1 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

1 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Aaland adaları meselesi Umumi harpten beri Avrupanın en tehlikeli meselelerinden biri Aaland Adaları idi, Baltık denizinin şimalinde olup Finlândiya ve İsveç sahillerinin bulunduğu Botni körfezi ile Sovyet sahillerinin de bulunduğu Fin körfezine hâkim olan Aaland adaları meselesi tekrar günün en münakaşalı bir işi ol muştur. Sayısı üç yüzü bulan bu adaların sevkulceyş ehemmiyeti pek bü. yüktür. Umumi harpten evvel Çarlık Rusyasına aid bulunan bu adaların eski Paris muahedesinde « konulan memnuiyete rağmen tahkimine teşebbüs edilmesi İskandinavya hükümetleri ile İngilereyi ve Almanyayı bir kaç defa harekete getirmişti. Unumi harpten sonra bu adalar yeni teşekkül eden Finlândiya devleti- ne bırakılmıştı, Fakat İsveçli olan ahalisine muhtariyet verilmesi ve bitaraf kalması ve takkim edilmemesi Milletler Cemiyeti tarafından şart konulmuş- tu, Büyük devletlerin araları açılmağa başlaması üzerine şimdi Finlândiya İsveç ile anlaşmış ve adaların tahkimine karar vermiştir. Bu kararının tas. dik edilmesini de Milletler Cemiyetinin ahiren toplanan meclisinden istemiştir Mecliste Sovyetler Birliği mümessili Maiski şimdilik bu meselenin mevzuu bahsedilmemesini istemişti, Fakat Finlândiya tahkimata başladığı- nı bildirerek meclisi hir emri vaki karşısında bırakmıştır, Sovyet hükümeti Aaland adalarının tahkim edildikten sonra kendisine karşı kullanılmıyacağına dair kavi teminat almaksızın Milletler Cemiyetinin tahkime muvafakat eylememesi noktasında ısrar etmektedir. İngiltere ile Fransa şüphesiz Sovyet nokfai nazarını iltizam emektedirler, Bu iki hükü- met bütün diplomasi kuvvet ve gayretlerini bu karışık meselenin içinden çıkılması için sarfediyorlar, AKŞAM GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Aleyhinde mücadele ettiğimiz, mevsimin belâsı SİVRİSİNEK İ #tanbulun Yeşilköy ve Makirköy ta- rında fazla mikdarda sivrisi- ürediği | artlırıla nek rdâ sıtma sokulamazları harpler sönmüştür. Yun Ye Roma meden lerinin bile en büyük katili sitma oldu- gunu iddia edenler yardır. Eskiden bu k veba gibi, kolera gibi insandan #ari xnnedilir, karantine yapıkr- yakılır, yahut denize ivrisineğin nâkil olduğu şüphe Öyle m alar vardı ki, - bir seyya- hin teşbi n - Avrupalılar ora» yı CA, i ceplerinde bomba rmış ta $ gibi, derhal has- talanır ve ölür harle, uyandı, Anopheles cinsi sıtma mâkili sivrisinek nez. Bizim Anadolu- hastalık kap- öbürüne sıtma daki «Dere time itikadı Bir de $ sivrisineğine Medari nahiy dır. eromia faselatas derler, eri kasıp kavururdu. Bu- artık azalmıştır. Bedeni ve .a çevrilidir. Bataklık- n İsimli bir Fi eri ide Cezhirde çalışa- | zak ya mikrobunu ti. Onu takiben İngiliz ve İativan diğer | gün Lahribatı da bu hususta ciddi hatveler | ayakları sarı Nihayet bu nda Hin- Bıtma jile m bi e, güneşin | ları ve İ urgun sivrisineklerin 3 mez sivrisinek yumu ekti. Kendi natkaları V bu tedbiri n - yukarıda bahsettiğimiz pek azdır. ek hasta ir di vücudün a mikrobu tahrip eder sandati Bunun | Hâkimler arasındaki terfi ve tayinler arasında — yapı hdi0 ği terfian sulh ceza hâ t Şakirin yerine Sultanah- med üçüncü sulh kimi B, Kâmil, onun yerine de İstanbul asliye birin- ci ceza mahkemesi âzâsından B. Mü- nip tayin olunmuşlar ve dün vazife- lerine başlamışlardır, Hâkimlei tayinler ara Trakyada imar hareketleri Edirne (Akşam) — Çorlu suyu ve elektrik işleri bugünlerde Dahiliye Vekâletince eksiltmeye çıkmak üze tedir, Babaeski, Çorlu, plânları da eksiltmeye konmak üze- Tedir. Babaöski Halkevi en çok iki ya kdar biteceklir. Elektrik şrbo- kesi ve santral binası yaptırılıyor. Lüleburgaz Turist oteli, sinema ve gazino binalarının üst katı bitmiş çatıya başlanmıştır. Cümhuriyet bay tamında hepsi birden açılacaktır. İs- tanbuldan gelenler Lüleburgazla Ba- “baeskiye Trakya (Suadiyeleri) diyor- lar. Buraların güzellikleri bir kat da- ba artmıştır. Vize imar Ata Atabek hanının inşası için müracaat edi ay evvel Bahç ta At sahibi Belediyeye bina duvarlarının mimar ve mü yaptırdığı muayene neticesinde anla» dığından inşaata müsaade edilmesini istemiştir. Prost plânı mucibince hanın Yeni- postaneye çıkan yanındaki sokak ge- nişletileceğinden bina sahibi bu plân ileride tatbik edildiği zaman plânın arına göre binadan kesilecex kı- çin şimdiden taahhütname ver- meği teklif etmiştir. Belediye, bu mü- racantı tetkik etmektedir. Nâzım plân hakkında Nafia Vekâletine izahat verilecek B. Prostun nâzım plânına Nafia Vekâletinin yaptığı itirazlar etrafın- da izahat vermek ve nâzım plânın tasdikini temin etmek üzere Belediye imar müdürü B. Hüsnü ve harita müdürü B. Galip dünkü trenle An- karaya gitmişlerdir. Şehircilik mütehassisı B. Prosi da yarın hareket edecektir, anan Tuna nehrinden Karadenize denizallı 'Tuna havzası totaliter rejimlerin si- | denizaltı gemilerini yasi ve iktisadi nüfuz mıntakası hali. ni almış bulunuyor, Merkezi Avrupa» dan başlıyarak geçtiği ve suladığı memleketlerde mamureler yaratan Tu- nanin siyaset âleminde büyük kıymet ve ehemmiyeti vardır. Tuna havzası coğrafi - siyasi bakımdan merkezi Av. rupa hâkimiyeti ile sil ükadardır. Denilebilir ki, Tuna merkezi Avrupa. nın şah damarıdır. Geçtiği yerlere fe- yiz ve bereket saçan Tunaya sahip vlet bu büyük nehir etrafında vuku- bulacak harbi gözönü! x bu- rada harp gemisi bulundurmağa mec- k nanlı imparatotluğunun uğu devirde Tunada in- ordu. Daha ısturya Macaristan İmpa» sınıfı p bir Tu- Şim- tler Tu- harp gemi na filotilâs di de ülk nada mi mü vadan vuku bülacak şılamakt arı kineli tü Motörlü ığundan ordunun İmda» dına süratle yetişebilirl, Bon zamanda Tunada su kuv. veti vücude getiren Almanlar acaba bu kuvvetin yanında denizaltı gemisi de bulunduruyorlar mı? Filhakika hâ- yat sahası olarak Romanyayı gözüne kestiren Almanyanın şimdiden Avus- turya Tunasında denizaltı gemisi bu- lundurarak ilk fırsalla Karadenize çıkaracağı hatıra gelir. Eski İngiliz Bahriye Nazırı Lord Churchil Alman» ların Karadenize denizaltı gemisi in- dirmeleri halinde bu denizin büyük tehlikeye maruz kalacağını söylüyor. Cihan harbinde Almanların şimendi- ferle Adriyatiğe denizaltı gemisi nak- lettikleri malümdur. Bi luk küçük tekn parça halinde yapılı lenmek suretile Triyesteye getirilmiş ve burada parçalar biribirine perçin- lenerek vücude getirilen denizaltı ge- mileri Akdenizde harekâta sevkedil. mişlerdi. Nitekim Ruslar da son sene. ler zarfında Baltık ve Karadeniz ter. sanelerinde yaptıkları birçok küçük uaver rdi ve Almanyada rak trenlere yük- lar 80-90 ton En küçük tip bir denizaltı gemisi parça halinde şimendiferle Uzak Şarka naklederek Japonların karşısına çıkardılar. Fakat Karadan yapılan bu tarzda denizaltı taşıma işi bilhassa parçala. rı biribrine birleştirmek ameliyesinin güçlüğü sebebile oldukça bir zamana mütevakkıftır. Halbuki yirminci a$- rın tayyare süratile müvazi cereyan edecek yıldırım harbi içinde denizaltı gemisinin kara yollarile deniz harekâ- tı sahasına gelmesini beklemektense bu imkânı sulh devresinde hazırlamak elbette daha mâkul bir hareket olur. Bu itibarla Almanların Tuna filotilâ- da icabında Karadenize geçirmek için küçük (30-40 tonluk) denizaltı gemileri bulunduracağı ihtimal dahi. Maamafih lurın Kara e yahud Tuna işgal etmelerile nanın Romany kuvvetleri ünün en k dal Tunadan su i ie geçebilecek te nelerin çektikleri su İki met mez bakımınd düşünülecek bir nokla v Karadenizde böyle küçük tipte deniz- altıların harp harekâtı için işe yara- yıp yaramıyacağıdır. Alman ordula. rı Romanyayı bir hamlede istilâ edip Karadenize çıkmıya muvaffak olduğu takdirde eline geçirdiği limanları ve sevahili müessir surette müdafaa et« meğe mecbur kalacaktır. Gerçi sahil. ler karadan da müdafaa edilebilir. Fa. kat bombardımana gelen düşman do- nanmasının elini kolunu sallıyarâk pervasız dolaşmasına mâni olunmak islenince ilk kullanılacak silâh bu kü- çük tip denizaltı gemile olacaktır, Binaenaleyh Almanya şayed hayat sa- hası olarak hedef ve emel ittihaz etti- ği Romanyayı işgal plânını tahakkuk ettirmek istiyorsa küçük tip denizaltı. ları Tunadan Karadenize sevketmek için plân hazırlaması lâzımdır. vaki bu küçük tip botlar Karade- tarafında harekât yapacak kifayette de açık des nizde dola afta denizaltı ge nilerini Rom. rların me nın yede asınd manla dan parça halinde Roma ri denizalt kendisine düş ki,oda | yatına darbe v dır. Fakat e! kuvveti olmadıkça yalnız denizaltı si. lâhile Karadeniz hâkimiyetini temine muvaffak olamazlar, A.B. filotinâsı

Bu sayıdan diğer sayfalar: