25 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

25 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

& Rop Sazete ww eKsiyonları Nüyiiyen TİDGİ müetlifin adını doğ- 'î'"veğım— lâkin Moskova ü- * Okuluğumuz rzaman, pro- e bize bir Z i: külliyat göstermiş, Fr, aN k IZ nkılâbinı iyi Ni kit, i,, pları okuyunuz, Z'ra, o Bazı Siyonları esas tu- a| “Üta ':“’ Üt mukaddimede bu ci tttiriliyordu. n * * ğqî."" havadisleri arasında * Olmak üzere — yalan yan- Veti "Etrohunabilir. Lâkin erte- _"ııı,k' “P Yahut tashih edilir. Diğer Vi , * böğka muharrirler ayni va- laptyı, hNi ettikleri için, bunları Ytuj :*h ve aleyhdeki mütalca- Mi göşe ” © günlün, o devrin zihni- Takk e ek tarih Bezgi S Yoltur. :*“i,_ Yeceksiniz ki, meddahlik Vitleş ı“:l:öni anlatmış - olabilir, in istifadle temin STcvesuerr “I.*b!h,h;îsü:ellkthr hakikate daha KSK gl ate öyle müharebeler u,q“m_ taraf da kendinin galebesi- %"'ıt: :îfni_n Üstün geldiği anlı Vi Tta '*im::m lfu_ıuılınnı nok- MAĞA L bir devri anlamak Üdiş — Vi ayna, gazete kolleksi- n Sünlar bizde pek noksan- K n zuhurundan beri - kaç BA2 bunlardan bir değil bir Ytı yerlerde itina ile erekti. Bu, yapılma- bir bakkal dükkânr » et Tp ç “Tara alacaktım. Bakka- Ciltten “önek g Çeh tün A tayıfalar koparıp *B gön Bördüm. Sararmış kâ- Yo ğT #tinca, bumun kimbilir | D :h:!ıı tarafından kelleksi- "’“ı_“.'N 8 “Malümat,, gazetesi d'“*î:*“u » Şiphesiz adam öl- tılmış, bu kolleksiyon 'şti. ç £ vekâletine, umumi ' halkevlerine mensup ko- *ki gazetelerin kolleksi- rllfnak için gayrete geç- heşıitmenniye şayandır. kunkı Mahvolmamış, mah- :'nuı kolleksiyonlar var- İ Araya getirilmelidir. b devrinden sonraki ga- < b Yerde biriktiriliyormuş ç, B â'"l bir iki yer kâfi de- ir, Hi ülkevleri de, bunları b Bi k““eh,- ,“vk.-,%u b'jnn_ haline getirmeli- h ı"yan" ";ih" dikkatsizlik, bir iki "'"ır.. ""-h 'vedebilir. Lükin bun- eli Sökluğu 'ı_î' Mukavemetleri adet- aş © artacaktır Tya, Mönü » İ Miya Par !“l_' İle birlikte Leninin e- Ve Sıtada, orada, bir la u;ı"h dünya gazeteleri- de y Mdiğinı söylemişler, Bönt & | termişlerdi. Böyle bir | , Türki, n Hıı.,,'m-' yoktur, İleride, a Olunca, Türk âlimi, âtine mi bal, “Ne mi çıkacaktır? İntizamına sokmalı. (Vâ - Nü) p 'İ:»“İlu 3:'?: kkür .—'"_'hdı ğ:khlınneıındz teda. İnam v 1:ındı gösterilen n ikkatten —dolayı . Fi_kıeı, operatör Yaseddin, Dr. Celâle, .un_ıııyle bir '"*!ire ile bakan başhemşire l!_ıte.ıııeı..— giL;'" minnetimi ale- İr borç telâkki et - NAde ç işleri müdürü :"-'mıuınrş hemşire yukarda adı Üker timam ve himayesi. thnm Beş arkadaşım da ta Bore Wiüüsa, LAĞUSTOS — 1937 Hi götüşüm : anlamak ve hemşire | Bu mıntakada çöp istasyonu vazifesini gören barakanın mide Istanbul konuşuyor ! Sinek istilâsına uğramış bir semt ... Belediye buradaki çöp istasyonunu ya kaldırmalı veya ıslah etmelidir ! Yazan : Haberci Şehzadebaşındaki karakoldan sağa saptık. Bozdoğan kemerine doğrl yürür ken aldığımız ilk ihtiyat teğbiri paçala- rı sıvamak oldu. Yol o kadar toz ki a- yakkabıları bile aşarak çoraplarımızı berbat bir hale koydu. Kemeri geçinyeye kadar olan yolun sol tarafı yeni tarzda apartmanlarla kap İir, fakat kemeri geçtiniz. mi tâ şağı- gdaki caddeye kadar ne “ev,, denebilecek bir binaya ve ne de yol ismi verilebile- şeye tastgelebiliyorsunu Sözüm öna “yol.; olarak kullanıları bir toz deyası — herhalde helediye ta- rafından olacak — dökülmüş meloz ve ğınlariyle daha berbat bir hale gelmiş. Perişan kılıklı kadın ve çocuk- lar ellerine geçirdikleri teneke, kova, li- ğen gibi şeylerin içine yığınlar arasında bulabildikleri tahta veya yonga parça- lariyle paçavraları dolduruyorlar. Kemeri müvazi olarak takip eden ve Fatih camiine kadar giden cağdenin Ve fadan başlayıp kemer bit'nceye kadarki kısmı hiç yapılmamış. Burası esasen senelerdir bu hâalde durur. Bu yol üzerinde akşam üstleri eski- den şöyle bir pazar kurulur ve narhdan çok ucuza satan ekmekçiler, *Samsun, samsun,, diye bağrran kaçak köylü ci karası satıcıları, — kavun, karpuzcular * epey kalabalık teşkil ederlerdi. Biz er- ken gittiğimiz iç'n bunlara — rastlama dık. Belki de belediye tarafından me- nedilmiştir. . Unkapanıma inen tozlu yolun sağ trafındaki evciklerde oturanlar, artık bir yol olan ve şeyülislâm kapısına çÇı- kan caddeye bakan arsayı içlerine y kanmış buğday doldurdukları örtülerle kapamışlar, kendileri bunların üstünde simsiyah ayaklariyle gezmekte bir beis rörmüyorlarsa da yabancı birisini “kirletir,, diye bırakmıyorlar. Buğd: lar güneşte kuruduktan sonra di bulgur yapacaklarmış. Fakir semtlerimizin hemen hepsin. de olduğu g'bi burada da çocuklar - toz toprak içinde yuvarlanıyorlar. Bu tozlu mıntakada oturanların kı- şın evlerine çamura saplanmadan nası! elmeğe muvaffak oldukları merak edi- or şey doğrusu, Bir kısım zavallrlar yangından arta kalmış bir duvar kenarını, bir ocak ba- gını, etrafta mebzulen bulunan taşlar ve tenekelerle çevirip başlarını sokacak bir ver yapmışlar. Evi Zeyrek yokuşunra olan bi: konuştum. Bu toz bizi boğuyor, dedi. Ha- va öyle pek sert değil, hafifçe esecek ol- sa evin içerisi de buralardan farksız o- lur. Koltukların, masaların, iskemlele- rin üstünü —her gün bir parmak tor kaplar, — Günide yüz sefer temiz- leseniz nafile. Bu yaz günü şöyle bir yle | K 'Tuna kızlarını hasret İşte mesken haline Hoş kapali iken de bir faydası dokun- muyor ya! Aralıklardan giriyor. Üste- lik bu yetmiyormuş gibi her gün araba Bu dahi dört satırla vermmanamaam n seeae — R Festivalin geçit resmi İstanbul fesuvaline iştirak eden — Yunan,| Yugoslav, Romen, Bülgür — heyetleri — dün, Taksim Abidesine mutat SAYRIYI gösterdiler. Her heyetin önünde measup olduğu mille. tin bayrağı dalgalanıyor Ve her hayet en göz alan ronkli çiçeklerden yapılmız bir güzel çeslnk taşıyordu. Bultgarlar bu yıl İstanbul festivaline cid. den güzel bir beyetle iştirak etmişler. Bot. yanın gösterdiği alâkayı burada hususi bir #ikkatle kaydetmemek hata olur. Genç Bul. Bar kızları ne güzel giyinmişlerdi ve ne gü. maldiler. Bulgar delikanlılarını göz, beraber Beldikteri güzel kızların yanında hiç de ya. dırgamryordu. Yugoslavlar geçen yıl ve evvelki yıl İstan bula gönderdikleri lavent delikanlıları, endam andırmamak için tilerinden geleni yapmışlardı. Romea kızları her zamanki gibi tatlı, gü. zel, yuh, güler yüzlü Idiler ve Romen delikan hları İstiklâl caddesinin iki kuldırımma ecra| lanmış genç kağınlardan bir hayli takdir top luğorlardı. Yunanlılar bermutat eski Elen tipine en Uygun gelen kızlarını ve en neşeli delikanlı. larını seçip yollamışlardı. Hepsi sırtlarında. kE'Yenkli, öyalt elhinelerle — memleketlerinin çiçekti ovalarrmı, Attikanın, Tuna boylarının Rodepların ve Basarahya gibi eyaletlerle Ka- rakal gibi kasabaların renklerini atmosferini ve melodirini göztererek, koklatarak duyura.| rak önümüzden geçtiler. Buzların içinde Türkü temsii edentere bak tık Dört zeybak kiyafetli genç ve üç mühmel Kayafatli kız. Düründük: Acaha festiyali yapan Sofya mr? Belgrad mı? Bükreş mi? Atina mr? Yokaa Tatanbul ryesmine fstanbatun en azdan beş yüz kız ve Hin de'ikanlı Ha kendini göstermemiş elme Bmm arrrı nedir? bulandıran Kim idare ediyor bu festivali ? MANzarası,.. sokulmuş bir harabe araba toprak getirip büsbütün fazlalaş. tırıyorlar. Bir parça daha ilerledik, gözümüze yüksekçe bir yere yapılmış oldukça bü- yük saçtan bir baraka ilişti. Burası çöp istasyonu olarak kullanılıyormuş. —A- man yarabbi ne pis kokouydu o! Sözde çöpler mahfuz bir yere kon- sun diye burasını yapmışlar. Saç lev- halar iğreti iğreti biribirine eklenmiş, alt tarafları bükülerek iki tane adam bo yu kadar delik açılmış buradan çöpleri kamyonlara boşaltıyorlar. Barakanın boyunca olan kapısı da ardına kadar açık, Burda kime sordukça çöp istasyo. nundan yaka — silkiyor. Girdiğimiz bir dükkânın tavanı boydan boya sinek kâ- gıtları donanmış, üstleri vıcık vıcık do- lu. Ayrıca havada uçan yüzlercesi de caba. Adamcağız çok haklı olarak şikâyet ediyordu: — Dükkânıma müşteri uğramaz 0l- du artık, görmüyor ki. Üstelik bu sinek kâğı: da ötesine berisine yapışıyor elbisesini girletiyor. Mademki bir çöp istasyonu yapmak ille lâzımdır. Bari şöyle iyice kapalı bir yer yapsınlar da bu pislikten kurtulsak. Sineğe tahammül ectsek ko- kusu var, kokuyu çeksek ötekisi. Öğle zarnanı falan geçiniz de vaziyeti daha iyi görür ve bize de acırsınız. Etrafı kara bulut gibi kaplamış sinekler yüze, göze her tarafa doluyor. İnsanın bunları kov- maktan âdeta deli olacağı geliyor valla- hi! Bütün bir sermt halkımda rahat, hu- zur diye bir şey bırakmıyan bu çöp is- tasyonu herhalde kaldırılmalı ve yahut etrafa zarar vermiyecek bir şekle s0- kulmalıdır. Alâkadar makamların vazi- yetin bu merkezde olduğunu bildemikle | ri anlaşılıyor. Bilseler önüne geçerlerdi. Bu yazıdan sonra da geçeceklerini Ümit ediyoruz, İK Ca Gelen bir dakika rahat yüzü | ——— - me düyorlar ? SAKŞAM'da: — Heykel Cnküün Bünl d Aatliğ ilan Petümi. ee vovüRlaği pek be Zavk endin yerinde münevverlerimizden bu tak. tan da şumu görüyoruz Teğimine ve Cuumhuriyet karşı sevgisi o derecededir ki, değil larrmızın köylerimizin bile meydar bi. rer ha birer büst dikmek hevesi vumu. mileşmiştir. Meselâ Çorlunun hemen (atlana, sız bütün köüylerine hirer âbidecik ya dik B ya dikilmek üzeredir. ak, bunlar bir heykeltraşa yaptırılm yor, İalanbuldan bir hazır böst almıp, kalda tstüne oturtuluyor. e) hevaslla haykeltraşlarımı. zA Çalışma zemini vermek telif edil etişiyor; onları iş- z brrakıp apartımanları kalfalara yaptırı. traşlarımızın istidi bir fidelik halinde beliriyor haykelleri meydanlarımıza dikiyoruz TAN'da Çivi gibi insanlar Burhan Felek, Hyakati olmayan bazı kim. selerim, işinde tutunamayacağımı — sanırken, akalni gürmemlz bakkında şu müşahedeyi yazıyori Hangi işte olursa olsun kimin yerinde ka- lıp, kdmin gideceğini kestirmek güçtür. Hele bizmtihi liyakat sahiti olmayanların beka ve istikrarları bavaya, suya, mevsime ve zevke tabi bir yey gilildir. Ben öylelerini biltrim ki: — Kh artık bu işten sonra tutunamaz! Denir de, bu sözden aonra onü yine aynı yerde çalışır. gi a. Bunun bir hikmeti vardır. İşte anu anlatmak iİştiyarum. Nâzım paşa, piyade dniresi reiri — sandal iken iradei seniye ile kendisini topçu dairesi relsi yapmışlar.. O da irade tezkerasine: “Bendeniz piyade H midir? Mimarlarımız taptaza basma — kalıp #ınılına — mensubum.. 'Topçuluktan anlamam.., diye cevap vermiş. Bu covap, padişahın hoşuna gitmemiş, g3- ZaP etmiş ve rütbesini refederek Brzincana sürmüş. Diğer taraftan tir adam, ayağma — gelen nimeti ihtissamm Barlokdir, diyo teperse kolay Kkolay ihtisası dahili yer de bulamaz.. On için hepimiz böyle bir toklif mez, iyiliriz.. Lâkin mütebasaıs olmadığı tabti sık ark falso yapar ve falso y zılgit yer, kafasına vurulur. İşte böyle yaprp zılgıt yediği zaman işin. den çıkarılacak sandığımız bazıları var ki, falno ettikçe İnadına yerinde kalr: Ku müdahale Üzerine kani öldüm; Bir kı. Bım adamlar çivi gihidir. Kafasına vurdukça olduğu yere geçiyor ve geçlikçe paklegiyor. KURUN'da Seyyah getirme işi bir programa bağlanmalıdır Asım Uz, memleketimize seyyalı getirmek ve onların istirahatlerini temin edip alâkala. Tni uyandırmak için harcaman emeklerin bir Programa bağlanmasını tavsiye ediyor. — Ve pok haklı olarak diyor kâ: Dışardan gelen yabancı | göstermek, memleketin görülecek yerleri haklında onların meraklarını -uyandırmak için yalnız bir iki küçük ve fena basılmız brogür çıkarmak kâfi değildir. Bu Lürlü sey.. yahların muhtaç oldukları mâalümatları an. lara verecek bürolar hazırlamâak icap ede: Ru tarzdaki bürolar Avrupa memlokatle. rinin küçük kasabalarında bile bulunduğu halde maalesef bizim en büyük şehrimiz olan Tatanbulda bile yoktur. Avrupa şehrine gerek denizden, gerek karadan gldildiği zamanı yolcuların karşızına ilk adımda yabancı parasını memleket para, Bına çevviren bir “ganj,, yeri çıkar; biz de ise ne Sirkecide, ne Haydarpaşada, ne de Galsta rıhtımımda buna benzer bir şey yoktur.. Ya, bancı seyyaklar Türk parası tedarik etmek için mutlaka bankalara müracaat etlmek moc | — buuriyetindedir ve eğer bu seyyahlar İatan. cumartesi, yabut pazar günü gelmiş mrsa bankaları da — kapalı » bulacakları l için b der bile on para sarfetmeğe imkân bulamazlar. Demek ki Turizm memlekette canlandırmak için bir Turizm idaresi yapmalıdır. Fnkat memleketin her tarafında aynı zamanda Turizm hareketin! yürütmeğe imkân bulunmadığına göre bu Ydarenin vazifesini bir programa bağlamak Yazımdır. karşısında (: bir işe gel geyyahlara istiyoruz hareketini geveneeeeEaeRaNKEREESESESEREEEEEENARAAEaN Manevra ve misafirlerimiz FOTO ETEM Manevra ve misafir heyeti ge- zilerinin İzmir vapuru seyaha- tinin, İsmet İnönü çayının inti- balarma ait resimleri Beyoğlunda FOTO ETEMde hulabilirsiniz

Bu sayıdan diğer sayfalar: