1 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

1 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Gaydaya göre, Amerikanın notası Japo - yaya verilmiş ültimatom mahiyetindedir! « Amerikada dünya işlerine karışma- mak fikri gittikçe zayıflıyor Roma 31 (A.A) — «Voce ditallâş “gözetesinde Amerikan - Japon ticaret muahedesinin feshi hakkında yeniden tefsirlerde bulunan Virginio Gayda, bu hareketin bir ültimatom mahiyetinde olduğunu kaydettikten sonra muahe- deyi feshetmekle Amerikanın Japon- Jarı Çinde anglosakson demokrasileri- ne karşı tarzı hareketlerini değiştirme ğe icbar etmek istediğini yazmakta ve bu ültimatomun altı ay hükmü ol- duğunu ilâve eylemektedir. Gayda, Amerika tarafından yapılan teşebbüsün İngiltere ile Japonya ara- sında yeni bir kinlik ihdas ve bunun Çindeki İngiliz - Amerikan menfaatlerini olduğu kadar Asyadaki Fransız - Hollanda menfaatlerini de alâkadar edebileceğini ihsas eylemek» tedir. Demokrat liderlerinden birinin beyanatı Cleveland «Ohio» 31 (A.A) — çende federal Security'nin idare mec- Tisi azalığına tayin edilmiş olan ve 1940 intihabatında demokrat parti ta- rafından namzed gösterilmesi ihtimali bulunan Filippin adalarının eski ko- miseri Macnutt «Beynelmilel sulh gü- nü» münasebetile bir nutuk söyliyerek Hariciye Nazırı Hull tarafından takip edilen siyaseti tasvip ve infiradçıları tenkid etmiştir. Hatib demiştir ki: — İnfirad siyaseti bizim şimdikin. den üç misli daha kuvvetli bir donan. maya sahip olmaklığımızı İstilzam eder. Çünkü böyle bir siyaset takib et- tiğimiz takdirde iki kıtanın geniş sâ- hillerini müdafaa etmek mecburiye- tinde kalacağız.» Ordunun da yeni dünyanın her nok. tasına her an seferi bir kuvvet gönde- Tebilecek kadar kuvvetli bulunması lâ- zımdır. Bundan maada zirai mahsu. Iâtımız da ecnebi piyasalarından bir kısınını kaybedecektir. Tokyoda İngiltere aley- hinde nümayişler yapıldı Polis, Ingiliz sefarethanesine doğru yürüyen nümayişçilerden bir kısmını tevkif etti Londra 31 (A.A.) — (Stefani) Tok- yodan bildirildiğine göre, bu sabah İngiliz sefarethanesinin önünde balk şiddetli tezahürlerde bulunmuştur. Polis birçok kişileri tevkif etmiştir. Hibiya parkta toplanan ve İngiliz siyaseti aleyhinde hazırlanan karar suretlerini kabul eden muhtelif va- tani teşekküllere mensup 50,000 kişi İngiliz sefaretine doğru yürümeğe başlamıştır. Nümayişçiler ellerinde: «İngilizler, siyasetinizi değiştiriniz» «Kahrolsun Büyük Brltanyaş ve «Craigie Asyanın düşmanıdır.» İba- relerini havi levhalar taşımakta idi- ler. Japonların işgali altında bulu- nan ve Shantung'un merkezi olan Tsingfou'daki İngiliz aleyhtarı ko. mite bu şehirde oturan İngilizlere bir mektup göndermiştir. Mektupta şöyle denilmektedir: «10 ağustostan sonra vukua gele- cek hâdiselerden mesul değiliz. İster- seniz Şang Kay Şeke yardim etmeğe devam ediniz. Fakat Şang Kay Şe- kin idaresi altındaki Çine giderseniz daha iyi edersiniz, Tokyoda dünkü görüşmeler Tokyo 31 (A.A) — İngiliz - Japon görüşmelerine bugün öğleden sonra devam edilecektir. Yarı resmi Japon mahflilerinde söylendiğine göre Japonya “Tlentsin meselesinin müzakeresine başlanma- dan evvel iktisadi meselelerin müza- kere ve halledilmesinde ısrar ede- © çe. Eğirme (Akşam) << Askerlik telimlerini bitirerek kamptan döndüklerini - haber verdiğim Edirne lisesi gençleri Atatürk amtına bir çelenk koyduktan nutad merasimi yaparak hopi wuüzıka olduğu halde halkin alkışları geri, İngiliz - Japon müzakerelerinin iyi bir tarzda neticelenmesi bu ilk gö- rüşmelerin alacağı şekle bağlıdır. Yeni güçlükler Londra 31 (AA) — İngiliz - Japon münasebetleri hakkında be. yanatta bulunacağını tahmin eden «Times; gazetesinin diplomatik mu- harriri Tokyoda yeni güçlükler çıktı. ğını kaydettikten sonra Başvekilin müzakerelerin başlangıcında yaptığı gibi bu sefer de şüphesiz açıkça beya- natta bulunarak İngilterenin başka bir devletin emrile harici siyasetini Eter ağa tasrih edeceğini bimriie göre, Chamberlain, İn. gilterenin, Japonyanın bütün talep- lerini isaf etmekle Çin ihracat tica- Tetinin dayandığı Çin dolarına mü. zaheret etmekten vazgeçmiş olacağı- ni ve bu takdirde yalnız İngilterenin değil, Fransa ve Amerikanın da 2a- Tar göreceklerini beyan edecektir. İngiltere de ticaret muahe- desini feshedecek mi? Londra 31 — Bugün Avam Kama- rasında bir mebus Başvekile şu suali sormuştur:. «İngiltere de, Amerika gibi, Japonya ile ticaret muahedesini feshedecek midir?» Başvekil şu ceva- bı vermiştir: — Bu mesele dikkatle tetkiki lâ- zim gelen bir şeydir. Karar verme- den evvel dominyonlarla istişare et- AKŞAM N- 2genç motosikletle denize yuvarlandı Habil boğ zen oğuldu, Sabahad- din kurtuldu ve hastaneye kaldırıldı Dün akşam üzeri Büyükdere civa- rmös motosikletle gezmeğe çıkan iki genç sahilden geçerlerken yanlış manevra yüzünden denize düşmüşler ve gençlerden biri boğulmuş, di- geri kurtulmuştur. Hâdise hakkında elde ettiğimiz malümat şudur: Beyoğlunda Süriye apartımanında oturan Salih Zeki oğlu Habil, arkadaşı Nişantaşında Kodaman sokağında 18 numaralı ev- de oturan Hasan oğlu Sabahaddin ile buluşarak Taksimden bir moto- siklet kiralamışlar ve Büyükdereye doğru yola çıkmışlardır. Sabahaddi- nin ebliyeti olduğundan motosikleti oldare etmiş, Habil de arkâsma binmiştir. Büyükdere sahiline gel- dikleri sırada motosikleti Habil ida- re etmek istemiş, Sabahaddin de ar- Kadaşının ısrarı karşısında motosik- letin idaresini Habile vererek kendi. si arkaya geçmiştir, Habil motosikleti idare edememiş ve olduğu gibi denize yuvarlanmış- tır. Sabahaddin yüzme bildiğinden arkadaşını da kurtarmağa çalışmış, fakat buna muvaffak olamamıştır. Habil boğulmuş, Sabahaddin kurtul- muştur, Habil ve Şabahaddin Galatasaray lisesi talebelerindendir. Sabahaddin fazla su yuttuğundan hastalanmış ve Beyoğlu hastanesine kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. Habilin cesedi deriizden çıkarılmış- tır. Tahkikata devam ediliyor. Beşiktaşta da denizde bir çocuk boğuldu Beşiktaşta Loşbahçe sokağında otu- ran sekiz yaşlarında Muharrem ismin- de bir çocuk, dün Beşiktaştaki çöp is- kelesi önünden denize girmiş ve sahil. den açılmıştır. Muharrem burada dal iniş nipişinet #demiyerek boğul Sohbet (Baş tarafı 3 üncü sahifede) sahih oldu, asalet kesbetti. Bugün elimden Aiglon'u, yahut o Cyrano de Bergerac'ı, onları Gourmont veya Su- aris beğenmemiş diye değil, ben be- fenmiyorum diye atıyorum. Arkadaş- larımdan biri onları beğendiğini söy- Jese: «İmkânı mi var?» diye şaşıyo- rum, Gençlik, hattâ çocukluk zamanıma ait hatıralar... Fakat bu hâl bugün de devam etmiyor mu? Bazı muharrir. lerin eserlerini, onları falân veya fi- lân beğeniyor diye okumuyor muyum? Gerçi, bazan, hükümlerine en çok iti- mad ettiğim kimselerin beğendikleri eserlerden de hoşlanmamak cesareti. ni, istiklâlini gösterdiğim oluyor; fa- kat bunu sadece bir samimiyet hareke. ti değil, bir cesaret, bir istiklâl hare keti saymaktan kendimi alamıyorum. «Onlari beğenmemekle acaba yam. mıyor muyum? bir asaletsizlik gös termiyor muyum? Beğensem, sevdiği- mi iddia etsem kendime daha büyük bir paye vermiş olmuyacak mıyım?» di- yorum. Bu da şüphesiz tasallüf; zorla hayran olmak veya hayran gözükmek arzusu, Fakat bu fena bir şey mi? Bö rine itimad ettiğim kimselerin hüküm. lerinden müteessir olmamağa kalkış. mak kendime mağrur olduğumu gös. termez mi? Öyle bir nahvete düşmek- tense mutasallif olmağı elbette tercih ederim, Zaten mutasallif, bir bakıma kendi. ni aşmak istiyen bir adam değil mi- dir? Gerçi onun asıl aradığı, daha doğ. rusu ilk aradığı şey başkalarına ken- disi hakkında, hakikate tamamile uy. gun olmıyan bir fikir vermektir, Fa- kat zaman geçtikçe, evvelâ belki sahih olmayan kanaatleri kökleşir. Bügün asilzade olmadığı hâlde asalet iddia eden adamın beş yüz sene sonra doğa- cak torunlarına da: «Asilzade değildir; asalet taslıyor» demek kabil midir? 'Tesallüttan daima kaçındığımı id- dia edebilmek isterdim; fakat yalan söylemiş olurum. Bende bulunsun bü- Tunmasın, tasallufu kötü bir vasıf say- mak isterdim; fakat doğrusu buna da Maliyeye aid vergi bono- sunu satmağa kalkmışlar Maznunlardan biri, maksadım bonoyu satmak değildi, bunu mahsus uydurduk diyor Dün asliye ikinci ceza mahkeme- sinde, maliye şubesine ait bir vergi bonosunu satmağa kalkışmak- tan maznun maliye tahsil memuru Halis ile Koço adındaki arkadaşının muhakemelerine başlanmıştır. Tah- kikat evrakına nâzaran hadise şöyle olmuştur: Galata civarında bir lokantanın sahibi Bravn, maliye şubesine 272 lira vergi borçlanmıştır. Bilâhare borcunu taksitle ödemek üzere ken- 'disinden bir taksit bonosu alınmıştır. İddiaya göre, maliye şubesi me- imurlarından Halis bu bonoyu eline geçirmiş ve Koço vasıtasile ucuz fi- atle Bravna satmak istemiştir. Bu vaziyet haber alınmış, maznunlardan Koço bonoyu Bravna satmak İster. ken yakalanmış, iki maznun hakla- rındaki evrak asliye ceza mahkeme- sine verilmiştir, Dün yapılan muhekemede mâz- nunlardan- Halis mahkemeye gelme- mişti, Evrak okunduktan sonra sor- guya çekilen Koço şunları anlattı; — Maliye memuru Halisi eskiden- beri tanırım. Bir gün bana geldi, bu | «vergi borcu olan lokanta bir kadıns aitmiş. Bu kadın Avrupaya kaçmış Bunun nasıl kaçtığını öğren» dedi ve borç bonosunü da bana verdi. Ben Bravna gittim, bonoyu kendisine ucuz fialle satmak İstediğimi söyledim. Bravn: «Bir defa düşüneyim» dedi. Ertesi günü tekrar gittiğim zaman beni yakaladılar, Koço, evwelee tahkikat esnasında verdiği ifadede 272 lirahk bonoyu Bravna yüz Ilraya salmak Üzere pas zarlık yaptıklarını eöylemişti. Maz« nun mahkemede bu ifadesini redde derek: — Ben öyle söylemedim. Pazarlık yapmadık. Esasen maksadım bono- yu satmak değildi, Lokanta sahibi kadının Avrupaya nasıl kaçtığını öğ- renmek maksadile Bravna gitmistim. Kendisine itimad telkin edip ağzın dan söz alabilmek için bu boku mese- lesini uydurduk ve bonosunu kendi- sine satacağımı söyledim, dedi, Şahitlerin çağrılması ve diğer maz- nun Halisin araştırılarak mahkeme- ye getirilmesi için muhakeme başka güne bırakıldı. Çamaşır çalan Ekrem Güneş mahkemede “ Çamaşırlar yere düşmüştü, alıverdim, bu da hırsızlık mı sanki,, diyor Yeşildirek civarında Gülüzar adın- | da sahibi görmüş, hemen çığlığı bas- da bir kadının evinin taraçasına Çi- | karak çâmaşır çalarken yakalanan Ekrem Güneş adında 21 yaşında bir Yarsız dün Sultanahmed ikinci sulh ceza mahkemesinde muhakeme edil- di. Ekrem, jandarmanın önünde saç- ları dağılmış, pejmürde bir kıyafetle mahkemeye girdi. Hüviyeti tesbit edildikten sonra hâkim sordu: — Nerede oturuyorsun?... Maznun ellerini uğuşlurarak bir müddet düşündükten sonra mırıl- *dandı: — Eskiden Tahtakalede Cinci ha- nında otururdum. Sonra polisler hanı kapattılar, biz dışarda kaldık. Bir kaç gün ötede beride dolaştım, Şim- di de tevkifhanede misafirim. — Sen, Gülüzarın evinin taraça- sından çamaşır çalmışsın, doğru mu? Ekrem Güneş bâşini önüne eğdi, elile çenesini kaşıyarak mırıldandı: — Ne söyliyeyim, bilmem ki, doğru değil desem neye yarar. Sizi kandır- mak kabil değil, Bari doğrusunu söy- iyeyim: Üç gündenberi aç kalmıştım O taraflarda dolaşırken yapiverdim bu işi. — Çamaşırları taraçadan çaldın değil mi?... Ekrem bir müddet daha düşün- dükten sonra başını sallayarak itiraz etti: — Yook... Orası yalan işte. Sokak- düşmüştü. Ben de alıverdim. O sıra- tan geçiyordum. Çamaşırlar ms | l İ tı. Bekçiler de ne çabuk duydular bik mem ki, ben çamaşırları bırakıp ka- çarken etrafımı çevirdiler. Çaldığım dâ üç parça çamaşırdı, EVi kuruş ya değer, ya değmez. Bu kadarcık şey | de hırsızlık sayılır mı?.. Maznunun muayyen ikametgie olmadığı için tevkifine karar verile- rek şahitlerin çağrılması ve kendisi. nin sâbıkasının tahkiki için muhake- me büşka güne bırakıldı. Nikâh Bir numaralı Dikimevi müdürü yar- bay Hamdi İskit'in kızı bayan İLHAN İSKİT ile kıymetli askeri hâkimleri- mizden bay Rıza Erdoğmuş'un nikâh merasimi dün Eminönü evlenme me- murluğunda icra kılınmıştır. Genç evlilere saadet temenni ederiz. TİYATROLAR: K EGE TİYATRSU Nureddin Gençdur ve arkadaşlan Bu gece Üsküdar Beyleroğlu Bahçesinde ET VE KEMİK — HALK TİYATROSU Kenan Güler ve arkadaşları Bugün Ankaraya gitti 'TAN Sineması bahçesinde başlıyor. Ertuğrul Sadi Tek, Halide Pişkin iştirakile Bu gece Taksim Altıntepe Aile Bahçesinde FATOŞ TÜRK REVÜ OPERETİ Bu gece Büyükada İskele gazinosunda EFENİN AŞKI 3 perde 1 Bu akşam: Saat 20,30 da Cağaloğlu GiFTE SARAYLAR SINEMA BAHÇESİNDE Kıymetli Sanatkâr ÜNİR NUREDDİN semen Ayrıca müessesemizin yüksek halkımızdan gördüğü rağbet üzerine Londra barının Avrupadan yeni getirttiği meşhur balet Neo veTiro Golderi ve Saksefon ve Klarnet Üstadı Bay TEVFİK idaresinde 11 kişilik Caz ve Orkestra Grupu. HAZIM ve ARKADAŞLARI Hmmm. Da BAHÇEZİNDE

Bu sayıdan diğer sayfalar: