17 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

17 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM POSTASI Sahibi veli Neşriyat” Müdürü Hasani “İDARE EVİ : Istanbul Ankara caddesi Mes kutamsı Mesan Bi, Ferat sdreyii hisseli HABER, Yazı İşleri telefonu: 23872 idere” “4 24370 ilân ie 20438 |, iseler, Viğicler e #daidy Yaza: Nizamettin Nazıı Fransız Parlâmentosu Hariciye enci- meni, Hataydaki son hâdiselere "ıttla ha sıl eyledikten sonra., bu siyasi mevzu etrafındaki arzularmı şu tarzda tesbit etmiş bulunuyor: “1: Vaziyetin, Türk - Fransız dostlu unu ihlâl etmiyecek tarzda ıslahı,,, “2: Fransa - Lübnan ve Fransa - Suri ye iş birliğinin devamını temin... Encümen, bu kararı Hariciye nazırı Bone'ye ve Başvekil Daladiye'ye iblâğ etmek üzere, kendi azaları arasından bir kaçını memur etmiş. Belki de şu anda, bu heyet, bu vazifeyi başarmış bulunu- yor. Devletimizi Fransa Cumhurreisi mez. dinde temsil eden güzide büylik elçimiz Suad Davaz ile olan temaslarında, Hari- Ciye nazırı Bone'nin, yalnız, “Milletler arası siyasayı yakından alâkadar eden bir meseleyi beğenilecek bir tarzda hal- letmek istiyen bir devlet adamı,, çehre- si göstermediği, ayni zamanda “Bize dost bir Fransız sıfatı ve edasıda ta. kınmış bulunduğu,, kulağımıza gelen ri- vayetler cümlesindendir. Biz tarihimizin huzurunda, mili hay- siyetimizi kefeye koyarak giriştiğimiz bu davada daima dürüst ve “Meşru,. , dai- ma soğukkanlı ve mert kaldık. Bunun ne müz'iç bir sinir ve siyasi ol- gunluk imtihanı olduğunu anlamak için çok düşünmeğe lüzum yoktur. Milletler Cemiyetinin, bu davaya am Tayışlı bir kulak vermek hususunda pek müşkülpesend davranmadığı hatırla makta da güçlük çekmiyoruz Zaman za man Cenevre'de mugalatalar, Pariste sabotajlar ve Antakyada gizli tahrikler ve entrikalar sezmedik değil Fakat bütün çayri tabiiliklerine rağmen “bun ların hepsini “Tabii, saymak insaflı da gösterdik. Zira, temiz bir hedefe u. Jaşmağa karar vermiş insanım, ber taraf- tan güzel niyetler ummayacağını, yolu üstünde mutlaka bir kaç yığın dikene ve üç beş tutam tsırgana rastlıyacağını bilenlerdendik. Bütün bu fenalıkları bi- rer birer temizlemekle iktifa ettik. Gü- nün birinde Daladiye hükümetinin, mös yö dö Martel'i ve Garo'yu feda edebildi- ğini görünce, nihayet hakiki Fransa ile karşılaşabildiğimizi sananlar ve sevinen ler de oldu. Zira, bir çoklarımızın reali- telere bakarak ulaştıkları kanaate, yani “Ortada artık demokrat ve temiz bir Fransa bulmak imkânı olmadığı Kanaa- tine,, içimizde iştirak etmiyenler az de ğildi. Bunlar, telâkkilerinin çok hayali oluşunu iddia edenlere: — İşte... diyebilmişlerdi - şimdi göre ceksiniz. Kolenin hareketlerini dikkatle takip ediniz. Hatay bundan böyle yalnız dürüstlüğün, mukaveleye ve imzaya $a- dakatin sahnesi olacak, Hakikaten geçen bir iki gün, bizi pek aldatır gibi olmadı. Fakat işte, gene, bü: tün güzel ümilert birdenbire kararıver- diler, Hatay çene kâbuslu bir hava içi. ne giriverdi, Sebep ne? Müessir kim? Bu sefer hiç umulmadık bir müessirle karşılaşmış bulunuyoruz. Ve bu müessir kötü müdahalesini, pek garip ve mâna- sız iddialarla haklı ve mantıki bir hâdise olarak kabul ettirmek istiyor. Bu sefer, hasım, Hataydaki milletler cemiyeti komisyonudur, Bu komisyon Belçikalı, Türkiyeli, İn- giltereli, Fransalı ve İsveçli azadan mü- rekkeptir. Fransanın iyi niyetleri devam ediyor sa Fransız azanın bu komisyona atfedi. len hâdisede alâkası olmamak lâzm. Varsa Pransanın “İyi niyet, lerinden gene şüpheye hakkımız var, İngiliz murahhası, gayet dürüst hare sinai Ca Ispanya meselesinde HaneR İngiltere sulh yolile harbe gidiyormuş Son bir bombardımanda iki ingiliz gemisine daha Kanfonun Paris 16 (A.A.) — “Om Libr, gaze- tesinde, Gunen şöyle yazıyor: İspanya, Akdenizde karışıklık sebep leri icat ve bu denizde kuvvetlerin mü- vazenesini iblâl edebilir. Fransa ve İn- giltere, bütün uzlaştırma messilerine ve devamlı tesanüdlerine rağmen, te- şebbüslerini veya tekliflerini ancak azimkârlık göstermek şartİle muvaffa- kiyete iktiran ettirebilirler. Belbi, Löjur gazetesinde yazıyor: Mecliste bir cinnet eseri olarak hu- sule gelecek bir ekseriyetin karar ve- receği bir müdahalenin tehlikesi, bu halin İngiltere hükümetini derhal va- him müşkülâta rmaruz bırakmas: ola- caktır. Halbuki böyle bir şeye mani ol- mak menfaatımız icabatından değil mi- dir? Ordr gazetesinde, Büre, diyor ki; İngiltereye karş: beslemekte clduğu- muz zeval bulmaz müveddet yolunda yeis ve kederle şahit olduğumuz bir şey vardır ki, o da, İngilterenin 1914 de olduğu gibi sulhculuk yolu ile harbe sürüklenmekte olmasıdır. (İngiltere, serluru ediyor, B. Hitler ile B. Muso- lini de İngilterenin mütemadiyen ser- furu edeceği zannında bulunuyorlar. Bu iki zat, günün birinde zaferden emin oldukları halde şevk ve şetaretle harbe atılacaklardır. Fransa ile İngil- tere, Almanyanın tahakkümü tehdidi karşısında yekdiğerine muhtaçtırlar, Bu takdirde her ikisinin de menfaatine olmak üzere, Paris hükümetinin, ha- taya düşmesi takdirinde, Londra hi kümetine tarizlerde bulunması ve bil- mukabele Londra hükümetinin de bu veçhile hareket etmesi elzemdir. Bayan Tabui, Övr gazetesinde: Dün akşam Londra ve Romada in tişar eden ve İtalyanların İspanyol sa- hillerine balıri abluka tatbik edecekle- tini bildiren haberlerden bahsederek diyor ki; İtalyanlar, böyle yapmakla mümkin olduğu kadar süratle hükümetlerin kâ- rını İtmam edecek surette Franko'nun muhariplik halkını kabul ve teslime İn- gilizleri icbar etmek istiyorlar. İtalyan- lar, İngiliz tazyiki sayesinde, Pirene hu- dudunda transiti tevkif ettirmeğe mu - vaffak olmuş olmakla iftihar ediyorlar. B. hal ve İspanyol Cümhuriyetcilerinin ellerindeki sâhillerin ablukası, Fransa - nın bir çenber içine alınmasına .suadil- dir. Şu halde kıymetli ve fakat mahdad olan Fransız-İngiliz anlaşmasının bir in- tihara muadil bulunan bir siyasetin feci netayicini telâfi edebile'eği iddiasına hangi Fransız ve evleviyetle hangi Fran- mz hükümeti sehabet edebilir? Fransa- ket etti, istifasını verdi. Türk murahhası, elbette böyle sefil ha- rekete iştirak ettirilemezdi ve etmedi. Ce | bomba düştü bombardımanı nu doktrinini bize bildirmek B. Bone- Bin vazifesidir. Ingiliz gemilerine düşen bombalar Valansiya, 16 (A.A.) — Din Valan. #iyanın Frankistler tarafından bom - bardımanı esnasında Sürston ve Sıfa. rer adındaki İngiliz gemilerine de is- gabet vaki olmuştur. Bu gemilerden birincisi slev almiş isede ateş, mürettebat tarafmdan sön- dürülmüştür. İkincisinin makinesinde hasar vukua gelmiştir. Valunsiya bomburdman altında Valansiya, 16 (A.A.) — Dördüncü defa olarak Frankist tayyareler, din saat 17.50 de Valansiyayı bombardı . man etmişlerdir, Sekiz tayyare, Grao mahallesi üze . rine elli bomba atmışlardır. Bir takım bombalar da evvelce yapılan bir bom, bardıman neticesinde (içinde yangın 1 5 olan bir geminin yakinine diiş- müştür. Frankoçular Kastellonda Kastellon, 16 (A. A.) — Franko © Suriye Başvekiline Suikas Yapılmadığı bildiriliyor Patlıyan bomba değil kestane İlşeği imiş ! Beyrut, 16 (A.A.) — Yüksek komi- ser, Suriye Başvekili Cemil Mardama karşı bir sulkast teşebbüsü yapıldığı hakkında yabancı gazetelerde çıkan ha- berleri kat'i surette yalanlırnıştır. Bir bomba patladığı hakkındaki yanliş ha- ber, Başvekilin otomobili geçerken yol üzerine bir kestane fişeği atılmış olma- sından doğmuştur. Bu yersiz hareketin failleri araştırılmaktadır, Kodreanu'nun ilirazi reddedildi Bükreş, 17 (A.A.) — Yüksek askeri mahkeme, mülga demir muahfız sabık şeli Kodreanunun, on senelik oğır ceza hapsi hakkındaki karara yaptığı itirazı reddetmiştir. Kocaeli valisi Kocaeli valisi Bay Hâmit Oskay bu sabah şehrimize gelmiştir. kuvvetleri, halen bütün şehri iğgal et- miş bulunmaktadır, Cümhuriyetçilerin son mukavemet merkezleri dün öğle üzeri sukut etmiştir. mi ei Madrid, 16 (A. A.) — Cümhuriyetçi kumandanlığı Kastellonun tahliyesini emretmiştir. Ricat intizamla yapılmış ve şehirdeki sivil halkı, levazımı, ve sıhhiye servislerini tahliye için muvaf. fakiyetli mukabli hücumlar yapılmış- tır. Almanyanın bir tekz'bi Berlin, 16 (A. A.) — Alman muh- riblerinin Kastellori civarında İspah yol sahillerini . ombardıman etiğine dair Valansiyadan çıkarılan haberler salâhiyettar mahafilde tekzip olun- maktadır, Bir sigorta şirketi daha tasfiyeye mi gidiy or? Şirket direktörü dönen şayia- ların aslı o'madığını söyliyor Tasfiyeye uğrıyan Türkiye Milli Sigorta şirketinin vaziyeti Föniks dö Vien den dana fena çıkıı Bütün dünyayı saran Avusturyadaki meşhur Föniks dö Viyen Sigorta Şir- ketinin iflâse anında bu şirkete bağlı diğer küçük sigorta şirketleriyle bera. ber ayni sermaye ile kurulin Türkiye Milli Sigorta Şirketi iflâs etmişti. Bu şirketin 936 senesindenberi yapılan tas- fiyesi sona ermek üzeredir. Tasfiye mu» amelâtı bu sene ikmal edilecektir. Türkiye Sigorta Şirketinde sigortalı olanlara şimdiye kadar elde edilen mebliğdan yüzde on miktarında bir tev- ziatta bulunulması takarrür etmiştir. Bu tevziata derhal başlanacaktır. Şayan: dikkattir ki, asıl iflâs: intaç eden ve merkezi Viygnada bulunan Fö- niks dö Viyen Sigorta Şirketinin Tür. kiye şubesinin sigortalılara daha fazla tediyede bulunması imkânı görüldüğü halde, Türkiye Milit Sigorta Şirketinin vaziyeti pek kötü bulunmuş ve bunun için de umumi tediyatın yüzde otuz ka- dar bir şey olacağı tülmin edilmiştir. Esasen İktisat Vekâletince yapılan tiye İki aza kalıyor. Bunlardan biri İs- | tahkikatın bu şirketin parasının mühim veçli diğeri Belçikalıdır. Acaba Taşnak- ları ve Usbeci'leri, “Türkiye ile Fransa- nın müştereken emniyetini tekeffül et- miş bulundukları bir mıntakada,, hükü bir kısmının Viyanaya gittiğini göster- miş bulunuyordu. Şehrimiz piyasasında, bir sigorta şir- ketinin daha bundan evvelkilerinin aki- met konağına hücuma teşvik eden ve ş0- ' betine sürüklendiğine dair bir şayia do. , för Osman gibi temiz gençleri van sokak | laşmış ve bu şayia dal budak salmıştır. tarda öldürten hitaraf ve dürüst insan. , Söylendiğine göre bu şirketin, bu va- lar “?!,, bunlar mıdır? Nizameddin NAZİF li ili ik akdi dn ik ih ziyete sürüklenmesi ne dereceye kodar doğru olduğu bilinmiyen bazı yolsuz - Sahi isik luklar neticesidir. Güya bunlardan İk- tısat Vekâlet haberdar edilmiş ve Ve- kâletçe de tahkikatu başlanmıştır, Bu şirketin döviz ve vergi kaçakçılı. ğı yaptığı, bugün şirkette çalışmıyan bazı şahıslara çalışıyormuş gibi maaş verüdiği bunlardan başka dahikdeki me- murlara yaptıkları işler için sigortacı- İar daireli merkeziyesince verilen karar mucibince yüzde 15 den fazla komisyon vermemek lâzım gelirken kendilerine yüzde 25 komisyon verilmek için bu gk bi işlerin ellerinde seyyar tellâl tezke- reşi bulunanların hesabına kaydedildiği iddia edilmektedir. Gene bu iddialara göre bu şirketin senelik portföyü 43 - 45 bin lira arasın- da olduğu halde, acenteleriyle tellâlla- rından alacağı 50 - 60 bin lira radde, sindedir. Ve bu paraların tahsili he- men hemen imkân dahilinde değildir. Piyasada, bu şirket direktörünün Avrupa seyahatine çıkmış bulunması, şirketin tasfiseini görüşmeye gittiğine de hamledilmiştir. Vaziyeti öğrenmek için seyahatinden dönüp gelen direktörle görüşütük. Bi- ze dedi ki: — Bütün söylenenler asılsızdır. Be. nim Avrupa seyahatine çıkmamın, söy- lediğiniz gibi tasfiye ile hiç bir alâkası yoktur. Şirketimiz eskisi gibi kuvvetli ve işleri yerindedr. Ne suistimali, ne de buna benzer bir şey vardır, —şşğş mmm - KURUN Sabiha Gökçenin Balkan turnesi TATÜRE kızı Sabiha Gökçen, Ati” Belgrad ve Bükreşi ziyaret €- diyor. Asım Us bu münasebelle şöyle yazmaktadır: Atatürk kahraman kızı Sabihaya (Gökçen) soyadını verirken onun istik- balini de tayin etmi Hattâ diyebili- riz ki Sabihanın bu ide istikbalini tayin ederken Türk kadınlığının hava” cilek sahasında da erkeklerden ayrı ol madmı göstermiştir; daha sonra hayat” ta tayyarecilik mesleğini Gökçenin askerliğe girmesine müsuade kle de bu işe zevk ve heves hudu- an ileri mevki vermek lâzımgeldi ğine işaret etmiştir. Sabiha Gökçenin bu sıfatla; ne getirilirse Balkan paytak yareti daha ziyade manalı bir m alır, Zira Sabiha Gökçen yalniz tayyareci sınıfına kaydedilmekle kal- madı; geçen sene Tuncelide askeri ha” reketler yapmağa zaruret hasıl olduğu zaman © da bu hareket lere iştirak etti. Orada asileri tayyaresile tenkil etmek yolunda kahramanlıklar gösterdi; bu Suretle şahsi hesabına askerlik vazife sinde büyük muvaffakıyetler gösterdik ten başka Türk kadınlığının şan ve ş€- refini de yükseltmeğe muvatfak oldu. Sabiha Gökçenin bu defaki Balkan Jar turnesine gelince, bu, milli faaliyet hududunu geçerek beynelmilel bir ha” yata adım atmaktır. Tayyarecilik tarihinde ilk defa askeri tayyareci kadın olmak şerefini Türk milletine kazandıran bu kahraman A- tatürk Kızı'nın kara yolu ile bile şim“ diye kadar gitmediği memleketlere tekbaşına tayyaresi ile gidişi, on seki? milyon nüfuslu Türkiyenin beynelmilel hayattaki kuvvet ve kiymetini ona göre hesap etmek lâzımgeldiğini bütün ci" hana anlatacaktır. ,, CUMHURİYET ———— © Sağdan Me Daver, caddelerin yayakal dırımlarında yürümiyenlerden ve $oği takip elmiyenlerden birer lİra para cezasi atıntcağı şeklindeki haber üzerine 5 75 Mwrarak Tiyen WE “Halkı, medeni şehirlerdeki gibi mun tazâm yürümeğe alıştırmak için kolların dan değil; keselerinden tutmak “fena usul değil, Balkan payitaktlarında ve bazı Avrupa şehirlerinde, polisler, halkı sağdan ve yayakaldırımlarından yürümeğe icbar ederler amma, anlaşılan ora belediyelerinin bütçeleri denk ol duğu için yan bastın, soldan gittin, di ye önüne gelenden para cezası almaz” lar. Doğrusunu isterseniz, ahalisi as keri bir disiplin ve intizamla hareket eden Almanyada bile yayakaldırım!a” rında, sağdan gidip soldan gelmeğe cezâ kesilecek kadar büyük ehemmiyet ve" | rilmez, Ekseriyet, sağdan gitmekle be" raber, solu takib edenlere de tesadüf edilir, Ben, dalma yolun sağını takibe çalışı” rım; fakat, İstanbulun en kalabalık yer” lerindeki gülünc denilecek “kadar dar yayakaldırımlarının sağı solu yoktur ki dalma sağdan yürüyebileyim,. Meselâ Eminönünden Bahçekapısına giderken sağ taraftaki yayakaldırım: sırat köprü” sü gibidir. Tranvaylar bu daracık kal | dırımı yalıyarak geçer. Gelen de, gide” de tramvayın altında can vermemek * çin sevki tabii ile dalma dükkânların «8 mekânlarma doğru kaçar; hele yağmur Iu havalarda şemsiyeler açıkken. B“ caddeye konulacak birkaç polis, bir gü” de, Belediyenin bir haftalık masraj karşılıyacak kadar ceza alabilir. Şehrin her tarafında böyle bir kişini” ancak geçebileceği daracık yayakaldı ” rımları pek çoktur. Bunlar, hayli var” dat temin eder, Hele yayakaldırımında” yürümiyenlerden alınacak daha büyük bir yekün elde edilir. M€ selâ İstanbul Balıkpazarında ve Yenie# mile Sultanhamamı arasında, Mahm“ paşada, yolun her iki tarafına para © zaları için kutular koymak çok eyv fık olur. Çünkü, buralarda ya hiç y8Y? kaldırımı olmadığı, yahıt da kaldır. lar bir şerit genişliğinde olduğu 46” hekes yoldan yürümeğe, Binaenayf ra cezâşı vermeğe mecburdur. G6 kutulara birer lira atara yollarına dele ederler; mesele kısaca ve kolayca dilmiş olur... asker Izmitte büyük deniz yarışlar! İzmit, — Temmuzun ei fe ieirak a) BA“ cak büyük deniz yarışlarının hi na başlınmıştır. Donanmanm edeceği bu yarışlarda Başvekil Celi yar da bulunacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: