1 Ekim 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14

1 Ekim 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beşinci avenü bütün Amerikayı ifade etmez- di. Wall Streetin taçsız krallarına karşı ve on- ların meş'um gururlarını kırmak için vaktile Rüzvelt tarafından başlıyan mücadeleyi tekrar ele almanın zamaniydi. Zavallı Tatyana, Htel Kingsleyin bir kurbanıydı ki, samimi muhabbet beklerken hilekâr bir dostluk onun mahvına $se- sebep olmuştu. , Mur, bütün bu şüpheli sözleri işitmek iste- miyor gibi bir hareket yaparak: — Vakit geçirmeden Mister Glanorla konu- şabilmekliğim çok lâzımdır, dedi. Mis Delabi biraz sert: — Mister Kingsleye yazınız, dedi, veyahut daha iyisi zevcinden malümat alınız. Genç Amerikalı, ikinci bir sigara yakarken, Mur, hafif bir sesle: — O halde bu Mister Kingslevi görmekli- gim lâzım, dedi. Esasen sizin fikriniz de bu merkezde değil mi? — Ben size bir isim söyledim. Mamafih siz Rişar Buruns veyahut güzel Gladisin babası Arşıbald Daytonu da görebilirsiniz. Bu cihet sizin bileceğiniz bir iş... Bilmem ki, eski ar- kadaşım şu son aylar zarfındaki münasebatını çok karışık bir hale soktu. Tavsiye etmiş olduğunuz ziyaretleri yapa- bilmekliğim için kendisinde pek cesaret hisse- demiyorum. Sizden yalnız Tatyananın adresini vermekliğinizi rica edebilir miyim ? — Çok güzel bir şey istiyorsunuz ama, ne çare ki isteğinizi yerine getiremiyeceğim. Mem- leketimizde bir kadın zavallı 'Tatyana vaziyeti- ne düştü mü, artık onun sabit bir adresi olamaz. Belki de, bazı nüfuzlu şahsiyetlerin himaye- sinde Avrupaya dönmüş olabilir. Hğer bunu yaptı ise çok iyi bir iş yapmış demektir. Mur, müsaade için hafifçe iğildi. Jan, kapıya kadar refakat ederek Mura pek fena gelen acıklı sesile : — Size iyi bir malümat veremediğimden dolayı çok müteessirim, dedi. Mühendis, birçok yol yürüdükten sonra, ko- <casından ayrı yaşiyan Mister Kingsleyi görmeğe muvaffak olmuş; fakat, ondan da kendisini tat- min edecek hiç bir malümat alamamıştı. Etel, felâketinin müsebbibi olarak Tatyanayı ittiham ediyordu : Pedr Glanor, üzerinde fena bir tesir bıraktı. Diğerlerine karşı olduğu gibi, bizim budala Ha- roldila da eğlendi. Esasen kalpsiz bir kadındı. UYANIŞ 303 Bana inanabilirsiniz. Eğleniyordu. Çünkü, eğ- lenmek onun yegâne gevkiydi. Mister Kingsley sözlerini keserek gidip bir yığın gazete getirdi. Mur, gazetede siması bozulmuş 'Tatyananın portresini gördü ve ona karşı olan ittihamları Kingsleylerin boşanma davasını bütün hicabi- âver teferruatile okudu. Bütün bu makalelerde Glanorun isminin zikredilmesinden sakınıldığı görülüyordu. Bununla beraber, Mur, bu meş- hur ismi görüyör; fakat, birinci sayıfanın gün- lük vakayii, ciddi havadisi arasında tesadif edi- yordu. Bütün bu karmakarışık şeyleri okumamak için gazeteleri bir tarafa bıraktı. Onu yalnız bir mesele alâkadar ediyordu: 'Tatyana, neredeydi? Günlerdenberi birçok binaların katlarına çi- kıp inmesine ve bütün sıkı araştırmalarına rağ- men gene aradığını bulamamış; bütün çalışma- ları maküs bir netice vermişti. Tatyana, artık karanlıklara karışmış; sahilde kumlar üzerine yazılan bir yazı gibi, üzerinden geçen bir dal- ga ismini silip götürmüştü. Şimdi Murun he- sap sorabileceği bir kişi kalıyordu: O da Pedr Glanordu. Bereket vesrin ki, düşman adresini bırakmıştı. Hiç olmazsa yeniden bir tarafa gitmesi ve or- tadan kaybolmasından evvel bulunduğu yer bi- liniyordu. Mur, Lonraya hareket için hazırlığa başlar» ken, Mister Smit, nezdine kıdar gelmesini rica etmiş ve birçok işlerden sonra, Paris şubesinin Cenova konferansı için ilâveten bir mühendiş gönderilmesi lüzumunu bildirdiğini söylemişti. Bu işin de pratik sureti halli de Murun hareketiy- di ki, bunun içinde Cenovaya haber verilmişti, Mister $mit, Murun mütereddit bir vaziyet- te olduğunu görünce, ilâve ediyordu : — Orada arkadaşlarınıza tesadif edeceksiniz. Konferasın neticesi bizim için çok önemlidir. Eğer Mister Glanor mutlaka görmek niyetinde iseniz, ona tesadif edebilmek için bundan daba güzel bir şans olamaz. Çünkü, onun bir müd- det için Cenovaya istirahate geleceğini duyduk. Onu, tanıdığınız vakit ne sert bir rakip oldu- gunu anlıyacaksınız. Kim bilir bize ne müşki- lât çıkacaktır. — Bitmedi — * gö

Bu sayıdan diğer sayfalar: