1 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

1 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

POLİTİKA Moskova müzakereleri Fransa Hariciye Nazırı Kobinenin son toplantısında izahat verirken Moskovadaki müzakerelerin İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliği arasında akdolunncak misakın siyasi plâpına aid kısmı; dolayısile tecavüzün mahi- yetini tayin meselesile bazı teferrüat hariç olarak neticelenmiş olduğunu bildirmiştir, Kalan siyasi noktaların müzakeresine devam edilirken misakın askeri Plânının esasları üzerinde de üç tarafın erkâmharbiye mümessilleri ara- smda ayrıca temas ve görüşmeler başlıyacaktır. İngiliz Başvekili de dün Avam kamarasında bunu teyid etmiştir. Ağustosun ilk haftalarında Mos- kovadaki görüşmelerin başlıca mevzuunu bir harb vukuunda İngiltere ile Fransanın Sovyetlere ve Sovyetlerin de İngiltere ve Fransaya müsellâh kuv- vetlerle nasıl müessir yardımda bulunacakları meselesi teşkil edecektir. Sovyet hükümeti çoktanberi siyasi işlerden ziyade askeri meselelerin kararlaştırılması hususunda israr ediyordu. Dört ay evvel İngiltere kendi- sine karşılıklı yârdım anlaşması teklif ettiği zaman Sovyet hükümeti bunun tam mânasile askeri bir ittifak olmasını İleri sürmüştü, Çünkü siyasi görüş- meler ve kararlar muayyen askeri teahhüdlere dayanmadığı takdirde sıkışık zamanda pek fayda vermemektedir. Bunun son delili Çekoslovakyanın yap- tığı Htifaklarm askeri plânların mefkud olmasından dolayı tatbik edileme- mesidir, Askeri meseleler siyasi işlere uazaran daha nazik ve tekniğe müstenid olduğundan bunların üzerindeki görüşmeler daha hararetli olacaktır. Me- #elâ Almanya bütün kuvvetile Sovyet Rusyasına taarruz etmek istediği tak- dirde İngiltere ile Fransanın hangi yoldan ve ne mikdar asker, gemi ve tay- yare gönderecekleri iki tarafın coğrafi mevkilerinin biribirinden uzak ve deniz ve hava yollarının hep düşman memleketleri yanından geçmekte ol- ması itibarile kolayca tayin edilemiyecektir . Şu kadar var ki İngiltere ile Fransanın Lehistana nasıl yardım edecekleri hakkında şimdiye kadar alâkadar erkânıharbiyeler arasında hayli tedkikat yapılmış olduğundan bunlardan Moskovadaki görüşmelerde de istifade edi- lecektir, Meselâ eski İngiliz nazırlarından biri Lehistan gazetelerinden birine verdiği mülâkatta İngilterenin Lehistana Akdeniz, Çanakkale ve İstanbul Boğazları vasıtasile ve Romanya üzerinden yardım yapacağını söylemiştir. Şimdi bütün dünya bu askeri müzakereleri ehemmiyetle bekliyor. AKŞAM Bir genç kendisinden ayrılan karısile kaynana- sını ağır surette yaraladı Carih cinayeti müteakip kaçtı, henüz ele geçirilemedi Yaralı İsmet ve Melek Evvelki gece yarısına doğru, Unka- panında bir aile faclası olmuş ve bir adam, ayrılmış olduğu karısile kayna- nasıhı tabanca kurşunile ölüm dere- cesinde yaralamıştır. Bir muharriri- | mizin cinayet etrafında yapmış oldu. | ğu tahkikata nazaran, bu kanlı hâdi- Senin tafsilâtı şöyledir: Bu dakikada firari vaziyette bulu. nan carih İsmali yirmi iki yaşlarında bir gençtir. Kastamonulu olan bu genç, bir buçuk sene kadar evvel, Un- kapanında oturan bayan Meleğin kızı Hikmetle evlenmiştir. İsmal, evlenme- den evvel Harbiye mektebine devam etmekte imiş* Fakat mektepteki bazı harekâtı dolayısile neferliğe sevkedil- miştir, Bunur üzerine bayan Melek, kızı Hikmeti, İsmailden boşatmak üze. re töşebbüsata girişmiş ve İsmail aley- hinde boşanma kararı almıştır. Bu karar Burdurda bulunan İsmaile teb- Diğ edilmiş, İsmall, çok sevdiği karı- sından böyle müşkül zümanında aynı düşünce beyninden vurulmuşa dön- müştür, İsmail, bulunduğu yerden kalkarak İstanbula gelmiş ve evvelki gece geç vakte kadar muhtelif yerlerde içtik- ten sonra, Unkapanındaki eve gel Miştir. İsmail, kapıyı çalmış, bayan Melekle Hikmet,onun ansızın çıkıp Belinesi oihtimallerinden bihaber, «kim 0?» diye sormadan kapıyı aç- Muışlar, genç adam, bir gölge gibi içe- Tİ kayıvermiştir, | İsmail, ana kızın oturdukları oda- Ya girmiş; uzun boylu lâkırdı etmeğe da hissetmeden; tr. gat EZİN PM YO ANLA > iz — Bana yapacağınızı - yaptınızl. diyerek, cebinden bir tabanca çıkar. muş ve her iki kadına gelişigüzel ateş etmiştir. İsmail, ana kızın üzerine beş kur- | şun boşalttıktan sonra, sokak kapısı nı açmış ve karanlıkların için dalıp kaybolmuştur. Silâh seslerini duyanlar zabıtayı haberdar etmişler, gelen polis ve bek- çiler, kanlar içinde yatan iki kadını görerek, sıhhi imdad otomobilini ça- | gırmışlar ve her ikisini de Haseki has- tanesine yatırmışlardır. Bayan Hikmetin yarası başında ve sırtındadır. Bayan Meleğin yaraları ise kolile, kalbinin altındandır. Her ikisinin de sihhi vaziyetleri tehlikede- dir, Emniyet direktörlüğü ikinci şube cinayet memurları İsmaili . şiddetle aramaktadırlar. Zorlu satıcı Seyyar gâzoz satan Mehmed ismin- de biri; kendisinden gazoz içip yirmi para eksik vermek isteyen on üç yaş- larında Aram isimli bir çocuğun ba- şına şişe vurarak yaralamıştır. Polis bu zorlu saticiyi yakalıyarak mahkemeye vermiştir, Bir sarhoş cama vurdu, bilek damarları kesildi Topkapıda oturan İbrahim isminde biri, evvelki gece eve son derece sar. hoş bir halde gelmiş ve camlara elini vurarak bilek damarları kesilmiştir. Polis, İbrahimi tedavi altına aldırmış- Cüceler teşrinievvel ayında Nevyorkta büyük bir kongre akdedecekler Dünya cüceleri kongresi, önümüz- deki teşrinlevvelde Nevyorkta topla- nacaktır. Kongre, dünya cücelerini fevkalâde alâkadar etmektedir. Cüce- ler, kongreye taleplerini bildirecekler- dir. Dünya cüceleri kongresinin akdine senelerdenberi çalışdıyondu. Fakat cücelerin bu müşterek emel ve arzu- Su, bütün gayretlerine rağmen aka- mele uğramıştı, Bundan beş sene ev- vel boyu ancak 80 santim yüksekliğin- de olan, fakat çok şık giyinmiş bulu- nan bir cüce, Peştede çıkan Macar ga- zetelerinin idarehanelerini birer birer dolaşmış ve dünya cücelerinin beynel- milel bir köngre akdetmeleri üzumu- nu ileri sürmüştü. Jules Gout adında bu cüce, meşhur Barnum sirkinin cü- ce soytarısı Steve Gout'un oğludur. Kendisi 40 yaşındadır ve zengin erazl sahibidir. Fakat Gout bundan bir s6- ne evvel ölmüş, projesi de unutul- muştu, Son günlerde bu proje tekrar ele alınmış ve beynelmilel sergi münase- betile, dünya cüceleri kongresinin önümüzdeki teşrinievvelde Nevyorkta toplanması kararlaştırılmıştır. Dünya cüceleri Budapeştedebir kongre akdetmeği düşü- nüyorlardı. Sergi münasebetile kongrenin Nevyorkta ak- tedilmesi kararlaştırılmıştır. Kongrenin hazırlanmıştır. ruznamesi Nevyork beynelmilel sergisi komi- serliği, bu kongre için dünyanın muh- telif memleketlerinde bulunan cüce- lere Nevyorka gitmek üzere icab eden davetiyelerle vapur biletlerini gönder. miştir, Macar cücelerinin şefi addedilen Gereneser, kongreye, cücelerin şu taleplerini teklif ve müdafaa edecek- tir; 1 — Cüceler arasında evlenmeleri menetmek, 2 — İzdiyvaçtan evvel mecburi sıhhi muayeneye tabi tutulmak usu- lünü koymak, 3 — Cüceler ile çocukları ve aileleri için vapurlarda, şimendiferlerde ve sair nakil vasıtaları tarifelerinde ten- zilât yapmak, 4 — İzdiham arasında cücelerin sıh- hat ve hayatı tehlikede bulunduğun- dan, posta, telgrafhane ve sâir hükü- met dairelerine ve müessesatı umu- miyeye yapılan müracaatler esnasın- da tertip edilen sıralarda cüceleri en arkada bulundurmak, 5 — Cüceler ve çocukları Için s'ne- ma ve tiyatrolarda tenzilâ$ yapmak, 6 — Merkezi Budape;teda olmak Üzere cüceler için beynelmilel bir merkez bürosu kurmak, 7 — Ihtiyar, hasta, sakat cüceler için bir büro tesis etmek. (Her cüce, gelirinin muayyen bir nisbetini bu yurda vermeğe mecbur olacaktır) , 8 — Cücelerle alay edenleri şiddet- li bir şekilde cezalandırmak, 9 — Cücelere fena muamele yapan- ları ağır cezalara çarptırmak, 10 — Cücelere teallük eden mesele- leri tedkik etmek için beynelmilel ma- hiytte bir jüri heyeti teşkil etmek. Macar cücelerinin şefi Gereneser, kongreye arzedilecek olan bu dilekleri birer birer saydıktan sonra demiş- tir ki; — Görüyorsunuz, dileklerimiz mü- tevazıdır, Kongreye cüceler için küçü- cük evler, minimini tramvaylar, hu. susi dükkânlar gibi gülünç talepler- de bulunacağımıza dair yazılan ha- berleri tekzip edebilirsiniz. Biz cüce- ler mütevazı insanlarız. Hayatıma güçükle kazandığımız cihetle, yarını- mızı da düşümeğe mecburuz.» Bir kamyon devrildi 8 kişi yaralandı, bir | kadın da öldü Sivas (Akşam) — Sivasın Gökmed- rese mahallesinde Osman oğlu şoför Halilin idaresindeki kamyon 10 çuval kaput bezi, birçok eşya ve 18 kişiyi muhtelif mahallere götürürken Nü- mune çifliği ve Söğütlühan arasında çimento fabrikasına kum çekmekte olan Yusuf adındaki bir şahsın kul- landığı #t arabasına çarpmış ve ar&- banın okunu kırmıştır. Bu halin bir tehlike doğuraca- ğını anlıyan şoför makineyi durdur- mak istemişse de muvaffak olamamış kamyon çukura düşmüş ve devrilmiş. tir. İçinde bulunan yolculardan 8 kişi muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır, Bunlardan iki kadın ve bir kız çocu- ğunun yâraları çok ağırdır. Hastane. ye kaldırılan kadınlardan birisi ölmüş- tür. Adliye lahkikata el koymuştur. Bir kıza karşı münasebetsiz hareketlerde bulunan biri 15 gün hapse mahküm oldu Lidya adında bir genç kız dün sâ- bah hemşiresile beraber Adaya git- mek üzere köprünün Adalar iskele- sinde vapur beklerken Koço adında bir adam yanlarına sokulmuş ve Lid- yaya karşı münasebetsiz hareketlerde bulunmuştur. Zabıta tarafından yakalanan Ko. İ ço dün öğleden sonra adiiyeye teslim edilmiş, Sultanahmed üçüncü suh * töza mâhkemesinde yapılan gizli muhakeme neticesinde suçu sabit görüldüğünden on beş gün hapsine, on beş İlra para cezası ödemesine kâ- rar verilmiştir, Üsküdar İskele meydani genişletiliyor Belediye imar müdürlüğü Üskü- dar İskele meydanının tevsi ve tan- zimi için Prost esas plânına göre bir plân hazırlamıştır. Bu plâna naza- Tan, Şirketi Hayriye ve araba vapur- ları iskelelerinin arası doldurulacak ve bu suretle kara, denize doğru bir rıhtımla uzatılacsktır, Beykoz yolu üzerinde meydanın tevsi edilecek kısmında ve yol Üze- rindeki binalatdan bir kısmının şim. diden istimlâkine başlanmıştır. Bu yol, İstanbul Nafia müdürlüğü tara- fından inşa edileceğinden binaların istimlâki de Nafla müdürlüğünce LİP GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Dünyanın en meşhur hatiplerinden biri: JEAN JAURES Jean Jaurös'in 25 inci katli se- nesi yadedildi. Bu zat dünyanın en meşhur ha tiplerinden biri- dâir, «Fransanın 1914 harbine gi- rebilmesi (için, onun öldürü- lüp susturulma- sından başka ça- re bulunamamış- tır!» diye de bir tevatür vardır. (Jaur&s — Jores) 1859 da Cas- tres'de doğmuş; 1878 de yüksek muallim mektebine girmiştir. 1881 de felsefeden agreje oldu. 1885 de Torn | mebusu seçildi ve derhal hitabetinin edebi şekli, gürlüğü ve ateşinliği ile dikkati celbetti, ya Sol radikallerdendi. Derken sos- yalizme meyletti; amele işlerinin ted- kikine koyuldu. 1889 da tekrar intihap edilmemiş- tir. Bu müddet zarfında felsefi ted- kikatını derinleştirdi. Sonra grevcile- rin omüdedfiliğini deruhde ederek 1839 da Albi mebusu oldu. 1898 de mebusluğu tekrar kaybedince La Pe- tite Râpubligue gazetesini kurdu. 1. Tauris Dreyfüs lehine neşriyata başladı. 1902 de tekrar mebus oldu. İşçi sınıfı için bâzı imtiyazlar koparmak üzere Combes hükümetine müzaheret gös- terdi. 1904 te «L'Humanil&ö, gazetesini kurdu. 1906 da Socialiste Unifi fır. kasının teessüsü için mevcudiyetini hasrelti. Bundan sonra fırka disip- linine uyarak, eski idarel maslahat çılığının zıddına sosyalis ve enter- nasyonal tezleri müdafaa etmek mecburiyetinde kaldı, 1910 ve 1914 te tekrar mebus seçildi. Harbin başlan- gıcında yarı mecnun Raoul Villain isimli biri tarafından bir lokantada yemek yerken öldürüldü <De la verit& du monde sensible> isimli bir felsefi eseri, mücadeleleri- ne, sosyalizm hakkındaki tetebbüle- rine aid yazılarından mürekkep ki- tapları vardır. Fransız inkılâbının ta- rihini de «Histolire socialitse cok lectiveş ismile yazmıştır. Jaurâs, kırmızı sakallı, heybetli, harikulâde hafızalı bir zattı. Bir s6- fer, Alzas'ta nutuk söyliyecekti. Ak manlar kendisine müşkülât çıkarmak için âncak Almanca konuşabileceği- ni bildirdiler. O da nutkunun tercü- mesini bir okuyuşta ezberledi. İrti- calenmiş gibi pürüzsüz okudu. Söz söylerken müdafaa ettiği tez- de mutaarız değil, mazlum hali alır; bu şekli sayesinde kalblere dokunur, kuvvetini bundan &lırdı. İstanbul mebueları dün Eyüp Helkevinde halkm şikâyetlerini dinlemiş. lerdir. Yukarıdaki resimde mebuslar, Eyüp Halkevinde halkı dilerken gö-

Bu sayıdan diğer sayfalar: