5 Kasım 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

5 Kasım 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2098 —413 UYANIŞ 31) (tablar arasında - Dünya Nim Bizde, eskidenberi kök salmış, garib bir düşünüş vardır. San'atkâr diyince: dalgın, melânkolik bir çehre.. Hayattan, resliteden kaçan gözler.. Bıkkınlığı ve ızdırabı ifade eden küskün bakışlar. Bir sözle, hayata dargın bir adam hatıra gelir. Halbuki.. haki- kat, bunun tamamile akaidir. San'atkâr böyle komik bir hülyssever değil; bilâkis, bir hayat âşıkı ve bir şe'niyet adamıdır. Hakiki san'at adamı, sun'i bir ıztı- rabın sahteliğine bürünmiyen; fakat, mutlak bir saa- detin peşinde koşandır. Bir şairin dilinde, bir resa- mın fırçasında, ıztıyab da güzelleşebilir, belki; ancak.. sun'i olmamak, reel olmak şertile... Çünkü, san'atkâr her zaman için, hayatı seven, onun karşısında vecde gelen, sermestiye varan kimsedir. Söyledikleri, yalnız o vakit, samimi olabilir. San'stin birinci şartı ise, hiç şüphe yok ki, samimiyetuir. İşte, Andr& Gide, bunun için büyük san'atkârdır. Onun kaleminde toplanan sır: Hayat.. güzel olan huyat.. bu harikulâde şeye karşı duyulan sonsuz bir iştiyak.. bir kendinden geçiş... Rütiin güzellikler önün- de hissedilen asil bir susuzluk, başdöndürücü açlık... bunlardır. Çünkü : «Hislerimin en büyük neş'eleri Giderilen susuzluklar oldu.» Andre Gide, yalnız bu sözünde kendini, tamamile izah ve hülâsa edebilmiştir. Onun nazarında mazi tekrar yaşanması mansız bir yığın hâtıra, istikbalse düşünülmesi imkânsız, uzak bir karanlıktır. İnsan için, yalnız içinde yaşadığı an ve bu anın doğurduğu arzu vardır. Saadetini daima: «Dem bu demdir» de ara.. İşte onun felsefesi... Zira: «En ufak bir lâhzai hayat ölümden daha kuvvetli- dir ve onu inkâr eder.» Değişen, kaybolan lâhzelerle beraber, arzular da de- gişir, onlar da, yeninin cazibeğine bürünürler. Arzu- ların kaynağı hayattır; mükemmel insan, ber yeni şey karşısında bayrel duyan, istiyen, vecde gelendir: «Görüş kabiliyetin her lâhza yeni olsun. Ârif, her şeye hayretle bakan kimsedir.> «Evet, dudaklar üzerinde beliren her tebessümü öy- mek, yanaklardaki kanı, gözlerdeki yaşları içmek iste- dim. Her lokanla yeni bir açlık, her menbada yeni bir susuzluk - her susuzluğun bir hususiyeli vardı - beni bekliyordu.» Gide'in büyük hususiyeti, hayata karşı olan bu 19) Yazan. Andre Gide, Çeviren: Avni İnsel, Ahmed İhsan Basımevi 1986, Fiyatı 75 K. açlığı ve onu gidermek uğrunda bütün imkânları kabul edişidir. Onun nazarında, herşey, bu arada memnu olanlar da lezzetlidir: « Memnuniyetler sizi arıyorum, Siz yaz fecirleri gibi güzelsiniz.» «Nathanaöl (97, yeryüzünde tanıdığım en güzel şey açlığım oldu.» Onun için günah denen bir şeyde yoktur, hayatta gaye, ber ne şekilde olursa olsun, susuzluklarını gi- dermektir; velevki, yaplığın iş, günahın hudutlar içersinde dahi olar... Böyle düşünen adama çok kere ahlâksız damgasını vururuz. Halbuki o, sadece «ha yatı şeven> biridir. Bazı müellifler hâyatı ımanâsiz bir yük gibi kabul ederler; bazılarıysa, normal düşü. nüşten çok uzaklaşarak, peygamberlerin fısıldadığı «ideal dünyayı» ararlar, Gene birçokları nefialerine zulüm yaparak, en güzel ibtiraslarını daha doğmadan boğarak, «ilâhi sükünetev varmak yolunu tercih eder- ler; Mahrumiyetlerdeki zevki bulmak için, çabalarlar, Bunların hepsi de, ya bir yapmacık veyabut ta «güzel hakikati» görememekten ibarettir. Bayatın gayesi, gene kendisidir. O, okadar gü- zeldir ki, onu yaşamamak, yaradılışa karşı bir isyan- dan, nankörce bir tasarruftan başka birşey değildir. Kuru ahlâk telâkkileri Andre Gide'in reel düşü- nüşü Ve hür anlayışı yanında ne kadar baeit kalıyor. Diyor ki; <Nathanaöl, orlik günaha inanmıyorum,» Bizse, günaha inanırız, değil mi9. Fakat onu yapmaktan da, bir lâhze, geri kalmayız. İşte, aramız- daki fark... Gide aynı zamanda, eskinin ve hitaranın da, düş. manıdır. Ruhunu basitin kalıblarından kuruarmış, ancak bu suretle hakiki ve hür bir varlığa, yüksele- bilmiştir. Su sözleri, biraz ifrat bile olsa, ne kadar güzel: «Senin için en tehlikeli yerler: odan, ailen, matin- dir. Onları terket.» «Dünya Nimetleri» nde hakiki bir «rdalisme», de- rin bir elyrismes nin çağıltısına karışmıştır . Böylece, ortaya harikülâde bir eser ve yepyeni, dipdiri bir üslüb çıkmış oluyor, Eserin en büyük kıymeti ise, tamamile amimi bir dille, yazılmaşıdır, Bunun için- dir ki, ona reel diyebiliyoruz. Bu reel velirik üalüba Gavsi Halid Ozansoy — Sonu 384 üncü sayıfada — (9) Eserinde hitabettiği şahıs,

Bu sayıdan diğer sayfalar: