Kü s; Tarıhi Fıkra Dördüncü Muradın Tütün Düşmanlığı Dürdüncü Murat kararlarını tatbik etmekte seleflerinden çok daha ileri giden geçmişin kanlı bir tacidarıdır. Hem memlekette meydan alan israfı önlemek, hem de ahlâksızlık tohumunun en zi- yade intişar ve inkişafına müsait addettiği kahveleri top yekün ortadan — kaldırmak — maksadile hâlâ şöhretini muhafaza eden mahut iradesini istar etmişti. Bu iradeye göre kahve ve tütün iç- mek yasaktı. Ortalığı saran es- rar iptilâsına da bu suretle set çekeceğini zannediyordu. Dördüncü Muradı — bilhassa bu kararı vermiye sevkeden se- bebin- başlıcası ise yeniçeri orta- larının birer esrarhane manzarası alan vaziyeti, maraz kökleşmeden düzeltmekti. Emrinin yerine ge- tirilmesini bizzat takip ediyor, geceleri — kıyafet — değiştirerek hergün bir başka kisve altın?a İstanbul sokaklarımı teftiş gezi- ordu. Onu, bir gün pejmürde giı' derviş kıyafeti altında, öbür- gün İstanbula yeni ayak basmış acemi bir yeniçeri yanaşması ha- linde görenler o miskin tavrile bir padişah olabileceğini kat'iyen hatırlarına bile getirmiyorlardı. Dördüncü Murat, hergün al- iğı raporlarla emirlerinin harfi arfine —yerine — getirildiğinden haberar ediliyordu. Fakat o, buna kani değildi. Şehrin ücra köşelerindeki yer altı kahvelerine kadar iradesinin nüfuz edebileceğini zannetmiyord'u. Mütemadiyen teftişlerine germi weriyordu. Bir akşam Etmeydanı semtine uğramıştı. Bu taraf, Ye- niçeri ortalarına da yakındı. Yol üstü şüphelendiği bir kahveye dalıverdi. Kahvehanenin müşteri- lere mahsus kısmında kimsecik- ler yoktu. Arkada, dükkânın nihayetine doğru olan kısmına --İse iş bir perde gerilmişti. g, bu çüpl:ıli pışdenm hal- vetlendirdiği içerlek kısma göz- lerini dikmiş, kahvecinin ne içe- ceğine dair sorduğu suallere hep “ hayır , la cevap veriyordu. Nargile, çay, şerbet tekliflerini reddetti. Onun bu müstağni ha- linden pek te bir şey anlayamı- yan kahvecinin içinde şüphe ile karışık bir dehşet dalgası yük- selmiye başlamıştı. Korkak, titrek bir sesle sordu: — Baba adın ne? — Murat! — Hanlığı da var mı? Derviş baba tereddütsüz ce- vap verdi: — Evet. Kahveci, başına ağır bir çe- kiç darbesi indirilmiş ürkek ve azgın bir buğa gibi olduğu yer- de sendeledi, elinin biri, dipteki Eerdeye dokundn, ihtilâçlı bir areketle , perdeyi açtı. İçeride, — gözgözü — görmez tütün ve esrar dumanları arasın- da insan olabileceklerine bin bir şahit istiyen bir kalabalık kayna- şıyordu. Bu kalabalığa yüzünü çeviren kahveci inler gibi seslendi: — Buyurun cenaze namazına! Ve sonra bir kalıp gibi yere yuvarlandı. Korkusundan ölmüştü. Yf Doktor İstiyoruz Mürefte ( Husust ) —Nahiye- mizin merbut olduğu kaza aylar- danberi doktorsuzdur. Sıhhat Ve- kâletinin buraya bir hükümet doktoru tayin etmesi şiddetle te- menni — olunuyor. Doktorsuzluk yüzünden bilhassa köylüler sı- kıntı. çekiyorlar. Halk İçin Çalışanlar Gemlik (Hu- susi) — Kazamız Hilâliahmer şu- besinin senelik kongresi yapıldı. Kongreye kay- makam Ferit B. riyaset etti. İç- tima — esnasında hararetli müna- kaşalar oldu. Ne- ticede yeni ida- re heyeti azası intihap — edildi. Yeni heyet, eski idare heyetinin hemen — hemen aynıdır. Yalnız geçen sene içti- malara — devam edemiyenlerin yerine yenileri ge- çildi. Tespit edilen bütçeye göre şubenin senelik varidatı ( 710 ) liradır. Bu para şu suretle top- lanmaktadır : Gemlik Hilâliahmerinin yardımile sünnet edilen çocuklar 150 lira âzâ taahhüdatı, 100 diğer yardımlar, 60 çiçek günü hasılatı, 501 müsamere hasılatı 230 şefkat pulları, 50 iane kutu- ları hasılatı ve 50 lira da muhte- lif teberrular. Bu varidattan 284 Görüyor ? Gemlik Hilâliahmer Şubesi Nasıl Çalışıyor, Ne İşler lirası şubenin i- dare masrafı ola- rak — ayrılmakta geriye kalan (426 ) lira ise safi varidat ola- rak — Ankarada umumi merkeze gön deril mektedir. Kazamız Hilâ- liahmer şubesi- nin geçen faali- yet senesi içinde yaptığı en müs- pet işlerden biri fakir — çocukları sünnet ettirmesi- dir. Bu münase- betledir ki kaza- mız çocuklarından 47 fakir yavru bundan bir müddet evvel, bütün masrafı Hilâliahmere ait olmak üzere sünnet ettirilmiştir. M. HAYRET Zonguldakta Sihht İmdat Teşkilâtı Zonguldak (Hususi) — Belediye tarafından limanda bir sıhhi im- dat teşkilâtı vücude getirilmiştir. Bu teşekkül henüz küçük ve ip- ler görmek istidadındadır. sıhhat memuruna verilen bu va- zifenin esası limanda çalışan tah- mil ve tahliye amelesine acele yardımdır. Herhangi bir kaza neticesinde yaralanan ameleye ilk tedavi tatbik edilmekte, lüzum görüldüğü —takdirde hastaneye yatırılmaktadır. Müreftede Denizden Balık Yerine Kereste Avlanıyor Mürefte, (Hususi) — Geçen- lerde esen şiddetli bir rüzgâr üzerine sahillerimizden geçen bir vapur tehlikeli bir vaziyete düş- müş ve mühim miktardaki ke- reste hamulesinden bir kısmını denize atmak — mecburiyetinde | kalmıştı. Bu keresteler birkaç gün sonra dalgaların tesirile ta- mamen sahillerimize gelmiş ve halk bunları toplayarak gümrük idaresine teslim etmiştir. At Koşuları İzmirde İlkbahar Yarış- larına Hazırlık Başladı İzmir ( Hususi ) — Şehrimizde İlkbahar at koşuları için hazırlık- lara başlanılmıştır. Koşular 23 martta başlıyacak ve dört hafta devam edecektir. Görünüşe göre bu sene yarışlar fazla bir alâka- ya mazhar olacaktır. Daha şim- diden Bursa, İstanbul ve diğer yerlerden yarışa iştirak maksadi- le Arap ve İngiliz atları getir- tilmiştir. Bucadaki yarış yerinde atlara talim yaptırılıyor. tidai olmasına rağmen faydalı iş- | Bir | Memlekette Kış Günleri Şarki Anadoluda Kış Çok Şiddetli Geçti Bu seneki kış mevsiminin en şiddetli günlerini geçen şubat ayında geçirdik. Bu hususta Zira- at Vekâleti meteoroloji enstitüsü geçen şubat ayında bütün mem- leketin maruz kaldığı kış vaziyeti hakkında etraflı bir rapor hazır- lamıştır. Bu rapora göre, bu sene- nin şubat ayı geçen senenin şu- bat ayına nisbetle (Şarki Anado- lu müstesna) daha soğuk geçmiş- tir. Meselâ: Geçen sene şubat ayın- da Ankaranın en düşük suhuneti / sıfırin altında 5 derece olmuşken bu sene şubat ayında yine tah- tessıifir 24 derece kaydedilmiştir. Buna mukabil geçen sene şubat ayında Şarki Anadolunun en dü- şük derecesi nakıs 36 ile Karsta kaydedilmişken bu sene aynı mevkiden en düşük derece nakıs 32 - olmuştur. Geçen sene şubat ayında sa- hillerde hemen sıfırdan aşağı dereceler kaydedilmemişken bu sene fevkalâde olarak sıfırdan ağı dereceler kaydedilmiştir. ;/Işeğeıll: İzmirde — 8, Antl;lt;: — 4, Rizede — G6 dereceler kaydedilmiştir. ubat ayının en soğ lerişayın algıncı, yedincigul:ekgı:: ci günlerile on dört, on beş, yirmi birinci, yirmi ikinci ve yirmi üçüncü günleridir. Fakat yine şubatta gündüz suhunetlerinin Trakyada ayın 9 uncu ve onuncu günleri dikkate şavan bir surette yükseldiği gö- rülüyor. Meselâ : Ayın onuncu günü Lüleburgazda 15, İstanbulda 12, Yalovada 14 derece kaydedilmiş- tir. Aynı hal Ege mıntakasında da vakidir. Yalnız bir iki gün daha sonra: Meselâ ayın 12 inci ünü İzmitte 13, Kepsutta 15, anakkalede 15, Bursada 17, Manisada 20, İzmirde 19, Deniz- lide 20 dereceler kaydolunmuştur. Orta Anadoluda ayın yük- sek suhunetlerini keza ayın 13, 14, 15, 16 mcı günlerinde bul- maktayız. Mesalâ: Eskişehir 17, Kütahyada 15, —Ankarada 15, Uşakta 15, Konyada 19, Çorum- da 15 dereceleri kaydetmiş bu- lunuyoruz. Cenubt Anadoluda en yüksek gündüz suhunetleri ayın ortalarına tesadüf ediyor. Antal- ya 20, Adanada 23, Dörtyolda 24 derece kaydedilmiştir. Karadeniz sahil mıntakasının en yüksek dereceleri de ayni günlere isabet ediyor. Rizede 21, Trabzonda 23, Giresunda 22, Samsunda 12 dereceler kaydedil- Yağmur vaziyetine gelince; Yağış itibarile de şubat ayı dik- kati calip bir vazittedir. Yağış yer yer v& i ağmur ve kar şeklinde va%:îin olğıfşmtur. Fakat hiç kar görmiyen veya pek az kar gören yerler vardır. Trakyada: Yağış daha ziyade kar şeklinde vaki olmuş ve ayın ön dördündenberi toprak daima az çok kalın bir kar tabakasile örtülü kalmıştır. İstanbul hava- lisinde ayın ilk haftası yağışsız geçmiş, fakat altıncı gününden dokuzuncu güne kadar fasılalı kar düşmüştür. Bir iki gün fasıla veren kar ayın yirmi ikisine kadar kâh eriyerek, kâh taze- lenerek devam etmiş ve yirmi üçüne doğru tekrar ezilerek ta- zelenmiştir. i Eğe mıntakasında: Bilhassa şimal kısımlarında ayın onbeşine kadar muhtelif günlerinde kar görmüş, hatta İzmitte kar 25 santimetreyi bulmuştu. Orta Anadoluda: Ayın on bir, on iki ve on dördüncü günleri on yediden yirminci güne kadar is- tisna edilirse mütebaki günler hep karlı geçtiği kabul olunabilir. Cenubi Anadoluda: Antalya- da bir gün, Dörtyolda yine bir toprak kar — görmüştür. iyaribekirin ve Malatyanın karlı günleri de ayın ilk haftası içinde olmak üzere (birkaç güne mün- hasırdır Şarki Anadoluda: Bütün ay Şark Aleminde Kıtır Kıtır Kesmîq Vahşi Bir Baba w Üvey Kızını w Bağdat, (Hususi) — Burada hafta başında tüyler — ürpertici bir cinayet oldu. Öyle bir cina: yet ki vahşi insanların tarihi bile böyle bir facia kaydetmemiştir. Burada çarşıda çuhacılık eden Hacı Hüseyin isminde bir tacir | vardır. Bunun da (14 ) yaşında Fah- riye isminde bir kızı vardır. | Kızın annesi öldüğü için Hacı Hüseyin Efendi başka bir kadın- la evlenmiştir. Fakat bu üvey ana kızını istememiş, her gün babasına fit vermiş. Nihayet bir gün Fahriyenin bazı münasebet- sizliklerde bulunduğu, tanımadığı gençlerle konuştuğunu babasına haber vermiş. Babası : “Ya ! Buda mı başı: ma geldi ? Ben ona gösteririm.,, demiş ve gece el ayak çekildike ten sonra kuyunun ipini alarak kızın boğazına geçirmiş ve tas- vandaki lâmba çengeline asaralt öldürmüştür. Sonra bu cinayeti gizlemek için de mutfaktan satır ve bıçak- ları getirerek evvelâ kızının ka«- fasını kesmiş, sonra ellerini, ayak« larını, bacaklarını ve bütün vü- cudunu ayrı ayrı parçaladıktan sonra torbalara koymuüş. Kızın kafasını Haymegyâh mahallesindes- ki bir kuyuya, büyük parçalarını ( Reşidiye ) nehrine, bacaklarını da bir torba içinde istasiyon cı- varındaki bir kuyuya atmıştır. Birkaç gün sonra da kızının evden çıkıp kaçtığını polise ha« ber vermiştir. . Nihayet nehirde cesedin parçaları bulunmuş ve polis tahkikatında babası tara- fından öldürüldüğü tesbit edil- miştir. Kızın oğlan kardeşi de bu cinayeti babasının işlediğini söylemiştir. Hacı Hüseyin EF. evvelâ cürmünü inkâr etmisse de nihayet itiraf etmiş ve “Namu- sumu kirletti de ondan öldür- düm,, demiştir. Çekirge Afeti — Mısır Baştanbaşa İstilâ Tehlikesine Maruzdur Hayfa (Hususi) — Necit çe- kirgesi denilen ve Erden cihetin- den Flistine geçen çekirgeler müthiş — tahribat — yapmaktadır. Şimdi çekirgeler Mısıra doğru akın etmektedir. Mısır hükümeti çekirgenin bütün Mısırı istilâ et- memesi iİiçin hudutta tedbirler almıye başlamıştır. Suriye ve Flistinin çekirge yüzünden zararı pek mühimdir. Suriyede Vaziyet Berut (Hususi) — Mali ve ik- tısadi vaziyet bütün — Suryede endişe uyandırıcı bir şekildedir. Birçok tacirler iflâs etmişler, bir çokları da protestolara maruz kalmışlardır. İzmirde Bir Muhtekir İzmir ( Hususi ) — Ticaret Müdürlüğü — tarafından Musevli komisyonculardan birinin ihtikâr neticesi mühim bir para kazandı- ğı tespit edilmiştir. Bu tüccar Müddeiumumiliğe verilmiştir. kâmilen tazelenen kar altında kalmıştır, Karadeniz mıntakasında: Sahil mıntakası ayın onundan on üçüne ve on sekizinden yirmi ikisine “kadar olan günler istisna edilirse hep karlı geçmiştir. -|