları çalarlardı. Moda deniz hamamlarına inilecek sokağın üstünde, son sadrazamlardan müşir Ahmed İzzet paşanın köşkü; ilerisinde de Tübininin arazileri... Sonraları Bomonti : bahçesi şeklini alan arsa ve harap duyarlı, Beyoğlun- da da bir koleji bulunan Jül Forün " mektebinden kalma umum! harp es- nalarında, çamaşırlığından çıkan ateş- le yanıp gitmişti, yıkılan | | Bu Jül For, gayet eksantrik adam- Jardan biridir. Ata binmek meraklısı, Kendi doru kısrağında, bacak kadar oğlu da eşek üstünde ve peşinde, ba- ba İngiliz süratilisile eğere otura kalka, mahdum tıkır tıkır rahvan, ortalığı dolaşıp dururlardı. Moda burnundaki (Moda palas) otelleri, önlerindeki gazinolarda ka- çın kurası?... Bundan 40 yıl evvel ilk kayık yarışını, cankurtaran sandalla- rının alabura oluşunu, yağlı direkler. den denize yuvarlananları ilk defa ola- rak buradan gördüm. Moda çayırile Mühürdar arasında Vitollerin, Mahmud Muhtar paşanın kâşaneleri vardı. Son zamanlar ölüp gitmi şolan Mühürdar gazinosu taşıp taşıp boşalırdı. Orkestrasından maada | varyeteler yapılan sahnesi de Yar, dansları da, İstanbulda ilk yazlık ba» loyu icad eden orâsıdır. Şimdi burayı bırakıp gene Altıyol Ağzından aşağı, caddeyi takip ede- lim; Sol yanımızdaki Kuşdili çayırının nin karşığndu Kel Hasanın tiyatrosu... Çayır, cuma ve pazarları pıtrak. Fe nerbahçeden -dönehn « Kadıköylülerin, Üsküdarlıların arabaları hıncahınç... Ortalık inler durürdu. En fıkırdak hanımlar, en cafcaflı beyler... Ve bir alay da bisikletli gençler; Galatasaraylılardan Tahsin Nahid (rahmetli şair), 243 Danış - (Sanayi mütettişi), 167 Salâhaddin (Doyçe Oryent bankın İstanbul şubesi mü- dürü), 333 Şevki (fabrikatör). Tev- | fik (1 Hikmetin kardeşi), Kemal (mu- | siki üstadlarımızdan kemençeci Ke- mal Niyazi Seyhun), Yusuf (Doktor | Celâl İsmail paşa oğlu), Faik (Dini bütün Mustafa paşazade) ve saire... Çayırlar zaten yükünü almış; ara- balılar da aralarında. Üsküdâr kuman- danı Bedirhani Ali Şamil pâşa istedi. ği kadar iki çayırı ayırd ötmeğe, erkek- leri Küşdiline, kadınları Yokurtçuya dağıtmağa uğraştın, dinleyen kim?.. Hele mehtaplarda dereboyu taşıp taşıp durur, mededler, taksimler, şâr. kılâr ayuka çıkardı, Yoğurtçu çayırının karşısındaki ev- ler dahi yüklü ve hepsi de neşe ve no- şath... Babıâlili Nureddin bey (Kıy- metli sanatkârımız Münir Nureddinin babası), doktor Ahmed paşa, kıdemli sporcularımızdan yine kemani Nuri bey, Kadıköyünün pehlivan ağaların. dan ve balık tutma meraklılarından bay Mahasin. Derenin karşı kıyısındaki, Şehremi- ni Ridvan paşanın biraderi, askeri müddeiumumi Reşid paşa yaman gez- gincilerden, seyir ve seyran düşkün- lerindendi, Sermed Muhtar Alus İzmirde bir otomobil çalındı İzmir (Akşam) — Şehrimizde bir otomobil Tursızlığı olmuştur. Gece Bi- rincikordonda Yenibar önüne bırakı- lan B. Avni Meserretçioğluna ait 60 numaralı nefti renkteki otomobil ga- rip bir şekilde çalınmıştır. Yapılan tahkikatta otomobilin, şoför Musta- fa tarafından çalındığı anlaşılmıştır, Otomobil; Balçova köyünde tekerlek- leri sökülmüş, alınmış olarak bulü: muştur, Şoför Mustafa aranıyor. Denizbankta yapılan tedkiklerin son safhası Tırhan vapurunu yapan müessese tecrübelerden müsbet netice alınamıyacağını kabul etmiş Fabrika ve havuzlar idaresinde bazı yolsuzluklar yapıldığı ihbar edildi Denizbankın mubtelif işleri üze Tinde tedkikler yapan (komisyon! çalışmalarına devam edi rüsk» komisyonu, bu v deki çalışmalarını bit: manyadan gelen diğer vapurli vaziyetini tedkik etmektedir. Bu ted- kikler pek kısa zamanda intaç edile- cektir. Diğer taraftan, epey denize indirilmiş olan lardan «Tirhan>, Almanyadaki te sellüm heyeti tarafından bir dela da- ba gözden geçirilmiştir. Bu son ted- kikte, vapuru inşa eden müess€se tecrübelerde. müsbet netice madığını ve varılamıyacağı etmiştir. Fi tecrübele: tice elde edilememesindi kabahatı olmadığını, projede lüzum: suz ve fayd. tadilât istendiği için Tırhan'ı da Etrüsk tarzında inşaya mecbur kaldığını iddia etmiştir, Almanyadaki tesellüm heyeti son tecrübe seferinde de iyi netice alına- madığını Denizbanka bildirmiştir. Alman firması gemilerin kazanlarına, da kabahat tahmil etmekte, daha el- verişli kazan kullanılması icabedece- ğini, fakat şartnamede müesseseye, bu, Fransız kazanlarının kullanılıma- sı kaydının konduğunu ileri sürmek- tedir. İktisad Vekâleti Etrüsk vapuru hakkındaki raporun tedkikini ikmal ettikten sonra inşası biten vapurla- rın tâdili ve kızakta ölan gemiler için de tedbirler alınması hakkmda Denizbanka direktifler verecektir. Bundan başka Denizbank tarafın- dan Beyoğlu ikinci noterliği vasıta- öile Etrüsk vapurunu inşs eden Al- man firmasının © İstanbuldaki #iğ- messili «Orak» ticaret ve'sanay! evi- ne çekilen protesto, bu mümessillikçe Almanyaya bildirilmiştir. Evvelce satın alınan mavnalar Banka müşavirlerinden B. Rahmi- man evvel vapur. | asetindeki komisyon İstinye fabrikasında sarfiyat fazlalığı ve ta- mirattan o matlup neticelerin elde edilemediği oiddialarile n kurulmadan » €yvei alır r parti mavna iş meşgul olmaktadır. Bu mavnalârın pahalıya alındığı ve hepsinin de ku olduğu hakkında bir ihbar mıştir. Bu ne dereceye doğru olduğu ılacaktır. Fabrika ve havuzlarda Denizbankın iki müfettişi zamandanberi havuzlar idar tedkikl apmaktâ ve bu tedkik daha da uzayacağı tahmin edi tedir. Fabrika ve havuzlarda y Tüklar olduğu hakkında ihbar mıştır; Bu ihbarın hülâsası şudu 1 — Fabrika âmelesi hariçte bina inşaatında kullanılmış, yevmiyeleri fabrika tarafından ödenmi 2 — Fabrikaya ald malzeme üze rinde muhtelif sulistimaller o olmuş, meselâ apsrtıman inşasında fabrika malzemesinden istifade edilmiştir. Bu ihbarın da doğru olup olmadığı yapılmakta olan tahkikat neticesin- de anlaşılacaktır. Denizbank umum müdürü geliyor Denizbankın yeni kadrosunun tas- diki için Ankaraya giden umum mü- dür B. Yusuf Ziya Erzinin bugün, yarın Ankaradan şehrimize gelmesi bekleniyor, Belediye Reis muavini Be- bek - İstinye yolunü tetkik etti Belediye rel» muavini B. Lütfü Aksı, dün refakatinde Nafia müdü- rü B. Bedri ile Bebek - İstinye yolun da teftişler yapmış, istimlâk ve yık ma işini sürüncemede bırakan vs» ziyetlerin ıslalıma dair alâkadarlara talimat vermiştir. Dün bir çocuk tramvay altında öldü Bir taraftan diğer tarafa geçerken ayağı takılarak düşmesi kazaya sebeb oldu Kazadan sonra Dün akşam saat on yediye doğru Sirkecide Hüdavendigâr caddesinde feci bir tramvay kazası olmuştur. 1163 numaralı valman Hasanın ida- resindeki Kurtuluş « Beyazıt tram- vayı sirkeciden hareket ederek Şa- hinpaşa istasyonu civarına gelmiş buradaki tevakkuf mahalli ihtiyari olduğu cihetle, inecek ve binecek müşteri olmadığından eski süratile yoluna devam etmiştir. Bu sırada Demirkapıda oluran ye- di yaşlarındaki Klara ismindeki mu- sevi çocuğu İramvay caddesinin bir tarafından öbür tarafına süratle geğ» mek istemiş, fakat &ni bir ayak tap kılmasile düşmüştür. vatman, hemen fren yapmışsa da feci kazanın önünü alamamış ve Klara tekerlekler altma düşerek ezil. miş ve ölmüştür. Hadiseye el koyan polis, nöbetçi müddiumumisi B, Re şad Sakayı haberdar etmiş, derhal mahallinde lâzım gelen tahkikat y&- pılmış ve vatman sorguya çökilmiştiğ, Vatman Hasan, bügün adliyeye veri- lecektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: