22 Şubat 1940 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3

22 Şubat 1940 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

V Müeasisi: A. İhsan Tokgöz Neşriyat Müdürü : H. Fahri Ozansey Kuruluşu : 1891 Fiyatı 15 Krş. E T İ F UYANIŞ SİYASİ - EDEBİ - İLMİ - HAFTALIK - GAZETE Bu Sayıda Ahmed İhsan TOKGÖZ — Abidin NESİMİ — Adnan CAĞAL. LU — Cavit YAMAÇ — F. PEKER — Mabir BÜLEND — Halid Fahri OZANSOY — Subhi Nuri İLERİ — YAMAÇ — Zahir Sıtkı GÜVEMLİ Orhon ARIBURNU — Ziya ÜN U N Yu 50 — Cilt 87/98 No 3370/585 Şervetilünun İstanbul Teleftonı 21013 22 Şubat 1940 Perşembe Telgraf ; | 'HAF — ken bu defalık muharebe faslını atlamağa karar verdim. Ğ Hangi işten başlıyalım diye dü- şünürken gazetelerde memleketin » bira kıtlığı diye kolon kolon yazılar gördüm. Ne oluyoruz ? kar yağar- © ken, yağmur seller yaparken, soba i başında üşüyüp titrerken ve dünya ” milletleri harbin verdiği mabru- © miyetlerle kıvranıp dururken, bira © bulamıyoruz diye feryad ediş ba- © na sade gülünç değil acıklı geldi! “ Bira içmeğe o kadar alışık bir - millet değiliz. Evvelleri bade de- — nilen rakıya düşkünlerin bile kafa- “ları bira ile hoş değildir. Bizim - memlekette bira pek sıcak hava- . larda serinlemek için aranılırdı. © Serinlemek mi istiyorsunuz ? Şimdi ” alâ nefia ve ucuz portakal var. © Portakalın olduğu gibi suyunu çıkarıp Amerikada İngilterede ve Avrupanın sair yerlerinde bardak ” bardak ve bol bol satmak çok mo- © dadır ve içenlerin, sıhhatına pek mutabıktır. Harb dolayısile yaban- cı yurdlara gönderemediğimiz por- © takallar, küfeler ispirtolar el araba- © ları içinde sokaklarda dolaşıyor, A “ benim sevgili bira aşıkı muharririm! Köpüklü bira aramaktan vazgeç de “ şu Amerikan ve İngiliz sistemi portakal suyunu bol bol iç, bana dua edersin. i Memleketimizden barica sevk © olunâamadığı için elimizde kalan " çok dar da var. Bir de bozaya . merak ederseniz mevgime uygun içki içersiniz; vücud beslersiniz . ve milli bir adeti canlandır. lebi dizerek tam eski Türk usulü boza bardağını devirmek çok eyi, şeydir. Bunlar memleketimizin çokluk g&lışmadığı biradan üstün içkilerdir. Mutlaka keyif istiyorsa- nız alâ Türk şarablarıda var oular- la keyif çatabilirsiniz. Ne zaman bir mesele hakkında yazı yazsam, o meseleye dokunan eski hâtıralar bende canlanır. Bira kıtlığından bahsolundu. Şöyle bir geriye doğru baktım, Aldanmıyor- sam, İstanbulun ilk birahanesinin adı Maymunlu idi. Maymunlu bira- hanesi Galatadan ayrılıp Beyoğlu- na çıkan tramvay caddesinin baj- langıcında sol tarafta idi. Kapısı- nın üstünde iri bir maymun resmi asılıydı. Maymunlu birahaneye O zamanın gençleri biranın tadına bakmak içinn giderlerdi ve köpük- lü birayı ağzımıza aldıkça onun kekremsi lezzeti karşısında sur&- tımızı ekşitirdik ve yalnız Maymun: laya geldik diye bardağı boşgaltır- dık, Dahası var; dediğim tarihlerde biranın bir adıda arpa suyu idi. Evde büyükler sorarsa keyif verici içki manasina gelmesin diye arpa suyu içtik denilirdi!! Galiba ondan azma olarak rakıyada imam suyu derlerdi!! Bira İstanbula fıçılarla Viyanadan gelirdi, O fıçılar boş olarak gene Viyanaya dönerdi. Bundan kinaye olarak Avrupaya uma yapıp da bir gey öğrene- miyenlere bira fıçısı gibi gidip di a boş kalır derlerdi. Beyoğlunda yüksek şöhretli iki üç birahane daha vardı. Onlar da TA HASBIHALİ Memleketde bira kıtlığı varmış! Bu bir büyük felaketmişi Şimdi ne yapmalı ? Acaba bira kıtlı- b ğına uğrayanlar portakal suyunu yahut nefis boza içemezler mi? p Haftalık hasbıhale hangi me- miş olursunuz. Her belde helis Yeni, Nikoli ve Kont birahe © seleden başlıyayım diye düşünür- o portakal suyu içmek, üzerine leb- (o neleriydi. (O Yani (o birahenesinin caddeye, uzun yollu bir kapısı ve Derviş sokağına başka bir kapımı vardı. Nikoli birahanesi daha ile- ride eski Elhamra sinemeşının ol- duğu yerde idi. O zaman İstanbul tarafında bira satan yer bhatırlir mıyorum. Daha sonraları eski Sir keci garının karşısındaki bahçede bir lokanta yapıldı, orada dahi bi- râ kendini göstermişti. Bu dedik- lerimin hepsi 40 senelik işlerdir. Tam bu aralık İstanbulda bir bira fabrikası yapıldı. Fabrika,onu ya- panını adını takınarak bira Imalâ- tına başladı. Fabrikanın sahibleri, sermayesi ve kendisi ecnebi idi. O tarihlerde ecnebilerin yüzünü güldüren kapitülâsyon rejimi ai- tında vergi vermeden hesap gös- termeden işliyor ve kazandığını Avrupaya taşıyordu. İnsaflı olalım: böyle kârlı işle- rin tadına bakan yabancılar şimdi- ki rejimimize ısınabilirler mif O- nün içindir ki kapitülâsyonda ve Levanten mubitinde kurulup yaşamış bu gibi müetseselerin or- tadan kalktığını gördükçe Cümhuri- yet rejimin tasfiye muvaffakıyet- lerine şükrania bakmamak elden gelmiyor. Şimdi tam bekliyeceği- miz şey, Ankarada yapılan modern bira fabrikasının ihtiyaoatımıza ye- tişecek surette işlemesine intizar- dan ibarettir; yoksa bira bulamı- yoruz diye, yiyecek kıtlığına uğra- mış gibi telâş etmek fazladır; Hem buna başka manada verilir! Ahmed İhsan TOKGÖZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: