21 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

21 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ehli Salib Istanbulu nasıl aldı? açlılar ordusu evvelâ Ayastafanosa çıktı Venedik doju: “Beni dinleyiniz! - dedi. - Ben bu şehri hepinizden daha iyi bilirim! İlk önce Adaları yağma edelim!,, İstanbul üzerine yürüyen haçlılar donanmasının maceralarını, mereşal Milleharâouln'in hetıratından naklen Anlatmakta devam ediyoruz: : * ğ Ordu Zare şehrinde böylece bü» #ün kışı geçirdi. Macar kralına karşı Waziyet almış bulunuyorduk. Hiç bi- Bimizin içi rahat edemedi. Zirabir kı- Sum aşkadeşlarımız, ordunun parça #anmasımı, öbür kısım da toplu kal Masmı istiyordu. * Asil salmıyan insanlardan bir çok» Yarı tüccar gemilerile kaçtılar. Bu fi- Bari gemilerden birinde beş yüz adam Wardı, Hepsi de 'boğuldular, kaybol dular. Bir kafile de karadan, Esklavon- ya yolile sıvışmak istedi. Fakat hal kın taarruzuna uğradılar. Pek çok gayiat verdiler. Bunlardan basiları geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Böylece, ordu günden güne azalı- yordu. O #ıralarda ordudaki yüksek şahsi- yetierden Borlande isimli bir Alman, bizi terketti. Bir tüccar gemisile geri döndü. Çok lânetlere uğradı. Bir müddet sonra Montmirail isira- 4 bir Fransız baronu Suriyeye mu- rahhas gitmek arzusunu gösterdi. İn- «il üzerine elini basarak, orada ancak ön beş gün kalacağını, geri .döneceği- Bi söyledi. Diğer şövalyeler de öylece yemin ettiler, Bu şerait altında ordu- dan ayrıldılar. Verdikleri süsleri tut- madılar, Diğer taraftan da, evveloe bahsek- #iğimiz Flandr donanması, Marsilya- yu gelmişti. Haberini aldik. Bize il- tihak etmesini bildirdik. Lâkin, hey- hat! dinlemeyip doğruca (o Sutiyeye doğru yollandılar, il Şayed Allab bu orduyu sevmesey- di muhakkak dağılırdı. Zira dağık Mması için içimizde pek çok çalışan- Jar verdı. Baronlar aralarında toplanarak, Ro- maya bir muralıbas günderneğe kâr Tar verdiler. Zira Zara'nın alırınası- Bi Papanm iyi telâkki elmediğini öğrenmişlerdi. Murahhas olarak iki şövalye ile iki rahip seçildi. Burilar, İncil üzeri- ne yemin ettiler. Vazifelerini doğru Böreceklerini söylediler, Üçü sözünü iyi tuttu; döndüncüle- ri olan şövlye Boves tutmadı, Zira heyetten ayrılarik Sutiyeye doğru yollandı. 'Mütebaki üç kişi, Papaya şöyle de- di: — Baronlar, Zara'nın alınmasın- dan dolayı aflınızı rica ediyorlar. Or- dumuzun bir kısmı başka aralara dağıldığı ve ordunun mütebaki kıs- mını ancak bu suretle muha'aza ei- mek kebil olduğu için bu suretle ha- reket etmek mecburiyetinde 'kaldı- lar. Emrinizi bekliyoruz. Bundan Sson* rasi için nasü muvafik bulursanız öyle hareket edeceğiz. Papa, cevaben, başkalarının hata- sı yüzünden haçlıların bu şekilde ha- rekete mecbur kaldıklarını söyledi. Merhametini diriğ etmedi. Baronlara ve diğer Kudüs haglıla- rına selâm yolladı. Onları evlâdları Bibi tanıdığını, ordunun toplu kal ması için duadan geri durmıyacağı- nı bildirdi. Aradan epi zaman geçti. Mevsim, bahara ulaştı. Gemiler hazırlanmağa başlandı. Venedikliler, şehrin yıkı- lan surlarmı, kulelerini yapdırdılar. Bu smrada orduya pek pahaliya mül vlan bir hâdise cereyan etti. Or. unun yüksek baronlarından Mon- fort baronu, meğer, Macar kralile bir Anlaşma akdetmiş, Bunun neticesin- de ordudan ayrıldı. Biraderile ve di- ğer asilzadelerile beraber düşman ta- rafına geçti. Orduya vaktile nifak #ken rahip Vaux da onlarla birliktey- di. Bu ayrılış ordu iç etti. Gemilerimize bi limandan ayrildık. Korfu'ya yerleşmek üzere sözleşmiştik. Orada Öyle âe yaptık. Biz Züra'dan ayrilmadan evvel, İstanbul “prensi Aleksi ile Alman kralı Pilip'in murstihasları da yanı- mıza geldi. Bunları lâyık oldukları #ibarla karşıladik. Venedik doju ken- âilerine ve maiyellerine ne kadar ge- mü lâzımsa hepelini verdi. Onlar da bizimle birlikte Zara Timanından çik- tılar. İyi bir rüzgür altında Dreç limant- toplanacaktık, Trakyada kozacılık inkişaf ediyor Edime (Akşam) — Trakyada koza» Salığın inkişafı için alınan tedbirler Arasında bilhassa kurslardan çok iyi Reticeler elde edilmektedir. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda Kurslar açılmak üzeredir; tahsisat da gelmiştir. era kozacılara dağıtılmak üzere a en hastalıksız böcek tohumla- ME e €nmiştir, Bu arada geçen ve evvel- den Bursa Ve Beypazarından 2 dut tohumlarından bölge e klarında yetiştirilen fidanlar a dağıtılarak yeniden dut bahçe- tesis edilmektedir. Ziraat vekâleti gereken bu senede yirmi kilo (Elit) dut tohu- mu göndermiş, bunlar kozacılık böl. gölerine dağıtılmıştır. Yukarıdaki resim kozacılık kuzsun- da böcekcilik tatbikatı yapan gençleri göslermektedir. Sivasta kimsesiz çocuklari himaye Sivas (Akşam) — Şehrimiz ilkokul. larında okuyan kimsesiz yavruları hi. meye etmek için çalışan okul himaye heyetleri gittikçe faaliyetlerini arttar- maktadırlar, Bu yıl da ilkokullarda 113 çocuğa muntazaman öğle yemes ği verilmektedir. na vardık, Şehir halki, sadakallerini izhar ettiler. Oradan Korfu'ya kittik, Şehrin önü- ne ssker çıkarıldı. Çaslırlar kuruldu, bayraklar dikildi. Bizans prensi Aleksi'nin de bizim- le birlikte olduğunu öğrenmeleri Üze- Tine, bir çok silâhşorlar hürmetle yö nımıza geldiler. Prens de, çadırını, ordunun ortasında kurdurdu. Kuman- danunız Marki Bonifas Monferra'nın çadırı ile onunki yanyana idi. Korfuda üç hafta kalındı. Bu müd- det zarfında da başmızdan mühoş bir vaka geçti. Ordunun parçalanma sını İsteyenler gene bir takım fesadlar çevirdiler. Nihayet, kumandanınız kendilerile' görüştü; onlara yalvardık. 'Musyyen bir mühlet tayin ellik. O- zaman zarfında Suriyeye gideceğimi. ze dair kendilerine vaadde bulunduk. Böylece akid yapıldı. Yeminler e dildi. Gene gemilere bindik, 24 - 25 mayıs günleri Korfudan ha- reket olundu. 1203 senesiydi. Hava güzeldi. Tatlı, Jâtif bir rüzgâr eşi yorğu. Böylece yol aldık. Male burnuna geldik. Orada, Suriyeden dönmekte olan hacilarla şövsiyelerin iki gemi- sine rastladık. Bunlar, bize iltihak ederek yerde Marsiiyadan doğruca Suriyeye gidenlerdi. Bizim pek güzel, pek parlak filo- muzu görmeleri üzerine kendilerini tanıttırmamak istediler. Kont Boduen bunların gemilerine, kim olduklarını anlamak üzere kayığını yolladı. Çavuşlardan biri, kendini bu kayı- Za uttı. Gemidekilere hitaben: — Yukanda nem varsa hepsi si- zin olsun! - diye seslendi. - Ben bun- larla birlikte selere gideceğim. Zira bunlar fütuhata muvaffak olacağa benziyorlar. Böyle bir harekette bulunan ça- vüş, bizim donanmada gayet iyi kar- şülandı. Kuvvetimiz böylece ilerledi. Nigre' ye verdik, Adada gayet güzel bir şe- hir var. Adıma Negröfon diyorlar, Baronlar burada aralarında toplan- dılar. Bonüfas ile Bodusn İstanbul prensile birlikte Andre adasina gitti- ler. Karaya çıktılar, Ada halkı, im- paratorun oğlu tarafından İstenerile- ri verdi, Sonra Avie limanında bep birleş- tik. Marmaraya girdik. Ayastafanos önlerine gelerek orada demirledik. Uzaktan İstanbul görünüyordu. Dünyada bu derece kuvvetli bir şe- hir bulunmasına herkes şaştı... Bu yük; sek duvarlar, bu muazzam surlar, bu saraylar, bu Kiliseler, nasil fethe- dilebilirdi? Baronlar ve doj ile maiyeti kara- ya indiler. Ayesislanos kilisesinde bir toplantı aktedildi; muhtelif nok- tal nazarlar ileri sürüldü. Venedik doju şu sözleri söyledi: — Ben bu şehrin vaziyetini hepi- nizden daha iyi bilirim, Zira evvelce burada bulundum. Sizler, şimdiye ka- dar kimsenin başaramadığı bir işe giriştiniz. İhtiyatla hareket etmeniz Tâzımdır. Biliniz ki bu memeleket bü- yüktür, geniştir. Halbuki bizim adama larımız fakirdirler, geçimleri yoktur. Şayed öteye beriye gıda aramak üze re dağılacak olurlarsa civarda kala- balik vardır. Azim kayıplara uğraya- biliriz. Pek yakın bir mesafede ada- lar mevcuttur. Buraya, İstanbulun kibariarı malikâneler (o yaptırmışlar. dır. Orada pek çok yiyecekler vesal- re vardır. Oraye gidip demir atalım. Cenabıhak ne nasip ederse gemileri mize taşıyalım, Böylelikle harbi dn- ha emniyetli bir şekilde yapabiliriz. Bu karar verildikten sonra, hepi- miz gemilerimize döndük. . “ İstanbul üzerine hücumu gelecek yazımızda anlatacığız. Yürük Çelebi Iktisad Vekilile mülâkat Mili sanayiin kurulmasında ve işletilmesinde dikkat edilen esaslar Limanlar hakkındaki tedkikler ne safha- dadır? - Denizbank kadrosunda yeni değişiklik yapılacak mi? , Ankara 20 (Telefonla) — Bugün İktisad Vekili B. Hüsnti Çakır giya- vet ederek iktisadi işlerimiz hakkında kendisile görüştüm. <İklismad Vekili, MmiNİ sanayilmizin takib ettiği inki- şaft seyri hakkındaki sualime şu ce vabı verdi: — Mimi sarayiin kurulmasında ve işletilmesinde, normal şartlar allın- da ve büyük kitlenin ihtiyacına ©8- vab verecek şekilde inkişafı prensipi- ne dikkat ediyoruz. Devletin bu s- hadeki çalışmalarında her şeyden ev- vel umumi menfeat gözönünde tw tulmaktadır. Halkın bu uğurda vergi mamile verepeği veya dahili memu- Jâtı satın almak için ödeyeceği para- mn her santimi ihtiyaçların ve sağ- Jam hesapların mukabili olmalıdır. Hulâssa bu mevzulardan hasil ola- bilecek veya beklenilebilecsk bütün menfaatlerin, onun külfetini çeken halka zayiatsız intikal etmesi esastır, Geyretlerimize bu esaslar rehber ol- maktadır. — Sanayi plânlarının tatbikal, saf- hası ne merkezdedir? — Birinci beş senelik sanayi plân- Jarının ikmali için çalışıyoruz. İkin- ci beş senelik sanayi plânmınen mühim kısmını teşkil eden mağerle- ri işletmek meselesi üzerinde ehem- miyetle meşgul oluyoruz. Bilhassa Zonguldak havzasının öistihsaltını arttırmak ve bâkir madenlerini işlet- mek mesaimizin başında geliyor. Bu husustaki faaliyetlerimizde hazine- nin intizamile ve muntazam bir ma- diye sistemile ahenkdar olarak ilerle- mesini gözönünde bulunduruyoruz. Vekil, bu plânların talbik ve ta- hakkuk etlirilmesinde İngiliz kredi- #inden istifademiz tabii olacağanı söylemiştir. Sorduğum diğer suallere Vekilin verdiği cevablar şuntardır; — Limanlâr hükkındeki tedkikler ne safhadadır? — Çatalağzı limanı meselesi he nüz teğkik ve münakaşa edilmekie- dir, İngütereden gelen heyetle, İkti. sud ve Nafia Vekâleti murahhaslari bu işi tedkikle meşguldürler. Netice- ye göre hükümet kararını verecektir, — Denizbank kadrosunda daha bazı değişiklikler yapılacağı ve me- İktisad Vekili B. Hüsnü Çakır | Mmurin kadrosunun bir mikdar ten- | Kis edileceği söyleniyor, doğru mudur? — Büyük Millet Meclisinden ge çen sene çıkan devlet teşekküllerinin mürakabesi kanunu, devletin ikti- sadi teşekküllerinin meşgul olduklar mı teşebbüslerin ayrı ayrı ve mulitar bir müessese haline getirilmesini emreder. Bu kanunun tâtbikatına geçilmiştir. Bunu yaparken her han- gi bir kadroda değişiklik olması mev- zuu bâhis değildir, Her halde vücud- lerinden istifade edilen, devamlı ve muntazam çalışmalarile normal de- reoeye yarınış olan memurlârın hak- ları daima mahfuzdur. — İngiltereye sipariş edilecek vâr purlar için yapılmakta olan müza- kereler hitti mi? — İngiltereye sipariş edilecek va- purlar meselesini Denzibank tedkik edecektir. Varacağı neticeyi Vekâle- te bildirdikten sonra kararımızı ve- Teceğiz. — iİktisad Vekâleti teşkilâlında değişiklik yapılması mevzubahıs mi- dir? 5 — Şimdilik böyle bir şey düşünül memiştir. Trakya çam ormanları hastalıklarından temizleniyor Tar General Kâzım Dirik Geliboluda Edirne (Akşam) — Trakyada çam armanlarının tırtıl savaşı ciğdi ve ha- reretle devam ediyor. Siklet merkezi Çanakkale, Biga ve Gelibolu idare mer- kezleriyle Çanakkele ve Keşanda 60 kadar orman mesaha memuru köylü grupları çadır ve makasları ile çalış- maktadır. Ziraat Vekâleti bu iş üze- rinde sıkı emirler vermiştir. Umumi müfettişlik bu emirleri vilâyet Üzerin- de takip ediyor. Vekâletin orman fen şube müdürü bu makeallar için te mas ve telkiklerde bulunmuk “üzere Trakyaya gelmiş, U. Müfettişliği zi- yâretlen sonra Keşan ve Geliboluya gitmiştir. Üç günde bir raporlar gel- mektedir. Şimdiye kadar 186 bin kese toplanmıştır. Vekâlet 7,909 lira tahsisatı Çanak- kale ve Edirneye göndermiştir, “Tekir. dağ, Malkara ve Çanakkalenin Geli- bolu, Edirnenin Keşan ormanları Ke- şandan idare edilecektir. Az vakitte bunların arkası alınacak ve gelecek yi la daha kuvvetli tedbirler alınacaktır, Edirne ceza evi Edime (Akşam) — Avrupa cezmey- lerinin mütekâmi! bir örneği olan Edir. ne cezaevi ziraat çifliklerinde her tür. Jü faaliyetleri arasında 15 bin meyva fidanı dahi dikilmiştir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: