5 Mayıs 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

5 Mayıs 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—;_LM N ı_ı> 1934 n ——— Tllrkiyede mektep ve evlenme çağları ... Allah rahmet eylesin, ânnem: — Bir çocuk, dört yaşmda ve dört aylıkken okumıya başlamalı! İismı aşarsa artık haylazlaşır, fası ders almaz! - derdi. - Bir da on altısında kocaya varma- » Yirmisini geçerse kartlaşır! - Mütaleasını yürütürdü. ir z>man'ar, onun bu düşüm :"!rini alaturkalık, şarklılık ad - 'nlm Fakat şimdi hiç te böyle 'ı"!üııınüyonnıı. | Evvelâ çocuklar bahsini ele ala- 1m, (Buna, bir kere dahı temas "imiştim.) Şimdiki devirde, mek- | lere yediden aşağı yaşta olan- hn kabul etmiyorlar. Memlekette âna mektepleri yok; yahut, yok İtnecek kadar az., Aile muhitinde Socuk yetiştirmek diye bir şey ma alesef hiçbir yerde mevcut değil.. Avrular, yedisine kadar hiçbir kı altına girmeden avare kalır Yorlar.. Bir Avrupalı gerçi evlâ - dint yedisinde mektebe veriyor. _'kıı ondan evvel de muhtelif şe- l'““'dı onu hazırlıyor, Pencereden dışarı bakıyorum. A'ılldı. sokakta, — kapıcıların, larm çocukları can sıkıntı- darm ve inkişaf eden dimağlarm h yapacak şey bulamamasından k' wellit manasız, biçimsiz oyun- " Oynuyor; arsızlıklar ediyor. ttr üstüvaya birkaç derece Takm, birkaç derece uzak — olmak | 'Asıl nebatlar ve hayvanlar üze - ;" de son derece müessir oluyorsa, Ç _"f'"öıki portakal, Türkiyedeki tün, Rusyadaki sarr bulgur nasıl “Şukinin azlığı çokluğu neti- İ ise, bir çocuk da, Türkiye se- | Ter altında beşine geldiği vakit, | ı,' halde Almanyadaki yedisinde | B" Yavrunun inkişafını gösteriyor. Ülüğ da ona göre değil mi?.. o'llln için, gerek maarifimizde, l gtek kanunu medenimizde niçin aldeki milletlerin çağ rakamla- Üü âynen almış bulunuyoruz?.. İ Nüfusunuzun çoğalması istendi _'.7“ zamanda, izdivaç yaşını da ç Altıya indirmeliyiz. Bu, bilhas- ı,:"?î""nün çoğalmasını tevlit e- ktir. N—:Hep. dördünden, haydi be * p l'ıit'xlııım başlamalıdır. — “'d"ıç ise on altısını müteakip olmalıdır. & Ağlar, böylece tesbit edilmeli- v Bilhassa, mektebin bu yaşta dğ. Zaruretini biz şehirliler son hissediyoruz. IŞ (va-na) Yakın çağlârda Türk tiyatrosu vu::iı Ahmet Beyin bu - isimle Ketirdiği eserin ikinci cildi İti t kütüphanesi tarafından re il pak içinde temiz — bir ğ rılıp çıkarılmıştır. Ki- ilı Tei cildinde memleketimiz - D büyük | İ #amanlardan Cümhuriyetin | Pikaj, Madar ki tiyatro tarihinin Raği'lara istinaden tetkik “eden Ah:.":::;yin kitabın ikinci | de Cümhuriyetin — ilânın: | H ““'!ı kadarki tiyatro hare- | î :_ı.,_ 'i:“lnbul Şehir Tiyatro- N B teşekküllerinin ve )ıfrqhı lfmıil şubelerinin fı-W $ ’“ı—“:”den geçirmektedir. | p ş“,"d. hakkında ecnebi mem Sıkan neşriyat da kita- 'd;!"îîtifı tavsiye ederiz. dilis Pireden geldi, Ankaraya gitti “Türkiye ile Yunan milletlerinin mukadderatı beraber yaşamak ve birlikte teşrikimesai etmektir, çünkü bu iki milletin refahı için lâzımdır.., Yunan harbiye nazırı ceneral Kondilis dün Recel Karol vapuru ile Pireden şehrimize gelmiş, ak- şam treniyle Ankaraya gitmiştir. Ceneral vapurdan çıkarken ve Haydarpaşada trene binerken me- rasimle istikbal ve teşyi edilmiş - | © HMT LAİNDİŞ. | mukadderatı beraber yaşamak ve tir. Ceneral iki memleket arasında ki münasebat hakkında şu beya « natta bulunmuştur: “— Türkiye Reisicümhuru Haz- retlerine ve başvekil — İsmet Paşa Hazretlerine hürmetlerimi arzey - lemek, aziz dostum Tevfik Rüştü GateeveserEr e reraeA MeeLaRR e BaseemnEREETeEr SENEY KETERLAcLEN Mühendisler birli- ğinin yeni şubesi İstanbuldaki mühendislerle bu sene çıkan efendiler dün mühen - diş mektebinde mesleki bir top- lantı yapmışlar, bazı kararlar ver- mişlerdir. Bu cümleden olarak u- mumi merkezi Türk mühendisler birliği İstanbul şubesinin açılması da karallaşmış- tır. Dün seçilen komite bu işi ta « kip ve intaç edecektir. Seşyahlar gitti Çanakkale harp sahasını gez- dikten sonra şehrimize gelmiş o « lan eski İngiliz muharipleri dün geldikleri vapur'a gitmişlerdir. Mütekait maaşları Maliye vekâleti mütekait, dul, yetim maaşlarının Emlâk banka - sında olduğu gibi ziraat bankala- rıncaşda kırı'masını kararlaştırmış ve keyfiyeti alâkadarlara bildir - miştir, Mahküm oldu Geçen şeker bayramında kay- natası Üsküdar posta müdürü Züh tü beyi öldüren mütekait Zeki be- yin muhakemesi neticelenmiş, Ze- ki bey yedi sene hapse mahküm olmuştur. Teberru Mühîıu.liı Sevket bey merhu - mun ailesi tarafından Darüşşafa - kaya 20 lira teberrü edilmiştir. Darüşşafaka müdürlüğü teşekkür etmektedir. Konser Halkevi güzel san'atlar şubesi san'atkârları tarafından dün saat 16 da Alayköşkünde bir konser ve rilmiştir. Tahkikat bitti Maüliye vekâleti müfettişlerin - den Abbas bey tarafından liman şirketinde yapı'an teftiş bitmiş ve Abbas bey raporunu maliye vekâ- letine göndermiştir. Talebeler gezemediler Beş Mayısta talebe bayramıdır. Bugün bir çok mektepler - kırlara çıkacaklardı. Fakat hava soğuk ve | M bulutlu olduğundan talebeler gez- miye gidememişlerdir. Ankarada olan | Beyefendiyi ziyaret eylemek, er- kânı harbiye reisi Fevzi Paşa Hz. ni ve Müdafaai milliye vekili bey- efendiyi ve hükümet erkânmı ta- nımak üzere Ankarayı memnuni - yetle ziyarete gidiyorum. Türkiye ile Yunan milletlerinin birlikte teşriki mesai — etmektir. Mazide bu iki millet birbirine kar- | şı gelmişlerse de bu hal istikbalde teşriki mesai etmemizin daima lâzım olduğunu bir kere daha is- bat etmiştir. Çünkü bu, iki milletin refahı için lâzımdır. Ümit ederim ki her iki taraf ta aynı ehenk daire- sinde ve ayni mefküre — uğurunda çalışacak ve zaman — geçtikçe bu maksada daha kuvvetle kavuşula- caktır. Esasen bu, gerek Türkiyenin, gerek Yunanistanın kalben iste- miş olduğu sulh için — lâzımdır. Vaziyet te bunu bize telkin — edi- yor. Busuretle milletlerimizin refahını temine muvaffak olaca - ğız. Buna yegâne çare sulh ve teş- riki mesaidir. Üçüncü devlet karşısında onun zararıma hiç bir — arazi emelimiz yoktur. Hiç kimseye mütevec - cih hasrmane düşüncemiz yok » tur. Yegâne istediğimiz şey evimiz- de efendi kalmak ve kimse tara - fından taciz olunmamaktır. Tabitdir ki Ankarada siyasi ve askeri mükâlemat cereyan ede - cektir. Fakat bütün bu mükâle- melerin mahiyeti tedafütdir. Hiç kimse aleyhine müteveccih değil - ——— ——— Metresini vurdu Küçükpazarda, Demirtaş ma » hallesinde oturan Ali, kıskançlık yüzünden bıçakla metresi Fatma- yı yaralamış, Ali yakalanmış, met- resi hastaneye kaldırılmıştır. Neticede yaralandı *“Bakırköyde, Küçük Bağlarda oturan şimendifer gardöfrenlerin- den Ahmet efendi bahçesine giren Mustafa çavuş isminde birine ait | inekleri çıkarmaktayken Mustafa çavuş gelerek bağırıp çağırmış ve neticede bıçakla — yaralanmıştır. Suçlu yakalanmıştır. Kalp sektesinden Beyoğlunda, Ankara caddesin - de bir kahvede oturan Yugoslav » ya tebaasından Loiçi efendi bir - denbire düşerek ölmüştür. Hükü - met tabibi, kendisinin kalp sekte- sinden öldüğünü tesbit etmiştir. Bekçinin eşyaları Şehremininde çamaşır sokağın- da Enver bey apartımanında bek- çi Rızanın yatak, yorgan ve çama- #ırlarını çalmak- istiyen sabıkalı lehmet, cürmü meşhut halinde ya kalanmıştır. dir. Amalimizin yalnız sulhün is- tikrarına müteveccih — olduğunu tekrar ederim. Milletlerimizin refahları için galışıyoruz. Kimseye dokunmak istemiyoruz. — Bulgaristanım misaka iştiraki hakkındaki fikriniz?. — Bulgaristan misaka iştirak ederse tabildir ki memnuniyetle kabul edeceğiz. Gerek biz ve ge - rekse Türkler kâfi derecede harp ettik. Bugün sulhtan başka dü - şüncemiz yoktur.,, gea Amerikalı müte- hassıs çalışıyor Ayasofya camiinin mozayıkla- rını meydana çıkaran Amerikalı mütahassıs M, Vitmor şehrimize gelmiş, camide çalışmıya başlamış tır. Amerikalı mütahassıs bu yazın nihayetine kadar çalışacak, şimdi- ye kadar meydana çıkarılamıyan- lar da çıkarılacaktır. Polonyalı tayyareciler Polonya münakalât nazır mua- | vini M. Bahkovskinin riyasetinde bulunan bir heyet Bükreş — Sof- ya yoluyla şehrimize gelecektir. | Heyet 'l;ürkiye ile Lehistan arasın- da tayyare münakalâtının temini | için müzakeratta bulunacaktır. | Gürültü kaldırılmalı İstanbul postanesinde mektup- | lar damgalanırken fazla — gürültü olmaktadır. Bu yüzden dışarda kişelerde oturan memurlar sersem olmaktadırlar. Posta idaresinin damga yerini başka yere kaldır- ması İâzımdır. Hamdi bey gitti Liman şirketi müdürü Hamdi bey dün Ankaraya gitmiştir. Ham- di bey Ankarada şirkete ait işleri takip edecektir. Kapatıldılar Zabıta biri Beyoğlunda, diğeri Sirkecide olmak üzere iki müstah- demin idarehanesini kapatmıştır. Oktruva hesabı Belediyenin oktruvadan alacak- larını tasfiye etmekle meşgul olan komisyon bu ay nihayetine kadar işni bit'ırecdıt_ ir. Kanalizasyon işleri Bir aydan beri Fındıklıda başlı- | yan kanalizasyon i tr hayli iler lemiştir. İki aya kadar bitecektir. Fındıklıdan sonra bir kol Ciahngi- re doğru uzanarak Cihangir lâğrm larını Fındıklı önündeki ana şebe- keye bağlıyacak, diğer bir şebeke de Fındıklıdan Tophane ve Galata ya doğru uzanacaktır. ——— —— GÜLHANE — MÜSAMERELERİ Mutat tıbbi Gülhane müsame- veleri 6 — 5 — 934 Pazar günü sa- at 16,30 da yapılacaktır. Arzu e- den arkadaşların teşrifleri rica o- | lunur efendim. a vYeDUrDADE aN KE SESETAERAreRmA ı ANı | ve tüccardan Halil Kâmil Kime benzemek ister, yahut istemezsiniz ? .. Bir arkadaşımın gayet haklı bir derdini dinledim: “— Bir yerde mükemmel bir pi- jama bulmuştum, dedi. Pek hoşu- ma gitmişti. Almıya niyet ettim.. Bugün, üzerinde görüyorum ki Alâ Ramon Novarro yazılı bir e- tiket duruyor. Artık al, giyebilir » sen giy.. Heveslenmiş de almış di- yecekler.. Ramon Novarro gibi mi giyinmeye kalkışacağım!?,, Arkadaşımın endişesini görü- yorsunuz. Pek âlâ.. Hoşuna pek çok giden bir şeyi de, nasıl edinip tatmin olunacak!? Bu da pek müş- kül bir meseldir. Her iyi şey, ken- dinden evvel bir sinema yıldızı ve ya herhangi zevk ehli, yahut züp- pe ından giyilmişse, arkada- şım,bütün yalnızlık ve mümtaziyet saffetini muhafazada ısrar ettiği müddetçe, giyilecek zevkli bir şey bulamıyacak demektir.. Allah kolaylık versin. Halbuki, buna can atan, ne ka- dar da ayrı delikanlı vardır. Gene birçok tanıdıklarım, Ronald Kol- man'ın yürüyüşü böyledir diye, merdivenleri bir kurbağa gibi, iki yana da çifteler savurarak çıkar iner ve gene de aramızda ferah, fahur yaşardı. Zerrece endişesi — yoktu.. Bir tanıdığım, kaşını, gö- zünü, bryıklarını türlü mengene ve traş makinelerinden M'mı( bir maskaraya döndü. Fakat bununla beraber, Duglas babayı da bir parça andırdığı için sasdetine pa- yan göremezdiniz. Kollarında meşin bilezikler; pantalonlarının kenar ve arkasın- da birer koşum gibi sarkan zincir- lerle mahsüs gürültüler yaparak dolaşan tipler mi bilmeyiz!.. Ve hepsi de bir taklit, bir büyük ve | tam benzeyiş peşindeydi. İnsan insana benzemez. Bazıları, doğuşta, infirat —— ay- rt kalmak hasletiyle yaradı'mışlar- dır da, bütün hayatlarınca, bütün işleri ve yaşıyışlarında kendi şah> siyetlerinin damgasını görmek is - terler. Bunlar nihayet, pek dayana- mazlarsa, bilmemezlikten gelerek, birer Ramon Novarro'ya benzeme- ğe katlanabilir.. İkinci takım ukalâ ise, artist, yıldız; kime benzemeği niyelte - mişse, bütün benzeyişleri elde et tikten sonra “Şimdi ne haltedece- ğim!?,, diye bir kuruntu alır ken- dilerini.. Umalmn ki artistler, hemen al - lahın inayetiyle birer kuyruk sal- vermesinler. Hikm et Münir |erencensevsare yar ı BeLEvEN LESLELESESE NSN ÖLÜM Darülâceze ve emrazı akliye has taneleri göz mütahassısı doktor Ahmet Cevdet Beyin kayınpederi Beyin pederi Samsun alay kumandanlı- ğından mütekait miralay Amas- yalı Ahmet Hilmi Bey dünkü gün irtihali darı baka eylemiş ve cena- ze namazı Yeldeğirmeni camiin- de eda edilerek Karaca Ahmet kabristanında makberi mahsusuna defnedilmiştir. Bir rica Üniversiteden aldığım 4364 nu- maralı hüviyet cüzdanım kaybol- muştur, Bulanın fakülte kalemine teslim etmesini rica ederim. Hukuk fakültesi birinci smıfından Agavni Şingityan

Bu sayıdan diğer sayfalar: