8 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

8 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1937 Paris sergisi kapandı. Sergide- &i binaların yıkılmasına başlandı. Eyfel, kulelerin bu yaşlı yıklızı gene karanlı- ğa gömülüyor. Eyfelin hikâyesini ve babası (Güstav Eyfel) in hayatını bili- yor musunuz?, (Güstav Eyfel) 1832 de (Dijon) da dünyaya geldi ve ilk tahsilini orada bi- tirdi, 1850 de Parise gitti. Evvelâ (Sen Barb) kolejinde, sonra mühendis mek- tebinde okudu; diploma aldı. (Nepvö) firmasında çalışmıya baş- ladı. Fakat bu milessesç az sonra ken- disine yol verdi. (Eyfel), tetkikatına devam için maaşsız çalışmak tekiifinde bulundu. (Nepvö) red cevsix verdi, Bunun üzerine genç (Eyfel) garp çi- mendiferleri sumpanyasına girdi. Avda, 125 frank alıyordu. Genç mühendisin iktidarı, âmirlerinin dikkat nazarmı çekti, Bordo demir köp rüsünün inşasına memur edildi. O vak- te gelinciye kadar bütün şimendifer köprüleri taştan, tuğladan yapılıyordu. Demir devri henüz başlıyordu; bu Ey. felin sayesinde tekemmüle erdi. Eyfel; Niv, Florak ve Kapcdans de- mir köprülerini de yaptı. Mühendisin Yukufu, ustalığı anlaşılmıştı. 1867 de, Paris sergisi müdürü (Kranç) m müa- vini oldu « İşte bu sırada meşhur (makineler ga- İerisi)nin plönmi yaptı. Bunda büyük bir muvaffakıyet gösterdi ve halin ma köprüsü, Nevyork limanı ağzındaki hürriyet heykelinin kaidesi hep (Ey- fel) in eseridir. İşte bu muvaffakıyetlerin verdiği ce- saretledir ki 300 metrelik bir kule in- gasını tasivvur etti, Bunu işidenler: — Aklını kaybediyor, diyorlardı. Bu kulenin inşasına imkân yoktur. Farz: muhal olarak yapılsa bile daha bitme- den çöker. Çökmese bile faydası ne?.. Sonra Parisin koça bir mahallesini teh- Tikeye atacak, manzarasını bozacak, E- ger (Eyfel) müvazene kanununu isbat etmek fikrinde ise kulesini çölde yap- sm! Bu suretle kimsenin rahatım boz- mamış, hayatını tehlikeye solmamış 0- Tur! Büyük bir münakaşa açıldı. Eyfel, giddetli cevaplar verdi, Fakat, 1889 ser- gisini ziyarete gelecekleri hayrette bı- sakabilmek için çok mühim, canl bir şey lâzınıdı, Nihayet: — Eyfel, kulesini yapsın!. Muvaffak olursa ne âlâ... Denildi, Ve işe büşlande.. Duman, (Eyfel kulesi) ne dair yazdığı bir eser- de şöyle diyor: “Lövalua Pere mücssescsinde (40 ressam tamam İki sene çalıştı. Kulenin bütün aksamı bu mücssesede hazırlan- dı. Bu demir parçalarmın Gzerindeki deliklerin sayısı tamam 7 milyondu.,, Kule yivaş yavaş yükseliyor, herkes hayretle bakıyordu. Nihayet bir gün 300 “Eyfel kulesi 48 inci yaşını tamamladı gösteriyordu.. Figaro kulenin taraçala- rından birinde bastırdığı bir ilâvede, kuleye çıkmak cesoretini gösterenletin isimlerini yazıyordu. Herkes kuleye çıkmak istiyordu. Kartpostallar yapddı. Üzerinde kulenin resmi bulunan kalem sapları, tampon- lar, kâğıt kesecekler satılıyordu. o Vi- Viyetlerden gelenler, memleketlerine dönerken göğüslerine kule şeklinde ya- pılnış küçük bir brog, bir iğne takıyor- Jardı, Epey zamen sonra tabii hai avdet et- ti, Kule unutuldu. Herkes göre göre a- Yışmıştı, Fakat, Parise gelen bütün cc- nebiler, şehrin umumi manzarası hak - kında bir #fikir edinmek için mutlaka ku. Teye çıkıyorlardı. Umumi harpte, Eyfel askeri emirleri aldı, verdi. Şimdide dans havalariyle â- lemi eğlendiriyor. 1937. Yeni bir sergi daha... Bir a- ralık kulenin şeklini değiştirmek, asri- leştirilmek istenildi. Sonra bu fikirden vazgeçildi, yalnız ampullerle süslenmi- ye karar verildi, Geceleri milyonlarca #opwilerle aydınlanan kule, semaya doğru uzattimış bir pırlanta iğneye ben ziyordu, Eyfel kulesi birden bire genç- leşmişti.. Bazan, ışıklı çiçeklerle dona- tılıyordu. Bazan kırmızı, bazan yeşil, sonra yakut. Başlangışta olduğu gibi taşıyan (Lövalun Pere) smal müessöse- | üncü metrenin üzerinde bir bayrak sal gene herkesi hayrette bırakıyordu. sini tesis etti. Kendi hesabına çalışmıya | Janmıya başladı... . Bugün 48 yaşını tamamlayın (Eyfel başladı. Fakat; artistler, muharrirler ortaya | Kulesi) hâlâ yerinde... “Zaman çok çar Bütün dünya, mühim bir şey yapt - | atılddar: Bu çiricin kule, Parisin en gü. | buk geçer. Dünle bugün arasında bü- racakları zaman mutlaka (Eyfel) ç mü. | zel bir mahallesini çirkönleğtirdi, diye | yük bir hendek açıır.., derler, rataat ediyorlardı. Budapeşte istasyo- | #öylendiler. Ne büylik hata!,. Hemen hemet elli- nu, Mantil kilisesi, Bolivyadaki Paz gaz Buna rağmen, bütün Paris halkı ku- | sine varın Eyfel kulesi belâ Perisin depoları, Durv o köprüsü, Garabit as- | leye çıkmak için büyük bir otebelök İ sembol gibi yerinde durduktarı sonra... v.r.s.” va, “i. Yi e vu Zi wi . “ i 30 KAHRAMAN K1Z KAHRAMAN KIZ. 305 İm —— — o ——— ——— ——— ———————— dd. —-. -——————— --—-— Rişliyö: — Sir, majestelerinden şuna inanma den biraz şipbelendi. . Jerdi, ve bu görüşme nihayetinde, gate” i —Ben kendi Kesabrma herşeyi unutu- larını rica ederim ki, kardinal cenap- — Sir, diye kekeledi. Bu kadar ikti” da veys ciyarda oturan asiizadeler ale | yotum, dedi, hattâ Flöri adını bile, lariyle tamamiyle mutubukız, fattan sonra, böyle ağır sözler, Acele davet edilmişlerdi. Sezar dö Van | Burbon ürpererek sarardı, çünkü ona — Çok güzel, Şu halde yarın sabah- — Sizinle açıkça konuşuyorum: E- dom söz söylemek üzere oyağa kalir öyle geldi ki kardinal, mükâleme arası- tan İtibaren sarayımızdaki yerinizi ala- ğer dük dö Vandom bizzat gelip bana ve salona derin bir gilkünet göktü.. âl na bu Piöri kelimesini pek garip bir çakşınız!, , sadakat ve itaatini teyit etmezde, sizin Vandom sakin ve siddi tavriyle; | gekilde atıyordu. Kral bir kaç saniye — Emredersiniz, Sir... sözlerinizi ve. kardinalın sizs yapmış —Mösyöler, dedi, size şunu habef sükütünü muhafaza etti, sonra soğuk — Evet cama, Şevcrni şatosundaki olduğu vaatları hiçe sayıyorum; anlı” vereyim ki, size hiyanet ediyorum. wi bir tâvırla sordu; adamların dağılacağını da vaad ediyor yor matinuz?. Bu sözlerin söyleniş tarzında en * — Demek bize tam bir itaat teklif e- musunuz? Asıl mesele budur. Antwan dö Burbon, kendi kendine? çük bir istihza dahi yoktu. Herkes | diyorsunuz? — Bu adamlar, majesteleri ve kardi- — Öyle zannediyorum ki, kardeşimi ret ve dehşet içinde kaldr. Nihayet Za Burbon da hiç tereddüt etmeden ce- mal cenapları için canlarını vermekten bir tuzağa düşürmek istiyorlar!, #es bağırdı: | vap verdi: başka bir şey istemiyorlar. Yarın sabali- Dedi ve doğrularak yüksek sesle ili- — Eğer bu sözleriniz Hoğruysa, PU” a — Evet, Sir, .Samimi ve kati biz tan İtibaren, hepsi yerlerine dönecekler- ve eki; radan sağ olarak çıkamazsınız. ei itaat, « dir. — Size yaptığım yatların hepsine Sezar dö Vandom, bee ul e | — Ne şartla? Bu sualden bayrete Kral büyük bir sevinçle cevap ver» kardeşimin de iştirak edeceğine söz ve- devem etti: düşmeyin. Kral olmama rağmen şunu takdir ederim ki sizin gibi bir insan pi- Jâhlarm: ancak mücadele geretiyle ter- keder. Bunun için size soruyorum; Hangi şartlar dahilinde, itaati kabul €- diyorsunuz? Burbon sevinç içindeydi, böyle bir» zaferi hiç bir zaman tahayyiil etmemiş- ti. — Sir, dedi, şartlar: tayin etmek ba- na düşmez. Kardinal size benden bah- sederken en değerli tebaanız demişti... Ben de ilâve ediyorum; En sadık tebaa- On üçüncü Lüi garip bi tavırla: — Evet omma, dedi, bu sadakatin değerini siz takdir edin.. Burbon sapsarı kesilerek kekeledi: — Sir. Kardinal derhal müdabale etti; — Sir, monsenyör Antuan dö Bur- buna tevcih edilecek yüksek ve asil mü- kâfattan kendisini haberdar ettim. On üçüncü Lâi sakin bir sesle: — Şu belde, her gey hsiledilniştir. ! Dedi. Burbon da şöyle düşündü: — Çok şükür.. Yoksa; hiç bir netice elde etmeden çıkıp gitmem lâzım gele cekti, Ve Yüksek sesle ilâve etti; , * İ di: — İşte bu mükemmel. Bu mert ve sağık asilzadelere vereceğiniz! iyi ha » berlerden dolâys size şimdiden teşek” kür ederim, Şimdi gidin, mösyö, ve yan sn sabah tekrar aramıza geln. . Burbon ayni sevinçle cevap verdi; — Sir, hayatım bundan böyle size ajttir. On üçüncü Lüinin dudaklarında ga- yet nazik bir tebesslim belirirken, için- den de şöyle diyordu: — Bundan böyle bal... Burbon hürmetle eğildi ve dışarıya doğru yürüdü, Tam uzaklaşacağı sırs- da, on üçüncü Lüj sordu: — Aklımdayken sorayım, mösyö, ya kardeşiniz, me olacak?. Antuan dö Burbon ürpererek cevap verdi; — Benim taahhütlerimin dük dö Vandom tarafından tasdik (oedildiğini ilâveye lüzum yoktur . — Tabii. Fakat kardeşiniz Gaston bizimle barıştıktan sonra, bana ve kar- din-la karşı bazırlanan geniş bir komp- lonun şefi bulunmaktadır. Siz ancak ikinci plâindasınız.. Komplo şefinin ba- na itaatini bizzat ağzından duymü isterim. Burbon bu anda, oynanan komedi riyorum, #ir. Buraya gelmesi İneselesi- ns gelince, beni mazur görün, sir. Çün kü Sezar çekingen bir insandır. — Çekingen dzvranmakta doğrusu haklıdır! Şu halde? , — Şu halde, majesteleri onun için bana kat'i teminat vermezlerse, karde- şimin geleceğini vaad edemem.. Rişliyö nazik bir tebessümle tasdik ettiz — Çok doğrul. . On üşüncü Lüi de: — Pekâlâ, dedi. Şu Halde gidin ve bana kardeşinizi getirin. Size kralca söz veriyorum ki, site yapıdan muamele ona da yapılacaktır. Antuan dö Burbon sevinç içinde de rin bir nefes aldı. Zihninde şüpheden essr kalmadı. Kendisine Pransa amiral lığı verildiğine göre, kardeşine de kim bilir ne büyük bir mevki verileceğini düşünerek çikip gitti! — Ertesi günü, Şevermi şatosunda çere yan eden bâdise cidden şayan dikkatti. Büyük salonda elli kadar asilzade top- lanmıştı. Şefin çok “milhim bir haber vereceğini herkes biliyordu. Şef oraday dr ve ber zamankinden daha sekin, deha ciddi bir haldeydi. Burbon Onun ya- nında oturuyordu. İki kardeş uzun müddet görüşmüş” dur. Kardeşime Fransa amirallığı ii ” | edilmiştir. Kimbilir bana neler yereesi” ler! Mösyüler derbal ata binip vin yanma gidecek ve o ist ei ye ni bildireceğim. Ayni samanda sizi © ona sadakat göstereceğiniz vaadedef” © Salonda, evli bul mana yuldu. Sonra birdenbire korkunç miğf çi lar yükseldi ve nihayet dehget Wi şu sözler duyuldu; i — Ölümt, Heise ölümt.. ye İ Vanlom, bütün sesleri dindirei eesle bağırdı: pe” — Susun! Möeyöler, bene ylikselttiğiniz ölüm nidalarmdan ola il size teşekkür ederim. Çi wi pe pi bat ettiniz. Kardeşimin bu gec€ gördüğü doğrudur; benim de onu8 ape ir dan ayrılmıyacağım da doğraduf, Pig vin benler doğrulur, önü ge e ve kat'i harekete miştir. Mösyöler, hepinizi vi ii p yorumi... e | Salondakiler, korkunç deler ei Zırdılar; e İİ — Nant ta bulüşuruzU Vandom Gevam ettiş * Bi a

Bu sayıdan diğer sayfalar: