13 Eylül 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

13 Eylül 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m a RE . ayıbını gizler ve açığa vurmazsa, | HAKIKAT:. YİNE İKTİSAT VE TİCARET tisat ve Ticaret sahasında, şeklinden ruhuna kadar Mer noktayı kuşatnn (bütün bir kıstas: 186 — Alış verişçiler birbirlerinden ayrılma - ıkça alım satımı gerçekleştirmek veya bozmakta gerbestirler. Eğer taraflar doğruluk üzerinde birle- girlerse o alış veriş ikisine de hayırlıdır. Fakat işini içine yalan girer ve satılan şeyin satıcı tarafından Bazı vasıfları gizlenirse o satışın bereketi mah: Volur. y Ve kıst 187 Rah üç sınıf insanla kıyamet günü söy pşmez, onlafın yüzlerine bakmaz, onları tezkiye et- hez, onlara acı azabı tattırır: Birincisi, koskocef$ han sahrada, malik olduğu suyun fazlasından yoi- uları meneden... İkircisi, akşam pazarı bahane yle, Allah adına yemin edip malını şu kadara ve- a bu kadara aldığı iddiasile yalan olarak satışını celeye getiren... Üçüncüsü, sadece dünya ve 2 2 ei e m 2 meli tatmin edilirse biy'atine vefa gösteren, edil- ezse sözünden yüz çeviren... İsi Bugünkü Meeie tek ıstırabı ve bu ıstırap karşısında tdk kurtarıcı İslâm 88 Müslürharlların zaruri ihtiyaç maddeleri üzerinde ihtikâra sapanlar, mallar bahalılansın da öyle satayım fikriyle müslümanların zararını kaste- denler, dairemizden çıkmıştır; Allahla Peygambe - nin zimmeti de kendilerinden kalkmıştır. na, mecbuı tutulmadığı bir mevzuda bile bile feda kârlık teklif eden bu emir, onun her emri gibi ahlâk ve ha- kikatimizin ana temeline dayanıyor: 189 — Yaptığı alış verişten pişman lan şah sıh müracaatı üzerine gerçekleşmiş bir satımı bo - zân ve o müracaatı kabul eden zatın, Allah, kıyar, met günü cezalarını bağışlar. ; , , Ve kıstas: 190 — Satıcı, kusurlu bir malı sürerken onunj ilâhi gazab al- tihda, melekler de ona lânet okumaktadır. Amman, Kâinatın Nuru zamanında bol ve zengin tica- reliyle meşhur bir yerdi. Sözlerinin en basit görüneninde bi- lel kâinatı kuşatıcı sırları çerçeveleyen İnsanoğlunun Ufku Şi “om bu emriyle bugünkü ticareti sistemleştirmiş bulunu 19) — Ticareti kesada ve kazancı güçlüğe dü hevki kustiyle devlet büyüğüne biy'at edip eğer | rk AHLÂK: | KOMŞU VE AKRABA HAKKI Ahlâkımızın ruhunda, komşu hakkı ve komşuyâ mua: mele edebi, akrabalık hakkına yâkın mikyastadır: 190 —- İki sınıf insana, ' Allah kıyamet günü lâtuf ve rahmetle bakmaz: Akrabasından kesilan: İler ve kötü komşular... i X u emirdeki, sadelik içinde muhteşem ve her şeyi içine almış ulvi edaya dikkat ediniz: 191 — Size komşularınızı tavsiye ederim. raba hakkının a yetiştirmekle mükellef oldu- ğumuz imamların gerçek ve menfaatine âlet olmak boicu vardır 192 —- Allah indinde en sevgili kullardan biri çoluk çocuğuna menfaati olandır. komşu fena ve yanıbaşımızda mıhlı olduğu vakit facia büyüktür: * 193 — Köylerdeki, kasabalardaki, şehirlerde- ki fena komşuların şerrinden' Allaha sığınımız; zira sahra komşuları gelip geçicidir. gelinimiz Komşu hakkının büyüklüğü mevzuunda ölçü âbidesi: “ 194 — Cebrail bana komşuyu o derecede tavsiye etti ki, komşu komşuya varis olacak san- dım. Ve Cebrail bana köle ve cariyeleri o derece de tavsiye etti ki, bütün bunlar için bir müddet tayin olunacak ve sonunda hepsi de azad edilecek zannettim. Şu, komşu hakkını öne alan ulvi düstur, bütün İs? lâm ahlâkını e başına ve bir kaç damla içine teksif etmiş bulunuyor 195 — Kim Allaha ve hesap gününe inanıyor- sa, komşusuna iyilik ve ihsan göstersin... Kim Al- laha ve hesap gününe inanıyorsa misafirine ikram etsin... Kim Allaha ve hesap gününe 'inanıyorsa, konuştuğu zaman dilini ya hayra döndürsün, ya- hut sussun... lala, Gezi Şu var ki, adalet ölçüsü, evlâdimıza kadar elden bıra- kamıyacağımız tek kaygıdır: 196 — Allaha sığınarak evlâdlarınız hakkında da âdaleti elden bırakmayınız! i Ve işte zevceye amelenin, ne demek olduğu üz. rinde m garb di kafasiyle bulduğu hakikatleri 4 im - tihan e (97 — Zevcesine hayırlı olanlar en hayırlınız »dır..Ben de bu hayırlılar içinde en hayırlıyım. Ka- dınlara kerem gösterenler ancak kerem sahibleri- dir. Onlara ihanet ve kötülük edenlerde. alçaklar. şen kimse, Amman'a gitsin!.. DE NUR HARMANI — Tertipleyen: Hikmet Sahibinin — Abdinin — Kölesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: