22 Şubat 1940 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18

22 Şubat 1940 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

224 de gelince kaçmiya teşebbüs etmi- yecekler. Ebedi saadetleri (için mukarrer fiyatı ödeyecekler. Paha- lu değil, artık müzakere ve müna- kaşalar başladı. Evvelâ ölecekleri yeri gidip in- tihab edecekler, sonra da ne ile öleceklerini kararlaştıracaklar. Bir birlerine sanlı olarak ölmek istiyor- lar. Binaenaleyh tabanca ile, hemde bir evin içinde değil, güzel manza- ralı bir yerda. Edebiyatta lâzım, bu iki romantik bir dekor, bir çer- çeve, şairane bir manzara İstiyor. Ölümleri güzel olsun. Birde şakağa kurşun atılırsa yüz çirkin olur di- ye (Henriette) seugilisi tarafından kalbinden vurulmak istiyor. Berlin civarı bir bir gezildi. Wans&s'yi intihap ettiler. Yegâne tessürleri arkada bıraktıkları kimselere vere- cekleri elem ve keder. EVDE SON GÜN (Henriette) evinde lüzumundan fazla şen, herkes bu hale memnun Henritte'ye müteşekkir. Kocası, sıh- hat ve meserretini arttırmak için, karısının bir gece Wans&e gülünde, birjotelde, yalnız istirahat etmesine müsaade etti, Son gece yemek key- fle yendi. Misafirler son defa ola- rak ilahi bir türkü ve musiki işitti- ler, Oheyecanlarından ağlıyorlar. (Henriette)in sesi emsalsiz. O gece Kleist gelmedi. Odasında tabanca- lannı hazırlamakla meşgul. Sabah olunca (Henriette) evinden aynlır- ken babasını, kocasını, kızını pek çok öptü. WANSEE DE (Kleist) en şık elbiselerini giy- mişti (Henriettö)tin entarisi, eldi- venleri beyaz, mantosu mavi. Öğle- ye doğru araba ile (Wans&e)ye var- dılar. Bir otelde yan yana iki oda kiralandı. Göl kenarında keyifle ye- . mek yendi. Sonra gezmeğe gitti- ler. Asıl yeri aradılar. İşte, buldu- lar. Bir çukurçuk. Kesilmiş çıkarıl- mış bir ağacın yeri. Memnunlar. Fakat Henriette : — Bu akşam değil, bütün bir gün bizim için olsun.. dedi. Otele dönüldü. Yemekten son- ra odaya çekilip sabaha kadar be- raber kaldılar. Sabah kahve altısın- dan sonra mektup yzmıya başladı- ÖERVETİFÜNUN ,lar. Elleri titremiyor fikirleri ser- best ve hâkim. Yazılarında sükünet var, müteessir değiller. Müthiş bir saadet tatıyor, yaşıyorlar. (Socrate) zehir içerken (Xantippe) i unutma- dı idi. Onlar ise artık her şeyi, hat- ta hayatı af ettiler, Kieist, Kuzini Mari&'ye yazdığı mektupta af diliyor: Evet onun İ- çin, onunla beraber ölmek istemi- yor mıydi? Fakat onları hayat ayır- dı (Marie) nin kederini, teassürü- nü, kıskançlığını düşünerek kendi- ni müdafaa ediyor. Ona (Henriet- te) yi târif ve tavsif eyliyor. dün- yada artık işleri kalmamış, sevği- lisile birlikte ölmiye karar vermiş- ler, biribirlerini bahtiyar decekler- miş. Aşkla ölüm son dakikalarını tezyin ediyormuş. Dindar olmuş, hep dua ediyormuşlar. Kendisine feci bir hayattan sonra en şehvetli ve mükemmel bir ölüm verdiği için allaha şükür ediyormuş. (Marie) tesliye için eğer Henriette ile yaşa- mak lâzım gelse razı olmıyacaktım, seni bırakmıyacaktım. Bunu oda biliyor. Seni ve onu seviyorum. Benimle ölmek istediği için onu se- viyorum. Hatırla sana kaç defa be- raber ölmeyi teklif ettim?.. Ablası (Ucrigue) e yazdığı mek- tupta veda ve teşekkür ediyor, (Henriette) de kocasına: Hayata tahammül edemiyorum, kalbim de- mirle sıkılıyordu. Bune istersen has- talık veya zaf da, Ölümü en bü- yük bir saadet telakki ediyorum. (Kleist) ile gidiyorum: Ağlama. Çün- ki ben en tatlı bir aşkla ölüyorum. No. 29790—585 Seyyehatımın hedefini senden sak- ladığım için beni af et diye yazdı. Sonra müşterek bir dosta öl- dükleri yerde yanyana bir mezar- da nasıl gömülmek istediklerini yaz- dılar ve rica etriler Bu mektuplar hemen Berline bir adamla gönde- rildi. ÇİFTE ÖLÜM Akıbet son saat geldi. Gene sakinler. Yemek yedikten sonra otelden korkusuz, sessiz çıktılar, yürüdüler, o ağaçtan boş yerine güle güle gittiler. Henriette bir kü- tüğe oturdu. Dilerini birleştirerek dua etmeye başladı. (Kleist) sevgi- lisinin önüne diz çöktü, ta kalbi- nin yerini buldu, ve son defa ola- rak bakıştılar. Muhakkak gülümse- diler, çünkü öldükten sonra da gü- lümsüyorlardı. Ateş.. güzel bir baş eğrildi, vücud düştü, eller gene bağlı. Ayni silahı Kleist hemen ağ- zına boşalttı ve sevgilisinin cansız vücudu üstüne devrildi Ağır yaralı fakat biraz sonra oda öldü! Tabii, silah seslerini işidenler koşuştular, biraz sonra, Berlinden o müşterek dostla Vogel geldi. A- şıklar arzuları vechile birlikte gö- müldüler. Memleketinde iki şuyorlardı : — Gazetelerde okudum. Kleist sevilisile beraber intihar etmiş. Yan- larından geçen Ulrigue bu sözleri işidir işitmez düştü, bayıldı. Bir müddet sonra delirdi ve öldü. Suphi Nuri İLERİ adam konu- Yurddan güzel bir manzara AHMED İHSAN Matbeası Lal.

Bu sayıdan diğer sayfalar: